• Sonuç bulunamadı

2. TUVALAR ve TUVA TÜRKÇESİ

2.2. Tuva Cumhuriyeti

Tuva Cumhuriyeti, Rusya'nın doğu kesiminde, Sibirya'nın güneyinde yer alır. Kuzeyinde Krasnoyarsk ve Hakas Cumhuriyeti, güneyinde Moğolistan, doğusunda Buryat Özerk Cumhuriyeti, batısında Altay Özerk Cumhuriyeti bulunur. Kuzeyi Sayan Dağları, Güneyi Tannu-Ula Dağları ile çevrilidir. Yüzölçümü 170.500 km2

'dir. Başkenti Kızıl'dır.

Ülke toprakları Yenisey'in üç ana kolu Kaa-Hem, Bii-Hem, Hemçik nehirlerinin çıkıp birleştiği nokta üzerindedir. Ülkede çok sayıda göl ve nehir bulunmaktadır. 400 civarında göl vardır. Ülkenin %85'i dağlık ve ormanlık alanlarla kaplıdır (Arıkoğlu 2002: 173).

Tuva Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu içerisinde özerk bir cumhuriyet statüsündedir. Ülke, Rusya içerisindeki tarihi boyunca farklı statülerde bulunmuştur. Rusların bölgede nüfuzlarını hissettirmeleri 1900’lü yılların başına rastlar. Bu tarihten sonra bölgeye Rusların yerleştirilme süreci hız kazanır. 1912-1918 yılları arasında Tuva’daki Rus nüfusu %300 artmıştır (Somuncuoğlu 2002: 161).

Rusya’daki 1917 devrimi Tuva’da da belirsiz süreçlerin yaşandığı bir dönem olmuştur. 18 Haziran 1918‘de Rusya ile Tuva arasında Tuva’nın kendi kaderini belirleme

33

hakkını içeren Rus ve Tuva halklarının dostluk ve işbirliği anlaşması imzalanmıştır. Bunun üzerine 18 Temmuz 1918‘de Tuva'nın bağımsızlığı, 14 Ağustos 1921'de de Tannu- Tıva Halk Cumhuriyeti ilan edilmiştir (Somuncuoğlu 2002: 162). Tannu-Tıva adı daha sonra Tıva Arat Respublika (Tuva Halk Cumhuriyeti) olarak değiştirilmiştir (Arıkloğlu 2002: 175).

Tuva Halk Cumhuriyeti, 17 Ağustos 1944'te Sovyetler Birliği'ne katılma kararı almıştır. Bunun üzerine iki ay sonra, bağımsız devlet statüsünü kaybederek belirsiz bir statüyle Rusya Federasyonu'nun otonom bölgesi olmuştur. Sovyetler Birliği iki yıl süreyle hiçbir şey olmamış gibi davranmış, ancak 16 Ağustos 1946‘da Tuva'nın Sovyetler Birliği'ne dahil olduğunu açıklamıştır (Somuncuoğlu 2002: 164). 10 Ekim 1961'de Yüksek Şura kararıyla Tuva Otonom Bölgesi, Tuva Otonom Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti yapıldı (Arıkoğlu 2002: 176). Sovyetler Birliği’nin çözülmesinden sonra 1991’de Tuva Cumhuriyeti (Tuva Respublika) adını aldı. Günümüzde de Rusya Federasyonu içerisinde yer alan 21 cumhuriyetten biridir ve en son idari düzenlemeye göre Sibirya Federal Okruğu’na dahildir (Şahin 2002: 739).

Tuva'nın ekonomisi esas olarak hayvancılığa dayanır. Koyun, sığır ve domuz gibi hayvanların dışında at, deve ve ren geyiği beslenir. Ülkenin ormanlık olması kürk hayvanlarının avlanması için uygundur. Az miktarda tarım yapılır, buğday ve arpa yetiştirilir. Kızıl'da ağaç, deri ve gıda sanayileri mevcuttur. Asbest, kobalt, nikel, bakır, cıva, çinko, kurşun, demir, taş kömürü yer altı zenginliklerindendir. (Devlet 1997: 43)

