• Sonuç bulunamadı

2. ORTAÖĞRETİM KADEMESİNDE ÖZEL OKULCULUK OLGUSUNU

2.5 Toplam Eğitimsel Sonuçlara İlişkin Görüşler

Tablo 22: Toplam Eğitimsel Yansımalara İlişkin Görüşler (%) Davranışlar K es inl ikl e K at ıl ıyor um K at ıl ıyor um K ıs m en K at ıl ıyor um K at ıl m ıyor um K es inl ikl e K at ıl m ıyor um O rt al am a S ta nda rt S apm a

Eğitim, resmi-sivil ikilemi ötesinde, bireysel/toplumsal varoluşu kuşatan hakem konumunda omurga ve doğal bir deneyimdir.

32,1 50,0 11,5 5,1 1,3 4,06 0,87 Eğitimde özelleşme, idari ve mali

bağımsızlığı; sivilleşme ise idari-mali- akademik bütüncül bağımsızlığı ifade eden bir olgudur.

12,8 52,6 23,1 10,3 1,3 3,65 0,88 Eğitimde özelleşme ve sivilleşme, kültür

temelli eğitimden bilinç temelli doğal/varoluşsal eğitime geçişi simgeleyen kolektif farkındalık yükselişidir.

21,8 35,9 28,2 11,5 2,6 3,63 1,03 Eğitimde özelleşme ve sivilleşme, resmi

ideolojiye yabancılaşmayı ama etnik/dinsel/siyasal başka ideolojilerin manipulasyonuna girmeyi netice veren tepkisel kaçışlardır.

5,1 19,2 30,8 33,3 11,5 2,73 1,07 Eğitimde özelleşme ve sivilleşme, resmi

ideoloji karşıtlığı değil, eğitimin doğal

yasalarına uyumlanma arayışları toplamıdır. 16,7 53,8 24,4 5,1 0,0 3,82 0,77 Özelleşme, kutuplaşmayı simgeleyen resmi ve

sivil eğitim formatları arasında bir geçiş sürecidir.

6,4 24,4 26,9 33,3 9,0 2,86 1,09 Eğitimin nihai vizyonu, insanın özgürlük-

sorumluluk dengesi içinde kendini ifade sürecini desteklemektir. Özelleşme ve sivilleşme olguları ise söz konusu vizyona doğru kolektif bilinç dönüşümünü simgeleyen stratejik alt süreçlerdir.

19,2 46,2 24,4 7,7 2,6 3,72 0,95

Türk eğitim yaşamında enerji kilitlenmesini çözecek doğal duruş, resmi-özel eğitim ikileminde işleyen enerji savurganlığını aşmak ve insanın kendi olma hakkına ortam oluşturacak tek bir sistemi etkili olarak işe koşmaktır.

11,5 28,2 28,2 30,8 1,3 3,18 1,04

“Eğitim, resmi-sivil ikilemi ötesinde, bireysel/toplumsal varoluşu kuşatan hakem konumunda omurga ve doğal bir deneyimdir.” önermesine verilen cevaplar değerlendirildiğinde “Kesinlikle Katılıyorum” ve “Katılıyorum” seçeneklerine toplam % 82,1 oranının karşılık geldiği ve “Katılmıyorum” ile “Kesinlikle Katılmıyorum”

seçeneklerinde ise % 6,4 oranı gözlenmektedir. Önermenin genel ortalaması 4,06 olup bu değer ölçekte “Katılıyorum” seçeneğine karşılık gelmektedir.

Anketin en yüksek oranda mutabakat sağlanan maddelerinden biri olan bu önerme konusunda, öğretmenlerimizin eğitimi varoluşumuzun doğal ve temel bir yapı taşı olarak gördükleri söylenebilir. Öğreten’in araştırma bulguları da 4,40’lık bir ortalama ile bizimkiyle birebir örtüşmektedir.

