• Sonuç bulunamadı

Askeri eğitimde organizmayı zinde ve sağlıklı tutmak için düzenli egzersiz, spor yapmak bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Adaptasyon sürecine giren metabolizmadaki hormonların yükselme ve düşüşleri acemi eğitimi alan erbaş ve erlerin egzersiz yoğunluğuna, istenen yada beklenen performansı sağlamasında ki kaygı düzeyinin büyüklüğüne bağlıdır. Bu nedenle çalışmamızda homojen sayılabilecek bir kitlede GH, testosteron, kortizol, total lipid, kolesterol, trigliserit ve açlık kan şekeri parametrelerinin araştırılması amaçlanmıştır.

Stres hormonlarından birisi olarak kabul edilen büyüme hormonunun plazama düzeylerinin stresler sırasında arttığının genel bilgi olarak kabul edildiği (Therner ve ark 1992) ve fiziksel stres olarak tanımlanabilen egzersizler sırasındada düzeylerde yükselmeler görülebildiği bildirilmektedir (Davis 1972, Frantz ve ark 1970, Friesen ve ark 1972 , Miyabo 1977, Somers ve ark 1977). Bu doğrultuda yürütülen çalışmalar sırasında triatloncularda yorucu bisiklet ergonometrisi testinden sonra plazma GH düzeylerinin anlamlı derecede arttığı tespit edilmiş ve bu artışı sporcuların daha önceki antreman durumları, egzersizin tipi, yoğunluğu, süresi gibi faktörlerinde etkileyebileceği vurgulanmıştır (Flanagan ve ark 1997, Galbo 1985). Kan GH seviyesinin düzenli yapılan egzersizlerle arttığı ve egzersizin ağırlığıyla adenohipofizden salgılanan GH düzeyi arasında pozitif bir korelasyon olduğu belirlenmiş ve düzeylerdeki bu artışların yağ dokusundan serbest yağ asitlerinin mobilizasyonunu ve metabolizmasını önemli derecede etkilediği öne sürülmüştür (Güner 1992). Benzer bulguları Kramer ve arkadaşları (1998) hormon replasman terapisi gören ve görmeyen menapoz dönemindeki bayanlarda elde etmişler ve egzersiz sırasında plazma GH düzeylerinde anlamlı artışlar belirlemişlerdir. Bazı araştırıcılarsa egzersizler sırasında artan plazma GH düzeylerinin artan vucut ısısından kaynaklanabileceğini belirtmektedirler (Yacops ve ark 1983, Kavun 1994).

Karp ve ark (1989), kortizol, GH ve prolaktin gibi plazma stres hormonlarının alışılmamış stresler sırasında daha fazla yükselebileceğini , ancak stresin süresinin uzaması ile birlikte hipofiz- hipotalamus hattında bir adaptasyonun gelişeceğini ve hormonların düzeylerinin normale dönebileceğini söylemektedirler.

Bu çalışmada da GH askerlik eğitiminin başlangıç günüde (1.gün) 2,68 ng/dl olarak ölçülen plazma büyüme hormonu düzeylerinin eğitimin başlaması ile birlikte literatür verilerinde görüldüğü gibi artmaya başlamış (Davis 1972, Frantz ve ark 1970, Friesen ve ark 1972 , Miyabo 1977, Somers ve ark 1977) ve 2. kan alımının yapıldığı 15. günde 3,15 ng/dl’ye yükselmiştir. Eğitimde ilk ayın tamamlanmasına kadar aynı düzeylerde seyrini sürdüren değerler, Karp ve ark (1989)’nın bildirdiği gibi eğitim ve egzersizlere adaptasyonun başlamasıyla ve dağıtım yerlerinin belli olmasıyla azalan stresin etkisiyle başlangıç düzeylerinin bile altına düşmüş, ancak er ve erbaşların birliklerine gönderilecekleri günlerin yaklaşması ve yeni birliklerindeki görev ve sorumluluklarının tam belli olmamasının verdiği endişelerle 4,22 ng/dl’lik en yüksek plazma değerlerine ulaştıkları gözlenmiştir ( Tablo II ve Şekil 4 ).

