• Sonuç bulunamadı

Transfüzyonla bulaş asemptomatik donördeki erken HCV infeksiyonunda oluşur.

Belgede KanTransfuzyonuEnfeksiyozKomp (sayfa 50-69)

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

 Primer infeksiyondan sonra anti-HCV yanıtının meydana gelmesi altı aya dek uzayabilir.

HCV infeksiyonu ile tespit edilebilir antikor oluşması

arasındaki süre ortalama 12-20 hafta olarak belirlenmiştir.

 Dolayısıyla HCV ile infekte bir bağış bu dönemde anti HCV taramasından kaçabilir.

Bunun olma sıklığı 50000-500000 bağışta 1 olarak

hesaplanmıştır.

Kor proteinlerine karşı IgM anti-HCV’nin akut HCV

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

 Bir testin pozitif prediktif değeri hastalığın popülasyondaki prevalansına bağlı olduğundan, donör populasyonu gibi

hasta prevalansının düşük olduğu bir popülasyonda hatalı pozitif sonuçlara sıkça rastlanır.

Bu nedenle anti HCV ELISA ile saptanan pozitifliğin

destekleyici testlerle doğrulanması gerekir.

 Bu amaçla rekombinan immunoblot assay (RIBA TM;

Line İmmunassay,Chiron ) veya kalitatif HCV cDNA PCR uygulanır.

 Birden çok HCV bölgesi antijenine karşı antikor tespit edilen RIBA-3 sonuçları doğrulanmış pozitiflik olarak kabul edilir.

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

Bu tip bireylerin %70-80’i viremiktir. Bu HCV-cDNA-PCR ile gösterilir.

RIBA-3 pozitif ancak HCV-cDNA-PCR negatif hastalarda,

virüs dolaşımdan temizlenmiş olabilir, PCR’nin tespit

edebildiği düzeyin altında viremi olabilir ya da hatalı pozitif bir anti-HCV antikor reaktivitesi olabilir.

RIBA-3’te sadece tek bir antijene karşı antikor reaktivitesi

tespit edilmiş ise test indeterminat (belirsiz) olarak değerlendirilir.

Bunun nedeni nonspesifik IgG bağlanması, iyileşmiş HCV

infeksiyonu olabilir. Bu durumda HCV-cDNA-PCR

uygulanmalıdır. Belirsiz sonuçlar HGV gibi diğer flaviviridea ile çapraz reaksiyon nedeniyle de olabilir.

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

 HIV-1/2: Dünyadaki AIDS vakalarının yaklaşık

%2.7’sinin kan transfüzyonu yolu ile meydana geldiği düşünülmektedir. Bunların %1’lik bölümü koagülasyon faktör konsantresi kullanan hastalardır.

Faktör VIII ve faktör IX konsantreleri kullanan hemofili

hastalarının %50-80’inin HIV-antikoru pozitiftir.

 HIV ile oluşan enfeksiyondan sonra antikorlar ortalama 6- 8 haftada gösterilebilir. Diagnostik pencere dönemi yada serolojik sessiz dönem adı verilen bu dönem Ortalama 45 gündür.

 EIA testleriyle 18-42 gün, HIV-RNA PCR ile 5-10 gün, HIV-DNA PCR ve p24 antijen testleri ile 8-16 gündür.

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

 Kimi taşıyıcılarda ise antikorların hiç ortaya çıkmadığı belirtilmiştir. HIV’e karşı oluşan antikorlar yaşam boyu varlıklarını sürdürür.

 HIV infeksiyonundan sonraki aylar ya da haftalar

içerisinde anti-HIV antikorları ELISA testleri ile tespit edilebilir düzeylere ulaşır.

Donasyon öncesi donör seçimi ve donörün cinsel yolla

bulaşan enfeksiyonları için riskli davranışları da içeren görüşme, transfüzyonla bulaşan enfeksiyonların

önlenmesinde ilk tarama testidir ve bu aşama dikkatli şekilde mutlaka uygulanmalıdır.

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

 ELISA donasyon sırasında toplanan pilot tüplerdeki serum kullanılarak uygulanır.

Bu test reaktif sonuç verecek olursa pilot tüpten serum ve

kan torbasına bitişik segmentli tüpten elde edilen plazma ile test tekrar edilir.

 Bu ikinci aşamadaki testlerden biri yada ikisi birden reaktif ise tekrarlayan reaktiviteden bahsedilir.

Sonuç ne olursa olsun HIV için tekrarlayan reaktivite elde

edilen kanlar ile belirsiz sonucu bulunan donör üniteleri kullanılmaz ve imha edilir.

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

 Donöre bilgi verilmesi için mutlaka doğrulamaya gerek vardır.

 İlk taramada ne kadar duyarlı bir kit kullanılırsa kullanılsın pozitif belirleyici değer o ülkede HIV prevalansı ne kadar

düşük ise o kadar düşük olacaktır. Algoritm başlıca iki grupta toplanabilir:

– Bir ELISA + doğrulama testi

– ELISA + farklı ELISA + doğrulama testi

ELISA’nın pozitif olması ardından genellikle Western Blot

(WB) yöntemi ile doğrulama yapılmaktadır.

