• Sonuç bulunamadı

3.2. Romanda Yapı Ögelerinin Üslûba Yansıması

3.2.3. Anlatım Tekniklerinin Üslûba Yansımaları

3.2.3.9. Tasvir Tekniği

Tasvir (betimleme), resim sanatından edebiyata geçmiş bir anlatım tekniğidir. Bu teknikte, kurmaca içindeki kişilerin yaşadığı olayların geçtiği mekânlar ve eşya, kelimelerle adeta resmedilir. Sadece eşya ve yer değil aynı zamanda kişilerde tasvir edilir. Çalışmamızda kişi tasvirleri ayrı bir başlıkta anlatılacaktır.

“Tasvir, romanın kurmaca dünyasında yer alan kişi, zaman, olay, mekân gibi unsurları, sanatın sağladığı imkânlardan yararlanarak görünür kılmaktır.”72

Edebi eserlerde bu teknik mutlaka kullanılır. Tasvir tekniği ile okuru metne daha fazla dahil etmek, okuduklarını gözünün önünde canlandırmak ve metni okura sezdirmek amaçlanmıştır. Yazar, tasvir tekniğini kullanarak yapıtında mekân ile o mekânda yaşayan insan(lar) arasındaki karşılıklı ilişkileri yansıtır ve anlattıklarına bir gerçeklik görüntüsü katar.

Edebi metinde tasvir, iki biçimde karşımıza çıkabilir: ―nesnel (objektif, realist) tasvir, öznel (subjektif, romantik) tasvir.

Mehmet Tekin’in bu teknikle ilgili tanımları şu şekildedir: “Bahis konusu

olan şey, olduğu gibi (gerçek görünümüyle) tasvir ediliyorsa bu tasvire nesnel tasvir

71 Çetin, a.g.e. s.199. 72

48

(gerçekçi) denir. Buna karşılık tasvir edilen şeyi yazar kendi duygularına veya mizacına göre değiştiriyorsa bu tasvire de öznel (subjektif) tasvir denir.”73

“Temel niteliği itibariyle anlatma, somutlaştırma demektir. Bir seyi somutlaştırmak demek ise, onun karakteristik çizgilerini, rengini ve ruhunu canlandırmak demektir. Romancı, somutlaştırma işlemini gerçekleştirirken, tasvir yönteminden geniş bir şekilde yararlanır. Bugünkü romanda “tasvir” diye niteleyeceğimiz uygulamalar azalmış olsa da, dünden bugüne uzanan süreçte tasvir, en fazla uygulanan yöntem olmuştur diyebiliriz”74

“Tasvir, bir bakıma “tarif etme” sanatıdır. Ancak “tasvir” ile “tarif arasında, yakın gibi görünseler de, bazı farklar vardır: “Tarif, mahiyeti icabı “anlatma; “tasvir” ise, “gösterme”ağırlıklıdır.”75

İbrahim Yıldırım, Kuşevi’nin Efendisi romanında bu tekniği kullanmıştır.

“O gün, sessiz bir mezarı andıran odadan çıkıp, kendimi sıcaktan dolayı terk edilmiş ve koyu bir sessizliğe gömülmüş Cağaloğlu sokaklarına bıraktığımda; kirliydim, yorgundum ve durmadan terliyordum... ama ne terli ve toz içinde olmam, ne gömleğimdeki aşağılık çamur desenleri, ne de yorgunluğum; içimde uçuşan, hatta pır pır eden yeğni sevinç kelebeklerinin ışığını söndürebilirdi... Öyle büyük bir coşku yaşıyordum ki, içimde ışıl ışıl uçuşan kelebeklerin kanat seslerini bile duyabiliyordum... Sıcağı ve tansiyon sorunumu unutmuş boş sokaklarda uçarcasına yürüyor, bir yandan elimdeki tombul sarı zarfı, utku kazanmış bir komutan gibi süzüyordum... Neredeyse uçacaktım ki, duvar diplerine çömelmiş pinekleyen birkaç matbaa işçisinin, birkaç sırt hamalının beni tuhaf bakışlarla süzdüğünü görmüş ama aldırmamıştım: kimse içimde uçuşan yeğni kelebeklerimin kanatlarını kıramaz, yaşadığım bu utku anının coşkusunu yok edemezdi! Tozlu, terli, çamura bulanmış bile olsam; birileri beni bu yüzden aşağılayıp dalga bile geçse, dudaklarıma yerleştirdiğim hınzır gülümsemeyi terk etmeye hiç niyetim yoktu.”(K.E.s.28) yazar

burada, Yusuf Bünyamin karakteriyle öznel bir tasvirde bulunmuştur.

