A. Aile Hukuku
4. Vekâletin Sona Ermesi
Aşağıdaki durumlarda vekâlet sona erer.
a. Belli bir dava ile sınırlı olan vekâlet dava neticelenince doğal olarak sona erer.
b. Belli bir süreyle sınırlandırılan vekâlet süre bitiminde sona erer. c. Vekilin müvekkil tarafından azledilmesiyle sona erer.
d. Vekilin vekâlet görevini bırakmasıyla sona erer.
e. Vekil ya da müvekkilin tasarruf ehliyetinin ortadan kalkması durumunda sona erer.207
Yukarıda ifade ettiğimiz gibi defterimizde üç tane vekâlet kaydı bulunmaktadır. “Eğin Kazası kurâsından Apçağa Karyesi ahâlisinden Hacı Davud
zâde Mehmed Emin Efendi ibn-i Mehmed Tahir kaza-i mezbûr Bidayet
204 234 numaralı belge.
205 Bilmen, s. 311. 206 284 numaralı belge.
46
Mahkemesi’nde makud-ı meclis-i şer‘i münirde Pegir Karyesi ahâlisinden gâib-i ani’l-meclis Adıgüzelzâde Ali Efendi gıyabında takrîr-i kelam(…)Malatya Sancağı’nın Nefs Kasabası’nda Ferhadiye Mahallesi’nde evka’ Ayşe ve Mehmed hâne ve bahçe yol ve tarîk-i âm ile mahdud bir kıt’a bahçenin yüz kırk dört sehm itibarıyla yirmi dört semen bâ-sened-i Hakanî mufasarrıf olmamla hisse-i mezkûre ve mahallinde talibi zuhurunda semen misliyle talibine bey‘ ve temlik ve kabz-ı semene ve memuru huzurunda takrîr muamele-i lâzımesini icraya ve makbuzunu tarafıma irsal ve teslime husûs-î mezkûr mütevakkıf olduğu umurun kâffesine vekâlet-i sahiha- i şer‘iyye ile tarafımdan mezbûr Ali Efendi’ye vekil ve nâib menab nasb ve tayin eyledim dediği zabt olundu”.208
208 19 numaralı belge.
47 E. Verâset
Verâset, ölen bir kimsenin malına hilafet yoluyla sahip olmaktır.209 Miras
bırakan ölüye “mûris”, ölenin malı kendisine geçen mirasçısına “vâris”, ölünün kendisine ait terk edib gittiği malına da “terike” denir.210 Mûris, vâris ve terike
mirasın rükünleridir.211
1. Mirasçılık Sebepleri
Sebeplerden maksat terikenin kimlere ve ne sebeple paylaştırılacağıdır. Bunlar üç tanedir.
a. Kan Hısımlığı
Mirasçılık sebeplerinden birisi olan kan hısımlığı öncelikle mûrisin kız ve erkek çocuklarıyla anne ve babasını kapsar. Mûrisin çocuklarının veya anne ve babasının bulunmadığı durumlarda amca, hala, torun, vb. gibi uzakta bulunan akrabalara intikal eder.212
b. Nikâh
Kadın olsun erkek olsun aralarında nikâh bulunan eşler ölen eşin terikesine vâris olur.213 Mirasçılık sebebi olarak geçerli bir nikâh akdi yeterlidir.214 İddet süresi bitmiş ve boşama gerçekleşmişse eşler birbirlerine mirasçı olamazlar. Ric‘î talâkla ayrılan eşler iddet süresi içerisinde ölen eşe mirasçı olur. Ancak bâin talâk mirasçılığa engeldir.215
c. Velâ
Hükmî bir akrabalıktır. Köle azad eden kişi ile azad edilen köle arasındaki ilişkidir ve bunlar birbirlerinin mevlâsı haline gelmektedir. Hanefilere göre azad eden azad edilene vâris olur.216
209 Mehmet Şener, “İslâm Miras Hukuku İle İlgili Terimler”, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Dergisi, sy. 8, İzmir 1994, s. 25- 52.
210 Mavsılî, s.345. 211 Aydın, s. 322-323. 212 Aydın, s. 323. 213 Türcan (edt), s. 547. 214 Aydın, s. 323. 215 Türcan (edt), s. 547. 216 Türcan (edt), s. 548.
