• Sonuç bulunamadı

Turizm endüstrisi, turist tüketimi için tamamen ya da başlıca ürün ve hizmetler sunan endüstriyel ve ticari faaliyetlerin toplamı olarak tanımlanabilir. Konaklama, ulaştırma, yiyecek ve içecek, tur operatörleri, seyahat acenteleri, hediyelik eşya ve turistler tarafından satın alınan diğer ürünlerin ticari faaliyetleri ve mağazacılığı gibi geniş bir endüstri turizm endüstrisi ile işbirliği halindedir (Weaver ve Lawton, 2006, s. 46- 47). Bu işbirliği ile bağlantılı olarak pek çok eğilime göre turizm sektöründe yenilik ise, tedarikçiler, çalışanlar, tüketiciler ve çeşitli resmi paydaşların rol aldığı işbirlikçi bir faaliyettir (Huijbens, vd., 2009, s. 55).

Bugünün hizmet işletmeleri küreselleşme, şiddetli rekabet, yeni teknolojiler ve değişen müşteri talepleri ile karşı karşıyadır. Bu trendler hizmet işletmelerini sürekli olarak bu fırtınalı çevresel faktörlere uyum sağlamaya zorlamaktadır ve böylece yenilik şirketlerin rekabetçi stratejilerinin merkezinde yerini almaktadır (Ottenbacher ve Harrington, 2010, s. 3- 4).

Orfila-Sintes ve diğerlerine göre yenilik, bir otel işletmesinde kilit alanlar, departmanlar ve hizmetler alanında gerçekleşen teknolojik değişimler olarak tanımlanmaktadır (Orfila-Sintes, vd., 2005, s. 854).

Günümüz turizm sektöründe misafir profili hızla değişmektedir. “3S” (sea, sand, sun) olarak ifade edilen, deniz- kum- güneş üçlüsünden oluşan geleneksel turizm anlayışı yerini alternatif turizm ve tematik ürün/ hizmet paketlerine bırakmaktadır. Turistler yenilikçi ürün ve hizmetleri sunabilen, rağbette olan, organize olmuş yeni yerler ve etkinlikleri keşfetmektedir (Stamboulis ve Skayannis, 2003, s. 36).

Turizm endüstrisi ile işbirliği halinde olan konaklama, ulaştırma, yiyecek ve içecek işletmeleri ile tur operatörleri, seyahat acenteleri gibi işletmelerde yenilikçi uygulamalar gerçekleştirmek gerek ilgili işletme gerekse sektörün gelişim ve değişimine katkıda bulunacak, ülke ve dünya ekonomisine de pek çok açıdan fayda sağlayacaktır.

Havayolları işletmelerinde yenilikçi uygulamalar incelendiğinde Southwest Airlines’ ın en yenilikçi havayolu şirketi olarak kabul edildiği ve diğer havayolu şirketlerince benimsenmiş bazı uygulamalara öncülük etmiş bir havayolu şirketi olduğu görülmektedir. Örneğin Southwest Airlines uçulan miller yerine seyahat kredisi veren devamlı uçuş

programını uygulayan ilk havayolu işletmesidir. 1974 yılında Amerikan (U.S.) havayolu endüstrisinde kar paylaşım planını uygulamaya başlayan şirket ayrıca büyük indirimler, Eğlenceli Bilet Ücretleri (Fun Fares), Eğlenceli Paketler (Fun Packs), aynı gün içinde hava nakliye dağıtım hizmeti, biletsiz seyahat gibi pek çok eşsiz programın kurucusudur (Nykiel, 2005, s. 224). Southwest Airlines, aynı zamanda süreç yeniliği ile düşük maliyetli uçuşları oldukça başarılı bir şekilde gerçekleştiren ve sektöre kazandıran bir şirkettir (Oke, vd., 2009, s. 64).

