• Sonuç bulunamadı

Temel Bazı Özellikler-Problemler: Sonuç Yerine

Çalışmamızın ikinci bölümü ve aynı zamanda neticesi olarak da düşün­

düğümüz bu bölümde yukarıda sözü edilen alimlerin genel çizgileri de dahil olmak üzere, Selefiliğin, özellikle de Suud merkezli Selefiliğin nasları-ha­

disleri okuma-anlama biçimine dair bazı karakteristikleri ve problemleri ele

alacağız. Esasen yukarıda satır aralarında bunlara yeı: y~r işaret etmiş olmakla . beraber, burada ayrı başlıklar altında daha ziyade önemli. gördüğümüz

özel-likleri irdeleyeceğiz.

H eli 'T' nkidi D w ı dirm . . "D' 'kt•W•

a. a s ıe - eger en esının- ınamı ıgı ve

Sürekliliği"ne Vurgu ve "Paradoksal-Dikotoınik" Tutumlar Esasen bu olgu, hemen bütün Selefi anlayışa sahip alimlerde, özellikle de ıslahatçı Selefi çizgiye mensup olanlarda görülür. Taklide, mezheplere ve

geleneğe eleştirel bakış ile ictihada kapı aralamanın burada etkisi yadsınamaz.

Bu açıdan bakılırsa Selefi hareketin hadis araştırmalarına bir dinamizm

ge-tirdiğini söylemek mümkündür. Bu ise onların eserlerinde "el-ilmu la yakbe-lü'l-cümucf' formülasyonuyla ortaya konur.169 Mesela hadise dair musanneratın

hemen tamamına dair çalışmalar ortaya koyan, hadis değerlendirmesini "di-namik" bir süreç kabul edip sürekliliğine vurgu yapan170,Elban1 ve öğrencile­

rini bu noktada zikredebiliriz. Ne var ki bu dinamizm Vıngusu zaman zaman bir iddia olarak kalabilmekte ve statikliğe-donukluğa de evrilebilmektdir. İbn Teymiyye'de, Henri Laoust'un da ifadesiyle, "akıl, nakil ve irade arasında bir senteze-dengeye" çalışan, ın. "muhafazakar reformcu" yani dinamik-statik yön-ler barındıran bu dinamizm iddiası, bilhassa ıslahatçı kimliğiyle de öne çıkan

Muhammed b. Abdülvehhab ve Elhan! de, Selefi çizgiye rengini veren

ha-169 Bu anlamda bk. Elban1, Sahihu't-Terğlb ve't-Terhib, l, 4.

170 Es'iletü Ehi İshak el-Huveynl li'ş-Şeyh el-Elbılnl, https://archive.orgldetails/Howaini_Questions_

Torath_Cheikh_Al_Albani_up-by-niuslern/001-hewiny_Ol-Up-By-MusleM.rm {son erişim:

05.02.2017).

171 Onun özellikle Razi ve Gazzili'nin "akıl-nakil tciruzunnda aklı önceleyen yaklaşımlarına red için kaleme aldığı Der'ıı tea'nızi'l-akli ve'n-nakl ya da Muvajakatu sahihi'l-menkıll li sarihi'l-ma'kfifü önemlidir. Müfrih el-Kavsi de onun selefi yönelimindeki üç temel özellikten biri olarak bunu görür (bk. Müfıfü el-Kavsi, ·a.g.e., s. 86).