“Eğitimde özelleşme, idari ve mali bağımsızlığı; sivilleşme ise idari-mali-akademik bütüncül bağımsızlığı ifade eden bir olgudur.” önermesine verilen cevaplar değerlendirildiğinde “Kesinlikle Katılıyorum” ve “Katılıyorum” seçeneklerine toplam % 65,4 oranının karşılık geldiği ve “Katılmıyorum” ile “Kesinlikle Katılmıyorum” seçeneklerinde ise % 11,6 oranında yığılma gözlenmektedir. Önermenin genel ortalaması 3,65 olup bu değer ölçekte “Katılıyorum” seçeneğine karşılık gelmektedir.

Yine üzerinde bariz bir mutabakat sağlanan maddelerden biri olarak karşımıza çıkan bu önermeye verilen cevaplar değerlendirildiğinde, özel ortaöğretim öğretmenlerinin eğitimde özelleşme ve sivilleşmenin farklılığı, sivilleşmenin özelleşmeyi kapsadığı ve özelleşmenin sivilleşme yolunda bir aşama olduğu konusunda fikir birliği içinde oldukları yorumu yapılabilir.

Aynı değerlendirme özel okulöncesi eğitim kurumlarında görev yapmakta olan öğretmenler için de söylenebilir. Öğreten’in ortaya koyduğu araştırma bulguları ilgili önerme için 3,79 ortalama ile bizim bulgularımıza oldukça yakındır(Öğreten, 2007).

“Eğitimde özelleşme ve sivilleşme, kültür temelli eğitimden bilinç temelli doğal/varoluşsal eğitime geçişi simgeleyen kolektif farkındalık yükselişidir.” önermesine verilen cevaplar değerlendirildiğinde “Kesinlikle Katılıyorum” ve “Katılıyorum” seçeneklerine toplam % 57,7 oranının karşılık geldiği ve “Katılmıyorum” ile “Kesinlikle Katılmıyorum” seçeneklerinde ise % 14,1 oranında yığılma gözlenmektedir. Önermenin genel ortalaması 3,63 olup bu değer ölçekte “Katılıyorum” seçeneğine karşılık gelmektedir.

Verilen cevaplar değerlendirildiğinde, öğretmenlerin eğitimde özelleşme ve sivilleşmeyi devlet ve millet merkezli duruşundan birey merkezli duruşa karşı bir nitelik geçiş süreci olarak gördükleri yorumu yapılabilir. Eğitimde özelleşme ve sivilleşmenin ne anlama geldiğine ilişkin algının ölçülmeye çalışıldığı bir önceki maddenin üst kalite boyutundaki fakındalığı ölçmeye çalışan bu önermenin ortaya koyduğu sonuç, önceliklerle mukayese edildiğinde tutarlı olarak gözükmektedir.

Yine Öğreten’in bulgularıyla mukayese edecek olursak, 3,56 ortalaması ile bizim bulgularımızla paralel olduğunu görürüz(Öğreten, 2007).

“Eğitimde özelleşme ve sivilleşme, resmi ideolojiye yabancılaşmayı ama etnik/dinsel/siyasal başka ideolojilerin manipulasyonuna girmeyi netice veren tepkisel kaçışlardır.” önermesine verilen cevaplar değerlendirildiğinde “Kesinlikle Katılıyorum” ve “Katılıyorum” seçeneklerine toplam % 24,3 oranının karşılık geldiği ve “Katılmıyorum” ile “Kesinlikle Katılmıyorum” seçeneklerinde ise % 44,8 oranında yığılma gözlenmektedir. Önermenin genel ortalaması 2,73 olup bu değer ölçekte “Kısmen Katılıyorum” seçeneğine karşılık gelmektedir.

Daha önceki birkaç önermede de ölçüldüğü üzere, öğretmenlerimiz eğitimdeki özelleşme uygulamalarını bir resmi ideoloji karşıtlığı olarak görmemektedirler. Ancak bu önermede ölçülmeye çalışılan diğer bir olgu da eğitimde özelleşmenin etnik/dini/siyasal başka ideolojilerinin tekeline girme eğiliminde olup olmadığıdır. Verilen cevaplar bu kapsamda değerlendirildiğinde, özel öğretimin çeşitli cemaat veya grupların kendilerini ifade aracı olduğuna dair net bir duruş sergilemediği ve öğretmenlerin yaklaşık % 45’inin bu değerlendirmeye ‘olumsuz’ olarak cevap verdiğini söyleyebiliriz.

