• Sonuç bulunamadı

Tatlısu Midyesi Unio elongatulus’un Değişik Organlarının Yağ Asiti İçeriği

6. TARTIŞMA

6.7. Tatlısu Midyesi Unio elongatulus’un Değişik Organlarının Yağ Asiti İçeriği

Tatlısu midyelerinin değişik organlarının yağ asiti içeriği ile ilgili fazla çalışma bulunmamaktadır. Bilinen çalışmalar arasında, Carunculina texasensis (Hagar ve Dietz, 1986) ve Macoma balthica’nın (Wenne ve Polak, 1989) solungaç lipitlerinin yağ asiti kompozisyonu araştırılmıştır. Bu yöndeki çalışmaların çoğu deniz midyeleri (Klingensmith ve Stillway, 1982; Piretti ve ark., 1988; Pazos ve ark., 2003) ve deniz salyangozları (Rakshit ve ark., 1997) üzerinedir. Rakshit ve arkadaşları (1997), deniz salyangozu Telescopium telescopium’un ayak, manto ve sindirim bezi gibi farklı organlarında, doymuş yağ asitlerinden C16:0, C18:0,

C14:0; tekli doymamış yağ asitlerinden C18:1ω9, C16:1ω7, C20:1ω9 ve çoklu doymamış yağ asitlerinden ise C20:4ω6, C20:5ω3, C18:2ω6 asitleri çoktan aza doğru major bileşenler olarak saptadılar. Bu bileşenleri, her üç organda da farklı miktarlarda buldular. Bu farklılığın organların spesifik fonksiyonu ile ilişkili olduğunu ileri sürdüler. Telescopium telescopium’da C20:4ω6 asitin varlığını, yaşadığı ortamın tuzluluk derecesi ile bağlantılı olduğunu belirttiler. Misra ve arkadaşları (2002), Benedicta baicalensis ve Pila globosa tatlısu salyangozlarının manto, ayak ve sindirim bezinin total lipit kompozisyonu ile ilgili araştırmalarında C14:0, C16:0 ve C18:0 asitleri major olarak tespit ettiler. Palmitik asitin en yüksek orana sahip olduğunu belirttiler. Ayrıca, C16:0 asitin farklı oranlarından dolayı, iki türün manto ile sindirim bezindeki total doymuş yağ asiti miktarının farklı olduğunu gördüler. Örneğin, Pila globosa’nın ayak organında C16:0 asit % 26 iken, aynı türün sindirim bezinde % 32 olarak bulundu. Çalışmalarında, çoklu doymamış yağ asiti oranlarının hem organlar arasında hem de türler arasında farklılık gösterdiğini belirttiler. Örneğin, pentaenoik asitleri Benedicta baicalensis’in organlarında orta seviyede, Pila globosa’nın manto ve ayağında ise yüksek oranda buldular.

Tatlısu midyesi U. elongatulus’un solungaç, manto ve ayak gibi organlarının total lipitindeki yağ asitlerini incelediğimiz bu çalışma serisinde, saptadığımız yağ asitlerin hem kantitatif hem de kalitatif olarak farklı olduğu görüldü. Yüzdelik oranlara bakıldığı zaman, solungaçta C16:1ω7 asitin, mantoda ise C18:1ω9 asitin yüksek orana sahip olduğu görülmektedir (Tablo 23). Omurgalı ve omurgasız hayvanlarla ilgili çalışmaların çoğunda C16:1ω7 asit, genellikle düşük oranlarda bulunmuştur. Bu bileşen sadece dipterlerde (Thompson, 1973), bazı heteropterlerde (Spike ve ark., 1991) ve diatomelerde (Kharlamenko ve ark., 1995) yüksek oranda bulunmuştur. Analizlediğimiz tüm tatlısu gastropodlarında C16:1ω7 asit, diğer hayvanlardaki gibi genellikle düşük oranlarda saptandı. Ancak bu bileşenin, U. elongatulus’un solungaç, manto, ayak gibi organları ile (Tablo 23) canlının total vücut lipitinde (Tablo 22) yüksek oranda bulunması ilginç bir bulgudur. Bu yağ asitinin özel fizyolojik amaçlar için, solungaçta yoğun (% 30.27) bir şekilde bulunduğu düşünülmektedir. Midyenin, bu bileşeni, hem diatomelerden hem de C16:0 asitten elde edebileceği düşünülmektedir. Çünkü, diatomeler bu yağ

asiti bakımından oldukça zengindir (Kharlamenko ve ark., 1995). Ayrıca U. elongatulus’un total vücut lipitindeki C16:1ω7 asitin oranı, C16:0 asitten iki kat fazladır (Tablo 22).

