• Sonuç bulunamadı

Jeokimyasal verilerin jeoistatistik yöntemlerle deerlendirilmesi çalmalar

TARTIMA, DENETRME VE YORUM

Attepe Demir Yata birincil cevherlemeleri, Prekambriyen yandaki Emirgazi Formasyonu (metakilta, metasiltta, metakumta ve yer yer rekristalize kireçta- mermer lamina, bant, tabaka ve mercekleri) içerisinde yer alan grafit istler içinde yataklanan, yan kayaçlarla uyumlu konumda gözlenen sinsedimanter oluumlu sideritler ile yine grafit istler içerisinde çounlukla dissemine ve yer yer de ince katmanlamal dalmlar sergileyen sedimanter oluumlu piritler ve sideritli seviyelerin üst bölümlerinde yer alan sedimanter oluumlu hematit cevherlemelerinden olumaktadr. Yatakta en altta piritçe zengin zon, onun üstünde sideritli zon, en üstte ise hematitli zon yer almaktadr. Sahann panoramik görünümü ekil 5’de verilmektedir.

Yukarda sunulan istif, cevherleme sonras metamorfizma ve deformasyon evreleri ile youn biçimde kvrlmanm ve krklanmtr. Fay zonlarndaki çounlukla meteorik su döngülerinin neden olduu karstlamalar, yukarda saylan tüm demir minerallerinin youn biçimde limonitlemesine neden olmu ve bugün iletilen zengin cevherin olumas gerçeklemitir.

Etkin biçimde gelien deformasyon ve krlma tektonii yatak içinde cevher ile yan

kayaçlar arasndaki birincil ilikilerin açk biçimde görülmesini maskelemi (ekil 37), ancak yatak yakn çevresinde yaplan çalmalar, cevher-yan kayaç ilikileri konusunda baz temel yaklamlarn yaplabilmesine olanak salamtr (ekil 5).

Ancak; baz el örneklerinde ve sahada makro boyutta gözlenen e oluumlu grafit ist- siderit oluum mekanizmasn (ekil 6-10), bitümlü (grafit) seviyeler ile siderit oluumlar arasndaki sinsedimanter yapda da görülebilmesi mümkün olabilmektedir (ekil 38-40).

Daha önce yaplan çalmalarda, Prekambriyen yal Emirgazi Formasyonuna özgü litolojiler içerisinde bazik volkanik kayaç parçalar ve kromitlerin yer aldndan bahsedilmektedir (Dalolu, 1988). Bu çalma çatsnda da, arlkl biçimde Jeokimya Bölümünde sunulan kimyasal analizi yaplan örneklerden kazanlan verilerin jeoistatistik yöntemlerle yorumlanmas sonucu ortaya koyulan bazik kayaçlara iaret eden elementler veya element birliktelii olgusu ön plana çkmaktadr. Bu koullarda, Prekambriyen’ in o günkü indirgen ortamnda kendi içerisindeki metalleri ktadan (karadan) denize tamann zorluu göz önüne alndnda, demir cevherli seviyelere özgü metallerin kaynann olas volkanosedimanter istiflerle ilikili olduu tezi arlk kazanmaktadr.

ekil 37: Maden ocann (KB sektörü) yakndan görünüü. Sa üst bölüm Emirgazi Formasyonu kireçtalar-mermerleri, sol üst bölüm Emirgazi Formasyonu metakumta: kuvarsit ve orta alt ve sa bölüm siderit dönüüm ürünü limonit-götit

oluumlar.

Figure 37. Close up view from NW sector of ore deposit. Right upper part represents limestones and marbles of Emirgazi Formation. Left upper part metasandstone : quartzite of Emirgazi Formation and middle lower and right parts limonite-goethite replacement from siderites.