Southwest Airlines’ da işletme verimliliğini artırmak için yaratıcılık ve yenilikçilik özendirilmektedir (Evans, vd., 2007, s. 18). Southwest Airlines’ ın 1971 yılında kurucu ortağı ve 1978- 2008 yılları arasında ise şirketin yönetim kurulu başkanı ve CEO’ su olarak görev yapan Herb Kelleher, pek çok yeniliği sağlamak amacıyla yeniliğin yönetilmesi gerektiğine ve bu yönetim tarzının çalışanları öncekinden daha fazla önemseme ve korumayı gerektirdiğine vurgu yapmaktadır. Bu durum Southwest Airlines’ da bir şirket kuralıdır; “herhangi bir çalışan herhangi bir zamanda herhangi bir kişiye fikrini sözlü veya yazılı olarak, rahatlıkla sunabilmektedir”. Sunulan her bir fikir yönetim tarafından saygıyla karşılanmakta ve fikirle ilgili karar 1 hafta içinde çalışana geri bildirilmektedir. Sunulan fikir karşılığında verilen cevap asla “hayır” değildir. Şirket yönetim anlayışına göre “hayır” cevabı çalışanlardan gelen fikirlerin azalmasına sebep olacaktır. Kelleher’ e göre yenilikçi şirketlerin odaklanması gereken kritik unsurlardan bir tanesi fikirlerin özgürce paylaşılmasıdır. Şirketin her koşul altında çevik olması ve ilerleyebilmesi çalışanların fikirlerine açık olan, fikirlerin ve bilginin örgütün her kademesinde paylaşıldığı bir örgüt kültürü ile mümkündür. Diğer bir kritik unsur ise dış çevreye odaklı olmaktır. Örgütün içsel yapı ve faaliyetlerine odaklanmanın yanı sıra dış çevre odaklı olmak, sürekli olarak yenilikçi faaliyetlerde bulunmak işletmeye rekabette üstünlük ve başarı sağlayacaktır (Brown, 2009, s. 411- 412). Southwest Airlines’ ın “yenilikçi pazarlama uygulamaları” şirketin güçlü yönleri arasında yer almaktadır ve şirkete rekabette üstünlük sağlamaktadır (Beech ve Chadwick, 2006, s. 222).

Southwest Airlines tarafından öncülük edilmiş yenilikçi bir uygulama olan düşük maliyetli havayolu ulaşım konsepti bugün artık tüm dünyada pek çok havayolu tarafından kullanılan yaygın bir uygulama olarak görülmektedir ve zamanında oldukça etkili bir yenilikçi faaliyet olan bu uygulama günümüzde düşük maliyetli ulaşım imkanı sunan pek çok havayolu şirketi arasında rekabeti şiddetlendiren en önemli unsurlardan birisi olmuştur.

Uçak bileti arama motoru olan Skyscanner 'ın gerçekleştirdiği ankete göre yemekleri en çok beğenilen havayolu şirketi Türk Hava Yolları’ dır. Lezzeti ve sunumuyla dünyanın en iyi uçak yemekleri sunan havayolu işletmesi seçilen Türk Hava Yolları 19 havayolu işletmesinin yer aldığı listede 86 puanla birinci olmuştur. Avrupalı internet sitesinin uçuş esnasında sunulan yemekleri en çok beğenilen havayolu işletmesini belirlemek amacıyla gerçekleştirdiği anket çalışmasına dünyanın farklı yerlerinden 100' ü aşkın yolcu katılmıştır. Anket sonuçlarına göre Singapur Hava Yolları 81 puanla ikinci, Birleşik Arap Emirlikleri Milli Havayolu Etihad ise 80 puanla üçüncü olmuştur. Türk Hava Yolları’ nın bu başarısının sebebi sunulan uçak yemeklerinin sanayi üretimi olmamasıdır. Günde yaklaşık 100.000 kişilik yemek hazırlanan Türk Havayolları Do&Co mutfağında her şey kaliteli ve taze ürünler kullanılarak butik tarzda, elde, tek tek hazırlanmaktadır. “Uçan Aşçı (Flying Chef)” uygulaması ise Türk Hava Yolları uçak yemekleri alanındaki yeniliklerin en güzel örneklerinden bir tanesi olma özelliğini taşımaktadır.