73 Tekin, a.g.e. s.208. 74 Tekin, a.g.e. s.199. 75

49 Romanımızın içinde yer alan “DÜŞ TUTANAKLARIM”da da bu teknik kullanılmıştır. Asaf Cemil eserinde tasvirlerde bulunmuştur.

“Yazdıklarını okumak üzere durdu. Son yazdığı bölümlerde de altını çizmesi gereken “şey”ler vardı... Ama hayır, şimdi belirlemeyecekti onları... Kâğıda eğilip, kalemi parmaklarını morartırcasına sıktı ama kalem yine de elinden kayıp camın üzerinden yuvarlanarak yere düştü... Aynı anda kül tablasının içindeki sigara izmaritleri ve buruşturulmuş kâğıt tutuşuverdi. Bu küçük yangını hemen söndürmeliydi:

Kül tablasını kapıp mutfağa koşup

lavabonun musluğunu açıp yangını söndürdü...

Nicedir bu denli hızlı hareket etmemişti; soluk soluğaydı... Mutfakta soğan kavuran Hudiye onu izliyordu: yaşlı kadın tahta kaşığı bırakıp sordu:”(K.E.s.68) bu

bölümde ise nesnel bir tasvir vardır. Asaf Cemil’in hareketleri tasvir edilmiştir. Yazar, roman kişisini okura tanıtmak için kahramanın içinde bulunduğu hali ve kahramanın davranışlarını tasvir etmiştir.

“Kalemi bırakıp odada hızla dolaşıp koridora çıkıp

babasının odasının önünden geçip

Hudiye’nin odasının yanındaki banyoya girip tüpgaz sobasına yedek tüpü takıp

tüpgaz sobasını koridorda sürükleyip odasına getirip

50

üşüyen ellerini ateşe tutup ellerini iyice ısıtıp

sehpasının başına dönüp kâğıtlarını önüne çekip yazdıklarını okuyup kalkıp dolaşıp yeniden oturup yeniden kalkıp dolaşıp oturup kalkıp dolaşıp

tasarımın sınırları konusunda düşünüp sonunda eksik olan nesneyi bulup

komodinin çekmecesinden birkaç mum alıp önce emekleyerek

sonra sürünerek odadan çıkıp koridoru geçip uzanıp kapıyı açıp merdivenlerde sürünüp

51

kömürlüğe indi.”(K.E. s.99.) Bu bölümde Asaf Cemil’in yazma süreci tasvir

edilmiştir. Tasvir, durum tasviridir ve yazar burada bilinçli olarak “durum zarflarını” kullanmıştır.

Romanın bazı bölümlerinde yer tasvirlerine de başvurulmuştur.” Belkıs’ın

Şişhane’deki bürosunun geniş camları Galata Köprüsü’ne ve ardından görünen Yenicami’ye açılıyordu... Pencerede patlayıp odaya sızan ikindi alacası, camla kaplı söbü masanın üzerinde yayılıp genişleyerek kadının yüzünü bakır rengine boyamıştı... Böyle daha güzeldi Belkıs... Odanın baskın rengi kırmızı ve türevleriydi: konuk koltuklarının üzerlerine şarabi renkte kadife örtüler serilmiş; örtülerin kenarlarına pembe kordonetler dikilmişti... Barok süslerle, kartonpiyerlerle ağırlaşmış duvarlar, uçuk pembe renkteydi... Belkıs, kıpkırmızı fitilli kadifeden bir koltukta oturuyordu... Bulunduğum yerden söbü masanın üzerindeki –ayaklı bir çerçeve içinde– Belkıs-Asaf Cemil çiftinin birlikte çektirdiği fotoğrafı görebiliyordum...”(K.E.s.257.) burada Yusuf Bünyamin Belkıs’ın çalıştığı yeri tasvir

etmiştir. Bu tasvir romanın diğer bölümlerindeki tasvirlere nazaran daha ayrıntılıdır.

Benzer Belgeler