Tuva'da milli bilinç kendi bölgelerindeki diğer halklara göre daha yüksektir. Nüfus olarak Rusya içerisindeki diğer bölgelere göre yerli nüfus daha fazla, ana dilini konuşma oranı yüksektir. Rusya'nın Tuva'yı Moğolistan ve çevre uluslarla ayrıştırmak adına onların kendi kültür ve dillerine vurgu yapmış olması da bu durum üzerinde etkili olmuştur (Somuncuoğlu 2002: 162). Sonraki yıllarda Tuva'daki milliyetçi tutum Rusya'nın birçok kez çeşitli önlemler almasına sebep olmuştur. Tuva anayasası dolayısıyla yaşananlar da buna örnektir. 1993 tarihli anayasanın ilk maddesi şu şekildedir: “Rusya Federasyonu içerisinde egemen demokratik bir devlet olan Tuva Cumhuriyeti, cumhuriyet boyunca yapılan halk oylamasıyla Rusya Federasyonu’ndan çıkma hakkına sahiptir.” Anayasanın ikinci maddesi ise, Rusya Federasyonu’nda siyasi kriz olağanüstü boyutlara varırsa, gücün Tuva’nın Yüksek Huralı’na, Tuva’nın cumhurbaşkanına ve hükümetine geçeceğini ilan etmektedir.

34

Tuva anayasasının bu özellikleri, merkezi harekete geçirmiştir. Anayasanın federal anayasaya uymadığı söylenerek birtakım değişiklikler yapılması istenmiştir. Tuva Cumhuriyeti Anayasası ancak 1996 yılında Rusya Federasyonu Anayasası’na uyumlu olarak değiştirilebilmiştir. 2000 yılında federal yasalara göre düzenlenmiştir. (Somuncuoğlu 2002: 169-170)

Rusya ile yaşanan sorunlar iki millet arasında çatışmalara da yol açmıştır. Tuvaların hayat standartlarının düşük olması özellikle işsizliğin yoğun olduğu bölgelerde anlaşmazlıkları doğurmuştur. Yaşan sorunlar, Rusların Tuva’yı terk etmelerine sebep olmuştur. 1990 yılı ağustosunda 3000 Rus Tuva’dan ayrılmıştır. (Somuncuoğlu 2002: 166-167)

Tuva, gelişmemiş ekonomik yapısından dolayı Rusya içerisinde merkezden devamlı olarak yardım alan bölgelerdendir. Tuva ekonomisi halen çoğunlukla tarıma dayanmakta, sanayisi gelişmediği gibi, hammadde açısından da çok zengin değildir. (Somuncuoğlu 2002: 168) Günümüzde Tuva’da, ticaret büyük ölçüde Ruslar tarafından yapılmaktadır. Tuva ticarî ilişkilerinde %90 oranında Rusya’ya bağımlıdır. Bütçesinin büyük bir bölümü merkezî hükümet tarafından karşılanmaktadır (Arıkoğlu 2002: 179).

Tuva Cumhuriyeti'nin nüfusu 2010 sayımlarına göre 307.930'dur. 251.155 kişiyle bu nüfusun %82'sini Tuvalar oluşturmaktadır1

.

Önceki dönemlere ait verilerle karşılaştırıldığında Tuvaların nüfus artışı ve nüfus içindeki yerli halk oranı dikkati çekmektedir. Sovyetler Birliği'ne dahil olduğu 1944 yılında Tuva'nın nüfusu yaklaşık 95.000 kişiydi ve bunun 81.000‘i, yani %85’i Tuva'ydı. 1959 yılında ise ülkenin nüfusu 172.000 iken bunun 98.000, yani %57’si Tuvalıdır (Somuncuoğlu 2002: 165). Yerli nüfusun oranı 1989'da %64 iken 2002'de %79 olmuştur (Atasoy 2008: 100).

2010 sayımlarına göre Rusya içerisindeki Tuvalı nüfusu ise 265.792'dir2. 2015 verilerine göre Tuva'daki bölgelere göre kırsal ve kentsel nüfus şöyledir3 1 http://demoscope.ru/weekly/ssp/rus_etn_10.php?reg=66/29.02.2016 2 http://www.gks.ru/free_doc/new_site/perepis2010/perepis_itogi1612.htm/29.02.2016 3 http://tuvastat.gks.ru/wps/wcm/connect/rosstat_ts/tuvastat/ru/statistics/population/29.02.2016

35

Toplam Kentsel Kırsal

Kızıl (şehir) 114181 114181 Ak-Dovurak (şehir) 13700 13700 Bay-Tayga 10534 10534 Barıın-Hemçik 12559 12559 Çöön-Hemçik 19607 8912 10695 Kaa-Hem 12048 12048 Kızıl 29777 16628 13149 Möngün-Tayga 5791 5791 Övür 6807 6807 Pii-hem 9892 4874 5018 Süt-Höl 7948 7948 Tandı 13228 13228 Tere-Höl 1875 1875 Tes-Hem 8355 8355 Toju 6462 6462 Ulug-Hem 18908 10935 7973 Çaa-Höl 6087 6087 Çedi-Höl 7694 7694 Erzin 8324 8324