Metamorfizmaya uramam volkanose- dimanter demir yataklarna Türkiye’den Deveci Demir Yata (Ünlü, 1983), dünyadan (Bat-Orta Almanya’ dan) ise Lahn Dill Demir yata (Bottke, 1963) ve Yugoslavya’ dan Vares Demir Yata (Quade, 1970) tip yatak örnekleri olarak verilebilir. Lahn Dill Demir Yataklar’nda (“Lahn Dill Tip”: Tip Yatak) baskn mineral hematit olup, sideritler hematitlere elik etmekte iken, Deveci Demir Yata’nda hakim mineral siderittir. Vares Demir Yata’nda ise her iki mineral eit oranlarda dalm ilikileri sergilemektedir. Eksalatif sedimanter (volkanik- sinsedimanter) yataklarn metamorfizmaya uram eleniklerine ise “Algoma Tip” yataklar güzel birer örnek olutururlar. Bu tip yataklarda; özellikle volkanik tüfitlerin arlkta olduu, bazikten asidie kadar deien Prekambriyen yal, çounlukla eski kratonlardaki (kalkanlardaki) metavolkanit seriler içerisinde; demir karbonat, demir silikat ve demir sülfid fasiyeslerinin daha ender olduu, kuvars bantl yatak ve yatak serileri oluturan, hematit ve manyetit cevherleri söz konusudur. Kanada’nn Ontario’sunun Michipicoten Range Yataklar (yatakta; siderit ve pirit mineralleri daha az oranda olmasna karn, manyetit minerali baskn karakterdedir) veya Orta Norveç’teki Trondheim’in kuzeyinde bulunan Fosdalen Volkanosedimanter Manyetit Yata, bu türün tipik örnekleridir (Bottke, 1981). Ayrca; ancak, kökenleri konusunda baz tartmalar olmasna ve yukarda anlatlan metamorfik volkanik- sinsedimanter (eksalatif-sedimanter) oluum modelinden biraz farkl geliime sahip olmasna karn, yllarca üzerinde çallm olan sveç’teki, amfibolit fasiyesinde metamorfizmaya uram yan kayaçlar içerisinde yer alan, Prekambriyen yal Kiruna (Kirunavaara-Luosavaara) Apatitli Manyetit Yata (mamatik model: Frietsch, 1978 ve eksalatif-sedimanter model: Parak, 1985), volkanik kökenli metamorfik bir yatak olarak kabul görmektedir ve burada vurgulanmasnda yarar vardr. Üzerinde yeterince fazla bir bilimsel çalmann baz nedenlerle yaplamad,

Türkiye’deki amfibolit fasiyesinde meta- morfizmaya uram yan kayaçlar içinde yer alan, Prekambriyen-Kambriyen yal Avnik Apatitli Manyetit Yata da (“Sv Karmazlk (Karmazl) veya Karmayan Svlar Modeli: The liquid immiscibility model ve Sonras Evrelerinde Gelien Süreçler” ile yorum- lanmaktadr: Helvac, 1984; Aral, 1986 ve Çelebi, 1986), volkanik kökenli metamorfik bir yatak olarak yorumlanmaktadr. Ayn yatak, Erdoan ve Dora, 1983 tarafndan ise, metamorfizmaya uram, volkanizmayla ilikili eksalatif- sedimanter bir yatak olarak deerlendirilmitir.

