• Sonuç bulunamadı

1.2. VERGİ ALACAĞININ KALKMASI

1.2.5. Uzlaşma

Uzlaşma; yargı yoluna başvurmadan, mükellef ve vergi idaresi arasında ortaya çıkan vergi uyuşmazlığının çözüm yolu olarak, ikmalen, re’sen ve idarece tarh edilen vergilerin ve bunlara ilişkin olarak kesilen vergi ziyaı cezalarının tahakkuk edecek miktarları konusunda, kanunda belirtilen koşullar dahilinde anlaşması yolu ile vergi alacağının zam ve cezaları ile birlikte kısmen veya tamamen ortadan kalkmasını sağlayan vergi hukuku kurumu olarak tanımlanmaktadır.56 Vergi uyuşmazlıklarının yaklaşık % 90’ı uzlaşma yolu ile çözümlenmektedir.

Uzlaşmada amaç; vergi uyuşmazlıklarının kolayca giderilip vergi alacağının devlet hazinesine giriş süresinin ise kısaltılmasıdır. Ayrıca idare vergi alacağını daha çabuk tahsil etmekte, yargı kuruluşlarının işi hafiflemekte ve çok sayıda davayı izleme yükünden kurtulmaktadır. Mükellef de uzlaşma ile vergi borcu veya cezası yerine daha az bir miktar ödeme olanağına sahip olur ve yargı kuruluşlarında yıllarca süren zaman ve masraf kaybına neden olan davaları izleme zorunluluğundan kurtulur.57 Ayrıca uzlaşma ile idare bir kısım vergi ve ceza alacağından vazgeçtiği için, ödün kurumu olarak da belirtilmektedir.

56 Oktar, a.g.e., s.131

57 Kırbaş, a.g.e., s.200

21 Uzlaşma kurumu, Vergi Usul Kanunu’nun Ek 1-12. maddeleri arasında düzenlenmektedir. Bu ek maddelerin bir kısmı 4369 ve 4444 Sayılı Kanunlarla yapılan değişiklikler ile yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca Uzlaşma Yönetmeliği ve Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliği58 oluşturulmuştur.

Vergi Usul Kanunu’nun Ek 1. maddesinde Uzlaşmanın konusu, kapsamı, komisyonlar ve şekli şu şekilde açıklanmaktadır: “(…)Mükellef tarafından, ikmalen, re'sen veya idarece tarh edilen vergilerle bunlara ilişkin vergi ziyaı cezalarının (344 üncü maddenin üçüncü fıkrası uyarınca vergi ziyaı cezası kesilen tarhiyata ilişkin vergi ve ceza hariç) tahakkuk edecek miktarları konusunda, vergi ziyaına sebebiyet verilmesinin kanun hükümlerine yeterince nüfuz edememekten ya da 369'uncu maddede yazılı yanılmadan kaynaklandığının veya bu Kanunun 116, 117 ve 118'inci maddelerinde yazılı vergi hataları ile bunun dışında her türlü maddi hata bulunduğunun veya yargı kararları ile idarenin ihtilaf konusu olayda görüş farklılığının olduğunun ileri sürülmesi durumunda, idare bu bölümde yer alan hükümler çerçevesinde mükellefler ile uzlaşabilir. Uzlaşma konusu verginin matrah farkları itibariyle bölünebildiği durumlarda uzlaşma sadece toplam matrah farkının bu bölümüne isabet eden vergi kısmı için de yapılabilir. Uzlaşma talebi vergi ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yapılır. Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde yeniden uzlaşma talebinde bulunulamaz.

Uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağa idarenin nihai teklifi yazılır. Mükellef dava açma süresinin sonuna kadar teklif edilen vergi ve cezayı kabul ettiğini yazılı olarak bildirirse bu takdirde uzlaşma sağlanmış sayılır. Mükellef, uzlaşma görüşmelerinde, bağlı olduğu meslek odasından bir temsilci ve 3568 sayılı Kanuna göre kurulan meslek odasından bir meslek mensubu bulundurabilir.

Sürekli, geçici ve merkezi uzlaşma komisyonlarının teşkili, uzlaşmaya müracaat etmeye yetkili olanların belirlenmesi, uzlaşmanın şekli, uzlaşmaya konu edilebilecek vergi, resim ve harçların belirlenmesi, uzlaşma komisyonlarının

5803.02.1999 tarihli, 23600 sayılı resmi gazetede yayınlanmıştır. Bu yönetmelik üzerinde 24.08.1999 tarih ve 23796 sayılı, 22.10.2005 tarih ve 25974 sayılı resmi gazetelerde yayımlanan yönetmelikler ile bazı değişiklikler yapılmıştır. (Şükrü Kızılot, Zuhal Kızılot, Vergi İhtilafları ve Çözüm Yolları, Güncelleştirilmiş 17. Baskı, Yaklaşım Yayıncılık, 2010, s.234, dipnot.560)

22 yetkileri, uzlaşmanın yapılmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir. İl özel idareleri ve belediyelere ait vergi, resim ve harçlar için bu yönetmelik İçişleri Bakanlığınca hazırlanır.”

Tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası uzlaşma şeklinde iki uygulama vardır.

Tarhiyat öncesi uzlaşma; tarhiyat aşamasından önce, idare ile mükellef ya da ceza muhatabı arasında, vergi incelemesine dayanılarak tarh edilecek vergi ve kesilecek cezalarda uzlaşılması olarak tanımlanır. Tarhiyat sonrası uzlaşma ise; bir vergi tarh edildikten ve ceza kesildikten sonra, ortaya çıkan uyuşmazlıkların yargı yoluna gidilmeden idari olarak taraflar arasında bir anlaşmaya varılmak suretiyle çözümlenebilmesidir. Tarhiyat öncesi uzlaşma isteyen bir mükellefin, uzlaşmadığı takdirde daha sonra tarhiyat sonrası uzlaşma talep etmesi mümkün değildir.

Uzlaşmada mükellefin vekilinin avukat olması şart değildir; sadece noterden alınmış bir vekaletnamenin bu konuda tam yetkili şekilde olması gerekir. Vergi ve cezanın miktarı yönünden; tarhiyat öncesi uzlaşma komisyonlarının uzlaşabilecekleri en çok vergi ve ceza tutarı konusunda herhangi bir miktar sınırlaması bulunmamaktadır.

Ancak tarhiyat sonrası uzlaşmada; il ve ilçe uzlaşma komisyonları ile merkezi uzlaşma komisyonlarının uzlaşabilecekleri en çok vergi ve cezanın miktarı belirli sınırlamalara tabi tutulmuştur.59

Uzlaşmaya varılması halinde, uzlaşma tutanakları kesin olup gereği vergi dairelerince derhal yerine getirilir. Mükellef veya adına ceza kesilen; üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit olunan hususlar hakkında dava açılmaz ve hiçbir mercie şikayette bulunamaz.(VUK Ek m. 6)

Uzlaşmaya varılamamış ise, süresinde bu yola başvurmuş olan yükümlü yine süreye riayet etmek koşuluyla dava açabilir. Uzlaşma başvurusu sırasında vergi davası açma süresi dolmuş ya da on beş günden az kalmış ise dava süresi on beş gün olarak uzar.(VUK Ek m. 7)

59 Şükrü Kızılot, Zuhal Kızılot, Vergi İhtilafları ve Çözüm Yolları, Güncelleştirilmiş 17. Baskı, Yaklaşım Yayıncılık, 2010, s.222-223

23