Dünyada çok az havayolu şirketinin hizmeti olan “Uçan Aşçı (Flying Chef)” uygulaması, Türk Hava Yolları’ nda 2010 yılından beri müşteri memnuniyetini artıran en önemli hizmetlerden biri olmuştur. “Flying Chef” aslında tamamen müşteri memnuniyeti amaçlı hazırlanmış ve sonuçları oldukça başarılı olan bir konsepttir. Business ve First sınıfın vazgeçilmez bir memnuniyet kaynağı durumundadır. Uçuş ekibinin de diğer görevlerine daha konsantre olmasını sağlayan bu hizmetle flying chef’ ler, yolculara artık restorandaki gibi eti nasıl istediğini sorabilmekte, makarna veya eti yolcuların damak zevkine, tercihine göre ayrı ayrı hazırlayıp sunmaktadırlar. Uçan aşçı olarak hizmet verecek olan yeni şefler Do&Co merkezinde temel eğitime dayalı “teknik”, uçaktaki tüm araç gereçlerin, kullanılan malzemenin tanıtıldığı “teorik”, DHI sistem modelinin anlatıldığı 14 günlük “gıda güvenliği”, “uçuş güvenliği”, “ilk müdahale”, “sağlık”, “uçak sertifikasyon” ve uçuş eğitimlerini içeren yoğun bir dönemin ardından göreve başlamaktadırlar. Şu anda her uçağın Business ve First sınıfında bir şef görev yapmaktadır, fakat yakın zamanda yönetim tarafından kabul edilmesi halinde Business, Comfort ve Economy sınıflarında ikişer şefin bulunacağı ifade edilmektedir. Türk Hava Yolları’ nda şu anda 115 uçan şef hizmet vermektedir. Projenin sonunda bu sayının 200 olması planlanmaktadır. Aslında uçan şef projesi, uzun uçuşlarda Business ve First sınıfları için düşünülmüş olup, şu anda 11- 12 destinasyona hizmet veren uçan şefler, zaman içerisinde tüm uzun uçuşlarda görev yapacaklardır (Altın, 2011, s. 80- 86).

Resim 3.1. Flying Chef, Türk Hava Yolları

Türk Hava Yolları’ nın ikram şirketindeki ortağı Do&Co, Türk bir işadamı sahipliğinde, Singapur Havayolları, British Airways, Emirates gibi dünyanın sayılı 60 havayolu şirketine hizmet vermekte olan kurumsal bir ikram şirketidir. Çalışanları Do&Co’ yu bir ikram şirketinden öte, “Gurme Entertainment Company -Gurme Eğlence Şirketi- ” olarak tanımlamakta ve bunun nedenini “Yolcular uçağa yemek yemek için değil, bir yere ulaşmak için biniyorlar. Oraya sıkışıp kaldığı zaman, eğlenceye dönüşürse uçuştan mutlu olarak ayrılacak ve keyifli zaman geçirmiş olacaklar. Do&Co felsefesi işte burada devreye girerek yolcu memnuniyetini yemekle başarmaya çalışıyor. Uçağa binen yolcu, uçuş sırasında can sıkıntısından ve belki de uçuş korkusundan dolayı yemeğe konsantre oluyor. Eğer güzel bir servis verilirse yolcu uçakta keyifli zaman geçirmiş oluyor. Amaç bu keyfi, film, müzik ve diğer yayınlarla destekleyerek tam bir pakete dönüştürmektir.” şeklinde açıklamaktadırlar (Altın, 2011, s. 80- 86).

Uçuştaki her şef, Do&Co merkezinde haftanın bir günü tekrar eğitime gelmektedir. Bu eğitimlerde şeflere müşteri önünde ikram sırasında yapılması gereken davranış kurallarını içeren “servis eğitimi”, ya da uçak fırınlarında “yemek ısıtma” gibi her seferinde farklı konularda eğitimler verilmektedir. Şeflerin eğitimleri similasyon merkezinde gerçekleşmektedir, tüm ekipman uçakta yer aldığı şekilde konumlanmıştır ve hepsi çalışır durumdadır (Altın, 2011, s. 80- 86).