· f f Hadis ve Sünnet 142

dislere yönelik anlamalar söz konusu olunca, yerini genelde, aşağıda ayrıca

vtirgulanacak olan literal anlamaya, selektif okumaya, statikliğe, radikalliğe, dogmatikliğe172 ve neticede yorumlardan hareketle dışlayıcı tavırlara bıraka­

bilmektedir. Bunun ise, naslara-hadislere yaklaşımda "dikotomik-paradoksal"

tutumları da beraberinde getirdiği, hatta Selefi ekole mensup filimlerde biı tür tutumların aslında oldukça belirgin olduğu ifade edilir. 173

Buna göre özellikle ıslahatçı Selefi çizgide, aşağıda da vurgulanacağı üze-re, hadisleri anlamada sened değerlendirilirken geleneksel yöntem-usfrl temel alınrken, metinler söz konusu olduğunda, dikotomik olarak tenkitçi-akılcı bir yön devreye girebilmektedir. Ancak onlar bu tenkitçi-akılcı tutumlarını Se-' lefi yönelimlerinin merkezine koymamışlardır. 174 Selefi anlayışların tamamen homojen tutumlara sahip oıffiadığına175 işaret eden bu olgu, Selefi alimlerin naslara-hadislere ve geleneğe dair tutumunu anlamada önemlidir.

· ..

b. Nasları-Hadisleri Literal-Zaiıir1 Okuma, Re'y-Te'vil, Kont~ks

ve Metin Tenkidini Genelde İhmal ve Metot Problemi

Genellemeden, homojen tutumlardan kaçınmak icap etse de, Selefilik

nasları-hadisleri anlamada, lafızdan ilk anlaşılan zahiri anlamın ve lafızların

ön plana çıkarıldığı bir okumayı esas alır. İbn Akil'in (ö. 513/1119) şu tespiti bu anlamda kayda değerdir: "İslam iki tfilfe arasında; Zfilıiriyye ile Batıniyye arasında helak oldu. Batın ehli, bir ~elli olmadan yaptığı yorum ve açıklama ile şeriatın zahirini ihfual etti. Zahir ehli de maksadı ortaya koyan te'vil yolu-nu göz ardı ederek nasların zahirine·tu~du. Biz, şer'l-dinl bir delilin tasdik

etmediği her batını reddederiz. "176

Bu zahirl anlamları en iyi anlayanlar da, ilahl hitaba ve Hz. Peygamber'in sözlerine direkt muhatap olan, herhangi bir dış unsurun teması sonucu safiyeti

172 Elbanlnin Tabzlrus-sadd min ittibazi'l-kuburi mesadd adlı eserindeki tutumu buna örr{ek verilir (bk. Stephan Lakorova, a.g.m., s. 8).

173 Stephan Lakorova, a.g.m., s·; 12.

174 Bu yönde değerlendirmeler için bk. Brown, Daniel, a.g.e., s. 40-41; 113-117; Stephan Lakoro-va, a.g.m., s. 8.

175 Bu konudaki genellemeci tutumlardan kaçınmaya ve bazı probleİnlere dair bk. Kırbaşoğlu,

"Ehl-i hadis-İmam Şafii Çizgisinin Çağdaş İzdüşümü: Selefilik", http://ahmedhoca.blogspor.

nl/2009/07/ehl+hadisimam-safıi-cizgisinin-cagdas.html (son erişim: 12.02.2017).

176 Güler, a.g.m., s. 189.

Selefiliğin Hadis-Sünnet Anlayışı f f 143

kaybolmamış selefi ilk nesillerdir: Bu zahiri okumada önce "Kur'an-Sünnet", ardından -İbn Hazm'ın nispeten farklı yaklaşımı istisna edilirse- "sahabe kav-li" ne ittiba edilir. Şayet sahabiler arasında bir ihtilaf söz konusu ise, Kur'an ve Sünnet'e en yakın sahabi kavliyle amel edilir. Bu tertibin son halkası olarak mürsel ve zayıf hadis kıyasa öncelenir. Re'y ve kıyasa en sonunda ancak zaruret halinde başvurulmalıdır.177 Selef! okumaya göre Sünnet, "Sefine-i NUh"tur.