 Prevalansın düşük olduğu ülkelerde reaktif ELISA sonrası WB testinden %60’lara varabilen kuşkulu sonuçlar elde edilebilmektedir.

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

 Bu kişilerin takibinde gerçek pozitiflik sonuçlarına uyan bantlar elde edilmemiş ve bu sonuçlar yalancı pozitiflik olarak değerlendirilmiştir.

 Bu nedenle nedenle ülkemiz gibi düşük prevalanslı

ülkelerde ikinci algoritmin uygulanması önerilmektedir. İkinci bir ELISA ile pozitiflikte doğrulama testine

geçilmeli bu arada p24 antijen tayini ile erken serokonversiyon saptanmaya çalışılmalıdır.

 Tekrarlayan reaktiviteye rağmen WB ile negatif veya kuşkulu sonuç alınan örneklere HIV-2 ELISA ve HIV-2 WB uygulanır.

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

 Transfüzyonla bulaşan HIV enfeksiyonunda ana risk serokonversiyonun erken dönemindeki donörün kan bağışında bulunmasıdır.

 Prevalansın düşük olduğu bir ülkede bu oran 2/106 olarak

hesaplanmaktadır.

 Pencere dönemini ortadan kaldırmak için HIV antijen testinin donör taramasına ilave edilmesi önerilmiştir. Ancak birçok çalışmada dikkatli donör seçimi, riski

azaltmada HIV antijen testinden daha etkin bulunmuştur.

 Anti HIV doğrulama stratejisi WB testi, HIV antijen testi ve HIV-DNA PCR içerir.

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

 Hepatit D virüsü (HDV): Defektif bir RNA virüsüdür.

Parenteral yolla bulaşır. HBV ile birlikte ya da varolan HBV enfeksiyonuna eklenerek enfeksiyon oluşturabilir.

 HDV’nin ancak aktif HBV infeksiyonunda varolabilmesi HBV için alınacak korunma önlemlerini HDV için de

geçerli hale getirir.

 Donörlerin HBs antijeni yönünden taranması HBs antijeni pozitif alıcılarda HDV PTH riskini azaltır ancak tamamen ortadan kaldırmaz. Serumda HBs antijeni tespit edilemezken HDV ile HBe Ag’nin birlikte bulunabildiği gösterilmiştir.

 HBs antijeni taşıyan hastalara tek donör ya da küçük

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

 Hepatit G virüsü (HGV): Flaviviridea ailesinin bir üyesidir HCV ile yakın ilişkili bir RNA virüsüdür. Tanısı viral

RNA’nın PCR ile saptanmasıyla konulmaktadır. HGV infeksiyonu gönüllü kan vericilerinde oldukça yaygındır (%1.4-1.7). HGV’nin transfüzyon yoluyla bulaşına ilişkin güçlü deliller vardır. Henüz bu virüs için geliştirilmiş

serolojik tarama testi yoktur.

 Hepatit E virüsü (HEV): Calicivirus benzeri, zarfsız bir RNA virüsüdür. Bulaş yolu hepatit A virüsüne benzer. Genellikle klinik olarak hafif ve ılımlı seyreder. Ancak gebelerde daha ağır klinik tabloya neden olup mortalite % 20’lere dek artar. Virüs biyolojik siklüsünde viremi bildirilmiştir. Viremi

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

 Hepatit A virüsü (HAV): Küçük, zarf içermeyen, fekal oral yolla bulaşan, picornavirus ailesinden bir RNA virüsüdür.

Alıcıda PTH semptomları genellikle transfüzyondan 22-31gün sonra ortaya çıkar. HAV yönünden donörlerin taranması

günümüzde maliyet-etkin değildir. Avrupa’da koagülasyon faktör konsantreleri yoluyla HAV bulaşının engellenmesi için konjenital kanama diyatezi bulunan hastaların HAV karşı

aşılanmaları önerilmektedir.

 TT virüs (TTV): 1997 yılında Japonya’da izole edilmiştir. TT (transfüsion transmitted – transfüzyon yolu ile bulaşan) virüs adı verilmiştir. Prevalansı %1-60 arasında değişmektedir. Sağlıklı donörlerde gösterilen yüksek orandaki viremi, safra ve dışkıda TTV’ye ait nükleik asitin tespit edilmesi enteral bulaşın varlığını destekler.

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

 HTLV-I/II: HTLV-1 T hücre lösemisi ile kronik progresif nörolojik bir hastalık olan spastik parapareziden

sorumludur. HTLV II ise nadir görülen Hair Cell Lösemi sebebidir. İnfeksiyon ömür boyu taşıyıcılık ile sonuçlanır. Transfüzyondan 3-6 hafta sonra antikor testleri pozitifleşir.

 Her iki retrovirus de hücresel kan komponentleri yolu ile bulaşır. Sadece intrasellüler bulunduklarından plazma ve plazma ürünleri yolu ile bulaş meydana gelmez. Bulaş sonrası alıcıların yaklaşık %60’ında serokonversiyon gerçekleşir. Sınırlı coğrafik bölgede enfeksiyonları sık olan bu virus, ülkemizde de potansiyel bir tehlike olabilir.

