• Sonuç bulunamadı

SRC-HİPEK, peritoneal karsinomatozisi olan hastalarda son yıllarda sağkalım üzerine olumlu etkileri nedeniyle giderek yaygınlaşmasına rağmen, perioperatif mortalite %0- 12, genel morbidite %12-56 olarak bildirilmiştir (58-61). Glockzin G ve ark.’nın çalışmasında %64 olan genel morbidite içinde 3. ve 4. derece morbidite oranı %44’dür (62). Yıllar içinde daha iyi hasta seçimi, cerrahi teknik standartlarının artması ve cerrahi deneyimin artması ile SRC-HİPEK morbiditesinde azalma görülmektedir. Yaş, hastalığın yaygınlığı ve sitoredüktif cerrahinin genişliği, çıkarılan organ sayısı, ameliyat süresi ve perioperatif kan kaybı morbiditeyi etkileyen faktörler arasında sayılmaktadır (63,64). Çalışmamızda peroperatif genel mortalite oranı %6.6, postoperatif komplikasyon oranı %66.6 olarak gerçekleşmiştir. İki grubun komplikasyonları karşılaştırıldığında renal komplikasyon dışındaki diğer komplikasyonların dağılımı aynı bulunmuştur.

SRC-HİPEK hastalarının perioperatif bakım uygulamaları hem ulusal hem de uluslararası merkezlerde fazlaca değişkenlikler göstermektedir (65). Uygulamaların standartlaşması ile hasta sonuçlarının iyileştirileceği, daha kanıta dayalı verilerin elde edilebileceği vurgulanmaktadır. Son zamanlarda yayınlanan onkolojik anestezi ve perioperatif bakım fikir birliği kılavuzuna göre SRC-HİPEK, kompleks bir cerrahidir ve perioperatif yönetim, hastanın preoperatif sağlık durumu, hastalığın ciddiyeti, cerrahi faktörler, intraoperatif olaylar, ve HİPEK sırasında kullanılan kemoterapötik ilaçlar gibi birçok faktöre bağlıdır (66). En iyi klinik uygulama ile ilgili bir fikir birliği yoktur. Literatür perioperatif bakım konusunda henüz yetersizdir.

SRC-HİPEK, göründüğü gibi hemodinamik ve metabolik bozulma ile seyreden bir ameliyat şeklidir (67-70). SRC-HİPEK ile ilgili geçici hemodinamik ve metabolik dalgalanmalar primer hastalık ile ilişkili olabilir. Vazoaktif ilaç gereksinimi fazla olan hastalarda zamanında laboratuvar değerlendirmelerin de yapılması önerilmektedir (69). Anestezistin işi postoperatif kardiyak, pulmoner, renal komplikasyonlara engel olmak ve sağ kalımı arttırmaya çalışmak olmalıdır (71). Genel olarak, çalışmamızdaki SRC-HİPEK operasyonları sırasında, metabolik asidoz, hiperglisemi, hipoalbüminemi, karaciğer enzimlerinde artma, koagülopati, norepinefrin gereksinimi ve myokardiyal enzimlerde artma, postoperatif komplikasyonlar ve ölüm belirlenen özellikler olmuştur. Çalışmamızdaki hasta grubu, operasyon süreleri, sıvı ve kan ürünleri gereksinimi, vazokonstriktör gereksinimi

bakımından diğer çalışmalara göre avantajlı görünmektedir (65,68,69,72). Metabolik asidoz düzeyi benzer bulunmuştur. Bu çalışmalarda, en fazla 20 saat operasyon süresi, 28 L kristaloid sıvı gereksinimi, 8 L veya 17 Ü eritrosit süspansiyonu, 8.7 L veya 10 Ü taze donmuş plazma gereksinimleri bildirilmiştir.

