• Sonuç bulunamadı

3. Literatür Taraması

3.1 Teknoloji Kabul Modelleri

Türk vatandaşlarının e-Devlet hizmetlerini kullanımında etkili olan faktörleri incelemek için Birleştirilmiş Teknoloji Kabul ve Kullanım Teorisi modelinde (Unified theory of acceptance and use of technology- UTAUT) bazı değişiklikler yapılarak kullanılmıştır. Bu bölümde, oluşturduğumuz teknoloji kabul modeli hakkında arka plan bilgisi oluşturmak amacıyla, sırasıyla

 Nedenli Davranışlar Teorisi (Theory of Reasoned Action - TRA),

 Planlanan Davranışlar Teorisi (Theory of Planned Behavior – TPB ),

 Yeniliğin Yayılması Teorisi (Innovation Diffusion Theory - IDT),

 Teknoloji Kabul Modeli (Technology Acceptance Model - TAM ) ve

 Birleştirilmiş Teknoloji Kabul ve Kullanım Teorisi modeli (UTAUT)

hakkında genel bir açıklama verilmektedir.

Nedenli Davranışlar Teorisi (TRA)

Ajzen ve Fishbein (1975) tarafından önerilen Planlanan Davranışlar Teorisi (TRA) davranışsal niyeti tahmin etmek için temel modeldir. En

8

etkili modellerden biri olan TRA, çeşitli davranış türlerini (Sheppard, Hartwick, & Warshaw, 1988) tahmin etmek için kullanılmıştır. Davis vd. (1989) TRA modelini yeni teknolojilerin kabulüne uyarlamış ve sonuçlar diğer TRA kullanan davranış çalışmaları ile uyumlu çıkmıştır.

TRA’ ye göre, bir davranışı ifa etme niyeti iki temel yapıya tabidir:

 Söz konusu davranışa yönelik tutum ve

 Öznel norm.

Davranışa yönelik tutum, “bireyin hedef davranışı ifa etmeye karşı hissettiği olumlu ya da olumsuz duygular” olarak tanımlanmaktadır.

Başka bir deyişle, davranışa yönelik tutum, davranışın ifa edilmesinden doğacak sonuçlar hakkındaki düşüncelerle, davranışın sonuçlarına yönelik bireyin kendi beklentilerinin çarpılmasıyla elde edilir.

Öznel norm, “Kişinin önem verdiği birçok insanın, onun söz konusu davranışı sergilememesi gerektiğini düşündüğü yönündeki algısıdır.”

(Fishbein & Ajzen 1975). Öznel norm, kişinin çevresindeki belirli bireylerin ya da bir grubun algılanan beklentileriyle, kişinin bu beklenti ya da düşüncelere uyumlu olmak istemesinin birleşimidir.

Planlanan Davranışlar Teorisi (TPB)

Planlanan Davranışlar Teorisi, Ajzen (1991) tarafından, TRA modeline bir genişletme olarak önerilmiş ve bireyin çeşitli teknolojilerin kullanımını kabul etmesini başarılı bir şekilde açıklamıştır (Harrison, Mykytyn & Riemenschneider, 1997). TPB, TRA’

ya “algılanan davranışsal kontrol” kavramının eklenmesiyle oluşturulmuştur. Algılanan davranışsal kontrol kavramı bireyin belirli bir davranışı göstermesinde algıladığı kolaylık ya da zorluk olarak tanımlanmıştır.

9

Yeniliğin Yayılması Teorisi (IDT)

Yeniliğin Yayılması Teorisi, yeniliklerin nasıl benimsendiğini açıklamakla birlikte, çeşitli yeniliklerin çeşitli oranlarda benimsenmesinin altında yatan nedenleri arar (Rogers, 2003).

Moore ve Benvasat (1991) tarafından, teori değiştirilmiş ve bilgi sistemleri dahilinde yeniliklerin özelikleri düzenlenmiştir. Bu özellikler aşağıda belirtilmiştir:

 Göreceli Avantaj: Yeniliğin yerini aldığı fikirden ne derece daha iyi algılandığı,

 Uyumluluk: Yeniliğin var olan değerler, geçmiş deneyimler ve olası benimseyenin ihtiyaçları ile ne derecede uyum içinde algılandığı

 Karmaşıklık: Yeniliğin anlaşılmasının ve kullanılmasının göreceli olarak ne derecede zor algılandığı,

 Denenebilirlik: Yeniliğin kısıtlı kaynak ile ne derecede denenebileceği,

 Gözlenebilirlik: Yeniliğin sonuçlarının ne derecede diğerlerine görünür olduğu.

Teknoloji Kabul Modeli(TAM)

Teknoloji Kabul Modeli (TAM) bilişim teknolojilerinin kabulü ve kullanımını tahmin eden etkili ve güçlü bir modeldir (Davis, 1989;

Davis vd., 1989; Bagozzi, Davis & Warshaw 1992, Gefen, D. 2002).

Fred Davis ve Richard Bagozzi tarafından geliştirilmiştir. TAM bireyin, bilişim teknolojisini kabulünün, söz konusu teknolojiyi kullanmaktaki bilinçli niyetleri tarafından belirlendiğini varsayar. TAM’ ın temel yapıları; algılanan kullanım kolaylığı ve algılanan kullanışlılıktır.