Ona binen necat bulur; binmeyen helak olur. Ashab ise hidayet yıldızları olup gemiye bindikten sonra sahil-i selamete çıkmak içfu bi.ı yıldızların rehberli-ğinden faydalanmak zaruridir.178 Selefi anlayışa göre bütün bunlar, İslam'ın ilk döneminde (selef) oluşan dini anlayışı bugüne taşıyıp dini yaşayışımızı onunla

aynileştirmek ile179 olacaktır. .~·

Tarihten günümüze Selefi çizgideki okuma biçiminin bir izdüşümü olarak

çağdaş Selefi akımların da karakteristik bir özelliği olan nasların mana-mak-sat ve konteksini tespit etmeden literal-lafzi anlamakla180 ortaya çıkan Zapiri

yaklaşım tarzı, her ayet ve hadisin adeta birer kanun metni gibi algılanmasını kaçınılmaz kılarak bir yöntem problemini de beraberinde getirmiş, dinin ta-lep ettiği itidal sınırını zorlayarak aşırı-müfrit yorumlara neden olabilimiştir.181

Yine bu anlamada nakil-akıl ve rivayet-dirayet dengesi kaybolmakta ve yerini bütünçül bakıştan yoks~ rivayet-nakil eksenli bir anlama biçimi alabilmek-tedir.182 Hfilbuki tasdiklenmemiş bir nakil-rivayet ile tahkik edilmemiş bir

akıl-dirayetin kaynak değerinin olmayacağı açıktır.183 Dolayısıyla bu anlama biçiminin dini anlama ve y:aşamada geçmişte ve günümüzde pek çok probleme yol açtığı da aşikardır.184 Bu problemlerden en önemlisi olarak, hadisleri gü-. nümüzde anlama ve yorumlamada "sistematik-tutarlı bir metot" üretememiş

ı77 Umara, es-Selefiyye, s. 23-24. Aynca bk. Mustafa Hilmf, Kava'idii'l-Menhed~-Selefi ji'l-Fik-ri'l-İslılmt, İskenderiyye ı996, s. ı87-ı92.

ı 78 Uludağ, İslam Düşüncesinin Yapısı: Selef, Kelam, Tasavvuf, Felsefe, s. 50.

ı 79 İşcan, a.g.e., s. 28.

ıso Dudarija, Adis, "Constructing the religious Se!fand the Öther: neo-traditional Sala.fi maııhaj", s. 75.

ısı· Güler, Zekeriya, "Selefi Hareketin Tarihi Kökenleri ve Yöntem Problemi", Marift: Bilimsel Bi-rikim, 913, 2009, s. 48.

182 Selefiliğin bir karakteristiği olarak nakli öncelemesine dair bk. Koca, a.g.m., s. 34-35.

ı83 Bu yönde bazı değerlendirmeler için bk. Güler, a.g.m., s. 264.

184 Bu yönde günümüzde özellikle gayrimüslim ülkelerdeki bazı probletnlere yönelik bk. Hıdır,

Özcan, "Radikal-Entegrist Selefilik Neden Batı'da Yükseliyor?", AA Analiz Haber, 03.02.2017.

• f f Hadis ve Sünnet 144

olmayı185 zikredebiliriz. Nitekim Selefiliğin nasları anlamadaki en temel prob-lemleri olarak, metodoloji eksikliği ve İslamı ilimlerin hemen her disiplini için

yüzyıllar içinde inşa edilerek gelen "yöntem, esas ve paradigmaları" ihmal edip

bağlamından kopuk nevzuhur bir okuma biçimi ile doğrudan Kur'an ve Sün-net'e yönelmesi olduğu söylenebilir.186 Bu ise bütüncül ve metodik bakıştan

uzak, dikotomik-selektif-parçacı ve yüzeysel okuma biçimini, apolojetik-re-aksiyoner-protest. tutumları, nasları-hadisleri -istisnalar varsa da- konteks ve realiteden uzak "soyut" okuma biçlıııini beraberinde getirmiştir. Nitekim Mu-hammed el-Gazzall ve Karadav! Zahirllik'ten de beslenen Selefi anlayışın yön-tem problemine işaret etmişlerdir. 187 Bu metotsuzlukta İbn Teymiyye, Elhan!