Öğreten’in aynı konu ile bulguları değerlendirildiğinde yine “Kısmen Katılıyorum” seçeneğine karşılık gelmekle birlikte ortalama biraz daha yüksek olarak 3,26 seviyesinde gerçekleşmiştir.

“Eğitimde özelleşme ve sivilleşme, resmi ideoloji karşıtlığı değil, eğitimin doğal yasalarına uyumlanma arayışları toplamıdır.” önermesine verilen cevaplar değerlendirildiğinde “Kesinlikle Katılıyorum” ve “Katılıyorum” seçeneklerine toplam % 70,5 oranının karşılık geldiği ve “Katılmıyorum” ile “Kesinlikle Katılmıyorum” seçeneklerinde ise % 5,1 oranında yığılma gözlenmektedir. Önermenin genel ortalaması 3,82 olup bu değer ölçekte “Katılıyorum” seçeneğine karşılık gelmektedir.

Eğitimde özelleşmenin resmi otorite karşıtlığı olarak algılanmadığının tekrar teyit edildiği bu önermede de öğretmenlerimiz tutarlı bir yaklaşım sergileyerek yüksek bir katılımla fikir birliğinde olduklarını ortaya koymuşlardır. “Eğitim, resmi-sivil ikilemi ötesinde, bireysel/toplumsal varoluşu kuşatan hakem konumunda omurga ve doğal bir deneyimdir.” önermesi ile paralellik taşıyan bu önermeye de verilen cevaplar öğretmenlerin eğitimi doğal bir deneyim ve eğitimdeki özelleşme ve sivilleşme girişimlerini de bu doğal deneyime ulaşmada bir aşama olarak gördüklerini ifade etmişlerdir.

Öğreten’in bulguları karşılaştıracak olursak, 3,56’lık ortalama ile yine sonuçlar arasında belirgin bir paralellik görülmektedir. Bu sonuçtan hareketle özel okulöncesi ve ortaöğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin aynı algı düzeyinde olduklarını söylemek mümkündür.

“Özelleşme, kutuplaşmayı simgeleyen resmi ve sivil eğitim formatları arasında bir geçiş sürecidir.” önermesine verilen cevaplar değerlendirildiğinde “Kesinlikle Katılıyorum” ve “Katılıyorum” seçeneklerine toplam % 30,8 oranının karşılık geldiği ve “Katılmıyorum” ile “Kesinlikle Katılmıyorum” seçeneklerinde ise % 42,3 oranında yığılma gözlenmektedir. Önermenin genel ortalaması 2,86 olup bu değer ölçekte “Kısmen Katılıyorum” seçeneğine karşılık gelmektedir.

“Katılmıyorum” cevaplarının “Katılıyorum” cevaplarından fazla olması, öğretmenlerin eğitimdeki özelleşmeyi resmi ve sivil eğitim formatları arasında bir geçiş süreci olarak görmekten ziyade finansal ve idari özerklik olarak gördükleri değerlendirmesi yapılabilir. Zaten bu konu toplam eğitsel yansımaların ve anket formunun 2nci önermesinin analizinde 3,56’lık ortalama ile teyit edilmiş idi.

Öğreten’in bulgularında 3,32 ortalama ile bizimkinden daha yüksek değerle, ama yine “Kısmen Katılıyorum” seçeneğinde yoğunlaşan bir tablo ile karşı karşıya kalmaktayız. Bu durum, özel okulöncesi öğretim öğretmenlerinin özel okulculuğu özel ortaöğretim öğretmenlerinden daha yüksek bir oranda geçiş süreci olarak gördükleri yargısına varılabilir(Öğreten, 2007).