Tuva'da yerli nüfusun oranının yüksek seviyede olmasında; Tuva'nın diğer topluluklara göre Rusya'ya geç bağlanması, ulaşım imkanlarının kısıtlı olması ve özellikle Tuva'ya tren ulaşımının olmaması gibi sebepler etkili olmuştur (Yılmaz 2010: 175). Bunun yanında Tuva'nın ekonomik olanaklarının sınırlı olması ve vaktiyle Ruslarla Tuvalar arasında yaşanan etnik gerilimler de bu durumun etkenlerindendir.

Tuva Cumhuriyeti'ndeki dil durumuyla ilgili veriler, G. K. Yılmaz'ın aktardıklarından hareketle şöyledir:

Tuva Cumhuriyetinde Rusça ve Tuvaca resmi dil olarak kullanılmaktadır. Rusçanın kitlesel olarak yaygınlaşması ve konumunun güçlenmesi 1944'ten, Tuva'nın SSCB'ye bağlanmasından sonra başlamıştır. 2002 nüfus sayımına göre Tuva Cumhuriyeti'nde ana dilini bilmeyenlerin oranı % 1,5'tir. Günümüzdeki araştırmalara göre iş ortamında Rusça genç kuşak arasında daha yüksek oranda kullanılmaktadır. Tuva Türkçesi, bölgedeki diğer Türk topluluklarına göre daha geniş bir işlev alanına sahiptir. Temel aile içi iletişimde, eğitim-öğretimde etkin bir biçimde kullanılmaktadır. Bireysel yazışma, radyo-televizyon, yazılı basın, kitlesel- siyasi faaliyetler ve üretim alanında etkin bir kullanımı vardır. Dini

36

uygulamalarda ise Tuvaca tartışmasız ön plandadır ve bu durum, Tuvacanın konumunu da güçlendirmektedir. (Yılmaz 2010: 176-189)

Tuva’nın resmi dini Budizm (Tibet Budizmi-Lamaizm)’dir. Halk arasında Budizm ile halkın geleneksel dini Şamanizm birbirine karışmış olarak yaşanmaktadır.

Tuva’da Budizm 18. yüzyılda artık iyice yerleşmiş durumdaydı. Rus devriminin başlangıcında 22 tane Budist tapınak vardı. 1928‘de Tuva‘da 3500 lama vardı, çünkü her aile lama olan bir erkek çocuk istiyordu (Fridman 2002: 181).

Budizm'in büyük etkisine rağmen Şamanizm de canlı bir şekilde yaşamaya devam etmiştir. 1931 yılı verileri, 787 lama ve 725 şamanın (411 Şaman ve 314 Şamaniçe) varlığını gösteriyordu ve bazı yönetimsel bölgelerde şamanların sayısı lamaların sayısından daha yüksekti. Bugün tam anlamıyla iki din iç içe geçmiştir. Lamaizm birçok şaman törenini kabul edip kendi ayinlerine dâhil etmiştir (Fridman 2002: 182).

Tuva’da din, bir dönem Rusya tarafından baskı altına alınmıştır. Budizm ve Şamanizm’le mücadele edilmiş, din adamları itibarsızlaştırılmış, manastırlar ortadan kaldırılmıştır. 1928 yılında Tuva’da 4813 lama ve 28 Budist manastırı bulunurken, 1932 yılında 15 lamanın bulunduğu sadece bir manastır kalmıştır. Son manastır 1950’lerde yok edilmiştir. (Somuncuoğlu 2002: 163-164)

1990’lı yıllarda Tuva’da Şamanizm’le ilgili önemli gelişmeler olmuştur. 1992 yılında Tuvalı Şamanlar Derneği, orijinal ismiyle Dungur, kuruldu. 15 Ekim 1993’te Şamanizm, Kızıl'da bir başkanlık kararnamesiyle iyileştirici bir sağlık sistemi olarak ilan edildi, böylece Şamanizm bir meslek olarak tanınmış oldu. Aynı zamanda hükümet, Şamanizm Araştırmaları Bilimsel Merkezi’ni de kurdu. Şamanlar, artık tedavi merkezilerinde uygulamalarını yapıyorlardı (Fridman 2002: 182).

Benzer Belgeler