• Sonuç bulunamadı

2.3. Krizin Küresel Ekonomiye Etkileri

3.3.2. Turizm İşletmeleri Üzerindeki Etkileri

Turizm sektöründe yaşanan bir kriz, sadece turizm işletmelerini değil onun altyapısını oluşturan birçok alt hizmetleri gerçekleştiren lokanta, hediyelik eşya mağazaları, araba kiralama şirketleri gibi daha sayamayacağımız birçok işletmeyi de etkiler.

Akdeniz Turistik Otelciler Birliği’nin 2014 yılında yayımladığı bir araştırmaya göre; ihracattan sonra en büyük döviz kaynağı sektör olan turizm, başta gıda, yeme içme, ulaştırma olmak üzere 54 sektörü doğrudan etkilemektedir. Ayrıca 54 sektörden girdi alan turizm, ekonomiyi yüksek derecede uyaran 20. sektör olmuştur. Turizmin diğer sektörlere yönelik girdi arzına ilişkin sunumunu ifade eden verilere göre sektörün toplam çıktısının %15,23’üne denk düşen miktar, diğer

78

sektörlere girdi olarak kullanılmaktadır. Tablo 31’de turizmin katkı verdiği çeşitli sektörlerin çıktı payları görülmektedir.

Tablo 31: Turizmin Katkı Verdiği Seçilmiş Bazı Sektörler, (Sektör Çıktılarından Diğerlerinin Aldıkları Paylar 2014)

Çıktı Sunulan-Verilen Sektörler Çıktı Payı (%)

Ulaştırma ve haberleşme 6,68

Toptan ve perakende ticaret 3,21

Mali aracı kuruluşlar 1,02

Eğlence, kültür ve diğer hizmet faaliyetleri 0,53

Gayrimenkul ve diğer iş faaliyetleri 0,50

Kamu yönetimi ve savunma, zorunlu sosyal güvenlik 0,36

Eğitim hizmetleri 0,30

İnşaat 0,30

Tekstil ürünleri ve giyim eşyası imalatı, kürkün işlenmesi ve boyanması 0,28

Sağlık işleri ve sosyal hizmetler 0,27

Kimyasal madde ve ürünlerin imalatı 0,26

Gıda ürünleri, içecek ve tütün ürünleri imalatı 0,20

Oteller ve lokantalar 0,16

Metal cevheri madenciliği, Taş ocakçılığı ve diğer madencilik 0,13 Maden kömürü, linyit, ham petrol, doğalgaz, uranyum ve toryum cevheri çıkarımı 0,12 Ana metal ve metal eşya sanayii (makine ve teçhizat hariç) 0,12

B.y.s. makine ve teçhizat imalatı 0,11

Elektrik, gaz, buhar ve sıcak su üretimi, suyun toplanması arıtılması ve dağıtımı 0,10 Kâğıt ve kâğıt ürünleri imalatı, basım ve yayım; plak, kaset vb. çoğaltılması 0,09

Metalik olmayan diğer mineral ürünlerin imalatı 0,08

Büro makineleri, elektrikli makine ve cihazlar, radyo-tv ve haberleşme ve tıbbi

aletler Motorlu kara taşıtı, römork ve yarı-römork ve diğer ulaşım araçları imalatı 0,08 Motorlu kara taşıtı, römork ve yarı-römork ve diğer ulaşım araçları imalatı 0,08

Plastik ve kauçuk ürünleri imalatı 0,07

Tarım, avcılık ve ilgili hizmet faaliyetleri 0,05

Mobilya imalatı; 0,05

Derinin işlenmesi; bavul, el çantası, saraçlık, koşum takımı ve ayakkabı imalatı 0,03 Ağaç ve mantar ürünleri imalatı (mobilya hariç); hasır ve buna benzer, örülerek

yapılan maddelerin imalatı 0,02

Kok kömürü, rafine edilmiş petrol ürünleri ve nükleer yakıt imalatı 0,02 Balıkçılık, balık üretme-yetiştirme Çiftliklerinin işletilmesi ve balıkçılıkla ilgili

Hizmetler 0,01

Toplam aramalı çıktıları 15,23

Tüketim, stok, ihracat vb toplamı 84,77

Toplam arz 100,00

Kaynak: Akdeniz Turistik Otelciler Birliği, (2014), 2023’e Doğru Türkiye’de Turizmin 100 Yılı, s.82

79

Yapılan araştırmaya göre, en yüksek etki; ulaştırma, haberleşme, toptan perakende ticaret, eğlence kültür hizmetleri, gayrimenkul ve diğer iş faaliyetleri ile sosyal güvenlik, eğitim hizmetleri ve inşaat sektörlerinde gerçekleşmektedir.