“Eğitimin nihai vizyonu, insanın özgürlük-sorumluluk dengesi içinde kendini ifade sürecini desteklemektir. Özelleşme ve sivilleşme olguları ise söz konusu vizyona doğru kolektif bilinç dönüşümünü simgeleyen stratejik alt süreçlerdir.” önermesine verilen cevaplar değerlendirildiğinde “Kesinlikle Katılıyorum” ve “Katılıyorum” seçeneklerine toplam % 65,4 oranının karşılık geldiği ve “Katılmıyorum” ile “Kesinlikle Katılmıyorum” seçeneklerinde ise % 10,3 oranı gözlenmektedir. Önermenin genel ortalaması 3,72 olup bu değer ölçekte “Katılıyorum” seçeneğine karşılık gelmektedir.

Eğitimin kendini ifade etme sürecindeki nihai vizyonuna ve özelleşme ve sivilleşmenin de bu süreçteki belirli aşamalar olarak algılanmasına ilişkin özel ortaöğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin fikir birliği içinde oldukları açıktır. Eğitimde özelleşme ve sivilleşmenin eğitimin vizyonundaki yerine yönelik daha önceki maddelerde elde edilen bulgularla koşutluk gösteren bu bulgu eğitimin vizyoner yaklaşımına ilişkin saptamalarımızı pekiştirmektedir.

Akın ve Ceyhan’ın Eskişehir’de 3 genel lise ve 2 özel liseyi kapsayan araştırma bulgularına göre özel genel lise öğrencilerinin kendini kabul düzeyleri resmi genel lise öğrencilerinin kendini kabul düzeylerinden anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur(Akın ve Ceyhan, 2005).

“Türk eğitim yaşamında enerji kilitlenmesini çözecek doğal duruş, resmi-özel eğitim ikileminde işleyen enerji savurganlığını aşmak ve insanın kendi olma hakkına ortam oluşturacak tek bir sistemi etkili olarak işe koşmaktır.” önermesine verilen cevaplar değerlendirildiğinde “Kesinlikle Katılıyorum” ve “Katılıyorum” seçeneklerine toplam % 39,7 oranının karşılık geldiği ve “Katılmıyorum” ile “Kesinlikle Katılmıyorum” seçeneklerinde ise % 32,1 oranında yığılma gözlenmektedir. Önermenin genel ortalaması 3,18 olup bu değer ölçekte “Kısmen Katılıyorum” seçeneğine karşılık gelmektedir.

Öğretmenlerin resmi eğitimi bir tehdit ve eğitimin özelleşmesini resmi eğitime bir tepki olarak görmedikleri daha önceki analizlerimizde ortaya konmuştu. Bu betimlemenin farklı bir yansımasını bu önermenin sonuçlarında tekrar görmek mümkündür. Özel ortaöğretim kademesinde görev yapan öğretmenlerimizin eğitimi resmi/sivil eğitim ikileminde algılamak hususunda fikir birliği içinde olmadıkları değerlendirmesi yapılabilir.

Ortaöğretimde özel okulculuk olgusunda toplam eğitimsel yansımalara ilişkin görüşleri belirleyen ifadelere verilen cevapların ortalaması değerlendirildiğinde en yüksek ortalamanın “Eğitim, resmi-sivil ikilemi ötesinde, bireysel/toplumsal varoluşu

kuşatan hakem konumunda omurga ve doğal bir deneyimdir.” (x=4,06) ifadesindedir.

Bu da katılma düzeylerinde “Katılıyorum” seçeneğine denk gelmektedir. En düşük

ortalama ise “Eğitimde özelleşme ve sivilleşme, resmi ideolojiye yabancılaşmayı ama

etnik/dinsel/siyasal başka ideolojilerin manipulasyonuna girmeyi netice veren tepkisel kaçışlardır.” (x=2,73) ifadesindedir. Bu da katılma düzeylerinde “Kısmen Katılıyorum”

seçeneğine denk gelmektedir (Tablo 22). Ortaöğretimde özel okulculuk olgusunda toplam eğitimsel yansımalara ilişkin görüşleri belirleyen toplam sekiz ifadenin ortalaması (x=3,46) dır..

TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER