• Sonuç bulunamadı

3.2.2 Saksı Denemesi

3.2.2.2 Tuz Uygulamaları

 GeliĢmiĢ nar fidanlarına 21.07.2012 tarihinde ilk tuz uygulamasına baĢlanmıĢtır.

 Kullanılan tuz doz konsantrasyonları; 0 ppm (kontrol)

750 ppm 1500 ppm 3000 ppm 6000 ppm

 Tuz kaynağı olarak NaCl kullanılmıĢtır.

 Uygulama Ģekli; Belirtilen tuz konsantrasyonu her bir saksı ve bir sulama için 250 ml suya göre hesaplanmıĢtır.

 Sulama aralığı ve süresi; sulama iki günde bir yapılıp toplam iki ay süre 30 sulama gerçekleĢtirilmiĢtir (Turhan ve ark., 2005).

20

ġekil 3.10 Nar fidanlarına tuz uygulaması ve fidanların teklenmesi.

3.2.2.3 Deneme Deseni

Belirtilen nar çeĢitleri ve tuzluluk dozları uygulamaları saksı Ģartlarında iki faktörlü bir deneme olarak tesadüf parselleri deneme deseninde kurulmuĢtur.

3.2.2.4 Ölçüm ve değerlendirme

ÇalıĢma kapsamında altı nar çeĢidine saksı koĢullarında uygulanan 4 tuzluluk dozu ve kontrol uygulamasında; uygulama süresinin sonunda bütün fidanlar saksıdan sökülüp kök bölgesi yıkanmıĢtır (Erenoğlu ve ark., 1999). Fidanlar üzerinde ölçümler yapılmıĢtır.

21

ġekil 3.12 ÇeĢitlerin dozlara göre ölçüm ve tartıma hazırlanması.

 Bitki, uzunluğu: Cetvel ile ölçülmüĢtür (Erenoğlu ve ark., 1999).

22

 Sürgün, uzunluğu: Cetvel ile ölçülmüĢtür (Erenoğlu ve ark., 1999).

ġekil 3.14 Sürgün uzunluğu ölçümü.

 Kök uzunluğu: Cetvel ile ölçülmüĢtür (Erenoğlu ve ark., 1999).

ġekil 3.15 Kök uzunluğu ölçümü.

23

 Bitki, yaĢ ağırlığı: Hassas terazi ile tartılmıĢtır (Erenoğlu ve ark., 1999).

ġekil 3.16 Bitki yaĢ ağırlığı ölçümü.

 Sürgün yaĢ ağırlığı: Hassas terazi ile tartılmıĢtır (Erenoğlu ve ark., 1999).

24

 Kök yaĢ ağırlığı: Hassas terazi ile tartılmıĢtır (Erenoğlu ve ark., 1999).

ġekil 3.18 Kök yaĢ ağırlığı ölçümü.

 Gövde yaĢ ağırlığı: Hassas terazi ile tartılmıĢtır (Erenoğlu ve ark., 1999).

ġekil 3.19 Gövde yaĢ ağırlığı ölçümü.

 Bitki, sürgün, kök ve gövde kuru ağırlıkları: Kök, gövde ve sürgünler 63 OC‟de 48

saat süreyle kurutma dolabında kurutulmuĢ ve hassas terazi ile tartılmıĢtır (Erenoğlu ve ark., 1999).

 Elde edilen veriler üzerinde varyans analizi yapılarak; ÇeĢitler

Tuzluluk dozları

ÇeĢit-tuzluluk dozu interaksiyonunun etkisi istatistiksel olarak test edilmiĢtir. Ġstatistiksel değerlendirme %5 önem düzeyinde (α=0,05) gerçekleĢtirilmiĢtir.

Ġstatistiksel önem düzeyinde farklı çıkan veri ortalamaları AOF (asgari önemli farklılık (LSD)) testi ile karĢılaĢtırılmıĢtır.