Uzun ve kompleks bir prosedür olan SRC-HİPEK sırasında diğer organ sistemlerinin fonksiyonlarının korunması için hemodinamik stabilitenin sürdürülmesi çok öneme sahiptir. SRC-HİPEK sırasında hemodinamik stabiliteyi sağlamak için fazla sıvı ve gereğinde vazokonstriktör desteği gerekmektedir (65,68,69,72). Aşırı kristaloid sıvı gereksinimi olan çalışmalar vardır. Maksimum 28 L’ye kadar kristaloid sıvı kullanılan çalışmada ayrıca 13.7 L’ye kadar kolloid gereksinimi de bildirilmiştir (68). Diğer çalışmalarda ortalama kristaloid volümü 5.3-13 L (minimum 2 L– maksimum 27 L) arasındadır (65,69,72). Bizim serimizde ortalama 5280 mL (2300-9000 mL) kristaloid, 626 mL (0-1500 mL) kolloid gereksinimi literatüre göre iyi durumdadır. Hasta sayısının az olması kesin yorum yapmayı engellemekle birlikte, diğer çalışmalara göre sıvı volüm gereksiniminin az olması, cerrahi ve anestezinin perioperatif artmış deneyimi ile ilişkili olmalıdır. Bu hastalar, belirgin inflamatuvar süreçleri ve hipertermik ilaç uygulamaları nedeni ile diğer major cerrahi hastalarından ayrı tutulmalı ve her bir sistem fonksiyonları dikkatle izlenmelidir.

Çalışmamızda, SRC-HİPEK sırasında optimal hemodinami sağlamaya çalışırken myokardial etkilenmeyi ortaya koymaktayız. Normalde bu hastaların kardiyovaskülar olarak preoperatif dönemde EKG, gerekirse 2-D EKO ve egzersiz testleri ile değerlendirilmesi önerilmektedir. İntraoperatif dönemde dolaşan efektif volüm ve damar tonusu değişikliklerini değerlendirmek için standart monitorizasyona ek olarak invazif arteriyel ve santral venöz kan basınçları ve kalp debisi monitorizasyonu gerekebileceği bildirilmiştir. (73,74). Olgu sunumlarında veya PKİ’i 15 üzerinde olan geniş rezeksiyonlar gereken hastalarda kalp debisi monitorizasyonu önerilmiştir (75,76,77). İleri hemodinamik monitorizasyon, hastaların anlık sıvı gereksinimleri hakkında anesteziste bilgi vermesi açısından değerlidir (78). Santral venöz basınç, pulmoner arter kateteri, arteriyel dalga formu analizi yöntemleri ve transtorasik ekokardiyografi, hemodinami ve sıvı desteğinin daha doğru yönetilebilmesi için kullanılabilir (67,70). Kalp debisi monitorizasyonu, bu yüksek riskli hasta grubunun hedefe yönelik tedavisini planlamak için önerilmektedir (65). Fakat optimal sıvı rejimi, liberal veya restriktif sıvı uygulamaları bu hastalar için henüz tanımlanmamıştır. Bizim kurum protokolümüze göre cerrahinin genişliği ve vazokonstriktör desteği gereksinimine göre hastalara santral venöz kateter yerleştirilmektedir. Artan deneyim nedeni ile hastaların 14/30 hastada (%46.6) santral venöz kateter gereksinimi olmuştur.

Hemodinamik stabilitenin sağlanması için kan ürünleri transfüzyonu da gerekebilmektedir. SRC-HİPEK sırasında yüksek sıvı volümü gereken hastalarda kan ürünlerine gereksinimin de yüksek olmaktadır. Miao N ve ark. ortalama 3.8 Ü (1-17 Ü) ES, 4.2 Ü (1-10 Ü) TDP; Kajdi ME ve ark. ise 16 Ü (1-10 Ü) ES, 3 Ü (4-8 Ü) TDP kullandıklarını bildirilmiştir(69,70). ES ve TDP gereksinimi, Thong SY ve ark’nın çalışmasında %77 ve %18.6 hastada, Shiralkar SP ve ark’nın çalışmasında ise %45.7 ve % 54.3’dür (65,68). Operasyon öncesi hemoglobin düzeyinin 12.5 altı olması, operasyon süresinin 9 saat ve üstü olması, preoperatif 1.2<INR ve 16<PKİ, intraoperatif kan kaybı için risk faktörleri olarak belirlenmiştir (79). Bu açılardan bakıldığında hastalarımız avantajlıdır. Bizim çalışmamızda kan ürünleri transfüzyonu (ES 0.8, 0-4 Ü) ve (TDP 0.2, 0-2 Ü) bu çalışmalara göre oldukça azdır. Bu farkların, artan perioperatif deneyim, transfüzyon eşiği protokolü ve koagülasyonun trombelastogram ile yönetilmesi ile ilişkili olduğunu düşünmekteyiz.

