• Sonuç bulunamadı

2. ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULLARINDA GÖREVLİ ÖĞRETMENLERİN

2.4. Veli Akışını Etkileyen Etmenlere İlişkin Görüşler

Veli yönelimini etkileyen etmenlere ilişkin öğretmen görüşlerine ait bulgular Tablo-23’de sunulmuştur.

Tablo-23 : Veli Akışını Etkileyen Etmenlere İlişkin Görüşler (%)

Davranışlar K es in li kl e K at ıl ıy or u m K at ıl ıy or u m K ıs m en K at ıl ıy or u m K at ıl m ıy or u m K es in li kl e K at ıl m ıy or u m O rt al am a S ta nd ar t S ap m a

İlköğretim velileri özel okulcuğa yönelten önemli bir dinamik, aile-okul işbirliği temelinde eğitimin ortak sorumluluğundan kaçış ve suçluluk duygusu temelinde niteliği dış araçlarda arama yanılsamasıdır. %6,5 %15,8 %25,1 %33,5 %19,1 2,5721 1,1573 Eğitimde özelleşme olgusu, her düzey eğitim hizmetinin nicel ve yatayda büyümesini ama nitel ve dikeyde yozlaşmasını ve ticarileşmesini

beraberinde getirmiştir.

%9,8 %24,7 %19,1 %26,0 %20,5 2,7721 1,2931

Özel okulculuğa ilgi artışının önemli bir

dinamiği, bu

kuruluşların eğitsel deneyimin omurgası haline gelen güncel ölçme-değerlendirme sistemi itibariyle test tekniği bağlamında koşullayıcı ve başarı odaklı eğitim dilini kullanıyor olmasıdır. %22,3 %39,5 %25,1 %6,0 %7,0 3,6419 1,1053 Eğitimde özelleşme ve sivilleşme olgusu, kolektif eğitim deneyiminde eğitsel %18,6 %44,7 %31,6 %2,8 %2,3 3,7442 0,8726

dönüşüm değil, yaşam teknolojisi ile ilgili araçsal bir gelişmeyi simgeler.

Etkili eğitimin temel doğurgusu, bireyin dış eğitim ihtiyacından özgürleşmesi ve kendi kendinin öğretmeni haline gelmesidir. Oysa özelleşme ve sivilleşme olgusu, dış eğitim bağımlılığını ve eğitim sisteminin insan yaşamını tekeline alma riskini arttıran birer enerji kara deliği haline gelmiştir.

%15,8 %33,5 %30,2 %15,8 %4,7 3,4000 1,0756

Güncel yaşamda

kadının iş hayatına yoğun katılımı, yapay annelik ve çocuk bakıcılığı misali eğitsel promosyonlar da sunan özel okullara ilgi artışını tırmandırmıştır.

%17,7 %42,3 %21,9 %12,1 %6,0 3,5349 1,1012

Öğrenci ve velileri ilköğretimde özel okulculuğa yönelten önemli bir dinamik, bu kuruluşların kısa vadede

başarı idolünü pekiştiren ortaöğretime girişe odaklanmış yapısıdır. %10,7 %45,1 %33,5 %8,8 %1,9 3,5395 0,8685 Türk eğitim yaşamında yükselen özel okulculuk görünür teknik neden ve koşulların çerçevelediği marazi bir yönelim olmayıp, resmi eğitimin karbon kopyalar ürettiği izlenimini uyandıran birörneklik bilinç programlama

yaklaşımına kolektif bilincin doğal bir yanıtıdır.

okul işbirliği temelinde eğitimin ortak sorumluluğundan kaçış ve suçluluk duygusu temelinde niteliği dış araçlarda arama yanılsamasıdır” ifadesine en çok %33,5 “Katılmıyorum”, en az %6,5 “Kesinlikle Katılıyorum” şeklinde görüş bildirmişlerdir. Bu durum değerlendirildiğinde öğretmenlere göre velilerin özel okulları tercihleri sorumluluktan kaçmak değil teknolojik etmenler ve vizyoner bakış açısıyla ilgili bir tutumdur. “Kısmen Katılıyorum” seçeneğinin yüksek olması öğretmenlerin ifadelerinde karasız olduğu yönünde değerlendirilebilir. Aktaş tarafından yapılan araştırmada da buna benzer bulgular tespit edilmiş ve velilerin özel okulları tercih ederken öncelikli olarak okulun eğitim-öğretim kadrosunun niteliği oluşturmuştur (Aktaş,2005:68).