Midyeler ile ilgili çalışmaların çoğunda C20:4ω6 asite oldukça dikkat çekilmiştir. Bu yağ asiti, midye solungaçlarında sodyum alımı düzenlenmesinde görev alan E2 prostaglandinlerin sentezinde substrat olarak kullanılmaktadır. Tatlısu midyelerinin vücut lipitlerinde özellikle solungaç lipitlerinde yüksek oranda olduğu bildirilmiştir (Wenne ve Polak, 1989). Tatlısu midyesi Carunculina texasensis (Hagar ve Dietz, 1986) ile deniz midyesi Macoma balthica’nın (Wenne ve Polak, 1989) solungaç lipitlerinde, C20:4ω6 asit oranının yüksek olduğu belirtilmiştir. Denizde yaşayan Mytilus edulis’in (Misra ve ark., 1985) solungaçlarındaki C20:4ω6 asitin oranı, tatlısu midyelerine oranla daha düşük bulundu. Çalışmamızda U. elongatulus’un solungaçta bu bileşen % 8.33 ve ayak organında % 8.37 gibi önemli oranlarda saptandı. Ayrıca, solungaçta 3 sınıfına giren prostaglandinlerin öncül maddesi olan C20:5ω3 asiti de total lipitte % 9.04 gibi bir oranda saptamamız dikkate değer bir sonuçtur. Yirmi karbonlu çoklu doymamış yağ asitlerin solungaçlarda yüksek oranda bulunması, bize prostaglandinlerin solungaçlarda önemli fizyolojik roller oynadığını göstermektedir.

Misra ve arkadaşları (2002), Benedicta baicalensis ve Pila globosa tatlısu salyangozlarının manto, ayak ve sindirim bezinin total lipit kompozisyonu ile ilgili araştırmalarında total doymuş yağ asiti oranını % 48 ile % 60; total tekli doymamış yağ asiti oranını % 18 ile % 30; total çoklu doymamış yağ asiti oranını ise % 21 ile % 33 arasında saptadılar. Araştırıcılar, her iki türün manto analizinde total doymuş, tekli doymamış ve çoklu doymamış yağ asiti miktarını yaklaşık olarak eşit buldular. Ayak organında ise total doymuş yağ asiti oranının, total tekli doymamış yağ asiti oranından farklı olduğunu rapor ettiler.

Yaptığımız analizlerde, her üç organda da total tekli doymamış yağ asiti oranı en fazla, total çoklu doymuş yağ asiti oranı ise en az bulundu. Total tekli doymamış yağ asiti yüzdesi, solungaçta % 48.15, mantoda % 40.28 ve ayakta ise % 41.48 olarak saptandı. Total çoklu doymamış yağ asiti oranları ise solungaç ve mantoda % 23.81; ayakta ise % 27.59 olarak tespit edildi (Tablo 23). Bu sonuçlar,

kimi bireysel yağ asitlerinden dolayı, değişik organlardaki total doymuş, tekli ve çoklu doymamış yağ asiti oranlarının farklı olabileceğini göstermektedir.

Molluskler ile ilgili yağ asiti analizlerimizde, genellikle canlılarda eser miktarda bulunan (Dembitsky ve ark., 1992; Abad ve ark., 1995) C13:0, C15:0 ve C17:0 gibi tek karbonlu doymamış yağ asitlerine de rastlandı. Bu bileşenler ile C22:1ω9, C20:4ω6, C20:5ω3, C22:2ω6, C22:6ω3 gibi tekli ve çoklu doymamış yağ asitlerinin varlığını GC-MS ile doğrulandı.

Birçok deniz (Abad ve ark., 1995; Pazos ve ark., 2003) ve bazı tatlısu mollusklerinde (Pollero ve ark., 1983; Dembitsky ve ark., 1992, 1993a, 1993b; Fried ve ark., 1993) bulunan diğer bir çoklu doymamış yağ asiti çeşidi de NMID (non- methylene-interrupted dienoic) yağ asitleridir. Canlılarda bulunan çoklu doymamış yağ asitlerinde çift bağlar bir adet metilen grubu ile ayrılmıştır. Ancak C20:2∆5-11, C20:2∆5-13, C22:2∆7-13 ve C22:2∆7-15 gibi NMID yağ asitlerinde görüldüğü gibi çift bağlar birden fazla metilen grubu ile ayrılmıştır. Bu bileşenlerin, mollusklerde yapısal roller aldığı ileri sürülmüştür (Ackman, 1989; Zhukova, 1991; Dembitsky ve ark., 1992). Zhukova (1991), NMID yağ asitlerinin, mollusk familyaları tarafından besin olarak tüketilen diatomelerdeki C16:1ω7 asiten, sentezlendiğini bildirmiştir. Abad ve arkadaşları (1995) molluskler ile ilgili çalışmalarında NMID lerin sadece deniz molluskleri tarafından sentezlendiğini ileri sürseler de bu bileşenlerin bazı tatlısu mollusklerinde de bulunduğu belirtilmiştir (Pollero ve ark., 1983; Dembitsky ve ark., 1992, 1993a, 1993b; Fried ve ark., 1993). İncelenen deniz bivalvialarının büyük bir çoğunluğunda saptanan (Misra ve ark. 1985; Abad ve ark., 1995) bu yağ asitleri, Volga Nehri’nden toplanan tatlısu midyeleri Dreissena polymorpha ile Unio sp. de % 5 ile % 7 gibi yüksek oranlarda tespit edilebilmiştir (Dembitsky ve ark., 1992). Molluskler ile ilgili yaptığımız hem GC hem de GC-MS analizilerinde NMID yağ asitlerine rastlanmadı. Analizlerimizde bu bileşenlerin tespit edilememesi, çalışma materyalimizi oluşturan tatlısu salyangozları T. syriacus, M. praemorsa, P. bilgini, B. tentaculata, P. acuta ile tatlısu midyeleri U. elongatulus, D. siouffi’de bu bileşenlerin sentezi ile ilgili desaturasyon-elongasyon (zincir uzatma) enzimlerinin olamayabileceğini göstermektedir.