Yüksek riskli cerrahi hastalarda, hemodinamik stabilite için vazokonstriktör veya inotropik ilaçlara gereksinim olmaktadır. SRC-HİPEK hastaları da perioperatif vazokonstriktör gereksinimi olan hastalara iyi örnek olarak gösterilebilir (68,69,72). Kurumsal farklılıklar nedeni ile çoğunlukla çalışmalarda norepinefrinin tercih edilmekle birlikte, fenilefrin, dopamin ve vazopressin de tercih edilmektedir. Yüksek riskli hasta grubunda intraoperatif, “Ne kadar sıvı? Ne zaman vazokonstriktör ilaç?” tartışmaları kesin kurallara bağlanmamıştır. Çalışmamızda norepinefrin, fazla sıvı uygulama eğilimine rağmen hemodinamik yanıt alınamayan hastalarda başlanmış ve başarı ile kullanılmıştır. Her iki grupta da ciddi bir asidoz olmamıştır. Arteriyel laktat düzeyinde hafif artış olmuştur. Çalışmamızda norepinefrin kullanılan hasta grubunda verilen sıvı volümü, rölatif olarak norepinefrin kullanılmayan gruba göre fazladır. Yaygın doku rezeksiyonları ve hipertermik kemoterapötik ilaç uygulamasından oluşan SRC-HİPEK yönteminin doğası gereği tetiklenen inflamatuvar mediyatörlerin etkisi, vazodilatasyon ve vasküler permeabilite artışı ile sonuçlanır. Bu durum gerçek volüm kaybının yarattığı hipotansiyonun ağırlaşmasına yol açacaktır. Bu nedenle hastalarda, başlangıçtaki tecrübelerimizin aksine norepinefrine başlamayı erkene çekmenin önemli olduğunu düşünmekteyiz. Çalışmamızda 14/30 hastada (%46.6) norepinefrin kullanılmıştır. Norepinefrin kullanılan ve kullanılmayan hastalar karşılaştırıldığında, demografik özellikler, hastalık tanıları, yandaş hastalıklar, peritoneal karsinomatozis indeksi ve kullanılan kemoterapötik ilaçlar benzer olmasına rağmen, norepinefrin gerektiren gruba, anestezi ve sitoredüksiyon süreleri ile eritrosit süspansiyonu gereksinimi daha fazla olanlar toplanmıştır. Norepinefrin verilen grubun postoperatif

bulunmuştur. Postoperatif dönemdeki komplikasyonlar karşılaştırıldığında renal komplikasyonların görülme sıklığının norepinefrin alan hastada anlamlı yüksek olduğu bulunmuştur.