ve İbn Hazın başta olmak üzere, Selefi-zahir! yönelimli alimlerin bir hocadan icazet yoluyla ilim-hadis tahs$ndeki eksiklikleri gösterilebilir. Taki_yyüdd!n . es-Sübkfnin {ö. 756/1355) İbn Teymiyye'ye yönelik bu.yöndeki tenkidi188

bi-linmekle birlikte bu tenkitlerin en önemli 'örneğini bu yönde EJbaruye yönel-tilen tenkitler oluşturur. Şatıbfnin de İbn Hazın'ın tutarsız değerlendirmeleri bağlamında onun "üstatlardan ilim alarak onlarla olan beraberliği devam et~_!r­

memesi"ne vurgu yapması189 önemlidir.

Muhammed- b. Abdülvehhab başta olmak üzere· Selefi 3.limlerin fıkıhta

ortaya koydukları hadislerin zahirini temel alan yeni fikhl bakışlarında da bu durum geçerlidir.190 Yine bu okuma biçiminin ~a dinamiğini din! anlamada te'vile karşı çıkma -ki bu İbn Hazın ve Zahirllik'te de belirgindir-191 da temel yaklaşımlardandır. Zira spekülasyonlara ·dayalı te'viller ve ilimler,

Müslüman-ları "metinlerin {hadişin) otoritesi"riden uzaklaştırır.192 Dolayısıyla hadisleri anlamada "metin-bağlam/teks-konteks" söz konusu olduğunda geleneksel Se-lefi çizgi, genelde "bağlam"a itibar etmeyen sened ve "metin-teks" merkezli bir

185 Brown, Retbinking Tradition, s. 37; Hourani, Albert, Arabic Tboııgbt. in tbe Liberal Age 1798-1939, Cambridge 1983, s. 146. Ayrıca bk. Brown, J., Tbe Canoniz.ation 'af al-Bukbari and Mus-lim, s. 307.

186 Bu yönde bk. Görmez, "Tarihte ve Günümüzde Selefilik Sempozyumu" -açılış konuşması-,

s.

30, 32.

187 Muhammed el-Gazzali, es-Siinnetu'n-nebeviyye beyne 'ebli'l-fikb ve'l-badis, Kahire 1992, s. 6-9, 13-16; Karadavl, Keyfe neteamel meas-siinne'n-nebeviyye, Mansfıra 1992, s. 170.

188 Sübki, Seyfiis-sakil, s. 63. Ayrıca bk. Ebıi Zehra, İbn Trymiyye, s. 111-118. Ebıi Zehra'nın burada İbn Teyıniyye'ye yönelik Sübld'nin tenkidini eleştirdiğini de belirtmek gerekir. ·

189 Şatıbl, el-Muv!tfak!it fi usitli'l-abk!im, thk. Abdullah Dıclz, Kahire rs:, I, 95.

190 Değerlendirmeler için bk. Bedir, Murreza, a.g.m., s. 275.

191 "İbn Hazın", DİA, XX, 42.

192 Brown, Tbe Canoniz.ation of al-Bukbari and Mııslim, s. 311? 312.

Selefiliğin Hadis-Sünnet Anlayışı f f 145

anlayışı öncelemiştir. Buna karşılık özellikle ıslahatçı Selefi alimlerin önemli bir kısmının ise, bilhassa hadis merkezli fıkıh (fıkhu's-sünne) konusunda yeni-likçi, dinamik bir tutuma sahip olduğu da söylenebilir. Bu ise onların hadisleri yer yer Kur'an merkezli ve metin-konteks çerçevesinde anlamalarına da yol aç-mıştır.Çelişik-paradoksal da olsa, İbn Teymiyye, Muhammed b. Abdülvehhab ve en önemli hocası es-Sindi ile yer yer de Elbanlde benzer bir tavır görülür.

