• Sonuç bulunamadı

2.4. KALİTE KAVRAMI

2.4.6. Toplam Kalite Yönetimi Felsefesi

TKY, dinamizme sahip, karmaşık bir örgütlenme gösteren toplumsal ve kültürel yapının başta ekonomik aktiviteler olmak üzere her alanda insanların (müşterileri) tatmin edilmesini amaçlayan bir stratejidir. Salt “mükemmellik” anlamına gelmeyen, fakat böyle bir yaklaşımla yola çıkan TKY, günümüzde sanayi alanında hedeflenen “sıfır hata” ereğini de aşarak “sürekli iyileştirme” kavramını esas almıştır (Yahyagil, 1998: 40).

TKY iç ve dış müşteri beklentilerinin aşılmasını hedefleyen, katılımı ve takım çalışmasını destekleyen, tüm sistem ve süreçlerin sürekli iyileştirilmesini hedefleyen bir yönetim felsefesidir (Bengisu, 2007: 740).

Değişim süreci içinde zorlaşan rekabet koşulları tüketici egemenliği karşısında hayatta kalmak ve rekabette başarılı olmak isteyen firmaların yönetim anlayışı değişikliğini ifade eden TKY’ nin, başarılı sonuçlarla kendisini kanıtlayarak günümüzde en iyi yönetim tarzı olarak kabul edilmesi, hatta 1970’lerde başlayıp günümüze kadar süren, geleceğe de uzanacağının belirtilerini veren dönemin, yönetim bilimi tarihine Toplam kalite dönemi olarak geçeceğinin ileri sürülmesi, bu yeni anlayışın ilgi odağı haline gelmesine neden olmaktadır. Gördüğü bu ilgiyi, ‘rekabet gücünün, müşterinin ihtiyaçlarını tatmin ederek korunabileceği’ düşüncesine dayanan felsefesine ve bu felsefeyi hayata geçiren yaklaşımlarına borçludur. Müşteri ihtiyaçlarının tatmin edilmesi için ise, değişim dinamiklerinin izlenmesi, başka bir deyişle ortamın sürekli olarak koklanması ve nabzının tutulması amacını güden bir yaklaşım içinde olması gerekir.’müşteri odaklı (veya yönelik) olma’ kavramıyla ifade edilen bu yaklaşım TKY’ nin temelini oluşturan en önemli ayaktır.

Toplam kalite felsefesine göre, kalite herkesin işidir, yani tüm örgütün kalitesidir. Bu yeni felsefe müşteri ihtiyaçlarının ve beklentilerinin hızlı, sürekli ve hatasız olarak tüm çalışanların katkılarıyla uygun bir maliyetle karşılanmasını amaçlamaktadır (Ersen, 1997: 21-23).

TKY; sürekli gelişmeyi ve rekabet avantajını sağlamak için bütünleşik bir yaklaşımı kullanan topyekûn bir kültürün içine yayılan bir felsefedir. Çünkü TKY’nin ilgilendiği nokta, hem geniş tabanlı hem de uzun vadeli bir perspektiftir. Diğer bir deyişle, kademe farkı gözetmeksizin tüm çalışanların, fikrini ve önerilerini rahatça söyleyebileceği yönetime ve yönetimin alacağı kararlara katılabileceği bir ortam yaratılmasıdır. TKY

26

değişim için dizayn edilmiştir. TKY kurallar ve araçlardan oluşan statik bir sistem değil, işin yapılması ile ilgili bir düşünce şekli ve yönetim felsefesidir. TKY, kısa vadede işletmeleri başarıya ulaştıracak bir reçete olmamakla beraber, uygulama kararı alınamayacak kadarda zor bir uygulama ya da yönetim felsefesi değildir (Kovancı, 2001: 14-15).