ABD’deki kriz finans sektöründe başlamış ve bu sektördeki kuruluşlar önce birbirlerine, sonra da reel kesime ve tüketicilere olan kredileri azaltma yoluna gitmişlerdir. Ekonomideki dengesizlikler tüketicilerin harcamalarını azaltmasına yol açmış, tüketim, yani talep düşünce üretim de ister istemez sınırlandırılmış ve sonuçta yatırımlar düşmüştür. Üretim ve yatırım düşüşü sonucunda istihdam sorunu yaşanmış ve çalışanların bir bölümü işlerinden çıkarılmak zorunda kalınmıştır. Çalışan yani ücret alan insan sayısı azaldıkça talep de azalmış ve tüketim daha fazla düşmüş, sonuç olarak ekonomide kısır bir döngü içine girilmiştir (Göçen vd. 2011: 502). Bu durum tüm sektörlerde olduğu gibi turizm işletmeleri üzerinde de krizin etkilerini hızlandırmıştır. Sonuç olarak Tablo 31’de yer alan tüm alt sektörler olumsuz olarak etkilenmiş ve kriz derinleşmiştir.

1982 yılında yürürlüğe giren, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu, yürürlük

tarihinden bugüne turizm sektörünün ülke gündeminde kalmasına, turizm için olmazsa olmaz olan konaklama, yeme-içme-eğlence gibi alanları kapsayan sektörel gelişime katkı sağlamıştır. Ancak ekonominin hemen hemen tüm sektörlerinde etkili olan kriz, turizm yatırımcılarını da temkinli olmaya itmiştir. Teşvike bağlanan turizm sektörü yatırımlarında 2008 yılında, 2007 yılının aynı dönemine göre nominal bazda

% 3’lük bir gerileme yaşanmıştır. Böylece, turizm yatırımlarının toplamda 2007’nin ilk yedi ayında %5,8 olan payı da 2008’de %5,6’ya inmiştir. Hazine verilerine göre;

yatırımcılar 2007’nin ilk yedi ayında toplam tutarı 1,2 milyar TL olan 94 proje için teşvik belgesi almışlardır. 2008 yılının aynı döneminde ise proje sayısı 86’ya, yatırım tutarı da 992,8 milyon TL’ye düşmüştür. Bu sonuç bir yıl içerisinde yatırımlarda

%3’lük bir düşüş meydana geldiğini ortaya koymaktadır (Demir, 2009).

Turizm sektörü yatırımlarının azalmasının yanında bazı işletmeler kepenk kapatmak zorunda kalmışlardır. Tablo 32’ye göre 2008 yılında 772 adet olan turizm yatırımı belgeli işletme sayısı 2009 yılında 754 adet ile sınırlı kalmıştır. Dolayısıyla oda sayısı ve yatak sayısı da azalmıştır. Turizm işletmesi belgeli tesis sayısı ise kriz

80

dönemi dahil 2007-2013 yılları arasında artış süreci yaşamıştır. 2007 yılında 2.514 olan turizm işletmesi belgeli tesis sayısı 2013 sonu itibariyle 2.982’ye yükselmiştir.

Tablo 32: Yıllara Göre Turizm Belgeli Konaklama Tesislerinin Sayısı (2007-2013) Turizm Yatırımı Belgeli Turizm İşletmesi Belgeli

Yıllar Tesis

Kaynak: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Tesis İstatistikleri (2013), Yıllara Göre Turizm Belgeli Konaklama Tesislerinin Sayısı

Turistik tesislerin doluluk oranları ve gelen ziyaretçilerin ortalama kalış süreleri Tablo 33’de gösterilmiştir.

Tablo 33: Turistik Tesislerin Doluluk Oranları ve Turistlerin Ortalama Kalış Süresi Yıllar Doluluk Oranları( %) Ortalama Kalış Süreleri (Gün)

Yabancı Yerli Toplam Yabancı Yerli Toplam

Kaynak: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Konaklama İstatistikleri (2013), Ortalama Kalış Süresi Ve Doluluk Oranlarının Yıllara Göre Dağılımı

Tablo 33’e göre, 2009 yılı tesis doluluk oranları açısından hem yabancı, hem de yerli turist bazında bir düşüş yaşandığı görülmektedir. 2010 yılında ekonomideki toparlanmaların da etkisiyle yabancı turistlerde tesis doluluk oranlarında artış yaşansa da, yerli turist oranlarında düşüş devam etmiştir. Toplamda 2008 yılında yaklaşık %51 olan doluluk oranı 2009 yılında %48,90’a gerilemiştir. Turist sayısı artarken doluluk oranlarının azalmasının başlıca sebeblerine baktığımızda; ülke genelinde orta segmentteki otellerin kalitesi, transit yolcuların Türkiye’nin turist

81

rakamları içinde görülmesi ve talep düşüşünün bu nedenle anlaşılamaması ile havayolu taşımacılığında son yıllardaki sefer sayısının artması ile Türkiye içinden iş amacıyla seyahat eden ziyaretçilerin sabah gelip akşam giderek konaklama yapmayı tercih etmemelerini görebiliriz. Ayrıca gelen ziyaretçi sayısında artış gözükse de turizm işletmesi belgeli işletmelerin artması ile devreye giren yatak sayısı doluluk oranlarına olumsuz olarak yansımıştır (TURSAB, 2014: 4). İşletmelerin bu şekilde boş kalması çalışanları dâhil işletmeye mal ve hizmet satan alt sektörleri, işletmenin bulunduğu yerdeki yerli ekonomiyi de içine alan geniş bir alanı olumsuz olarak etkilemiştir. Turistlerin ortalama kalış sürelerine baktığımızda, 2007-2013 yılları arasında fazla değişiklik göstermemiş, kriz döneminde kalış süreleri 3 günün altına inmemiştir.