Buna göre ıslahatçı Selefi a.J.imlerin yaklaşımında genel itibariyle itikad

sahasında akli istidlalin ve yorumun alanına bir daraltma söz konusu olsa da,

· paradoksal olarak, yukarıda vurgulandığı gib_i, fıkıh alanında ve hadislerin metnini tenkit konusunda geleneksel lafızcı-zfilıirci Selefi çizgiyle uyuşma­

yan nispeten "revizyonist-reformist" bir tu~dan söz edebiliriz. 193 Daniel Brown'un da ifade ettiği üzere bu, sened değerlendirilirken geleneksel yön-tem, metinler söz konusu olduğunda -merkezi olmasa da- tenkitçi-akılcı" bir tutumdur. 194 Selefi anlayışların tamamen homojen tutumlara sahip olmadığı­

na195 işaret eden bu olgu, onların naslara-hadislere ve geleneğe dair tutumunu . anlamada önemlidir.

Bu olgu, Henri Laoust'un, İbn Teymiyye bağlamında "muhafazakar re.:

formculuk"196 olarak nitelediği tutumla benzerlik arz eder. Ne var ki Muham-- med b. Abdülvehhab-İbn Baz-İbn Useymin ile öne çıkan ana akım Suudi

Selefiliği'nin hadisleri anlama yönteminde ise, genelde lafü-zfilıir1 -ve hatta yer yer "ideolojik-hand:"- anlama biçimi,197 zaman zaman da maslahatı göze-ten pragmatist bir anlayış198 hakimdir. Nitekim Harid:lerin Kur'an'ı anlamada ortaya koydukları literal ve ideolojik yaklaşım Selefiler tarafından hadisler bağ­

lamında sergilenir. Buna karşılık ylıie Suud merkezli Selman el-Avde, Sefer el-Havali ve Musa el-Karni lle öne çıkan Selefi "Sahve Hareketi" nde ise vakıa­

dikkate alan ıslahatçı-davetçi Selef! anlayış daha ziyade belirgindir.

193 Bu doğrultuda bk. Koca, Ferhat, "İbn Teyrrüyye", DİA, XX, 402.

194 Brown, Daniel, a.g.e., s. 40-41; 113-117. Ayrıca bk. Stepharı_Lakorova, a:g.m., s. 8.

195 Bu konudaki genellemeci rurumlatdan kaçınmaya ve bazı problemlere dair bk. İeırbaşoğlu,

"Ehl-i hadis-İmam Şafii Çizgisinin Çağdaş İzdüşümü: Selefilik", http://ahmedhoca.blogspot.

nl/2009/07 /ehl-i-hadisimam-safıi-cizgisinin-cagdas.html (son erişim: 12.02.2017).

196 Laoust, Henri, EJZ [İng.}, VIII, 953.

197 Yusuf el-Karadavi'nin bu Selefiler için yukarıda zikri geçen "neo-zihiriler" nitelemesini burada hatırlamak gerekir. ·

198 Bu pragmatist yön hakkında bk. Muhammad al-Atawneh, "Is Saudi Arabia a Theocracy? Religion and Governance in Contempoiary Saudi Arabia", Middle Eastern Studies, 4515, 2009, s. 721-737.

f f Hadis ve Sünnet

146

c. Doğrudan "Kurucu Naslara (Sola Scriptura), Kurucu Çağa ve Kurucu-Altın Nesle Dönüş" ve Özcü Yaklaşım

Hemen her dinde kurucu naslara ve nesillere dönüş fikri önem arz eder.

Aslında bu, her olgunun gerçek ve tek bir esasının olduğu ve bu öze/ esasa göre hareket etmeyi betimleyen -ve aslında olumluluğu da vurgulayan- "essenti-alist=özcü" yaklaşım ile irtibatlıdır. İslam söz konusu olduğunda bu kıirucu nesillerin adı "selef" olup hicd ilk üç asırda yaşayıp da kendilerine has düşünce

