• Sonuç bulunamadı

Toplam Kalite Yönetiminin tarihsel gelişimi incelendiğinde M.Ö. 3000 yıllarına kadar gidilebilir. Babil’de ünlü Hammurabi kanunlarında kaliteden bahsedilmektedir. Kanunda “Eğer bir ev çökerse ve altında ölen olursa o evi yapan da öldürülmelidir” denerek kaliteye bir gönderme yapılmıştır. Elbette herkes bulunduğu evin sağlamlığını anlayamaz. Mühendislik bir uzmanlık gerektirir. Fakat aldığı evde güvenli bir şekilde oturmak da herkesin hakkıdır. Bu nedenle evin yapımıyla ilgili tüm sorumluluk evi yapandadır.32 Yine M.Ö. 1400’ lü yıllarda eski Mısır’da görev yapan denetim sorumluları taş bloklardaki yüzeylerin dikliğini telden yaptıkları bir alet ile ölçmüşlerdir.33

Modern anlamda kalite olgusu sanayii devrimiyle beraber farklı bir kimliğe bürünmüştür. Sanayi devriminden önce, üretim nispeten küçük atölyelerde yapılmaktaydı. Çalışanlar ise sınırlı sayıdaydı. Üretim ve kalite kontrolü bir bütündü. Üreticiler bugünkü meslek odası işlevi gören loncalara üyeydiler. Bir ekonomik ve sosyal sistem olarak loncalar, üretimin kalitesiyle de insanın kalitesiyle de ilgileniyorlardı. Hammadde olarak gelen mallarda ilk kalite kontrolleri, yiğitbaşılar denen kişiler tarafından yapılır ve buradan da esnafa dağıtılırdı. Malın kalitesine göre müşteriye satılması için belirlenen fiyata narh denirdi. Bunun üstünde fiyatla mal satmak yasaktır. Narhın üstünde mal satan ya da kalitesiz ve bozuk mal satan esnafın esnaflık belgesi üye olduğu lonca tarafından iptal edilirdi. Her esnafın bağlı olduğu bir lonca vardı. Esnaf bu loncaya belli oranda aidat öderdi. Cumhuriyetin ilanından sonra loncalar kaldırılarak yerine esnaf odaları kurulmuştur.34

31 Tamer Bolat ,“Toplam Kalite Yönetimi” Beta Basım Yayım Dağıtım, 1. Baskı, İstanbul, 2000, s.26.

32 Mina Özevren , Toplam Kalite Yönetimi Temel Kavramlar Ve Uygulamalar, İkinci Basım, Alfa Basım

Yayım Dağıtım Ltd. Şti., Yayın No:349, İstanbul, 2000, s.19.

33 Süleyman Yükçü, Kalite Maliyetlerinin Muhasebeleştirmesi, Anadolu Matbaacılık, Vizyon Eğitim Ve

Danışmanlık, İzmir, 1999, s. 4.

29

İşçiler lonca sisteminde, üretim sürecinin her aşamasında çalışmaktaydılar. Hammadden başlayarak üretimin sonuna kadar tüm konuya hâkimdiler. Bugün de aynı amaçla “iş rotasyonu” ve “iş zenginleştirmesi” yöntemleri uygulanmaktadır. 35

Sanayi Devrimi’ni takip eden yıllarda makineleşmenin artmış olmasının da etkisiyle üretim, atölyelerden fabrikalara kaymıştır. Böylece toplu üretime geçilmiştir. Usta ve kalfalar sanayi devrimi sonrası kurulan düzende nitelikli iş gücünü oluşturmuşlardır. Ancak daha çok mal üretme kaygısı bir işletmenin başarı kriteri olarak çok üretmek ve ölçek ekonomisinden yararlanmak şeklinde kendini gösterince üretim artmış, bu da istihdam açığını gündeme taşımıştır. İstihdam açığını kapatmak için vasıflı eleman bulunamayınca vasıfsız eleman alımına yönelmiş, böylece kalitede düşme görülmüştür. Genelde tarımdan sanayiye geçen niteliksiz işçilerin verimsiz çalışması işletmelerde farklı sorunlar doğurmuş, bu sorunların çözümü için de işin yapılandırılması gereği duyulmuştur.36 Seri üretim yöntemlerinin yaygınlaşması üretim ve kalite kontrol operasyonlarının birbirlerinden ayrılmasına neden olmuştur.37