Protein biosentezini ve kasların gelişimini uyarması nedeniyle anabolik hormonlar arasında sayılan steroid yapıdaki testosteronun (Bilge 1975, Pastoris ve ark 1983) plazma düzeylerinin fiziksel egzersizler sırasında yükselmesinin genel bir bulgu olduğu öne sürülmektedir (Hurley ve ark 1986). Weis ve ark ( 1983) erkek sporcularda ağırlık kaldırılması antrenmanlarından sonra testosteron düzeylerinin en yüksek değerlerine ulaştığını saptamışlar, Kenyon ve ark (1942) da bu olgunun kas kitlesindeki artışla paralellik gösterdiğini gözlemişlerdir. Keza Galbo ve ark (1985) testosteron düzeylerindeki artışların egzersizin süresine bağlı olduğunu öne sürmüşler, Cumming ve ark (1986) da egzersizlerin başlangıcında yükselen testosteron düzeylerinin egzersizlerin süresinin artmasıyla gerilemeye başladığını saptamışlardır. Benzer gözlemler Aktı ve ark. (2001)’nca, basketbolcularda elde edilmiş, antrenmanlar öncesi ölçülen testosteron düzeylerinin 8 haftalık uzun ve yorucu bir antrenman peryodu sonucu oluşan streslere bağlı olarak % 39,41 oranında azaldığını tespit edilmiştir. Ağır antrenman programlarının uygulandığı maroton koşucularında antrenmanlarla serbest testosteron düzeylerinin düştüğü bildirilirken (Aree ve ark 1993), sağlıklı bayan sporcularda ağır antrenman programlarının testosteron düzeylerinde bir değişime yol açmadığı da öne sürülmektedir ( Hakinen ve arkadaşları 1991).

Bu Araştırmada eğitimin başlangıcında 0,68 ng/dl olarak ölçülen Testosteron konsantrosyonları eğitimin ilk günlerinde egzersizlerin etkisiyle Hurley ve ark (1986)’nın bulgularına uyumlu olarak istatistik açıdan önemli düzeyde ( p<0,001) artarak 2,4 ng/dl kadar yükselmiş, ancak egzersizlerin ve stresin süresinin uzamasına bağlı olarak giderek düşmeye başlamış ve 30. günde 1.74 ng/dl’ye, 45. günde 1.70 ng/ml ve 60. günde 1.23 ng/ml’e kadar gerilemiştir ve bu gerilemenin cumming ve ark (1986), Aktı ve ark (2001), Aree ve ark (1993) bulgularına uygun egzersizlerin ve oluşan stresin uzamasından ileri geldiği düşünülebilir ve özellikle de yeni birliklere dağıtımın yaklaştığı günlerde gelişen endişelere bağlı olarak değerler eğitimin başlangıcındaki değerlere kadar gerilediği söylenebilir.

Travma, cerrahi girişimler, ağır enfeksiyonlar, stresler gbi hallerde böbrek üstü bezi korteksinden

salınan, vucutta bozulan dengelerin kurulmasında önemli görevler üstlenen ,ve glikokortikouidler olarak sınıflandırılan böbrek üstü bezi steroidlerinin en önemlisinin antienflamatuvar etkiye sahip olan kortizol olduğu bildirilmektedir (Andac ve ark 1977, Bilge 1975, Frank + Netter 1974 ,Torunoğlu 1972 , Williams 1974).

Fiziksel egzersizler gibi stres oluşturan olaylar sıransında plazma kortizol düzeylerinin de değiştiği , bu değişimin egzersizin yoğunluğuna göre farklı yanıtlar verdiği öne sürülmüş ve hafif egzersizler sırasında önemli bir değişim göstermeyen plazma kortizol düzeylerinin (Akgün 1989, Deuster 1989, Grossman ve ark), egzersizin ağırlığının artması ile birlikte yükseldiği ve basketbolcularda antrenman öncesi değerlerin ve antrenman sonrası % 29.6 oranında yükselebildiği saptanmıştır (Aktı ve ark2001). Bu tür artışların sadece sporcularda görülmediği , güreşcilerde ve aktif

spor yapmayan erişkinlerden oluşturulan grupların her ikisinde birden yoğun fiziksel egzersizlerin plazma kortizol düzeylerini artırdığı tespit edilmiştir (Diken ve ark. 2000).