yöntemleri olan bir zihniyetin genel adı olarak nitelenen199 "kurucu (ilk üç) nesil"e200 ve "kurucu nas"lara dönüşü ifade eder. Zira Selefi düşünce, dinin kaynağına yakın olmaları ve dolayısıyla saf anlayışı temsil ettikleri kabulüyle bu ilk nesillere ve zamana özel değer yüklemiştir.201 Bu eğilim, daha ziyade felaket ve zorluk dönemlerinde ortaya çıkar. Esasen "Kur'an ve Sünnet ve selef dönemine dönüş" çağrısı soyut bir özellik arz etmekteyse202 de, bunun özünü, gerek itikad gerekse amelde dinin aslını, sahabe-tabifuı-tebe-i ta~ifuı dev-rindeki uygulamalarda arama anlayışı oluşturur. Genellemelerden kaçın.q:ıak

gerekirse203 de, Selefi çizgide bu, fıkhl-kela.ml-tasavvufi ekolleri "bid'at" olarak niteleyip İslam'ı.doğrudan -nasları anlama usıllü ve birikimini önesmsizleşti­

rerek- asar-rivayetlerle-hadislerle anlama,204 yeni yönelişler karşısında Kitap ve Sünnet'e dönme, re'y ile konuşmama, sahabe v~ tabifuı yolunu takip etme, fel-sefe ve kelamı bırakıp "ilm" e yani sefof dönemine tabi olma iddialarıyla tezahür eder.205 Nitekim Selefiliğin kendini Ehl-i Sünnet'in diğer gruplarından (Ehl-i

'

199 Bı\lmr, Mehmet, "Mütekaddimfuı Selefıyye ve MetodAnlayışı", Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakiiltesi Dergisi, cilt: VIII/2, 2004, s. 28; Kırbaşoğlu, "Selefi Düşüncenin Anatomisi", s. 143.

200 "er-Rail el-evvel/kurucu nesll"in önemine dair bk. Muhibbüddin el-Hai:lb, er-Raif el-evvel, s. 11-12. Bu neslin sahabe bağlamındaki önemine dair de ayrıca bk. Hıdır, "Oryantalistle-rin Sahabe'ye Dair İddialarının Modern Dönem İslam Dünyası'ndaki Sahabe Algısına Düşün­

sel-Metodolojik Etkisi", İslam Medeniyetinin Kıınıaı Nesli Sahabe: Sahabe Kimliği ve Algısı. Teb-liğ ve Miiztikereler, Tartışmalı İlmi Toplantı, 27-28 Nisan 2013, 2013, s. 519-560.

201 Sönmez, Vecihi, "Selef Düşüncesinin Tarihi Arka Planı ve Selefilik", Araşan Sosyal /Bil. Enst.

İlmi Der., 9-10, Bişkek, 2010, s. 173. Bu yönde değ~rlendirmeler için ayrıca bk. Koca, a.g.riı., s.

48-54.

202 Bedir, a.g.m., s. 276.

203 Bu .konudaki genellemeci tutumlardan kaçınmaya ve bazı problemlere. dair bk. Kırbaşoğlu,

"Ehl-i hadis-İmam Şafii Çizgisinin Çağdaş İzdüşümü: Selefilik", http://ahmedhoca.blogspot.

nl/2009/07 I ehl-i-hadisimam~safıi-cizgisinin-cagdas.htınl (soiı: erişim: 12.02.2017).

204 Bu yönde bir tavır için bk. San'anl, Kittlbıı İkaz al-fikra fi müracaati'l-fitra, thk. Subhi Hasen el-Hallik, Beyrut 1999, s. 52.

205 İbn Teyıniyye, Mecmu'ufettlva, Riyad 1991, XII, 349-350; XVI, 471-476.

Selefiliğin Hadis-Sünnet Anlayışı f f 147

·Sünnet-i amme) ayırmak.2°6 için "Ehl-i Sünnet-i hassa",207 "el-fırkatu'n-na­

ciye", "ehlü'l-istilclme" ve "et-tfilfetü'l-mensılra" olarak nitelemesi, belki de buradan hareketle Batılı literatürde "purutanistler" ve "öz İslam"208 diye nite-lenmeleri· buna dairdir. Esasen amell-fıkhl olmaktan çok itikadl ~ir karakter arz eden Selefiliğin, kendi grup kimliğinin oluşumunda sözü edilen nitele-melerin yanı sıra, Selefi düşüncenin temel esaslarının da tebellür ettiği, diğer itikad1-fıkhl mezheplere yönelik reddiyeleri209 de önemlidir.