Bu noktada, Lahn Dill yataklarnda 1840’l yllardan beri çalan aratrmaclarn, kendi aralarndaki köken konusunda oluan bir ikilemlerinin buraya tanmasnda yarar görülmütür. Bu yatakta, eski deyimle jeosenklinal havzada özellikle spilitik bazalt ve keratofirlerden oluan bazik ve yer yer ortaç volkanik kayaçlar (denizalt volkanitleri) ve türevleri, ayn yal sedimanter kayaçlarla (fli) birlikte çökelmekte ve volkanosedimanter kompleksi oluturmaktadrlar. Bu volkano- tektonik ortamda; e yal çökeller ve volkanitlere, subsidans havzasnn deniz alt paleotoporafyas tarafndan da kontrol edilen ve ortamn Eh ve Ph’snn da etkin olduu biçimde, cevherlemeler elik etmektedir. Bu tür havzalarn belli bir derinleme dinamiine ulamas, krklanmann gelimesini salamakta ve bu krklar deniz suyunun da deniz tabannn altndaki hidrotermal döngüsü ile, deniz tabanna ulaan metallerce zengin eksalasyonlar ve hidrotermal ergiyiklerin kanallarn oluturmaktadr. Ayn zamanda deniz alt volkanitlerinin çökelme ortamna ulamasnda da bu kanallarn rolü büyük olmaktadr. Deniz suyunda belli bir konsantrasyona ulaan çözünür metaller, belli bir orandan sonra (doygunluk snr) çökelebilmekte ve ayn havzada çökelen dier sedimanter kayaçlarla birlikte e yal olacak biçimde (sinjenetik biçimde) stratabound türde cevher merceklerini oluturmaktadr.

Stratabound mercekler, tipik olarak uzunlamasna olup üst ksmlar keskin, alt ksmlar ise daha difüz ekilde yataklanmaktadr. Alt snrlarnda daha düük tenörlü bölümlere, oradan da tabandaki mineralize olmam volkanit ve tüfitlere, en sonra da sedimanter çökellere geçiler skça tekrarlanmaktadr. Bu model içinde arlkl biçimde taban litolojilerinde çalan yer bilimciler yllarca, temeli kateden krk sistemleri içine yerlemi cevher damarlarna bakarak epijenetik kökeni savunmular, buna karn ayn modelin üst bölümlerinde, tabakalanmaya uyumlu cevher merceklerini içeren bölümlerdeki litolojileri arlkl biçimde çalanlar ise sinjenetik kökeni savunarak, yaklak 150 yl akn süredir tartmlar (Quade, 1970) ve bu konuda onlarca makale yaynlamlardr. Ancak bugün artk bu problem yukarda anlatlan modelle çözülmü ve uzla salanmtr. Attepe Demir Yata’nda çalan az sayda da olsa yer bilimcilerin yukardaki probleme tam olarak benzememekle beraber, buna yakn bir ikilemleri vardr; Yukardaki ikilem; cevher ile çounlukla cevheri ortama tayan krk sistemleri arasnda özgünleirken, Attepe’de bu çeliki cevher ile cevherleme sonras krk sitemleri arasnda yaanmaktadr. Attepe Bölgesi’ nde gözlenen en eski litolojiler Prekambriyen yal Emirgazi Formasyonu’na özgüdür. Bu litolojiler, büyük bir olaslkla Prekambriyen temel üzerinde açlan olas bir riftin çökellerinden olumaktadr. Bu

olas riftte cevherleme öncesi oluan antemineral faylar cevheri havzaya tayan kanallardr. Deniz suyunun da elik ettii bu kanallardan tanan metallerce zengin eksalasyonlar ve hidrotermal ergiyikler yardm ile cevher, Emirgazi Formasyonu içinde yan kayaçlar olan sedimanter çökellerle e yal biçimde (sinjenetik biçimde) çökelmi, mutlak biçimde yer yer de volkanik malzemelerce elik olunmutur. Daha sonralar anlan istif metamorfizmaya uram, kvrm ve krk tektoniinin etkisinde kalmtr. Geç evrelerde de bir çok deformasyonlardan etkilenmitir. Cevher kütlesini yüzeye tayan ve bu günkü konumu kazandran faylanmalar ise, postmineral faylar olup, bu fay zonlar ayn zamanda karstlama evrelerine zemin hazrlayan uygun ortamlar oluturmakta, birincil siderit mineralinin limonite ve götite dönümesini, bir kez daha demir elementince zenginlemesini ve demirce zengin iletilebilir demir yatann olumasna olanak salamlardr. Bu günkü maden ocanda iletilen seviyeler bu bölümlerdir. Her zaman olmamakla birlikte sedimanter birincil cevher yatana zemin hazrlayan antemineral faylar, çok uzun süreler aktif durumda kalabilirler, hatta yukarda sunulan cevheri yüzeye yani bu günkü konumuna tayan postmineral faylar ile ayn çizgiselliklere sahip olabilirler, daha denli birbirlerinin farkl yalardaki aynlar olabilirler.

