• Sonuç bulunamadı

5. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA

5.5. İncelenen İşletmelerde Sığır Besiciliği Üretiminde Teknik Etkinlik Analizi

5.5.1. Teknik Etkinliklerin Hesaplanması

Araştırmada işletmelere ait teknik etkinlik katsayıları hesaplanmıştır. Bu katsayıların hesaplanmasında da Stokastik Sınır Analizi ve Veri Zarflama yöntemlerinin her ikisi de kullanılmıştır.

Araştırmada öncelikli olarak SSA yapılmış ve analize ait sonuçlar Çizelge 5.94’te verilmiştir. 1. grup işletmelerde tüm bağımsız değişkenlerin hayvan başına karkas miktarı ile pozitif yönlü ilişkisi olduğu, ancak karma yem değişkeni ile istatistiksel olarak anlamlı ilişkisi olmadığı saptanmıştır. 2. grup işletmelerde ise hayvan başına yedirilen karma yem miktarı ile sağlanan karkas miktarı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı, diğer değişkenler ile pozitif yönlü ve istatistiksel olarak

anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir. Değişken katsayılarının pozitif olması söz konusu değişken kullanımının artırılmasının karkas miktarının artacağı, negatif yönlü olması ise karkas miktarının azalacağı şeklinde yorumlanmaktadır.

Çizelge 5.94. Stokastik etkinlik sınırı analizinin maksimum olabilirlik sonuçları

DEĞİŞKENLER

İŞLETME GRUPLARI

1. Grup 2. Grup

Katsayı Standart

Sapma

t-oranı Katsayı Standart

Sapma t-oranı Stokastik Sınır Analizi Sabit 92,355 1,260 73,284 80,968 6,524 12,411 Ln (Kaba yem) 0,044 0,015 2,904* 0,141 0,026 5,406* Ln (Karma yem) 0,009 0,009 1,007 -1,700 0,015 -1,163 Ln (Sermaye) 0,024 0,001 12,39* 0,009 0,002 4,446* Ln (EİG) 0,38 0,194 1,966** 0,540 0,289 1,863**

Teknik Etkinsizlik Modeli

Sabit 13,300 4,600 2,890 37,553 15,406 2,437

Eğitim -3,222 2,204 -1,461*** -7,047 8,266 -0,852

Deneyim -0,458 0,544 -0,841 -4,081 3,925 -1,040

Besi süresi -0,035 0,053 -0,662 -0,324 0,120 -2,690*

Yemleme sayısı 18,012 6,300 2,859* 58,337 21,967 2,655*

Yem bitk. alanı/top. arazi -19,982 7,161 -2,790* -0,191 2,657 -7,190*

Kredi kullanım durumu -12,445 5,237 -2,376* -26,664 12,501 2,132**

Varyans Parametreler σ2 5133,192 1,008 5089,17 5639,421 1,199 4700,938 Γ 0,003 0,005 0,595 0,077 0,092 0,840 Logaritmik olabilirlik fonksiyonu (H1) -1295,827 -544,545 LR test 7,253 9,42

Ortalama teknik etkinlik 0,87 0,93

%1, **%5, ***%10 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı

SSA’da oluşturulan etkinsizlik modeli incelendiğinde ise, her iki gruptaki işletmelerde yemleme sayısı hariç tüm bağımsız değişkenlerin etkinsizliği negatif yönde etkilediği belirlenmiştir. 1. grup işletmelerde yemleme sayısı, yem bitkileri alanının toplam işletme arazisine oranı ve kredi kullanım durumu %1 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bulunurken, 2. grup işletmelerde besi süresi, yemleme sayısı ve yem bitkileri alanının toplam işletme arazisine oranı ve kredi kullanım durumu ile işletmelerin etkinsizlikleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır. Eğitim değişkeni 2. grup işletmeler için anlamsızken, 1. grup işletmelerde oldukça düşük düzeyde anlamlı bulunmuştur.