25

4. BULGULAR VE TARTIġMA

4.1. Ġn Vitro denemesi

12.08.2011 tarihinde, içerisine BAP (2.0 mg/l) ilave edilen MS ortamlarına 4 tekrarlı ve her tekrarda 10 adet olacak Ģekilde kültüre alınan nar eksplantları 250C‟de ve

3000 lux ıĢık altında bir hafta süre ile gözlemlenmiĢtir. 19.08.2011 tarihinde sağlam kalan eksplantlar alt kültüre alınmıĢ ve kontaminasyon neticesinde kaybedilenlerin yerine yenileri kesilerek deneme tamamlanmıĢtır. 28.8.2011 tarihinde 3. kez alt kültüre alınarak ortama salgılanan fenolik bileĢikleri minimum düzeye indirmek amaçlanmıĢtır. 25.09.2011 tarihinde çeĢitler bazında Ġzmir-10=9, Ġzmir-23=14, Ġzmir-26=11, Ġzmir- 1513=23, Silifke aĢısı (33 N 16)=26 ve Hicaznar (07 N 08)=21 sürgün geliĢimi sağlanan eksplantlar köklendirilmesi amacıyla IBA (2.0 mg/l) içeren MS ortamına aktarılmıĢtır. Yapılan gözlemler neticesinde;

2 hafta içinde bir miktar geliĢme gösterseler de Ġzmir-10 ve Ġzmir-26 çeĢitleri sararıp kurumuĢlardır. 4 hafta sonra Ġzmir-23 çeĢidinin tamamı kurumuĢtur. Diğer 3 çeĢit köklenme oluĢmadığı için beslenemediğinden 7. hafta sonunda tamamen sararıp kurumuĢlardır.

ġekil 4.1 Ġn vitro kesim odası ve iklim odası (sürgün geliĢimi).

2011 yılı çalıĢmalarından elde edilen sonuçlar da dikkate alınarak 2012 yılında hem ilkbahar döneminde (15 nisan -15 mayıs arasında) hem de geç yaz döneminde (15- 30 ağustos arasında) 2011 yılında yapılan çalıĢmalar tekrarlanmıĢtır. 2011 yılı çalıĢmalarına ilave olarak 2012 yılında;

1- MS+ 2.0 mg/l BAP, 0,5 mg/l GA3

2- MS+ 2.0 mg/l BAP, 1.0 mg/l IBA, 0,5 mg/l GA3

26 4- MS

Ortamlarında da bitki geliĢimi denemeleri kurulmuĢtur. Ayrıca fenolik bileĢiklerin neden olduğu kararmanın önüne geçmek amacıyla ortamlara 200 mg/l aktif kömür ve 200 mg/l PVP 40 ilave edilmiĢtir.

2012 yılında yapılan çalıĢmalar sonucunda da köklendirme gerçekleĢmemiĢtir. Ancak ilkbahar döneminde ortama fenolik madde salgılanması daha fazla olması neticesinde sürgün geliĢimi geç yaz dönemine göre %20 daha düĢük olmuĢtur. Ayrıca MS+ 2.0 mg/l BAP, 1.0 mg/l IBA, 0,5 mg/l GA3 ortamında kallus oluĢumu ve az

miktarda sürgün uzaması, MS+ 2.0 mg/l IBA, 0,5 mg/l GA3 kallus oluĢumu elde

edilmiĢtir.

2012 yılında tez çalıĢmasında kullanılan nar çeĢitlerinin in vitro koĢullara adaptasyonunu incelenmesine devam edilmiĢtir. Ekim ayının ilk haftasında ETAE arazisinden toplanılan yarı odunsu bitki materyalleri doku kültürü merkez laboratuarında in vitro çalıĢmalar için hazırlanmıĢtır.