Öğretmenlerin, “Eğitimde özelleşme olgusu, her düzey eğitim hizmetinin nicel ve yatayda büyümesini ama nitel ve dikeyde yozlaşmasını ve ticarileşmesini beraberinde getirmiştir” ifadesine en çok %26’sı “Katılmıyorum”, en az %9,8’i “Kesinlikle Katılıyorum” şeklinde ifade vermişlerdir. Bu durum değerlendirildiğinde, öğretmenler eğitimde yaşanan özelleşme olgusuna nitelik ve dikey yaşamda yaşanan bir dejenerasyon olarak görmediğini aksine vizyoner bir bakış açısının bu durumu güçlendirdiğini şeklinde yorumlayabiliriz. Bu değerlendirme Öğreten tarafından yapılan araştırma bulguları ile örtüşmemektedir. Öğreten’in araştırmasında öğretmenlerin bu önermeye katıldıkları bulgusuna ulaşılmıştır. Aynı önermenin sorulduğu bu araştırmada da öğretmenler %27,5 oranı ile “Katılmıyorum” yanıtını vermişlerdir. (Öğreten,2008:106).

Öğretmenlerin, “İlköğretimde ilgi artışının önemli bir dinamiği, bu kuruluşların eğitsel deneyimin omurgası haline gelen güncel ölçme-değerlendirme sistemi itibariyle test tekniği bağlamında koşullayıcı ve başarı odaklı eğitim dilini kullanıyor olmasıdır” ifadesine en çok %39,5’i “Katılıyorum”, en az %6,0’ı “Katılmıyorum” şeklinde görüş bildirmiştir. Öğretmenler velilerin öğrencileri özel okullara göndermesinde bir sonraki eğitim basamağı için verilen sınavlardaki özel okulların başarısı olduğu görüşünü desteklemektedirler. Her türlü imkanı öğrencilerin başarısı için ortaya koyan özel okulların günümüz Türkiye’sinin eğitim çarpıklığında bu yönde öğrencileri desteklemesi ironik bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. bu ifadede ulaşılan bulgular CAPE’in ve Aktaş’ın bulguları ile örtüşmekte, her iki araştırmada da özel okulların bir sonraki eğitim basamağı için yapılan sınavlarda devlet okullarına nazaran daha başarılı oldukları için tercih edildikleri görüşü mevcuttur. Bu bulgular Nohutçu ve Parlar tarafından yapılan araştırma bulguları ile de örtüşmektedir(Nohutçu,1999:113;

(Öğreten,2008:106).

Öğretmenlerin “Eğitimde özelleşme ve sivilleşme olgusu, kolektif eğitim deneyiminde eğitsel yaşamın özü ile ilgili bir dönüşüm değil, yaşam teknolojisi ile ilgili araçsal bir gelişmeyi simgeler” ifadesine en çok %44,7’si “Katılıyorum”, en az %2,3’ü “Kesinlikle Katılmıyorum” şeklinde görüş bildirmişlerdir. Bu ifadede öğretmenlerin yüksek bir oranda “Katılıyorum” cevabını vermeleri, öğretmenlerin eğitim deneyiminde eğitsel yaşamın özünün değil aksine güncel görünümünde eğitsel araçların teknolojik etmenlerle desteklenmesinin özel okulculuğu tercih sebepleri arasına ittiğini düşündükleri değerlendirilebilir. Bu bulgular Parlar ve Öğreten’in bulguları ile paralellik göstermektedir(Parlar,2006:119;Öğreten,2008:107) “Kısmen Katılıyorum” seçeneğinin fazla olması aslında öğretmenlerin bu ifadeyi cevaplarken kararsız kaldıklarını göstermektedir.