SRC-HİPEK sırasında, uzun ameliyat süresi, artmış inflamasyon, hemodinamik (norepinefrin gereksinimi) ve metabolik dengesizlikler (asidoz, hiperlaktatemi, hiperglisemi), sıvı (hipovolemi) ve kan ürünleri (anemi) kullanımı sebebiyle myokardiyal hasarlanma beklenebilir. Bu hastalarda myokard hasarı çalışmamızın esas konusudur. Myokard hasarlanması değişik cerrahi uygulamaları sırasında gösterilmiş olmakla birlikte, SRC-HİPEK operasyonları sırasında myokard hasarlanmasını değerlendiren çalışma yoktur. Çalışmamızdaki hastalarda myokard hasarı üç enzimle birlikte değerlendirilmiştir. Tüm hastaların preoperatif ve postoperatif myokard enzimleri bir arada değerlendirildiğinde, postoperatif NT-ProBNP, Troponin-T ve CK-MB mass düzeyleri preoperatif döneme göre anlamlı artmıştır. Her üç enzim, hemodinamik dengesizlik nedeniyle NE gerektiren ve NE gerektirmeyen gruplara ayrılarak değerlendirildiğinde ise NT-proBNP ve CK-MB her iki grupta da artmış görünmektedir. Ancak, postoperatif Troponin-T ise sadece NE gerektiren grupta preoperatif döneme göre anlamlı artarak dikkat çekicidir. Aynı zamanda Troponin- T’nin postoperatif düzeyi ve preoperatif-postoperatif konsantrasyon farkı, SRC süresi ve hastanede yatış süresi ile anlamlı ilişkili bulunmuştur. Ne yazık ki, bu bulguların önemini karşılaştırabileceğimiz başka bir SRC-HİPEK çalışması yoktur. Fakat, nonkardiyak cerrahi sırasında miyokardiyal iskemi/hasarlanmayı göstermede kardiyak enzimler oldukça fikir vericidir. Postoperatif BNP, Troponin T yükseklikleri mortalite ve hastanede yatış ile ilişkili bulunmuştur (80). Son zamanlarda gösterilmiştir ki, büyük batın cerrahi sonrası hastaların >%10’unda kardiyak Troponin T yükselişi olmaktadır. Troponin’deki bu yükselme hastanede yatış süresinin uzaması ve mortalite ile ilişkilendirilmiştir (54,55,56). Bu VISION çalışmasında kardiyak Troponin T’nin ani yükselişi 30 günlük mortalite ile ilişkili bulunmuştur. Troponin T düzeyinin >20 ng/L, postoperatif ölüm insidansını iki kat arttırmaktadır. Bizim çalışmadaki Troponin T’nin NE gereken grupta yükselmiş olması, bunun SRC süresi ile ilişki olması ve hastane yatış süresini etkilemesi, çalışmamızın önemli bir bulgusudur. Yapılan bir çalışmada postoperatif dönemde akut myokard infarkt gelişimini öngörme amacıyla preoperatif high-sensitive troponin t ve NT-proBNP ölçümleri yapılmış ve infarktüs geçiren hastalarda bu belirteçlerin preoperatif dönemde yüksek olduğu ve anlamlı ilişkili olduğu saptanmıştır (81). Kardiyak troponinler myokard hasarını göstermede oldukça spesifik biobelirteçlerdir. Ancak her myokard hasarı myokard infarktı ile sonuçlanmamaktadır (82).Bizim çalışmamızda peroperatif hiçbir hastada myokard infarktüsünü düşündürecek

elektrokardiyografik veya klinik bulgu saptanmamıştır. Ancak, ölen hastalardan NE grubunda olanın postoperatif Troponin T konsantrasyonu 144 ng/L NE negatif olan hastanın ise 22 ng/L olarak tespit edilmiştir. Postoperatif CK-MB kütle düzeyleri, sadece anestezi ve operasyon süresi ile ilişkili bulunurken, PKİ skoru, yaş, SRC süresi, HİPEK süresi, hastane yatış süresinden etkilenmemektedir. İlginç olarak NT-proBNP artışları ile ilişkilendirilebilecek parametre olmamıştır.

Çalışmamız, prospektif kesitsel bir çalışma olması nedeniyle belirlenen dönem içerisinde az sayıda hastaya ulaşılmış olması çalışmamızın kısıtlılığı sayılır. Bu nedenle mortalite ile ilişki değerlendirilememiştir.

Sonuç olarak, sitoredüktif cerrahi ve hipertermik intraperitoneal kemoterapi, intraoperatif hemodinamik dengesizlik nedeniyle vazokonstriktör gereksinimi olan kompleks cerrahi uygulamalardır. Enzim değişikliklerine bakıldığında, perioperatif dönemde hemodinamik dengesizlik miyokard hasarlanması ile ilişkili olabilir. Ancak bu bulgunun, daha geniş hasta serilerini içeren çalışmalar ile doğrulanmaya ihtiyacı vardır.