10

Algılanan kullanım kolaylığı, “kişinin belirli bir teknolojinin kullanımının fiziksel ve mental çabadan muaf olduğuna ne ölçüde inandığı” ve algılanan sistem kullanışlılığı ise “kişinin belirli bir teknolojinin kullanımının iş performansını arttıracağına ne ölçüde inandığı” şeklinde tanımlanmaktadır (Davis, 1989). TRA ve TPB’nin aksine, TAM’ın son haline tutum yapısı dahil edilmemiştir. TAM birçok bilişim teknolojisi alanına uygulanmış ve kullanıcıların yeni teknolojileri kabul etmesinde etkili olan nedenleri bulmak için gereğinden fazla genel kaçtığı gözlenmiştir (Mathieson vd., 2001).

TAM’a öznel norm faktörü eklenerek, TAM’ın genişletilmiş versiyonları, TAM2 oluşturulmuştur.

11

Birleştirilmiş Teknoloji Kabul ve Kullanım Teorisi Modeli (UTAUT)

Şekil 1: UTAUT Modeli (Verkantesh vd., 2003)

UTAUT Venkatesh et. al tarafından geliştirilmiş bir teknoloji kabul modelidir (2003). Bu model kendinden önceki sekiz modelin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur:

 Nedenli Davranışlar Teorisi (Davis vd. 1989),

 Teknoloji Kabul Modeli (Davis ,1989),

 Güdüsel Model (Davis vd., 1992),

 Planlanan Davranış Teorisi (Ajzen, 1991),

12

 Teknoloji Kabul modeli ve Planlanan Davranış Teorisi’nin birleştirilmesiyle oluşan model (Taylor & Todd 1995),

 PC Faydalanma modeli (Thompson vd., 1991),

 Yenileşimin (inovasyon) yayılması teorisi (Rogers, 2003)

 Sosyal Bilişsel Kuram (Compeau & Higgins, 1995).

UTAUT’un yapıları bu sekiz modelin gözden geçirilmesi ve sadeleştirilmesiyle belirlenmiştir. Bu yapılar; performans beklentisi, çaba beklentisi, sosyal etki ve kolaylaştırıcı koşullardır (Tablo 3).

Tablo 3: UTAUT Modelinin Ana Yapıları (Verkantesh vd., 2003)

Tablo 3’te kısa tanımı verilen Performans Beklentisi (PB), bireyin belirli bir sistemi kullanmasının, iş performansında oluşturacağı artış beklentisini vurgulamaktadır. Burada performans, bireyin üretkenliği, zaman ve para konusunda elde edeceği tasarruf ve işleri bitirme hızı gibi değişkenleri kapsamaktadır.

Yapı Tanım

Sistemin kullanımıyla ilgili kolaylık derecesidir.

Sosyal Etki (SE)

Bireyin, kendisi için önemli olan insanların onun bu yeni sistemi kullanması gerektiğine dair inançlarını algılama derecesidir.

Kolaylaştırıcı Koşullar (KK)

Bireyin sistemin kullanımını destekleyen bir örgütsel ve teknik altyapının var olduğuna inanma derecesidir.

13

Çaba Beklentisi (ÇB), belirli bir sistemi öğrenmesi ve kullanması için bireyin harcaması gereken çabayı belirtmektedir. Kullanımı kolay ve anlaşılabilir bir sistem için bireyin harcayacağı çaba daha düşük olacak ve bireyin o sistemi tercih etme olasılık artacaktır.

Bireyin, sosyal ya da iş çevresinin belirli bir sistemin kullanımına karşı takınacağı tutumun, o sistem hakkında vereceği karar üzerinde bir etkisi vardır. Sosyal etki (SE), bireyin, çevresi tarafından göreceği bu tepkiyi içermektedir. Eğer, bireyin çevresi, belirli bir sistemin kullanımının, hem kendileri hem de birey için bir fayda sağlayacağını düşünüyorsa, bireyin o sistemi kullanmaya karar vermesi daha kolay olacaktır.

Kolaylaştırıcı Koşullar (KK), sistemin yeterlilikleri ile ilgilidir. Eğer birey, söz konusu sistemin gerekli teknik ve örgütsel altyapıya sahip olmadığını düşünüyorsa, o sisteme karşı olumsuz bir tutum sergileyecektir. Buradaki teknik ve örgütsel altyapılar, sistemin her yerden erişilebilmesi, olası sorunlara hızlı çözümler bulabilmesi ve kullanıcılarına hızlı destek sağlaması gibi değişkenleri belirtmektedir.

Verkantesh vd’nin doğrulama çalışmalarına göre, UTAUT, davranışsal niyetin varyansında (R2 = %70) yüksek bir yüzdeye sahiptir (2003). Bu durum UTAUT modelinin kendinden önceki modellere göre daha tutarlı sonuçlar ürettiğini göstermektedir. Bu nedenle, bu çalışmada e-Devlet kullanımını ölçmek için kullanılmıştır (Şekil 1). Model çalışmanın bağlamını daha doğru bir şekilde yansıtacak şekilde değiştirilmiştir.

Benzer Belgeler