Uçan Aşçı hizmetinde mönüler her hafta değişmektedir. Türk Hava Yolları yeni bir destinasyon belirlediğinde, bu destinasyona seyahat edeceği düşünülen yolcuların profili ve

uçuşun saati mönünün hazırlanmasında esas alınan iki önemli kriterdir. Hatta aynı yolcu ile birden fazla uçulduğunda yolcunun yeme alışkanlıkları öğrenilip, daha kendisi talep etmeden tercihleri hazırlandığında yolcunun bu sürpriz durumdan müthiş etkilendiği ifade edilmektedir. Kahvaltı, öğlen ve akşam yemekleri için ayrı ayrı alternatif mönüler hazırlanmaktadır. Mönülerin belirlenmesinde Türk Mutfağı odak noktada yer almaktadır. Türk Hava Yolları’ nın uçak ikramında dayandığı iki nosyon; Türk misafirperverliği ve uçak ikramının güçlü olmasıdır. Yemek üretiminde organizasyon ne kadar büyük olursa olsun, hazırlama şekli mutlaka butik olmaktadır ve bu sebeple Do&Co’ nun mutfağında günlük 7000 tane yaprak sarması ve 5000 tane sigara böreği sarılmakta, 1,5 ton patlıcan salatası ve 30000 tane köfte hazırlanmaktadır. Tüm bunlar için mutfak ekipmanları, tabaklar, gerekli tüm malzemeler yenilenerek sayıca genişletilmektedir. Türk Hava Yolları uçuşlarında Türk yemeklerini ön plana çıkaran Do&Co, bunu yaparken mönülerine uluslararası mutfaklardan da lezzetler katmaktadır. Üç ana mutfak; Uzak Doğu, Akdeniz ve Türk Mutfağı’ na ait lezzetler uçuş destinasyonuna göre farklı ağırlıkta mönülerde yer almaktadır. Örneğin, Hindistan seferlerinde mutlaka bir yerel yemek bulunmaktadır ve özgünlüğü korumak için Do&Co mutfağı ekibinde Hintli aşçılar çalışmaktadır. Kişiye kendini özel hissettirmenin önemli bir yolu da burada saklıdır (Altın, 2011, s. 80- 86; Subaşı, 2010, s. 30). Türk Havayolları tatlı ve pasta ikramlarını ise Avusturya’ nın Viyana şehrinde 1786 yılında kurulan dünyanın en eski pastanesi olan ve artık Türk bir işadamı (Do&Co’ nun sahibi) sahipliğindeki Demel’ in reçetelerine göre hazırlamakta ve misafirlerine ikram etmektedir.

Havayolları yenilikçi hizmetleri incelendiğinde daha pek çok alanda yenilik uygulandığı görülmektedir. Hız, kalite, güven, eğlence ve konforu bir arada

sunmaya çalışan havayolu

işletmeleri özellikle teknolojik yeniliklerden faydalanarak gerek süreçlerinde gerekse misafirlerine sunduğu ürün ve hizmetlerinde pek çok yenilik gerçekleştirmektedir.

Türkiye’ de web sitesinde zamanında kalkış oranlarını tereddütsüzce yayınlayan ilk şirket Pegasus Havayolları’ dır. Şirket, gün, hafta, ay ve yıl bazında gerçekleştirmiş olduğu toplam uçuş sayısını ve kalkış performansını web sitesinde açıklamaktadır. Yoğun kış şartlarının etkin olduğu aylarda da zamanında kalkış performansını %90 seviyelerinde koruyan Pegasus Havayolları, bu yenilikçi hizmeti ile yolcularına sunduğu zamanında seyahat imkanını garanti etmektedir (http://www.flypgs.com/pegasus-ile-ucus/zamaninda-kalkis- performansi.aspx: 11.10.2011).

Pegasus Havayolları yolcularına uçuşlarının en az 36 saat öncesinde “Yemek Siparişi” imkanıyla kendileri ya da sevdikleri için yemek seçmelerine imkan sunmaktadır. Bu yeni hizmet sayesinde firmanın internet sitesinde bulunan Pegasus Cafe menüleri ile çağrı merkezi ya da acenteler aracılığıyla yemek seçebilen yolcular, ayrıca www.flypgs.com internet sitesi üzerinden de yemek seçimi yapılmak istenen yolcunun PNR Numarası ve Soyadı bilgisi ile sitede yer alan “Yemek Seçimi” formunu kullanarak yemeklerini kolaylıkla seçebilmektedirler (http://flypgs.com/pegasus-ile- ucus/pegasus-flying-cafe.aspx: 04.01.2012).