KAYNAKLAR

1. Bell JC, Rylah BG, Chambers RW, et al.Perioperatif manegement of patients undergoing cytoreductive surgery combined with heated intraperitoneal chemotherapy for peritoneal surface malinency:A multi-ınstitutional experience. Ann Surg Oncol 2012;19:4244-4251 2. Schmidt C, Creutzenberg M, Hobbhahn J, Bucher M. Peri-operative anaesthetic

management of cytoreductive surgery with hyperthermic intraperitoneal chemotherapy. Anaesthesia 2008;63:389-95

3. Christoph N. Schluermann 1, Jens Hoeppner 2, Christoph Benk 3 ,Rene Schmidt 4, Torsten Loop 1, Johannes Kalbhenn 1 *Intra-abdominal pressure, Cardiac Index and vascular resistance during hyperthermic intraperitoneal chemotherapy: a prospective observational study Minerva Anestesiologica, 14 May 2015, 82(2):160-169 PMID: 25971283

4. Yutaka Yonemura, Emel Canbay: Peritoneal yüzey maligniteleri için peritonektomi ve sitoredüktif cerrahinin temeli ve atlası Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilimdalı, Istanbul 2018

5. Yan TD, Morris DL, Shigeki K, Dario B, Marcello D. Preoperative investigations in the management of peritoneal surface malignancy with cytoreductive surgery and perioperative intraperitoneal chemotherapy: Expert consensus statement. J Surg Oncol 2008;98:224-7 6. Elias D, Honore C, Ciuchendea R, Elias D, Honoré C, Ciuchendéa R,,.et al.Peritoneal

pseudomyxoma: results of a systematic policy of completecytoreductive surgery and hyperthermic intraperitoneal chemotherapy. Br JSurg 2008;95: 1164 –71.

7. Witkamp AJ, de Bree E, Kaag MM, van Slooten GW, van Coevorden F, et al.Extensive surgical cytoreduction and intraoperative hyperthermicintraperitoneal chemotherapy British Journal of Surgery 2001; 88(3):458-63.

8. Sugarbaker PH, Gianola FJ, Speyer JL Wesley R, Barofsky I, MeyersCE. Prospective randomized trial of intravenous vs intraperitoneal5-FU in patients with advanced primary colon or rectal cancer. SeminOncol 1985; 12: 101-111.

9. Markman M. Intraperitoneal chemotherapy in the management of malignant disease. Expert Rev Anticancer Ther. 2001; 1: 142-148.

10. Kampinga HH, Dynlacht JR, Dikomey E. Mechanism of radiosensitizationby hyperthermia (> or = 43 degrees C) as derived fromstudies with DNA repair defective mutant cell lines. Int J Hyperthermia 2004; 20: 131-139.

11. Issels RD. Hyperthermia adds to chemotherapy. Eur J Cancer 2008; 44: 2546-2554. 12. Yan TD, Morris DL, Shigeki K, Dario B, Marcello D. Preoperative investigations in the

management of peritoneal surface malignancy with cytoreductive surgery and perioperative intraperitoneal chemotherapy: Expert consensus statement. J Surg Oncol 2008; 98:224-7 13. Esquivel J, Sticca R, Sugarbaker P, Levine E, Yan TD, Alexander R, et al; Society of

Surgical Oncology Annual Meeting. Cytoreductive surgery and hyperthermic intraperitoneal chemotherapy in the management of peritoneal surface malignancies of colonic origin: a consensus statement. Society of Surgical Oncology. Ann Surg Oncol 2007;14: 128-33. 14. Harmon RL, Sugarbaker PH. Prognostic indicators in peritoneal carcinomatosis from

gastrointestinal cancer. Int Semin Surg Oncol 2005; 2:3-10

15. Alzahrani, N., ve diğerleri, (2015), ‘Cytoreductive surgery and hyperthermic intraperitoneal chemotherapy: long-term results at St George Hospital, Australia’, Surgical Oncology, 86: 937-941.