ekil 38: Sideritler ile bitümlü (grafit) seviyeler arasndaki sedimantasyonla e yal (sinsedimanter) iliki (cevherleme sonras oluan metamorfizmayla gelien deformasyonlarla ilikili grafitlerde (bitüm) az da olsa hissedilebilen kvrm yaplar).

Figure 38. Synsedimentary relationship between siderites and bituminous (graphite) levels (folding structures from graphites related to deformations during metamorphism which occured after mineralization).

.

ekil 40: Sideritler ile bitümlü (grafit) seviyeler arasndaki sedimantasyonla e yal

(sinsedimanter) iliki.

Figure 40. Synsedimentary relationship between siderite and bituminous (graphite) levels.

ekil 39: ekil 38’de verilen örnee özgü, sideritler ile birlikte (e yal) çökelen grafitlere (bitüm) ait az da olsa hissedilebilen kvrm yaplarnn fotoraf üzerinden Freehand 8.0 çizim program yardmyla yaplan taramas (ekil 38 ile ayn ölçek kullanlmtr). Figure 39. Schematic drawing of Figure 38 (Same scale with Figure 38).

Ancak çounlukla da antemineral faylardan tamamen bamsz olarak, yeni, genç postmineral fay sistemleri geliebilir. Bu fay zonlarndaki, karstlama süreçlerinin etkisi ile (ve yüzeysel ayrma ve bozumalar ile) demirce zenginlemi cevherli seviyelerin bugün iletilmesi, özellikle iletmede çalan veya ziyaret eden yer bilimcilerce yatan kökeni tartlrken ve irdelenirken, epijenetik tipte, fay zonuna yerlemi damar tipindeki cevherler biçiminde yorumlamalara da yol açmtr. Halbuki, bu faylar cevhere bugünkü konumunu kazandran, daha önceleri diyajenez geçirmi olan birincil cevheri yüzeye çkaran faylardr. Bu faylar kesen veya bu faylarla ilgili olan küçük faylar ve bunlarn makaslama yüzeylerinde gelien cevher ve boyamalarndan oluan geç evre mobilizasyonlarna da skça rastlanmaktadr. Birincil cevherin diyajenezi srasndaki veya daha sonraki bir çok jeolojik olayla gelien metal mobilizasyonlarnn geç evre siderit damar ve damarcklarn oluturduunu, bu damar ve damarcklarn birincil cevherin oluum yandan sonraki bir çok daha genç yataki birimleri katettiini ve bu durumun sahada yaygn biçimde görüldüünü de vurgulamakta yarar vardr. Ayrca birincil siderit mercekleri ve içlerinde bulunduklar piritçe zengin grafitli (bitümlü) seviyelerin (bitümlü istlerin), deformasyon srasndaki litolojiler arasndaki dayanmllk farkndan dolay etkileimlere farkl yantlar vermeleri, cevher ve içinde bulunduu yan kayac arasnda, özellikle dokanaklarnda krk sistemlerinin gelimesine neden olmaktadr (ekil 6). Bu durum sanki birincil cevherin fay zonuna yerlemi damar ve damarcklar olduu biçiminde yanl yorumlanmasna neden olmaktadr. Ancak, bu fayl dokanaklara dik veya verev biçimde gelimi krk sistemleri içinde yerlemi metal mobilizasyonlar ile ilgili, geç evre cevher damarcklarnn bu tabloyu bütünlediini vurgulamakta da yarar vardr (ekil 10). Bu olaylar da geç evre metal geliimleri biçiminde deerlendirilmelidir.