2011 yılında birçok yenilik gerçekleştiren Pegasus Havayolları, şirketin büyümesini sağlayan misafirleri ile arasındaki bağı daha da güçlendiren “Dünyanın En Güzel Hediyesi” kampanyasını gerçekleştirmiştir. Gençleşen filosuna yeni katılan Boeing 737-800 uçaklarına Pegasus Aile bireylerinin son doğan kız çocuklarının adını veren Pegasus, çalışanlarının da kabul etmesi üzerine çok özel olan bu geleneği yolcuları ile paylaşmıştır ve filosuna yeni katılacak uçaklara verilecek isimler için kampanya başlatılmıştır. Katılım için www.dunyaninenguzelhediyesi.com internet sitesinin de aktif hale getirildiği kampanyada 95 bin 867 geçerli başvuru arasından seçilen iki kız çocuğunun isimleri filoya yeni katılan iki uçağa verilmiştir (http://www.flypgs.com/pegasus-hakkinda/haberler/601/yeni-ucagimiz- sevde-nil-d.yi-teslim-aldik.aspx: 04.01.2012).

Pegasus Havayolları bir diğer yenilikçi uygulaması ile kabin memurları üniformalarını üniversitelerin moda tasarımı bölümlerinde okuyan öğrencilere hazırlatmak için “Uçuş Serbest” sloganıyla 1. Pegasus Uçan Genç Tasarımcılar Yarışması başlatmıştır. Düzenlenen yarışma ile kıyafet yenileme sürecinde Türkiye’ de ilk kez farklı bir uygulama yürüten havayolu, 2010 yılı Nisan ayında başlattıkları yarışma sonunda özel jüri aracılığıyla en uygun kıyafeti seçmeyi ve böylece Pagasus’ un kabin memurlarının yeni üniformasını moda tasarımı öğrencileri arasından belirlemeyi amaçlamıştır (http://www.flypgs.com/pegasus- hakkinda/haberler/211/pegasus-bu-defa-genc-tasarimcilara-uniformalar-icin-ucus-serbest- diyor.aspx: 04.01.2012). Bu uygulama yenilik fikirleri oluşturmada dış kaynaklardan faydalanmanın güzel bir örneği olarak değerlendirilebilir.

Bir diğer yenilikçi turizm işletmesi olan Thomas Cook, kapasitesi ve stratejik yenilikler yapma konusunda istekliliği ile başarıya ulaşmış, tatiller, seyahat çekleri, döviz değişim imkanı, turist/ rehber kitapları ve internet aracılığıyla uçuşlar sunan ilk İngiliz tatil grubudur. Gemi yolculukları (cruise), seyahat acentası büroları, seyahat katalogları, otel voucherları ve ilk uçak biletleri de yine grup bünyesinde gerçekleştirilen stratejik yenilikler arasındadır ve böylece şirket uluslararası seyahat pazarında lider olmuştur (Beech ve Chadwick, 2006, s. 202- 203).

Corendon Airlines, ana destinasyonları olan Belçika ve Hollanda’ da başlayan,

Türkiye’ de bir ilk olan hizmet ile bilişim teknolojisinde çığır açan Apple’ ın gözde ürünü İPad’ i uçaklarında yolcularının kullanımına sunmaktadır. Corendon Airlines, bu hizmet yeniliği ile ücret karşılığında yolcularının kullanımına sunduğu İPad aracılığıyla film, oyun, müzik ve çocuklara özel uygulamalar sayesinde misafirlerinin uçuş stresinden uzak, keyifli

bir seyahat deneyimi yaşamalarını sağlamaktadır (Tourism Today, Eylül- Ekim 2011, s. 150; http://www.corendon-airlines.com/site/newsDetail.asp?menuID=85: 22.01.2012).