48 2. Mirasın Şartları
Mirasın verâset kanalıyla vârislere geçebilmesi için şu şartların gerçekleşmesi gerekir.
a. Mûrisin ölmesi b. Vârislerin sağ olması
c. Mirasçı olmaya mani bir durumun bulunmaması217 3. Mirasçı Olma Engelleri
a. Köle olmak.
b. Vârisin mûrisini öldürmesi. c. Farklı dine mensubiyet.
d. Gayr-i Müslimler için farklı memlekette olmak.218 4. Defterimizde Geçen Mirasla İlgili Kavramlar
a. Ferâiz
Farîza kelimesinin çoğulu olan ferâiz, farz kelimesinden türetilmiştir. Farz sözlükte takdir etmek, bir şeyi belirlemek, açıklamak, kesinleştirmek gibi anlamlara gelir.219 Mirasta ise, yarım, üçte iki gibi miktarı belirlenen hisse, sehim demektir.220 Örnek verirsek; “…Marise ve Bersema ve Verafe münhasıra olduğu ve tashih-i
mesele-i mirasları bi-hükmi’l-ferâiz altmış sehimden olub sehm-i mezkûrdan yirmi beş sehmi ümmü zevce-i merküme Kadem’e ve on dört sehmi ibn-i merkum Niknos’a ve yedişer sehimden yirmi bir sehmi dahi benat-ı merkumata asaleti tahakkukundan sağir verese-i merkumdan…”221
b. Sülbî
Kişinin kendi soyundan gelen öz erkek çocuğunu ifade eder. Erkek çocuğun annesine nisbeti içinde sadri kelimesi kullanılır.222
217 Aydın, s. 324-326.
218 Mavsılî, s. 346.
219 Ali Bardakoğlu, “Ferâiz” mad., DİA, TDV Yayınları, İstanbul 1995, c. 12, s. 362. 220 Şener, s. 25-42.
221 83 numaralı belge.
49
“…Ümmü Gülsüm ile sulbî kebir oğulları Ali ve halen asker-i şâhânede bulunan Mehmed…”223 ve “…Mustafa ile sadri sağir oğlu İbrahim ve sadriye sağire
kızı bir yaşında Fatma’ya münhasıra olduğu bi’l-ihbar nümâyan oldukdan sonra verese-i mezbûreden zevc-i mezbûr Osman Ağa…”224
c. Sülbiyye
Kişinin kendi soyundan gelen öz kız çocuğunu ifade eder. Kız çocuğun annesine nisbeti içinde sadriye kelimesi kullanılır.225 “…Mehmed Sabri ve sulbiyye sağıre kızları Melek ve Hatice’ye munhasıra olduğu nümâyan oldukdan sonra verese-i mezbûrdan…”226 “…Mehmed Memiş bin Ali’nin verâseti sadriye kebire kızı Rebia Hanım…”227
d. Mevrûs
Mûristen vârise kalan maldır.228 “…Mustafa’nın vefatından vâris munhasıra olduğum cihetle bana maru’z-zikr bahçenin dört hissede üç hisse-i şayiası bana mevrûs olub…”229
e. Muris
Miras bırakan kimsedir.230 “…Hasan ve Osman Efendi’leri muriseleri
müteveffiye-i mezbûre Emine Hatun’a işbu tarihden on sekiz seneden mütecâviz vefat etmiş olub…”231
f. Vâris
Ölenin malı kendisine geçen kimsedir. “…Mustafa’nın vefatından vâris
munhasıra olduğum cihetle bana maru’z-zikr bahçenin dört hissede üç hisse-i şayiası bana mevrûs olub…”232
223 79 numaralı belge. 224 86 numaralı belge. 225 Develioğlu, s. 962; Şener, 25-42. 226 16 numaralı belge. 227 192 numaralı belge. 228 Şener, s. 25-42. 229 64 numaralı belge. 230 Şener, s. 25-42. 231 90 numaralı belge. 232 64 numaralı belge.
50 g. Tereke
Ölünün kendisine ait terk edib gittiği maldır. “…mezbûre Kamer Hanım ve
siğar-ı mezbûrundan gayrı vârisi ve terekesine müstehak-ı âharı olmayıp ve muskıt…”233
h. Tashih-i Mesele
Her mirasçının hisselerini küsürsüz bulmak için paydaların eşitlenmesi işlemine denir.234 “…münhasıra olduğu ve tashih-i mesele-i mirasları bi-hükmi’l- ferâiz altmış sehimden olub sehm-i mezkûrdan yirmi…”235
i. Sehim
Çoğulu siham olan sehim varislerin mirastan almayı hak ettiği hisse, pay demektir.236
“…tarîk-i âm ile mahdud bir kıt’a bahçenin yüz kırk dört sehm itibarıyla…”237
Defterimizde 115 tane verâset davası bulunmaktadır. Bu da defterimizin %