• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: TEMA VE EĞĐTSEL ĐLETĐLER

3.3. Muzaffer Đzgü Romanlarında Tema ve Eğitsel Đletiler

3.3.9. Uzay Dolmuşu Kalkıyor

Uzay Dolmuşu Kalkıyor adlı romanda, bir grup çocuğun uzaya yaptıkları yolculuk anlatılıyor. Çocukların yaşadıkları mahallede Necati adlı bir berber yaşamaktadır. Berber Necati’nin en büyük hayali bir uzay aracı yapmaktır. Fakat onun bu hayali hiç kimseye inandırıcı gelmemektedir. Çünkü kendisinden önce dedesi kanatla uçmaya kalkmış, babası ise uçakla uçmaya kalkışmıştır. Her ikisi de hem başarısız olmuş, hem de bütün mahalleye alay konusu olmuştur. Ancak Berber Necati bu olanları

umursamadan, büyük bir sabırla, hayalini gerçekleştirmek için defalarca çeşitli denemeler yapar. Sonunda Berber Necati yaptığı uzay aracına romanın anlatıcısı olan Deniz adlı çocuğun babaannesi de dahil olmak üzere bir grup çocuğu alarak uzay yolculuğuna çıkar. Yolda ilginç olaylar yaşarlar. Uzay araçlarının denetimi uzaylılar tarafından ele geçirilir ve uzay gemisinin tüm yolcuları bilmedikleri bir gezegene zorunlu iniş yaparlar. Burada onları ileri bir teknolojiye sahip ancak hiçbir kötü niyeti olmayan uzaylılar onları beklemektedirler. Babaannenin de sayesinde burada birbirinden komik olaylar yaşarlar. Kısa zamanda buradaki uzaylılarla dostluk kurarlar. Bir süre sonra da dünyaya geri dönmek üzere uzay aracına binerler. Uzay aracı garip sesler çıkarmaya başlar. Deniz tam bu anda uyanır. Odasında ateşler içinde yatmaktadır ve başucunda annesi ve babaannesi vardır. Deniz’in tüm anlattıkları hasta yatağında gördüğü bir rüyadan ibarettir.

3.3.9.2. Romandaki Tema ve Eğitsel Đletiler a)Bilimin ve Buluşların Önemi

Uzay Dolmuşu Kalkıyor adlı romanda Đzgü, önceki romanlarından daha farklı bir tema ile karşımıza çıkmaktadır. Roman boyunca teknolojik bir yığın aygıttan, bunların nasıl icat edildiğinden bahsedilir. Bu anlatılırken de tarihsel bir gidişat izlenir. Romanın mucitlerinden biri olan Berber Necati uzay aracı yapmaya çalışmaktadır. Ondan önce de dedesi kanatla, babası ise kendi icadı olan uçaklarla uçmayı denemiştir. Berber Necati’nin dedesinin kanatla uçmaya çalışmasından hareketle tarihimizde yeri olan Hazerfen Ahmet Çelebi’nin uçma tecrübesi çocuklara hatırlatarak bilimsel ilerlemeye vurgu yapılır “Hayır insan uçmamış değil, Hazerfen Ahmet Çelebi uçmuş, ama insanların kol kanat gücüyle uçması nereye kadar? Öyleyse uçmak için ne gerekli? Uçak gerekli” (Đzgü, 1994:20). Burada yazar çocuklara küçük bir mahallenin hayalperest ama hayalleri konusunda inatçı ve gayretli insanların tecrübelerini komik olaylarla anlatırken bilimin, bilginin ve kitapların değerini de anlatmaya çalışır.

“Berber Necati’nin anlattıkları, babaların, annelerin dedikleri gibi palavra değildi. Necati’nin bir yığın kitabı vardı. Gerektiğinde o ufacık dükkandaki ufacık tahtanın başında çiziyor, gösteriyor, anlatıyordu. Berber Necati’nin nesi var? Kalın kalın uzay kitapları var. Binlerce uzay resmi var. Video için yüzlerce uzay filmi var” (Đzgü, 1994:14).