Bir dier konu ise, bu tip yataklarda görülmesi gereken, sedimanter karakterdeki

cevheri havzaya tayan sistemle ilgili kanal ve kanalcklarda (krk zonlarnda) yer alan cevherlerin oluturduu ve sedimantasyon havzasnn tabann oluturan kayaçlar ve birincil sedimanter cevherin tabanndaki kayaçlar kateden damar tipi cevherlemelerin olas varldr. Bunlar ilk bakta çalc ve aratrmaclar bu olay tüm maden yata oluum tablosu içinde deerlendirmediklerinde, Lahn Dill Demir Yataklarnda tartld gibi, epijenetik tip yatak biçiminde yorumlamalara zorlayabilir. Ancak, havzada yaplacak havza boyutundaki detayl maden jeolojisi çalmalar bu tür yanlglar engeller. Attepe Demir Yata sahasnda ve çevresinde bu tip damar sistemlerine bu çalma kapsamnda; henüz rastlanmamtr. Ancak, bundan sonraki yaplacak çalmalarda bu tip oluumlarn, sahada olas gözlenmesi durumunda, volkanosedimanter siderit oluum modeli tablosu bir bütün halinde deerlendirilerek, bu damarlarn modelin tamamlayc unsurlar olaca gerçei burada vurgulanmaldr. Bu tür süreçler, modeli zenginletiren, modeli tamamlayan, modele gerçeklik kazandran süreçler olmann yan sra, ayn zamanda ekonomik anlamlar da beraberinde getiren önemli öelerdir.

Bir dier önemli nokta ise, baz çalclarca savunulan Prekambriyen içindeki birincil sedimanter oluumlu demir minerallerinden veya birincil oluumlu cevherlemeden daha yal konumdaki temele özgü olas bazik kayaçlardan çözülen metallerin (özellikle demirin), veya detritik olarak tanan metal içeren parçacklarn ve minerallerin ayn yataki birimler içerisine tanabilecei ve çökelebilecei görüünün, tartlmas gerekliliidir. Bu durum Prekambriyen srasndaki yer küresinin indirgen (redükleyici) koullardaki paleocorafyas göz önüne alndnda, demirin element olarak tanmas alternatifini oldukça zayf klmaktadr. Ancak, Prekambriyen’den sonraki dönemlerde yer küresinin yükseltgen (oksitleyici) koullardaki paleocorafyas düünüldüünde, bu olaslk büyük önem tamaktadr. Kambriyen,

Ordovisiyen, Siluriyen ve Devoniyen yal bölgelerde gözlenen sedimanter/metamorfik litolojiler içerisindeki demir zenginlemeleri (kimyasal sedimantasyon süreçleri) için gerekli olan metallerin veya demirin kayna, olaslkla Prekambriyen yal litolojiler veya cevherlemeler olarak deerlendirildiinde fazla hata yaplmam veya en azndan aratrlmas gereken bir öneri olarak anlam tam olacaktr. Ayn zamanda, Attepe Demir Madeni’nin dou tabanndaki bitümlü (grafitli) istler (metasiltta) içinde gözlenen siderit mercek reliktindeki demir element kökeni için, sedimanter teori kapsamnda metalin ktadan (karadan) gelme olaslna karn, volkanosedimanter süreçlerle tabandan veya derinden gelme önerisini de ön plana çkarlabilmektedir.