06.10.2012 tarihinde, içerisine BA (1.0 mg/l) + IAA (0.5 mg/l) ilave edilen MS ortamlarına alınmıĢlar, denemelerde 3 tekrarlı ve her tekrarda 15 bitkicik olacak Ģekilde kültüre alınan nar eksplantları 25 0C‟de ve 3000 lux ıĢık altında 5 hafta süre ile

gözlemlenmiĢtir. Nar bitkisinin ortama salgılamıĢ olduğu fenolik bileĢikleri minimum düzeye indirmek amacıyla eksplantlar belirli aralıklarla 3 defa alt kültüre alınmıĢlardır. 5 haftalık süre sonunda canlı kalan bitkicik sayıları Hicaznar (07 N 08);13, Silifke aĢısı (33 N 16);19, Ġzmir-10; 16, Ġzmir-1513;12, Ġzmir-23;9, Ġzmir-26;1 „dir. Hicaznar (07 N 08), Ġzmir-10, Silifke aĢısı (33 N 16) çeĢitlerinin diğer çeĢitlere göre in vitro Ģartlara daha iyi uyum sağladığı gözlenmiĢ, Ġzmir-10 ve Hicaznar (07 N 08) çeĢitlerinde bitkicikler 4 cm‟e kadar ulaĢırken, Silifke aĢısı (33 N 16) çeĢidinde kardeĢlenme potansiyelinin (3 bitkicik/eksplant) yüksek olduğu belirlenmiĢtir. Uygulanan sterilizasyonun Ġzmir-23 ve Ġzmir-26 çeĢitleri için yetersiz olduğu ve bu çeĢitlerde meydana gelen fenolik bileĢiklerin daha yoğun olduğu çalıĢmalar sonucunda gözlemlenmiĢtir.

Yapılan çalıĢmalarda geliĢtirilen bitkiciklerle, bitkiciklerin köklendirilmesi amacıyla IAA 2.0 mg/l, IAA 2.0 mg/l +BA 0.5 mg/l, IBA 2.0 mg/l, IBA 2.0 mg/l +IAA 0.5 mg/l ve Kontrol grubu olmak üzere 5 farklı ortamda, her konsantrasyondan 3 tekrarlı, her tekrarda 4‟er bitkicik olacak Ģekilde deneme kurulmuĢtur (Denemede çeĢit farklılığı göz ardı edilmiĢtir). Köklendirme denemeleri sonucunda, kontrol dıĢındaki

27

tüm ortamlarda bitkicikler geliĢmeye devam etmiĢ, kallus oluĢumu gözlenmiĢ fakat köklenme elde edilememiĢtir. Köklenmeyen bitkicikler canlılığını yitirmiĢtir.

ġekil 4.2 İn vitro kesim odası ve iklim odası (KardeĢlenme).

Yukarıdaki sonuçlar neticesinde enstitümüzün en önemli iki nar çeĢidi olan Ġzmir-1513 ve Ġzmir-23 çeĢitleri 14.6.2013 tarihinde araziden toplanarak doku kültürü merkez laboratuarına getirilerek sterilizasyon iĢlemleri gerçekleĢtirilmiĢtir. ÇalıĢma bu iki çeĢit de yoğun yapılarak sonuca gitmek planlanmıĢtır. Her iki çeĢitten alınan nodal segmentler ve sürgün uçları 1.0 mg/l BA içeren tüplerde kültüre alınmıĢtır. Denemeler 3 „er tekrarlı her tekrar 10 bitkicikten oluĢacak Ģekilde kurulmuĢtur. Aynı zamanda nodal segmentteki gözlerin sürmesini teĢvik etmek amacıyla 10‟ar bitkicik 1 hafta süre ile +4

0C‟de bekletildikten sonra +250C de geliĢmeye bırakılmıĢtır. 28.6.2013 tarihinde

yapılan gözlemlere göre 40‟ar adet eksplanttan Ġ-23;12 ve Ġ-1513;11 adet eksplant geliĢmeye devam etmekte olduğu, geri kalan eksplantlarda ise yoğunluk fungal olmak üzere yüksek miktarda kontaminasyon gözlenmiĢtir. Ġklim düzensizlikleri sebebi ile meydana gelen yağıĢlar dolayısıyla fungal etmenli kontaminasyonun olduğu düĢünülmektedir. 01.07.2013 tarihinde araziden alınan Ġzmir-1513 ve Ġzmir-23 nar çeĢidi materyallerine yapılan sterilizasyonda, farklı bir dezenfektan (ACE) kullanılmıĢtır. Denemeler 4‟er tekrarlı her tekrarda 10‟ar eksplant olacak Ģekilde kurulmuĢ ve gözlemlere devam edilmiĢtir.