Yenilikçi fikirler geliştirmenin ve bu fikirleri gerçekleştirmenin sınırları yoktur. Kocaman bir ekibin üyeleri olan turizm sektörü yatırımcıları, yöneticileri ve çalışanları misafirlerin ihtiyaç ve beklentilerini tahmin edebilmeli hatta bunun da ötesinde misafirlerin farkında bile olmadıkları ihtiyaç ve tercihlerini öngörerek yeni ürün ve hizmetleri misafirlere sunabilmeli, talep oluşturabilmelidirler. Bu durum yenilikçi fikirler geliştirmenin ve arz sunmanın sınırlarını ortadan kaldırmaktadır.

Örneğin, özellikle aktarmalı uçuş yapan yolcular için en büyük sorunlardan biri olan uykusuz geçen uzun bekleme sürelerini rahat bir şekilde geçirebilmek adına bazı havaalanları

Sleepbox (uyku odacıkları) ile bu soruna çözüm olabilecek bir adım atmışlardır. Uyku

odalarını havaalanlarında uygulamaya ilk koyan ülke Japonya (Voyager, Mayıs 2011, s. 94; http://www.turkairport.com/foto-galeri/havaalani-ve-uyku-odaciklari/: 29.08.2011) olmasına rağmen kapsül otel ya da uyku kabini olarak da adlandırılan odacıklar tüm dünyada giderek yaygınlaşmaktadır. Uçağını bekleyen, kaçıran ya da pahalı otellerde kalmak istemeyen yolcular için tasarlanan, saatlik ya da günlük olarak kiralanabilen, sektörel bir yenilik örneği olan uyku odalarında yatak, çalışma masası, dokunmatik ekranlı televizyon, bagaj alanı ile internet, elektrik, rengi değiştirilebilir LED aydınlatma, müzik ve klima sistemleri bulunmaktadır

Resim 3.4. Sleepbox- Havalimanı Uyku Odaları

Ağırlama hizmet sektöründe Hilton, Mc Donald’ s gibi en iyi bilinen uluslararası markalardan biri halini alan, 1971 yılında Seattle’ da ilk dükkanını açan, sektörün lideri konumundaki Starbucks Coffee’ de hizmet stili sınırlıdır ve işletme espresso, latte, cappuccino ürünlerine ait kaliteli ve hızlı servis üzerine odaklanmıştır. Böyle olmasına rağmen Starbucks Coffee, hızla gelişen önemli bir pazar olan yeni nesil için soğuk ve donmuş spesiyalite içecekleri piyasaya sunmuş, yeni bir pazar elde etmek için $3,75- $5,95 fiyat aralığında 400’ ün üzerindeki satış noktasında sandviç ve hazır paketlenmiş salatalardan oluşan öğle yemeği programı başlatmıştır. Firma bu yenilikçi girişimler ile mağazalarındaki ürünlerini geliştirmiş, 1994 yılında Pepsi ile Frappuccino ve 1995 yılında dondurma markası olan Dreyer’s ile Starbucks dondurmasını piyasaya sürmüştür ve Starbucks kahvesi mağazalar yanı sıra süpermarketlerde de satılmaya başlamıştır (Nykiel, 2005, s. 154- 156).

Bir küçük kahve dükkanından müthiş bir iş modeliyle başarı öyküsü yaratan Starbucks’ ın yenilikçi başarısı artık herkes tarafından bilinmekte ve işletme diğer işletmeler tarafından da ilgiyle izlenmektedir. Kahveyi “deneyim”e dönüştüren, mağaza içini de iyi vakit geçirmek ve sosyalleşmek için olağandışı alanlar haline getiren şirketin stratejisini