Tüm yukarda anlatlan, Attepe Demir Yata’nda kazanlan veriler ile, dünya maden yataklar terminolojilerindeki kavram ve modellerin bir arada tartlmas, denetirilmesi ve yorumlanmas bir çok zorluu beraberinde getirmektedir. Özellikle Attepe Demir Yata’nda gözlenen youn biçimde yüzeysel ayrma, bozuma ve çok büyük bir younlukla meteorik sularn etkisiyle gelien karstlama süreçleri nedeniyle (süperjen alterasyonlar), yatakta H2S, CO2 ve O2’ ce zengin seviyelere özgün gelimesi beklenen sedimanter ortamlara ait mineral zonlanmalar birbirlerinin içine girmi olduundan, çounlukla birincil ilikilerin net bir biçimde gözlenememesi gerçei de göz önüne alndnda, doal olarak yorum yapmak oldukça zorlamaktadr.

Ancak, iletilen Attepe Demir Yata’nn dou tabannda izlenmi bulunan, iri-orta taneli pirit disseminasyonlar ve laminalamalar ile bantlamalar (ince katmanlamalar) içeren bitümlü (grafitli) istler (metasilttalar veya metaeylleri) içinde karstlamadan korunmu olarak kalan istoziteye (ve tabakalanmaya) uyumlu siderit mercek relikt ve reliktleri, birincil sedimanter cevherin oluumu ve kökeni konusunda önemli iaretleri gündeme

tamaktadr. Ayn zamanda ayn lokaliteden alnan el örneklerindeki sideritli ve bitümlü (grafitli) bölümler arasndaki, kendi içlerindeki sinsedimanter birincil ilikili geçilerin çok açk ve tartmasz bir biçimde gözlenmi olmas da, bu görüe arlk kazandrmaktadr.

Bu çalma kapsamnda; youn bir biçimde sahaya özgü daha önceden yaplan çalmalarn taranm olmasna karn, ksa süreli arazi çalmas ve kstl sayda sahadan derlenen örneklerde yaplan laboratuar çalmalar ile bunlarn deerlendirilmesi sonucu ortaya çkarlan ve yukarda sunulmu bulunan tartma ve denetirmeden oluan sentez, hiçbir zaman iddial boyutlara ulama amacn tamamaktadr. Bu tür köken tartmalarnda çok uzun süreli çalmalara gereksinim duyulduu ve bu tartmalarn süreç içinde bilimsel ve teknolojik gelimelerin nda yeni boyutlara tand ve olgunlat bilinmektedir. Bu çalmada varlmaya çallan nokta, kökene yönelik verilere, bu mütevazi çalma boyutlarnda da olsa birkaç küçük veri ekleyebilmek ve ekonomik anlamda arama çalmalarna snrl da olsa katk koyma isteminin hedeflenmi olmasdr. Bu balamda Attepe Demir Yata’ndan derlenen örneklerde yaplan jeokimya çalmalarnn jeoistatistik metotlarla deerlendirilmesi sonucu ortaya koyulan kökene yönelik bazik kayaçlara iaret eden elementler veya element birliktelii varsaym veya eilimi, saha çalmalar ve öncel çalmalar ile birlikte deerlendirildiinde anlam kazanmaktadr; Zira, Dalolu, 1988, gerek Prekambriyen yal Emirgazi Formasyonu’na özgü kumtalar, gerekse Alt (?), Orta ve Üst Kambriyen yal Deirmenta Formasyonu taban konglomeralar içinde spilitik bazalt kayaç parçalarn ve kromit tanelerini belgelemitir. Ayn zamanda Emirgazi Formasyonu’na özgü kumtalarndaki hamur ve çimento ile bazen tanelerin de demirli (siderit taneleri) olduunu belirtmektedir. Küpeli, 1991, Prekambriyen yal Siciminda Formasyonu’nun Kandilcikdere Üyesi içinde, Attepe ve Kandilcik Tepe dousunda, düük derecede metamorfizma geçirmi metabazik dayklarn varlndan

bahsetmektedir. Özgül ve Kozlu, 2002 ise, Prekambriyen yal birimler içerisindeki ortaç ve asidik volkanizma ile diyabaz dayklarna deinmektedir. Bu veriler zaman içinde yaplacak