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

 CMV: Herpesvirus ailesindendir. İmmün sistemi baskılanmış alıcıda ciddi infeksiyonlara neden olur. Bulaş konjenital,

perinatal, anne sütü ile, sıkı ve kalabalık yaşam koşulları, özellikle kanın hücresel komponentlerinin transfüzyonu, organ transplantasyonu ve cinsel temasla olabilmektedir.

 Primer enfeksiyon asemptomatik veya daha az oranda

mononükleoz sendromu şeklindedir. Ciddi enfeksiyon ise seronegatif gebeler, prematüre, organ alıcıları ve kemoterapi alan nötropenik hastalarda oluşur.Anti CMV IgM ve IgG ile aktif enfeksiyon belirlenebilir.

 Transfüzyon ile bulaşan CMV infeksiyonunu önleme risk taşıyan grupta önemlidir. Lökosit filtrelerinin kullanımı etkindir.

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

Parvovirus B19: Zarfsız, tek sarmallı DNA virusudur. İnsanda

patojen olan tek Parvovirustür. En yaygın klinik şekli beşinci hastalıktır. İnsan eritroid seri hücrelerine tropism gösterir ve sitotoksik etkiyle eritroid seride inhibisyona yol açar. Sağlıklı donörler asemptomatik B19 infeksiyonu esnasında, viremi döneminde kan bağışında bulunabilir. İnsidansı özellikle epidemi dönemlerinde 1/3000-6000’den 1/167’ye yükselir.

Parvovirus B19 bulaşı gebelerde (spontan abortusa neden

olabilir), kronik hemolitik anemili hastalarda (aplastik krize neden olabilir), konjenital ya da kazanılmış immün yetmezliği olan hastalarda (ciddi anemiye neden olur) önemlidir. B19

antikoru taşıyan donörler kritik hastaların transfüzyonlarında donör olarak kabul edilmemelidir.

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

 Human herpes virus 6 (HHV-6): CMV benzeyen herpesvirüs ailesinden DNA virüsüdür. Sağlıklı erişkinlerin %50-90’ında HHV-6 antikorları pozitiftir. Çocuklarda ateşli bir hastalık nedenidir. Latensitesi söz konusudur. Kemik iliği alıcılarında interstisyel pnömoniye neden olabilir. Seropozitifliği yüksek olan HHV-6’nın transfüzyonla ilişkili kliniği tam açık değildir.

 Human herpes virus 8 (HHV-8): Gamaherpes ailesinden DNA virusudur. EBV ile yakın ilişkilidir. Onkojenik olabilir. Bulaş ancak hücresel kaynaklıdır. Viral inaktivasyona çok duyarlıdır. Bulaşın önlenmesi için, transfüzyon planlanan immunsuprese hastalarda lökositi uzaklaştırılmış kan veya lökosit filtreleri kullanılmalıdır.

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

 EBV: Hetorfil antikor pozitif mononükleoz etkenidir. İnsan herpesvirüs 4 olarak da bilinir. DNA virüsüdür. Kan donörlerinde %90-95 oranında seropozitiflik saptanması nedeniyle tarama testlerine gerek yoktur. AIDS’li bazı olgularda interstisyel pnömoni nedeni olabilir. Lökosit filtreleri transfüzyonla bulaşı önler.

 Prionlar: Kronik, progresif ve fatal seyirli santral sinir sistemi hastalığı yapan bir grup ajandır. Nükleik asitlerinin olmaması ile virüs ve viroidlerden ayrılır.

 Major patolojik değişikliklerin SSS ile sınırlıdır. Tipik olarak inkübasyon süreleri çok uzundur. Nöropatolojik değişiklikleri benzerdir.

Transfüzyonla Bulaşan Viral İnfeksiyonlar

İnsanlarda görülen başlıca prionlar: Kuru, Klasik CJD

(creutzfeld jakob hastalığı), GSS (gerstmann straussler scheinker) sendromu, Fatal Familyal İnsomnia ve Yeni varyant CJD (nvCJD). Prionlar için kan tarama testi yok.

Genel populasyonda CJD’nin düşük prevalansı, CJD gelişimi

için kanla ilişkili epidemiyolojik çalışmalarda kanıt bulunamaması, klasik CJD hastalarının kanında düşük veya hiç olmayan enfektivite, intravenöz yolla insandan hayvana deneysel TSE geçişinin olmaması kan ve kan ürünleriyle prion geçiş ihtimalinin ihmal edilebilir düzeyde olduğunu gösterir. Ancak riskin saptanması için daha ileri epidemiyolojik, deneysel çalışmalar ve özellikle TSE enfektivitesi tayini için süratli, güvenilir ve duyarlı assaylar bulunması gereklidir.

KAN ve KAN ÜRÜNLERİ TRASFÜZYONU İLE

Belgede KanTransfuzyonuEnfeksiyozKomp (sayfa 50-69)

Benzer Belgeler