Nar bitkicikleri, bu denemede bitki büyüme düzenleyici miktarlarındaki fazlalığın bitki geliĢimi üzerinde olabilecek olumsuz etkisini görmek amacıyla, 2 farklı

28

ortamda (N1 ve N2 hormonlarını içeren ortamlar) kültüre alınmıĢtır. N1; MS+ BA 1.0 mg/l +GA3 0.1mg/l + 7.5 g/l agar + sukroz 30 g/l, N2; MS+ BA 2.0 mg/l +IAA 0.5 mg/l +GA3 0.1mg/l + 7.5 g/l agar+ sukroz 30 g/l olarak belirlenmiĢtir. 3 haftalık bir

sürede N1 ortamında kültüre alınan eksplantlarda geliĢme oldukça yavaĢ ve az olmakla beraber, kardeĢlenme ve köklenme gözlenmemiĢ, bununla beraber eksplantlar kuruyarak canlılığını yitirmiĢtir. N2 ortamında kültüre alınan bitkicikler ise Ġzmir 23 ve Ġzmir 1513 olmak üzere her iki çeĢitte de 3 hafta içinde sürgünleri uzamıĢ ve geliĢmeleri kardeĢlenmelerle devam etmiĢtir. 2 farklı bitki büyüme düzenleyici içeren ortam arasında çeĢitler göz ardı edilmeksizin hormonların etkili dozları arasında farklılık gözlenmiĢ 2N bitki büyüme düzenleyicilerinin bitki geliĢimi üzerinde daha olumlu sonuçlar vereceği düĢünülerek, alt kültüre alınacak olan bitkicikler 2N içeren ortamda alt kültüre alınmıĢtır. 6 haftalık süre sonunda tek bitki büyüme düzenleyici içerisinde kültüre alınan bitkiciklerde kardeĢlenme miktarlarına bakıldığında çeĢitler arasında farklılık ortaya çıkmıĢtır. Her bitki çeĢidinden 40‟ar bitkicik ile oluĢturulan denemede (4 tekrarlı, her tekrar 10 bitkicikten oluĢuyor) Ġzmir 23 çeĢidinde toplam bitki sayısı 42 „ye ulaĢmıĢ, yani sadece 2 bitkide 1‟er kardeĢlenme görülmüĢtür. Ġzmir 1513 çeĢidinde ise bazı bitkiciklerin boyları 3.5 cm‟ye kadar ulaĢırken, bitkicik sayısı %50‟lik bir artıĢla 60‟a yükselmiĢtir. 2N içeren besin ortamında bazı bitkicikler bitki baĢına 4 kardeĢ bitkicik meydana getirmiĢlerdir.

29

Soumendra ve ark.(1998), Ganesh nar çeĢidinde sürgün boğumlarını kullanarak in vitro da hızlı ve etkili bir klonal çoğaltım için protokol oluĢturulmasını amaçlamıĢlardır. Uç ve yan tomurcuklardan alınan explantları 2.0 mg/l BA içeren MS ortamında sürgün geliĢimini elde etmiĢ ancak sürgün uzamasının baĢarılı olmadığını bildirmiĢlerdir. En iyi köklenme %86 ile ½ MS 1.0 mg/l IBA ilaveli ortamda olmuĢtur. Köklendirme için oksin ilave edilmiĢ ½ MS ortamına aktarılmıĢ, birincil kökler ve bunların üzerinde yeni kökler meydana gelmiĢtir. Daha sonra küçük bitkiler aklimatize edilip toprağa aktarılmıĢtır.

Bu çalıĢmamızda da belirtilen çalıĢmadakine benzer ve farklı sonuçlar elde edilmiĢtir. Ancak bu çalıĢmada köklenme elde edilememesinin nedeninin çeĢit farklılığından kaynaklandığı düĢünülmektedir.

In vitro koĢullarda tuzluluk çalıĢmasını gerçekleĢtirecek nitelikte kök oluĢumu olmamasından dolayı, belirtilen çeĢitlerde bu yöntemle tuzluluk etkisinin araĢtırması gerçekleĢtirilememiĢtir.