çalmalarla artrldnda ve zenginletirildiinde, olas volkanosedimanter

oluum modeli belki de daha fazla ön plana çkabilecektir. Bu model ekonomik jeoloji açsndan önem tamaktadr. Ayn zamanda olas bimodal mafik ve felsik volkanizmann bölgedeki biraradal, genilemeli tektonie özgü rift modeli (Ünlü ve Sayl, 1999), volkanosedimanter istifin üzerine oturduu temeli oluturan daha yal litolojilerin bölgede aranmas önerisi gibi süreçler, olas Gondvana Ktas’nn (Pan-Afrika Ktas’nn ?) bu bölgedeki geliimine ve jeotektonik ortam sentezlerine bilimsel katklar salayabilecektir.

Olas sinjenetik volkanosedimanter model, Henden ve Önder, 1980 ’in cevherlemeyi, uzaktan alglama yöntemleriyle belirlenen, derinde yer alan, ancak sahada verilerine rastlanmayan domlara balama modelindeki epijenetik oluum görüü balamnda ele alndnda, volkanosedimanter istifin volkanitlerinin, derinlerde plütonlarnn olaca gerçeiyle örtümektedir. Çolakolu ve Sezerer Kuru, 2002 ’nun, yine cevherlemeyi epijenetik tipte (hidrotermal oluum) deerlendirdikleri çalmalarna temel oluturan sv kapanm çalmalar ile belirlenen (ve tuzluluk verileri ile birlikte yorumlanan) siderit, kuvars ve barit minerallerine yönelik oluum ss verileri olan 170-350 ºC aras scaklklar da volkanosedimanter siderit yataklar ve geç evre geliim süreçleri ile ilgili tüm oluum modelindeki minerallerinin oluum scaklk aral ile çelimemekte, aksine uyumaktadr. Küpeli ve di., baskda, çalmalarndaki izotop verileriyle, metasomatik oluum (epijenetik model) balamnda; Çaltepe Kireçtalar ile siderit örneklerinde yaplan C, O izotop çalmalarna göre, her iki litolojinin farkl izotop verilerine sahip olmas bulgular ve bu nedenle bu her iki litolojinin birlikte ayn kökene (birlikte çökelimine) sahip olamayacaklar

görüünü özellikle vurgulamalar da (sedimanter

teoriyi reddetmeleri) kanmzca volkanosedimanter modelle çatmamaktadr. Zira, denizel ve /veya karasal kökenli bileenleri bünyesinde barndrabilen kireçtalarnn (Çaltepe Kireçtalar) jeokimyas ile, deniz suyu ile etkileimlerle dengelenmi olas volkanitlerle kökensel ilikili sideritlerin jeokimyasnn farkl izotop verileri sergilemesi ve bu verilerin benzer olmamas çok doal bir süreç olarak deerlendirilmelidir. Ünlü ve Stendall, 1989’in çalmasnda ortaya koyulan, nadir toprak element çalmalarndaki siderit ve dönüüm ürünü limonit-götitlerin paralel (uyumlu) REE kalplar sunmas normaldir. Ancak, metakumtalar ve bitümlü istlere özgü farkl gidili (siderit ve limonit-götitlere göre), ancak kendi aralarnda uyumlu REE kalplar, bir taraftan bu birimlere malzeme veren volkanitlerin ve ktasal katklarn REE içeriklerinin farkl olmasndan, dier taraftan da sideritlerin karbonat bileiminde olmas, buna karn metakumtalar ve bitümlü istlerde silikat minerallerinin olduunca yaygnl ve de nadir toprak elementlerin karbonatlardan çok silikatlar içerisinde zenginleme eiliminden kaynakland düünülmektedir. Bu durum da volkanosedimanter-sinjenetik siderit oluum modelleri ile çelimemektedir.

Attepe Demir Yatanda gözlenen pirit,

Benzer Belgeler