Öğretmenlerin, “Etkili eğitimin temel doğurgusu, bireyin dış eğitim ihtiyacından özgürleşmesi ve kendi kendinin öğretmeni haline gelmesidir. Oysa özelleşme ve sivilleşme olgusu, dış eğitim bağımlılığını ve eğitim sisteminin insan yaşamını tekeline alma riskini arttıran birer enerji kara deliği haline gelmiştir” ifadesine en çok %33,5’i “Katılıyorum”, en az %4,7’si “Kesinlikle Katılmıyorum” şeklinde görüş bildirmişlerdir. “Katılıyorum” seçeneğinin fazla olması öğretmenlerin, eğitimin kendine özgü içselliğinin özel okulculukla dejenere edilip, eğitimde özelleşme ve sivilleşme olgusuyla eğitimin dışsallığının tercih edildiği ve eğitimin birbirinden farklı bireyler yetiştirmesi amacından uzaklaştırıp standart bireyler ordusu haline getirdiğini düşündüğünü değerlendirebiliriz. Bu ifadeden elde edilen bulgular Öğreten’in bulgularıyla bire bir örtüşmektedir. “Kısmen Katılıyorum” şıkkının fazla olması ise aslında öğretmenlerin eğitimin özelleştirilmesinin sadece eğitimin dışsallığının yani dışarıdan yüklemeyle birey yetiştirmenin anahtarı olup olmadı konusunda kararsızlıklarını ortaya koyuyor şeklinde yorumlanabilir.

Öğretmenlerin “Güncel yaşamda kadının iş hayatına yoğun katılımı, yapay annelik ve çocuk bakıcılığı misali eğitsel promosyonlar da sunan özel okullara ilgi artışını tırmandırmıştır” ifadesine en çok %42,3’ü “Katılıyorum”, en az %6,0’ı “Kesinlikle Katılmıyorum” şeklinde görüş bildirmişlerdir. Burada “Katılıyorum” seçeneğinin oransal fazlalığı bize özel okulların tercih sebeplerinde özel okulların öğrencilere verdiği eğitimin kalitesinin yanında öğrenci velilerine de sunmuş olduğu

Öğreten’in bulguları ile örtüşmektedir.

Öğretmenlerin, “Öğrenci ve velileri ilköğretimde özel okulculuğa yönelten önemli bir dinamik, bu kuruluşların kısa vadede başarı idolünü pekiştiren ve ortaöğretime giriş sistemine sonuç odaklı entegre yapısıdır” ifadesine en çok %45,1’i “Katılıyorum”, en az %1,9’u “Kesinlikle Katılmıyorum” şeklinde görüş bildirmişlerdir. Burada “Katılıyorum” seçeneğinin yüksek oransal fazlalığı öğretmenlerin günümüz eğitim sistemindeki yarış psikolojisinin ve bir sonraki eğitim basamağına daha net bir şekilde çıkma amacıyla eğitim verilmesinin ve bu şekilde verilen eğitimin özel okullar tarafından daha başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesinin özel okulların tercih edilmelerinde başka bir seçenek olduğu düşünülebilir şeklinde yorumlanabilir. CAPE’in ABD’de yapmış olduğu araştırma bulguları ile örtüşen bu sonuç, eğitimin evrenselliğini desteklemekle birlikte tüm dünyada eğitimin yarış haline getirildiğini de bizlere göstermektedir.

Öğretmenlerin, “Türk eğitim yaşamında yükselen özel okulculuk görünür teknik neden ve koşulların çerçevelediği marazi bir yönelim olmayıp, resmi eğitimin karbon kopyalar ürettiği izlenimini uyandıran birörneklik bilinç programlama yaklaşımına kolektif bilincin doğal bir yanıtıdır” ifadesine en çok %43,3’ü “Kısmen Katılıyorum”, en az %1,4’ü “Kesinlikle Katılmıyorum” şeklinde görüş bildirmişlerdir. Burada “Kısmen Katılıyorum” ifadesinin fazla olarak seçilmesi öğretmenlerin bu ifadeyi yanıtlarken yaşadıkları kararsızlığı göstermektedir. Dolayısıyla tekörneklik bilinç programlama yaklaşımının resmi okullardaki kadar özel okullarda da yaşandığını düşünmektedirler.Bulgular Öğreten’in bulguları ile aynıdır.(Öğreten,2008:108).

Benzer Belgeler