Bu çalışmada VZA ile elde edilmiş teknik etkinlik değerleri tarımsal üretimde çıktının kontrolünün mümkün olamayacağı gerçeğinden yola çıkılarak girdi yönelimli olarak hesaplanmıştır. Her iki analizden elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır. VZA sonuçlarında elde edilen, üretilen çıktı miktarında değişiklik yapılmadan girdi miktarlarının oransal olarak ne kadar azaltabileceğini gösteren girdiye yönelik etkinlik ölçüm değerlerinin dağılımı Çizelge 5.95’te verilmiştir.

Çizelge 5.95. VZA ile girdiye yönelik teknik etkinlik değerlerinin dağılımı İŞLETME GRUPLARI

1. Grup 2. Grup

VZA-ÖSG VZA-ÖDG VZA-ÖE VZA-ÖSG VZA-ÖDG VZA-ÖE

≤ 0,50 94 0 23 26 0 12 0,51-0,60 60 15 37 17 2 14 0,61-0,70 25 48 73 14 5 18 0,71-0,80 23 53 40 13 19 15 0,81-0,90 13 20 23 13 22 20 0,91-1,00 14 93 33 13 48 17 Özet İstatistikler Ortalama 0,58 0,83 0,71 0,66 0,89 0,74 Minimum 0,27 0,51 0,31 0,30 0,64 0,39 Maksimum 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00

VZA-ÖDG ile ortalama teknik etkinlik değeri 1. grup işletmelerde %83, 2. grup işletmelerde ise %89 olarak bulunmuştur. Bunun anlamı, 1. grup işletmelerde ortalama bir işletmenin etkin bir işletme seviyesinde çalışabilmesi durumunda girdi miktarını %17 (1-83/100) oranında, 2. grup işletmelerin ise %11 (1-89/100) azalttığında da aynı miktarda çıktı elde ederek girdi miktarlarında da sırasıyla %17 ve %11 tasarruf sağlayabileceğidir. Teknik etkinliği en düşük olan işletme 1. grup işletmelerde girdilerini %51 2. grup işletmelerde ise %64 etkin kullanabilmektedir. Bu işletmeler için uygun girdi bileşimi ile etkinliklerini %49 ve %36 oranlarında arttırabilecekleri söylenebilir.

Yapılan etkinlik analizi sonucunda 1. grupta 86 işletmenin (%37,55), 2. grupta ise 39 işletmenin (%40,55) tam etkin çalıştıkları belirlenmiştir. VZA-ÖDG ile işletmelerde gruplar itibariyle ölçek etkinlikleri %71 ve %74 olarak belirlenmiştir.

Ekonometrik analizlerde bağımsız değişkenler arasında yüksek korelasyondan kaynaklanan çoklu bağıntı (multicollinearity) problemini en önemli sorunlardan biri olup, bağımsız değişkenler arasındaki korelasyon hesaplanarak ölçülebilir (Gujarati, 2010). Çoklu bağlantı probleminin yaşandığı durumlarda, bağımsız değişkenlerin bağımlı değişken üzerine olan etkisini belirlemek çok zor olur. Bu yüzden araştırıcı, çoklu bağıntı probleminden kaçınmak amacı ile modelin yetersiz tanımlanması ve bazı parametrelerin etkilerinin incelenememesi gibi bir sorun ile karşı karşıya kalır.

Çoklu bağıntı probleminin olup olmadığını ortaya koymak için, bu çalışmada, modele dahil edilen değişkenler arasındaki korelasyon katsayıları incelenmiş ve bağımsız değişkenler arasında güçlü bir korelasyon olmadığı saptanmıştır(Çizelge 5.96).