16. Mirnezami, R., ve diğerleri, (2014), ‘Cytoreductive surgery in combination with

hyperthermic intraperitoneal chemotherapy improves survival in patients with colorectal peritoneal metastases compared with systemic chemotherapy alone’, British Journal of Cancer, 111: 1500-1508.

17. Van de Vaart PJ, Van der Vange N, Zoetmulder FA, et al. Intraperitoneal cisplatin with regional hyperthermia in advanced ovarian cancer: pharmacokinetics and cisplatin-DNA adduct formation in patients and ovarian cancer cell lines. Eur J Cancer 1998;34: 148-54 18. Dilek Kalaycı, Özlem Şen, Mustafa Arslan: Sitoredüktif Cerrahi ve HİPEK’te Anestezi ve

Perioperatif Bakım Anesthesia and Perioperative Care in the Cytoreductive Surgery and HIPEC Review GMJ 2017; 28: 63-67

19. Christophi C, Winkworth A, Muralihdaran V, Evans P. Thetreatment of malignancy by hyperthermia. Surg Oncol1999;7: 83±90.

20. González-Moreno S, González-Bayón LA, Ortega-Pérez G. Hyperthermic intraperitoneal chemotherapy: rationale and technique. World J Gastrointest Oncol 2010; 2:68-75

21. Lieselotte Lemoine, Paul Sugarbaker & Kurt Van der Speeten (2017)Drugs, doses, and durations of intraperitoneal chemotherapy: standardising HIPEC andEPIC for colorectal, appendiceal, gastric, ovarian peritoneal surface malignancies andperitoneal mesothelioma,

International Journal of Hyperthermia, 33: 5, 582-592, DOI:10.1080/02656736.2017.1291999

22. Elias D, El Otmany A, Bonnay M, et al. (2002). Human pharmacokinetic study of heated intraperitoneal oxaliplatin in increasingly hypotonic solutions after complete resection of peritoneal carcinomatosis. Oncology 63: 346–52.

23. Charrier T, Passot G, Peron J, et al. (2016). Cytoreductive surgerycombined with hyperthermic intraperitoneal chemotherapy with oxaliplatin increases the risk of postoperative hemorrhagic complications: analysis of predictive factors. Ann Surg Oncol23:2315–22

24. Hakeam HA, Breakiet M, Azzam A, et al. (2014). The incidence of cisplatin nephrotoxicity post hyperthermic intraperitoneal chemotherapy (HIPEC) and cytoreductive surgery. Ren Fail 36: 1486–91.

25. Heidelberger C, Chaudhuri NK, Danneberg P, et al. (1957).Fluorinated pyrimidines, a new class of tumour-inhibitory compounds. Nature 179:663–6.

26. Muggia FM, Peters GJ, Landolph JR. Jr. (2009). XIII InternationalCharles Heidelberger Symposium and 50 Years of Fluoropyrimidines in Cancer Therapy Held on september 6 to 8,2007 at New York University Cancer Institute, SmilowConference Center. Mol Cancer Ther 8: 992–9.

27. Kusamura S, Baratti D, Younan R, Laterza B, Oliva GD, Costanzo P, et al. Impact of cytoreductive surgery and hyperthermic intraperitoneal chemotherapy on systemic toxicity. Ann Surg Oncol 2007;14: 2550-8

28. Esquivel J, Angulo F, Bland RK, Stephens AD, Sugarbaker PH. Hemodynamic and cardiac function parameters during heated intraoperative intraperitoneal chemotherapy using the open ‘coliseum technique’. Ann Surg Oncol 2000; 7: 296–300.

29. Kanakoudis F, Petrou A, Michaloudis D, Chortaria G, Konstantinidou A. Anaesthesia for intra peritoneal perfusion of hyperthermic chemotherapy. Haemodynamic changes, oxygen consumption and delivery. Anaesthesia 1996;51: 1033-6.