30

4.2. Saksı denemesi

Bu çalıĢmada, ticari öneme sahip 6 nar çeĢidinin bazı morfolojik özelliklerine farklı tuz konsantrasyonlarının etkisi incelenmiĢtir. 21.09.2012 tarihinde saksılardaki nar fidanları kökleri ile sökülüp yıkandıktan sonra gerekli gözlemler yapılmıĢtır. Uygulama sonucunda dozlara göre saksılardan harç örneği alınarak analizleri yapılmıĢ ve elde edilen değerler Çizelge 4.1‟de verilmiĢtir.

Çizelge 4.1 Deneme yapılan saksı harcının tuz (NaCl) dozlarına göre analiz sonuçları.

Sulama suyu tuz

Konsantrasyon (ppm)

Tuzluluk EC (dS/m) Gübre uygulaması (%)

0 5.330

Köklenmeden sonra iki defa kompoze (12-8-16+3 MgO+125+ME) gübre verilmiĢtir (% 1) 750 6.840 1500 10.550 3000 14.800 6000 15.820 4.2.1 Bitki Uzunluğu

ÇeĢitlerin farklı tuzluluk dozlarında bitki uzunluk verileri Çizelge 4.2‟de verilmiĢtir. ÇeĢitler bazında bitki uzunluğu 70,94 cm ile 80,38 cm arasında değiĢim göstermiĢtir. ÇeĢitler arasındaki farklar istatistiki olarak önemli bulunmuĢtur. En fazla bitki uzunluğuna sahip çeĢitler Ġ-26 ve Ġ-1513, en az ise Ġ-10 olmuĢtur.

Çizelge 4.2 Farklı tuz dozlarının, çeĢitlerin ve çeĢit-doz interaksiyonunun bitki uzunluğuna etkileri. Bitki uzunluğu (cm) ÇEġĠTXDO Z 0 750 1500 3000 6000 ÇEġĠT Ġ-26 81,38 80,33 81,88 79,22 79,11 80,38 A Ġ-1513 80,05 80,61 77,61 81,66 81,44 80,27 A N-16 76,38 80,22 75,44 78,33 76,83 77,44 AB Hicaznar 79,38 73,05 72,27 80,88 77,11 76,54 B Ġ-23 75,00 77,94 76,94 73,55 75,88 75,86 B Ġ-10 72,33 69,55 73,00 74,05 65,77 70,94 C DOZ 77,42 76,95 76,19 77,95 76,02 CV = 6.02 LSD Ç= 3.38 D=Ö.D. ÇXD=Ö.D.

ÇeĢit- doz interaksiyonunun ve tuz uygulamalarının bitki uzunluğu üzerine etkisi istatistiksel olarak önemli bulunmamıĢtır.

31

Kulak (2011) farklı tuz dozlarının (NaCl) adaçayı bitki boyu üzerine herhangi bir etkisinin olmadığı sonucuna varmıĢtır. Bu çalıĢmadaki verilerle benzer bulgular elde edilmiĢtir.

Turhan ve ark. (2005), 5 BB asma anacının diğer anaçlardan daha iyi bir geliĢme gösterdiğini ve bu anacın belirli bir tuz (NaCl) doz oranına kadar etkilenmediği (5000 mg/l), belirli bir dozdan sonra (10000 mg/l) zarar gördüğü ve dozun yükselmesiyle bitkilerin öldüğünü bildirmiĢlerdir.

4.2.2 Sürgün uzunluğu

ÇeĢitlerin farklı tuzluluk dozlarında sürgün uzunluk verileri Çizelge 4.3‟de verilmiĢtir. ÇeĢitlerde sürgün uzunluğu 30,65 cm ile 39,72 cm arasında bulunmuĢtur. ÇeĢitler arasındaki farklar istatistiki olarak önemli bulunmuĢtur. En fazla sürgün uzunluğuna sahip çeĢitler Ġ-1513 ve Ġ-26, en az ise Ġ-10 olmuĢtur.