McDonald’s da örnek almaktadır. Bu nedenle McDonald’s, yiyeceklerinin yanı sıra

restoranlarını da yeniden yapılandırmaya başlamıştır. İyi bir yenilik örneği olacak bu stratejinin ilk restoranı da Weymouth’ da faaliyete geçmiştir. Restoranda tam anlamıyla müşterilere yeni bir deneyim sunulmaktadır. Bu yeni yaklaşımda hedef, müşterinin hızlı bir şekilde restoranı terk etmesi değil, burada daha fazla zaman geçirmesidir. Bunun için restoranın dekorunda kanepeler, koltuklar, geniş düz ekran televizyonlar kullanılmakta, ayrıca kablosuz internet imkanı da sunulmaktadır. “Ebediyen Genç” adlı yeni stratejinin bir parçası olan bu restoranlar önümüzdeki dönemde ABD’ deki 13.000 restorana da uygulanacaktır. “Hız ve standart” özelliği ile tanınan McDonald’s restoranlarında dünyanın neresinde olursanız olun aynı kalitede ve aynı hızda Big Burger yemek mümkünken şimdi şirket yeni yükselen tüketici ve perakendecilik yaklaşımlarına uygun, yenilikçi bir dönüşüm geçirmektedir (Ateş, 2007, s. 42- 43).

Misafirlerin ulaşımlarını sağlayan seyahat işletmeleri, konaklamaları ve hoş vakit geçirmelerini sağlayan otel, yiyecek- içececek ve eğlence işletmeleri ürün ve hizmetlerinde yenilik yapmanın yanı sıra ziyaret edilen destinasyonda da yeniliklerin gerçekleşmesi misafirlerin tatil deneyimlerine benzersiz ve unutulmaz nitelik kazandıracaktır.

Destinasyona farklılık ve çekicilik kazandıran temalı otel ve restoran işletmeleri, temalı parklar, doğal yaşam parkları, akvaryumlar gibi mekanlar da gerek tek başına gerekse sunduğu ürün ve hizmetleri ile sektörel yeniliklerin güzel örnekleridir.

Kum heykel sanatı son yıllarda dünyada yeni yeni yaygınlaşan özel bir “ephemeral” (geçici) sanat türüdür. Alternatif sanatlar kapsamında yer alan kum heykel etkinliklerinde sadece su ve kum kullanılmaktadır. Bu etkinliker her yıl yüzbinlerce ziyaretçi tarafından ilgiyle gezilmekte ve düzenlendiği bölgeye ciddi bir hareketlilik kazandırmaktadır. Antalya’ da düzenlenen 10’ u aşkın ülkeden 40’ a yakın sanatçı ve 30 kişiyi bulan teknik ekip ile hayata geçirilen Uluslararası Antalya Kum Heykel Festivali katılımcı sanatçı sayısı, alan genişliği ve kullanılan kum miktarı (7500 ton) ile dünyanın en büyük kum heykel etkinlikeri arasında yer almaktadır. 2009 yılında düzenlenen festivali yerli ve yabancı 120 000 kişi ziyaret etmiştir. Artık gelenekselleşen etkinlik her yıl artan ilgi ve ziyaretçisiyle Antalya’ nın en önemli kültür sanat etkinlikeri arasına girmiştir. Festival, T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Antalya Büyükşehir Belediyesi’ nin katkılarıyla Antalya’ da düzenlenmektedir. Nisan ayında ön hazırlık çalışmalarıyla başlayan festival, sanatçıların 1 Mayıs tarihinde heykel yapımına başlaması ile devam etmekte ve kapılarını 20 Mayıs tarihinde sanatseverlere

açmaktadır. Her yıl farklı bir tema ile düzenlenen Uluslararası Antalya Kum Heykel Festivali’ nde 2010 teması Mitoloji II olarak belirlenmiştir. 2010 yılında 7500 ton kum kullanılarak dünyanın en önemli mitolojik olay ve kahramanlarının devasa boyutta heykellerle hayat bulduğu sergide 300 Spartalı, Truva, King Arthur, Dede Korkut ve daha pek çok ilginç heykel yapılmıştır. Sergi alanı gündüz olduğu kadar geceleri de özel ses ve ışık gösterileriyle büyüleyici bir atmosfer halinde sunulan festival, turizm sektöründe farklı bir yenilikçi uygulama örneğidir (http://www.larasandland.com/larasandland2011/etkinlik.html: 02.02.2012).

Antalya Büyükşehir Belediyesi’ nin yürüttüğü bir proje ile Türkiye’ nin önemli turizm