TKY bir işletmenin bütün çalışanlarını, tedarikçilerini ve dağıtım kanallarını kapsayan faaliyetlerin, müşterilerin ihtiyaç ve mantıklı beklentilerini tam, sürekli ve en ekonomik şekilde karşılamak amacıyla planlanması ve uygulanmasını sağlayan bir yönetim felsefesidir (Kovancı, 2001: 16).

Bu felsefede kalite geliştirme faaliyetleri sona ermeyecek bir süreç olarak görülür. Sürekli gelişme, durum veya seviye ne olursa olsun onu daha ileriye götürmek, iyileştirmek ve geliştirmek olarak tanımlanır. Burada hedef, belirli bir standardı tutturmak değil, seviyeyi sürekli ve hızlı bir tempoda geliştirmektir (Demirkan, 1998).

TKY, Aristo’dan beri üzerinde tartışılan, insanın iyi olması, iyi olanı seçmesi ve farklı düşüncelere önem vermesi, yeni şeyler öğrenerek sürekli gelişmesi gibi temel kavramlarla ilgilidir (Hergüner, 1998: 13). Yalnız bugünü değil yarını da mükemmelleştirmek için her alandaki eğitimin kalitesini artırmak gerekir (Erşen, 1999: 329).

TKY bize bir felsefe sunmakta ve bilgi analizi yoluyla sistemlerimizin nelerden oluştuğunu, bu parçalarla neler yapılabileceğini ve başarısızlıkların sebeplerini anlamada ne tur ölçekler kullanabileceğini göstermektedir. Fakat ne yazık ki, çoğu örgütler-dünyadaki çoğu iş okul çevreleri de buna dâhil- hala Taylorcu bir yöntemle yani; hiyerarşik; üstten alta yönetilen ve kontrol edilen; is yapan kişilerin yaratıcı ve yöneticiliğine; kendi islerini kendilerinin yönlendirebileceğine inanmayan; verimliliğin artmasını sağlayacak işleri değil de sadece çıktıyı iyileştirme çabası içinde olan bir yapıyla çalışmaktadırlar( Köksal, 1998: 28).

Saboptimizasyonun oluşmasını destekleyen bu yapılanmada, örgütün çabası doğal olarak müşteriyi kalite konusunda bilinçlendirmek ya da onu memnun etmek ve en önemlisi de ona hizmet etmek konusunda odaklanmıyor. Örgüte dıştan destek veren kişi ve kuruluşlar da kendi hallerine bırakılıyor, daha da kötüsü genellikle örgüt için tehlikeli elemanlar olarak algılanıyorlar. Sistemde çalışanlar aralarında köklü ve çağdaş

27

bir iletişim ağı kurulmadığı için, is birliği konusunu, her şeyin sonu olacak “şalteri indirme veya düğmeyi kapatma” nedeni olarak görüyorlar.

Böyle çelişkili ürün-yönelimli bir kuruluş, sistemle bütünleşip birbirinden bir şeyler öğrenme konumunda ve hevesinde olan insanların çalışmasını güçleştirmiş oluyor. Büyürken çalışanlarının birbirlerinden ve patronlarından etkilenmediği hemen hemen hiç diyalogun kurulmadığı bir ortam yerine; büyüyüp sürekli gelişen ve başarılı olan bir öğrenme örgütü olmak son derece önemli ve gerekli. Bu, özellikle toplumsal ve bireysel geleceğimizin en önemli öğesi olan çocuklarımızı yetiştiren bir“öğrenme örgütü” ise, yani okul ise, durum daha trajik ve de ironik bir hal almaktadır (Köksal,1998: 29).

 Toplam kalite yönetiminin görevi, toplam kalite yönetim amaçları

 Kurum hedeflerine varmada caba göstermek

 Kaliteyi yükseltmek

 Müşteri ihtiyaçlarına cevap vermek

 İsgören katılımını artırmaktır.

TKY felsefesi, iletişim denetim ve katılımcılık üzerine kurulmuştur (Torlak,2008:178).

2.4.7. Toplam Kalite Yönetimi ile Klasik Yönetim Anlayışının