Çizelge 4.3 Farklı tuz dozlarının, çeĢitlerin ve çeĢit-doz interaksiyonunun sürgün uzunluğuna etkileri. Sürgün uzunluğu (cm) ÇEġĠTXDOZ 0 750 1500 3000 6000 ÇEġĠT Ġ-26 41,66 40,72 38,83 38,50 38,88 39,72 AB Ġ-1513 41,66 44,61 36,83 42,00 40,44 41,11 A N-16 37,44 41,72 36,44 36,44 38,55 38,12 B Hicaznar 37,50 36,33 35,50 41,16 35,38 37,17 BC Ġ-23 34,50 35,22 34,00 31,05 36,83 34,32 C Ġ-10 31,88 32,38 32,66 29,55 26,77 30,65 D DOZ 37,44 38,50 35,71 36,45 36,14 CV = 10.85 LSD Ç= 2.92 D=Ö.D. ÇXD=Ö.D.

ÇeĢit-doz interaksiyonunun ve tuz uygulamalarının sürgün uzunluğu üzerine etkisi istatistiksel olarak önemli bulunmamıĢtır.

Turhan ve ark. (2005), 5 BB asma anacının üzerinde diğer anaçlardan daha iyi bir sürgün geliĢmesi olduğunu ve bu anacın belirli bir tuz dozuna kadar etkilenmediğini (5000 mg/l), belirli bir dozdan sonra (10000 mg/l) zarar gördüğünü ve dozun yükselmesiyle sürgün uzamasının zayıfladığını bildirmiĢlerdir. Sürgün uzunluğu 0 dozunda 8,63 cm olurken 5000 mg/l de 9,26 cm, 10000 mg/l dozda 4,93 cm olmuĢ ve bu dozdan sonra düĢüĢ meydana gelmiĢtir.

Pırlak ve EĢitken (2004), Fern ve Camarosa çilek çeĢitlerinin 2 ve 5 EC (mS cm- 1) tuz dozlarında kol uzunlukları arasında farklılık oluĢtuğunu belirlemiĢlerdir. Kol

32

arasında da farklılıklar elde edilmiĢtir. Fern çeĢidinde kol uzunlukları Camarosa çeĢidinden yüksek bulunmuĢtur. En düĢük değer Camarosa çeĢidinde 5 EC (mS cm-1

) tuz dozunda 74.26 cm olmuĢtur.

ġekil 4.4 Ġzmir 23 nekrotik leke (6000 ppm)

4.2.3 Kök uzunluğu

ÇeĢitlerin farklı tuzluluk dozlarında kök uzunlukları Çizelge 4.4‟de verilmiĢtir. ÇeĢitler bazında kök uzunluğu 27,62 cm (Ġ-10) ile 30,58 cm (Ġ-26) arasında bulunmuĢ olup çeĢitler arasındaki fark istatistiki bakımdan önemlidir.

Çizelge 4.4 Farklı tuz dozlarının, çeĢitlerin ve çeĢit-doz interaksiyonunun kök uzunluğuna etkileri. Kök uzunluğu (cm) ÇEġĠTXDOZ 0 750 1500 3000 6000 ÇEġĠT Ġ-26 31,10 30,55 31,48 30,38 29,38 30,58 A Ġ-1513 28,88 27,72 27,22 27,94 25,61 27,47 BC N-16 26,22 28,77 27,55 28,11 27,66 27,66 B Hicaznar 28,11 25,11 25,27 26,05 25,16 25,94 C Ġ-23 27,83 28,61 29,61 29,83 28,77 28,93 B Ġ-10 26,00 26,44 27,77 30,22 27,66 27,62 B DOZ 28,02 27,87 28,15 28,75 27,37 CV = 7.95 LSD Ç= 1.64 D=Ö.D. ÇXD=Ö.D.

ÇeĢit-doz interaksiyonunun ve tuz uygulamalarının kök uzunluğu üzerine etkisi istatistiksel olarak önemli bulunmamıĢtır. Erenoğlu ve ark., (1999) tarafından yapılan çalıĢmada ise NaCl uygulamasının çilek bitkilerinde kök uzunluğu üzerine olan etkilerinin istatistiki olarak önemli olduğu belirlenmiĢtir.

33

Benzer Belgeler