Steroid yapıdaki glikokortikoidlerin düzeylerinin psişik davranışlarına etkilediği bildirilmiş ve uzun süreli kortizol salınımlarının zekaya dayalı davranışları bozduğu, depresif bir çöküntüye yol açtığı ileri sürülmüştür (Herbert 1998 ,Holmes 1967, Kılıç 2002 ,Torunoğlu1972). Ayrıca uzun süreli psikolojik ve fiziksel stresin kortizol düzeylerini artırmadığı, bilakis istatistik açıdan anlamsız olsada düşmelere de yol açtığı bildirilmektedir (Dorian 1982,Londman ve ark 1984).

Askerlik eğitimine başlayan er ve erbaşlarda yürütülen bu çalışmada kan örnekleri alınımı her zaman 07 gibi sabahın erken saatlerinde alındığı için er ve erbaşlar üzerinde oluşacak egzersizlerin akut etkilerinin belirlenmesi olanağı bulunamamıştır. Yukarıda verilen literatür verilerindende görülebileceği gibi kortizol düzeylerindeki değişimler egzersizler ya da stresler sırasında ortaya çıkmaktadır ve dinlenme hallerinde düzeylerin gerilediği anlaşılmaktadır. Bu incelemede de kortizol düzeylerinin eğitimlerin başlaması ile birlikte önemli bir değişim göstermemesi, 45. günde istatistik açıdan önemli bir artış ( p<0,05 ), 60 günde düşme gözlenmiş (p<0,01)tir. Bu değişimlerin askerlerin eğitimlerindeki günlük psikolojik değişimlerden ileri geldiği düşünülmektedir ve kortizol düzeylerinin önmeli bir bulgu oluşturmadığı kanısına ulaşılmıştır.

Serum lipid değerleri olarak tanımlanan serum kolesterol, trigliserit ve totol lipid düzeylerine egzersizlerin etkilerinin çok önemli olduğu (Gökçe 1998) ve bu parametreler üzerine egzersizin etkilerinin bireyin yapısal özelliklerine, fizik kondüsyonuna, egzersizin süresi ve türü gibi faktörlere göre değiştiği bildirilmektedir (Hueley 1986, Kantor1984, Peltonn ve ark 1981).

Egzersizlerin lipid profili üzerine etkileri yoğun bir şekilde araştırılmış ve çalışmaların çoğunluğunda kolesterol ve trigliserit düzeylerinin düştüğü ortaya konulmuştur (Durstine 1983 ve ark, Enger ve ark 1980, Farrel ve ark 1981, Katzym ve ark 2001, Lamonte ve ark 2001, Tamer ve ark 1986, Thomson 1983). Antrenmanların ve egzersizlerin vucut yağ kitlesi üzerinde de etkili olduğu ve sporcuların vucut yağ kitlelerinen daha düşük bulunduğu bildirilmiştir (Mccole ve arkadaşları 2000) Askerlik temel eğitimi sırasında er ve erbaşların total kolesterol düzeyleri literatür verilerine göre beklenildiği gibi eğitimin ilk 15 günlük zaman dilimi içerisinde 159 mg/dl olan başlangıç değerinden istatistik açıdan anlamlı bir şekilde ( p<0,001) 125 mg/dl’ye kadar gerilemiş ve eğitimin sonuna kadar bu düzeyler korunmuştur (Tablo III ve şekil 5).Bu değişimin yoğun eğitim programından kaynaklandığı açık bir şekilde görülmüştür ve genç , sağlıklı bireylerde alt sınırlara inen düzeylerinde ilerleyen günlerde korunduğu gözlenmektedir . Serum total lipid düzeyleri kolesterol düzeylerine benzer bir seyir göstermiş ve eğitime başlam günü alınan kan örneklerinde 252 mg/dl olarak ölçülen düzeyler eğitimin 15. gününde 213 mg/dl’ye gerilemiş ve istatistik açıdan anlamlı bu düşük değerin eğitimin sonuna kadar hemen hemen aynı kaldığı belirlenmiştir. Bu olgunun bir yandan düzenli yapılan egzersizlerde, bir yandan da düzenli beslenme yanı sıra plazma büyüme hormonu düzeylerinin artışına bağlı olarak