İkinci Dünya Savaşı’nın zor şartları, büyük miktarlarda ve düzenli kalitede malzeme ihtiyacı doğurmuştur. Bu ihtiyacın sonucu olarak "istatistiksel kalite kontrolü" aşamasına geçilmiştir. Kalite kontrol sürecinin öne çıkmasıyla beraber öncelikle Deming, istatistiksel analiz ve çalışmalarıyla Japonya‟da mühendis ve yöneticilere kalite kontrol yöntemlerini öğretti. Daha sonra Juran, kalite ve yönetimsel atılım kontrol kavramlarını öğretti. Feigenbaum “Toplam Kalite Kontrol‟ adlı çalışmasında Toplam kalite Yönetimine geçiş aşamasını ele aldı. Sonrasında Crosby, pazarlama ve kalite iyileştirmenin yolunu açtı. Önde gelen kalite felsefecileri olarak bilinen; Joseph M. Juran, William Edwards Deming ve Philip Crosby adlı düşünürler Toplam Kalite Yönetimi anlayışını bir temele oturtmuşlardır. Armand V. Feigenbaum ve KaoruIshikawa da bu temelin daha da yükselmesine yardım etmişlerdir.

Toplam Kalite Yönetiminin kökeni İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Japonların tekrar kalkınmasındaki ilk dönemlere kadar uzanır. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki yıllarda teknolojinin gelişmesi üretim sürecinin çok da karmaşık hal almasını sağladı. Bu durum, kalite kontrol elemanları ve karar alıcılar arasında koordinasyon ve geri besleme mekanizmasının meydana getirilmesini gerektirmiştir. Bunun doğal sonucu olarak da

35 Özevren, a.g.e., s. 11.

36 Rıdvan Bozkurt Ve Aynur Odaman, Iso 9000 Kalite Güvence Sistemleri, Mpm Yayınları, No: 549, İkinci

Basım, Ankara, 1996, s. 1.

37 Hüseyin Er, Toplam Kalite Yönetimi Ve İnsan Kaynakları İlişkisi, Beykent Üniversitesi, Sosyal Bilimler

30

özellikle 1990’lı yıllardan itibaren artan biçimde “Toplam Kalite Yönetimi” anlayışının hayata geçtiği görülmüştür. Bu şekilde kalitenin kontrolü de, tasarım evresinden başlamak suretiyle ara girdiler, proses içi ve son çıktı aşamalarını da izleyerek geliştirilmiştir.38

Temeli 1950’li yıllarda atılsa da ancak 1980’li yıllarda önemi kavranan ve 1990’lı yıllarda büyük oranda dünyaya yayılan Toplam Kalite Yönetimi, diğer yönetim modellerindeki gibi ekonomi, istatistik, birey ve sosyal psikoloji gibi birçok alanda yapılan pratik ve pratik çalışmaların ve yılların birikimiyle ortaya çıkan sonuçların ortak bir ürünüdür.39

Çağdaş anlamda Toplam Kalite Yönetimi 1970’li yılların başında Japonya’da uygulanmaya başlanmıştır. Bugünkü noktaya gelmesinde özellikle 1962 yılında Japonya’da başlatılan kalite çemberleri uygulamasının büyük etkisi olmuştur. Kalite çemberleri uygulaması, çalışanların işleri hakkında söz sahibi oldukları yeni yönetim anlayışına geçişte ilk basamak olarak tarihteki yerini almıştır.

Benzer Belgeler