Çocuk romanları çocuğu bilime ve kitaba yaklaştırmalıdır. Okuma alışkanlığının ve gerçekçi düşüncenin en fazla geliştirilebildiği dönem olan 10- 12 yaş arası çocuklar düşünüldüğünde yazarımızın bilimin, kitabın önemine yaptığı vurgu eğitsellik yönünden önemlidir.

b)Teknolojinin Đnsan Yaşamına Etkileri

Romanda kaçırılan uzay gemisi farklı bir gezegene iniş yapar. Bu gezegende farklı bir yaşam vardır. Đleri teknoloji sayesinde insanlar elde etmek istedikleri her şeye bir kolayca ulaşabiliyorlar.

“Burada hava kirliliği yoktur, hastalık yoktur, çevre kirliliği yoktur. Đlaç yaparız ama hasta olunca içmek için değil, hiç hasta olmamak için. Bunlar domatesi de fabrikada yapıyorlar. Burada fidanın üzerinde kendi kendine olsun bırakmıyorlar” (Đzgü, 1994:94).

Yazar, bilimin ve bilimsel gelişmenin önemini vurgularken aynı zamanda teknolojideki bu ilerlemelerin insan yaşamına olumsuz tesirleri de olabileceğine değiniyor. Đleri teknoloji sayesinde her şeyin yapay ve otomatik oluşunu eleştiriyor. Doğal beslenme yerine ihtiyaç duyduklarında kendi icat ettikleri haplarla karınlarını doyurmalarına babaannenin tepkisi buna bir örnektir. “A çocuk sen bunlara inanıyor musun? Hiç peynirin, ekmeğin, yumurtanın yerini tutar mı hap?” (Đzgü, 1994:48). Ayrıca yazar, babaanne karakterinin ağzından teknolojinin gelişmesiyle birlikte eski değerlerin yitirildiğine de değiniyor. Romandaki insanlar bir düğmeye basarak her işi hallederken, yemek için bile zaman ayırmadan, haplarla beslenirken, babaanne dibek kahvesi, ayran gibi geleneksel içeceklerimizden, yiyeceklerimizden istemekte, insanlar arası sıcak ilişkileri özlemektedir. “ ah… ben akşamleyin Neriman Hanım’a gitsem de onunla bir dibek kahvesi içip, eskilerden konuşsak” (Đzgü, 1994:43).

Romanda günümüzün gelişmiş dünyasındaki değer yitimi, insanların birbirlerinden uzaklaşarak bencilleşmesi eleştiriyor. Eskiye olan özlem tutuculuk olarak değil, manevi ve kültürel değerlerin unutulmaması, korunması gerektiği şeklinde veriliyor. c)Savaş Karşıtlığı

Çocuk romanları yoluyla çocuğa kazandırılabilecek düşüncelerden biri de barış yanlısı bir bakış açısıdır. Uzay Dolmuşu Kalkıyor adlı roman da bu açıdan önemlidir.

Çünkü günümüzdeki uzay filmlerinin birçoğunda dünyalılar ile uzaylılar arasında savaşlar konu edilmekte, insanlar birbirlerine ve yaşadıkları evrene acımasızca zarar vermekteler. Oysa bu romandaki uzaylılar savaşın anlamını dahi bilmemektedirler. Uzaylı çocuklardan birinin sorduğu şu soru da buna bir örnektir.“Biz çok merak ediyoruz savaş nedir, niçin yasaklandı? Dilinizin disketini beynimde döndürüyorum, s harfinde savaş var, ama karşılığı boş” (Đzgü, 1994:102).

Dünyalı çocuklar ile uzaylı çocuklar arkadaş olur, birbirlerine bir şeyler öğretmeye çalışır. “Aslı, Kızılderili kız olan iki arkadaşına sevgi dolu bir şarkı söylüyordu. Biraz sonra 999’lu çocuklarla dünyalılar ellerimizi omuzlarımızda buluşturmuş, dostluk

şarkısını söylüyorduk” (Đzgü, 1994:98).

Romanın birçok yerinde bu ve benzeri satırlarla yazar, çocukları savaş kavramından uzak tutarak, barışçı ve uzlaşmacı anlayışı eğitsel bir ileti olarak vurguluyor.

3.3.10. Korkak Kahraman