30. Kamal JM, Elshaikh S M, Nabil D, Mohamad MA. The perioperative course and anesthetic challenge for cytoreductive surgery with hyperthermic intraperitoneal chemotherapy. Egyptian J Anaesthesia 2013;29: 311-8

31. Beaufort AM, Wierda JM, Belopavlovic M, Nederveen PJ, Kleef UW, Agoston S.The influence of hypothermia (surface cooling) on the time-course of action and on the

pharmacokinetics of rocuronium in humans. Eur J Anaesthesiol Suppl. 1995 Sep; 11:95- 106. PMID:8557016

32. Adachi T, Shinomura T, Nomura R.Duration of vecuronium induced neuromuscular

blockade is shortened during hyperthermic intraoperative intraperitoneal chemotherapy. Br. J. Anaesth 2003; 91:160-1

33. Suga S, Nakao K, Hosoda K, Mukoyama M, Ogawa Y, Shirakami G, Arai H, Saito Y, Kambayashi Y, Inouye K. Receptor selectivity of natriuretic peptide family, atrial natriuretic peptide, brain natriuretic peptide, and C-type natriuretic peptide. Endocrinology. 1992; 130:229-39

34. Raine AE, Erne P, Burgisser E, et al. Atrial natriuretic peptide ve atrial pressures in patients with kongestive heart failure. N Engl J Med. 1986;315:533-7.

35. Munagala VK, Burnett JC Jr, Redfield MM. The natriuretic peptides in cardiovascular medicine. Curr Probl Cardiol. 2004; 29: 707-69.

36. Ruskoaho H. Cardiac hormones as diagnostic tools in heart failure. Endocr Rev 2003; 24: 341-56.

37. Chen HH, Burnett JC, Jr. C-type natriuretic peptide: the endothelial component of the natriuretic peptide system. J Cardiovasc Pharmacol 1998;32 (Suppl. 3):S22-8

38. Magga J, Marttila M, Mantymaa P, Vuolteenaho O, Ruskoaho H. Brain natriuretic peptide in plasma, atria, and ventricles of vasopressin- and phenylephrine-infused conscious rats. Endocrinology. 1994; 134:2505-15.

39. Wei CM, Heublein DM, Perella MA, et al. Natriuretic peptide system in heart failure. Circulation. 1993;88:1004-9.

40. Davidson NC, Naas AA, Hanson JK, Kennedy NS, Coutie WJ, Struthers AD. Comparison of atrial natriuretic peptide B-type natriuretic peptide, and N-terminal proatrial natriuretic peptide as indicators of left ventricular systolic dysfunction. Am J Cardiol. 1996; 77:828-31. 29

41. Koller KJ, Goeddel DV. Molecular biology of the natriuretic peptides and their receptors. Circulation. 1992; 86:1081-8.

42. Henry JB. Clinical diagnosis and management by laboratory methods. 20th ed. W.B. Saunders Comp; 2001

43. Burtis CA, Ashwood ER and Bruns DE. Tietz Text book of clinical chemistry and molecular diagnostics. 4th ed. W.B Saunders Comp; 2005.

44. Moss DW, Henderson AR. Clinical enzymology. In: Bur-tis CA, Ashwood ER. Tietz Textbook of Clinical Chemistry 3rd ed. Philadelphia: WB Saunders; 1999. p.665.

45. Dasgupta A, Wells A, Biddle DA. Negative interference of bilirubin and hemoglobin in the MEIA troponin I assay but not in the MEIA CK-MB assay. J Clin LabAnal 2001; 15: 76-80. 46. Kwon HJ, Seo EJ, Min KO. The influence of hemolysis, turbidity and icterus on the

measurements of CK-MB, troponin I and myoglobin. Clin ChemLab Med 2003; 41: 360-4. 47. Bakker AJ, Gorgels JP, van Vlies B, Haagen FD, Smits R. The mass concentrations of

serumtroponin T and creatine kinase-MB are elevated before creatine kinase and creatine kinaseMBactivitiesin acute myocardial infarction. Eur J Clin Chem Clin Biochem 1993; 31: 715-24.