Bu meyanda hemen bütün Selefi çizgilerde, nüanslarla, kurucu naslara ve nesillere dönüş, "öz-saf" bir İslam anlayışı, İslam'ın orijinal haline döndü-rülmesi (aslına irca) öne çıkmış ve hatta bu, grup kimliklerinin oluşumunda

da önemli olmuştur.210 Selefiliğin kendisini geçmişin izine tabi olma,. yeni

şeylerden kaçınma, bütün faaliyetlerde aynı zamanda "eser"e yani nassa da-yanarak hüküm verme anlamına "Ehlü'l-eser," olarak isimlendirmesinin

ar-kasında da bu düşünce vardır.211 Hatib el-Bağdadiye göre Ehlü'l-hadls, Hz.

Peygamber'in yoluna dayanan, sahabe ve rabiunun eserlerini esas alan akıl ve re'ye iltifat etmeyen ve dinin aslını muhafazaya gayret eden demektir.212 Bu

anlayışın bir sonucu olarak Selefilik Kur'an ve hadislerin yanı sıra özellikle sahabe ve tabiftnun söz ve davranışlarını (temel) nas gibi kabul etmiş ve

bun-· ları menklllat-merviyyat (nakil, nass, eser, haber ve hadis) diye ' nitelemiştir.213 Buradan hareketle selefin yolu Kur'an ve hadisleri re'ye göre te'vil etmeme ve kelam ilmiyle meşgul olmama şeklinde tespit edilmiştir.21'.4

206 İzmirli İsmail Hakkı, Yeni İlm-;.i Kelam, Ankara 1981, s. 61.

207 Öz, a.g.e., s. 258; Uludağ, İslam Düşüncesinin Yapısı: Selef, Kelam, Tasavvuf, Felsefe, İstanbul 1994, s. 34-35; Bakqr, "Mütekaddimiın Selefıyye ve Metod Anlayışı", s. 28.

208 Martijn de Koning, Zoeken Naar Em Zııivere Islam. Geloofibeleving en identiteitsvorming vaıı

jonge Marokkaans-Nederlaııdse moslims, Bakkı:r 2008, s. 296.

209 Bu reddiyelere örnek olarak Ahmed b: Hanbel'in er-Red ale'z-Zenadika ve'l-Cehmiyye'si, Buharfnin Halku ejali'l-ib!id'ı, Danml'nin er-Reddii ale'l-C~hmiyye'si gibi eserler.zikredilebilir.

Ahmet Özer'e ait Ehl-i hadisin Red Literatiirii (MÜSBE, İstanbul 2008) bu anlamda genel bir döküm verir.

210 Martijn de Koning, a.g.e., s. 19-45. ·

211 Ahmed b. Hanbel, Kitabii'z-Ziihd, Beyrut 1983, s. 334; Şafü, el-Ümm, Beyrut rs., I, 190.

212 Hat!b el-Bağdadi, er-Rı~leji talebi'l-badls, thk. Nureddin 'Itr, Dımaşk 1975, s. 222-24.

213 illudağ, a.g.e., s. 37.

214 İşcan, Mehmet Zeki, "Selefiliğin İhyacılığı ve Dini Düşüncede Yenilik", Marife, 913, 2009, s.