Çizelge 5.96. Bağımsız değişkenler arasındaki korelasyon 1. GRUP İŞLETMELER

Kaba yem Karma yem Sermaye İşgücü

Kaba yem 1,000

Karma yem -0,404 1,000

Sermaye 0,009 0,003 1,000

İşgücü 0,018 0,118 0,209 1,000

2.GRUP İŞLETMELER

Kaba yem Karma yem Sermaye İşgücü

Kaba yem 1,000

Karma yem -0,088 1,000

Sermaye -0,011 0,116 1,000

İşgücü 0,037 0,215 0,342 1,000

VZA’dan elde edilen teknik etkinlik katsayıları ile sosyo-ekonomik değişkenler arasındaki ilişki Tobit regresyon analizi ile incelenmiştir. Sosyo-ekonomik değişkenler olarak işletmecinin eğitimi ve besi sığırcılığındaki deneyimi, besi süresi, yemleme sayısı, işletmede yem bitkisi yetiştirilen alanın toplam araziye oranı ve kredi kullanım durumu dikkate alınmıştır. Bu değişkenlerin işletmelerin verimlilikleri üzerine en fazla etkisi olacağı düşünüldüğünden modele dâhil edilmiş ve etkileri araştırılmıştır.

Çizelge 5.97’de tobit regresyon analiz sonuçları verilmektedir. Analiz sonucunda 1. grup işletmelerde eğitim, deneyim, yem bitkisi yetiştirilen alanın toplan araziye oranı ve kredi kullanım durumu, 2. grup işletmelerde ise deneyim, besi süresi, yemleme sayısı ve kredi kullanım durumu etkinsizlik arasında negatif yönlü bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Ayrıca 1. grup işletmelerde etkinsizlik ile besi süresi, yemleme sayısı, yem bitkisi

yetiştirilen alanın toplan araziye oranı ve kredi kullanım durumu değişkenleri arasında, 2. grup işletmelerde ise deneyim, besi süresi ve yemleme sayısı değişkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır.

Çizelge 5.97. Tobit regresyon analizi sonuçları

İŞLETME GRUPLARI 1. Grup 2. Grup Katsayı Standart Sapma p Katsayı Standart Sapma p Sabit 0,252 0,062 0,000 0,407 0,073 0,000 Eğitim -0,004 0,005 0,445 0,001 0,006 0,747 Deneyim -0,000 0,001 0,818 -0,004 0,002 0,045 Besi süresi 0,001 0,000 0,000 -0,000 0,000 0,007 Yemleme sayısı 0,068 0,019 0,000 -0,070 0,022 0,002

Yem bitk. alanı/top. arazi -0,080 0,038 0,033 0,001 0,003 0,674

Kredi kullanım durumu -0,157 0,036 0,000 -0,048 0,034 0,159

Eğitim ve etkinlik arasındaki ilişki etkinlik alanında yapılan birçok bilimsel çalışmaya konu olmaktadır. Bazı araştırıcılar, etkinlik ve eğitim arasındaki ilişkinin pozitif yönde olduğunu savunurken, bazı araştırıcılar ise ilişkinin negatif olduğunu veya hiçbir ilişki olmadığını savunmaktadırlar. Bu araştırma sonucunda da eğitim ile teknik etkinsizlik arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı belirlenmiştir. Bravo-Ureta ve Brova-Ureta ve Evenson’ın (1994) Paraguay’da yapmış oldukları çalışmada eğitim ve etkinlik arasında önemli bir ilişkinin olmadığını, Kumbhakar ve ark. (1989) Utah’taki süt işletmecilerinin eğitim durumları ile işletmelerin etkinlikleri arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğunu, Huang ve Kalirajan (1997), Çin’deki mısır ve pirinç işletmelerinde yönetici eğitim seviyesinin artması ile işletmelerin etkinliklerinin de arttığını, Bravo- Ureta ve Rieger (1991), İngiltere’deki süt işletmelerinin etkinliklerini araştırdıkları çalışmalarında, eğitimin ile etkinlik arasındaki ilişkiyi pozitif ancak istatistiksel açıdan önemli olmadığını saptamışlardır. İncelenen literatürlerde eğitim ve etkinlik arasındaki ilişkinin güçlü olmaması dikkat çekicidir

Besi süresi ile etkinsizlik arasındaki ilişkinin negatif olması, besi süresini uzun tutan işletmelerin, daha kısa süreli besi yapan işletmelere oranla daha etkin olarak çalıştıklarını göstermektedir. Bu da hayvanın belirli bir ağırlığa gelmesi için besi süresini uzun tutarak işletmenin daha etkin çalışacağı anlamına gelmektedir.

Benzer Belgeler