48. The Joint European Society of Cardiology/American College of Cardiology Committee. Myocardial infarction redefined--a consensus document of The Joint European Society of Cardiology/American College of Cardiology Committee for the redefinition of myocardial infarction. Euro Heart J 2000; 21(18): 1502-13.

49. Sheehan P, Vasikaran SD. The evolving clinical role of cardiac troponins and new acute miyokardial infarction guidelines: Implications for the clinical laboratory. Clin Bichemist Rev, 2001; 23: 52-65.

50. Jaffe AS. A biomarker odyssey. Clin Chim Acta, 1999; 284(2): 197-211.

51. Wu AHB. Increased troponin in patients with sepsisand septic shock: myocardial necrosis or reversible myocardial depression? Intensive Care Med, 2001; 27: 959-61.

52. Avcıküçük M, Bakır F, Topçuoğlu C, Güçtekin A. Akut koroner sendromda troponin T ve troponin I. Turk Hij Den Biyol Derg, 2011; 68 (3): 127-34.

53. Jaffe AS, Babuin L, Apple FS. Biomarkers in acute cardiac disease: the present and the future. J Am Coll Cardiol 2006; 48: 1-11.

54. Devereaux PJ, Xavier D, Pogue J, Guyatt G, Sigamani A, Garutti I, et al.; POISE (Peri Operative ISchemic Evaluation) Investigators. Characteristics and short-term prognosis of perioperative myocardial infarction in patients undergoing non cardiac surgery: a cohort study. Ann Intern Med 2011; 154: 523-8.

55. Writing Committee for the VISION Study Investigators, Devereaux PJ, Biccard BM, Sigamani A, Xavier D, Chan MTV, et al. Association of Postoperative High-Sensitivity Troponin Levels With Myocardial Injury and 30-Day Mortality Among Patients Undergoing Noncardiac Surgery. JAMA 2017; 317: 1642-51

56. Botto F, Alonso-Coello P, Chan MT, et al. Myocardial injury after noncardiac surgery: a large, international, prospective cohort study establishing diagnostic criteria, characteristics, predictors, and 30-day outcomes. Anesthesiology 2014; 120:564–78

57. P H Sugarbaker: Peritonectomy procedures. Ann Surg. 1995; 221(1): 29–42. PMID: 7826158

58. Di Miceli D, Alfieri S, Caprino P, Menghi R, Quero G, Cina C, et al. Complications related to hyperthermia during hyperthermic intraoperative intraperitoneal chemotherapy (HIPEC) treatment. Do they exist? Eur Rev Med Pharmacol Sci 2012; 16: 737-742.

59. Canda AE, Sokmen S, Terzi C, Arslan C, Oztop I, Karabulut B, et al. Complications and toxicities after cytoreductive surgery and hyperthermic intraperitoneal chemotherapy. Ann Surg Oncol 2013; 20: 1082-1087.

60. Roviello F, Marrelli D, Neri A, Cerretani D, de Manzoni G, Pedrazzani C, et al. Treatment of peritoneal carcinomatosis by cytoreductive surgery and intraperitoneal hyperthermic chemoperfusion (IHCP): Postoperative outcome and risk factors for morbidity. World J Surg 2006; 30: 2033-2040.

61. Chua TC, Yan TD, Saxena A, Morris DL. Should the treatment of peritoneal carcinomatosis by cytoreductive surgery and hyperthermic intraperitoneal chemotherapy still be regarded as a highly morbid procedure?: A systematic review of morbidity and mortality. Ann Surg 2009; 249: 900-907.

62. Glockzin G, Zeman F, Croner RS, Königsrainer A, Pelz J, Ströhlein MA, Rau B, Arnold D, Koller M, Schlitt HJ, Piso P: Perioperative Systemic Chemotherapy, Cytoreductive Surgery, and Hyperthermic Intraperitoneal Chemotherapy in Patients With Colorectal Peritoneal Metastasis: Results of the Prospective Multicenter Phase 2 COMBATAC Trial. Clin Colorectal Cancer. 2018 Dec;17(4):285-296. doi: 10.1016/j.clcc.2018.07.011. Epub 2018

Benzer Belgeler