11-15.

f f Hadis ve Sünnet 148

İbn Teymiyye'ye göre selefe dönüş çağrısı oldukça önemli bir prensip ve.yöntem olmalıdır;215 zira onlar hadisleri ve Sünnet'i daha iyi biliyorlardı.216 Benzer tutum daha vurgulu şekilde Muhammed b. Abdülvehhab ve XVIIl.

asırdaki ıslahatçı Selef! alimlerin hemen tamamında görülür.217 Burada da esas gaye, islam'ın, başlangıcındaki saflığına döndürülmesi, nasları-hadisleri anla-mada asla irca ve bid'atlerle savaşmaktır.218 Esasen tecdid ve ihya hareketleri-nin pek çoğunda da gördüğümüz bu "özcü yaklaşım", nasları anlamada yer yer yenilenme sağlasa da, esasen kırılmalara neden olmuştur. Özünde olumlulu-ğu ve yenilenmeyi vurgulayan ihyacılık ve tecdid Seletllik eliyle, paradoksal olarak, nasları anlamada-düşüncede inhisarcılığa ve daralmaya yol açmıştır.,

Zira Selefilik eliyle olan ihya-tecdid hareketlerinde bir yönüyle kurgusallık

ve yaşanmışlığı atlama tutuffiu tezahür etmiş; öze dönüş adına bir daraltma

(inhisarcılık); geleneği, birikimi ve düşünceyi dışlayıcı veya aşırı selektif tarzda okuyucu bir tavır belirginleşmiştir.219 Bir açıdan bu, belli oranda silip daraltma ve sonrada yeniden yazıp inşa etme paradoksudur. Zaman zaman tekfırcilikle

de ortaya çıkan bu. "dışlamacı (exsclusivist)" ve "entegrist"220 tutum, Selefi-lik içindeki bir çizgide oldukça belirgin olup Kur'an ve hadislerden hareketle dışlayıcı bir özellik arz eden ve dışladıklarına karşı şiddeti de mubah gören221 Harici yorum-anlayışla benzeşen yönlere de sahip olmuştur'.

\

Zira bu anlayışta Hz. Peygamber ve kurllcu nesil-selef devrinde olma-yan hemen her anlama-uygUlama bid'at olarak nitelenmiş ve·

reddededilmiş-215 Mecrnu'ıı fetava, XIII, 329-376. Ayrıca onun bu yöndeki anlayış ve çağrısına dair ayrıca bk. Faz-lur Rahman, İslam, s. 288-289. İşcan, a.g.e., s. 32. ·

216 İbn Teyrrıiyye, Refıı'l-melam ani'l-eimmeti'l-a'lam, Beyrut 1390, s. 24.

217 Peters, Rudolf, "Idjtihad ·and Taqlid in 18th and. 19th Century Islarrı", Die Welt des Islams, 20,

no: 3-4 (1080), 131-32. ·

218 Kubat, Mehmet, "Selefi Perspektifin Tarihselliği", İslami Araştırmalar Dergisi, 17 /3, 2004, s.

235; İşcan, a.g.e., s. 34.

219 Görmez, Tarihte ve Günümüzde Selefilik Sempozyumu -açılış konuşması-, s. 30.

220 Fransızcası Entegrizm olan Yobazlıklar (trc. Cemal Aydın, İstanbul 2016) kitabında R. Gara-udy, tekdüze, dayatmacı arilayışlar ile özellikle gelenekten kopan Müslümanın nasıl dışlayıcı, entegrist tavırlara girebildiğini, indirgemeci tavırlar sergilediğini anlatır: Esasen bütün bunlar Selefilik-Vehhabilik'te de görülen okuma biçimleridir.

221 Büyükkara, a.g.e., s. 25; Dudarija, Adis, "Consrructing the rellgious Self and the Other:

neo-traditional Salafi manhaj", s. 84. Bu konuda günümüzde Avrupa'daki Selefiler bağlamında bir değerlendirme için Hıdır, "'Radikal-Entegrist' Selefilik Neden Batı'da Yükseliyor?", AA Ana-liz Haber, 03.02.2017.

Selefiliğin Hadis-Sünnet Anlayışı f f 149

tir. Mesela Elbaru zaman zaman naslara-hadislere yeni anlayış ve yaklaşımları

tir. Mesela Elbaru zaman zaman naslara-hadislere yeni anlayış ve yaklaşımları

Benzer Belgeler