lipidlerin dengeli ber şekilde vucutta dağılımı ve enerji üretimi amacıyla kullanımından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Serum trigilerit düzeylerinde herhangi bir değişim saptanmamış ve bu olgunun genç er ve erbaşlarda metabolik bir bozukluğun bulunmamasından ileri gelebileceği kanısına varılmıştır. Başlangıçta da normol değerlerin alt sınırında bulunan düzeylerin daha da düşmesinin olanaksız olduğu görülmüştür.

Açlık kan şekeri düzeyleri normal ınırlar içerisinde seyreden er ve erbaşların bu değerleri çalışmanın yürütüldüğü zaman içerisinde normal sınırlar olarak belirtilen 80-120 mg/dl’lik sınırlar ( Löffler ve Petrides 1990) içerisinde kalmış ve normal değerler olarak yorumlanmıştır.

Çalışma sonucunda temel askerlik eğitiminin ve düzenli beslenmelerin özellikle kan yağ parametrelerinde çok olumlu gelişmeler sağlaması, yeni bir çevre ve askerlik disiplini altındaki yaşamın oluşturabileceği düşünülen streslerin zararsız bir şekilde atlatılmasının temel askerlik eğitiminin er ve erbaşlarını yaşamlarını olumlu yönde etkilediğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebileceği ve elde edilen bulguların T.C.Kara Kuvvetleri Komutanlığınca temel askerlik eğitimlerinin planmasında kullanılabileceği kanısına varılmıştır.

6. ÖZET

Bu çalışma Personel Okulu Eğitim Merkezi Komutanlığında temel askerlik eğitimini almak üzere gelen 20-23 yaş aralığında bulunan 43 adet sağlıklı er ve erbaş üzerinde temel askerlik eğitiminin etkilerinin ortaya konulması amacıyla yürütülmüştür. Er ve erbaşlardan birliklerine teslim oldukları ilk gün, eğitimin 15, 30, 45 ve 60. günlerinde kan örnekleri alınmış ve kazanılan plazmalarda plazma büyüme hormonu, testosteron, kortizol düzeyleri serum örneklerinde ise serum total lipid, kolesterol, trigliserit ve açlık kan şekeri düzeyleri belirlenmiştir.

Temel askerlik eğitiminin başlaması ile birlikte istatistik açıdan anlamsız bir yükselme gösteren plazma büyüme hormonu düzeylerinin bu yükselişi eğitimin sona erdiği 60. günde tepe noktasına ulaşmıştır (p<0,001). Plazma testosteron düzeylerindeki değişimler daha belirgin bir şekilde seyretmiş, eğitimin ilk günlerinde önemli derecede yükselen düzeyler (p<0,001) giderek düşmüş ve 60. günde elde edilen değerlerin ilk gün değerinden yüksek olmakla birlikte, bu artışın istatistik açıdan önemli olmadığı saptanmıştır. Kortizol düzeyleri eğitimin başlangıcındaki düzeylerini korumuş, dağıtım birliklerinin belli olduğu dönem olan eğtimin 45. gününde yükselme (p<0,05) ve eğitimin sona erdiği 60. günde düşme (p<0,01) göstermiştir.

Kan lipid parametrelerenden total lipid ve kolesterol düzeyleri temel askerlik eğitiminin ve düzenli egzersizlerin başlamasıyla birlikte 15. günde önemli derecede düşer (p<0,001) ve daha sonraki günlerde de bu düzeyler ufak salınımlarla korunurken, bir başka kan lipid parametresi olan trigliserit düzeylerinde önemli bir değişim görülmemiştir. Açlık kan şekeri düzeyleri temel askerlik eğitimi boyunca istatistik açıdan önemli salınımlar göstermesine karşın, değerlerin normal sınırlar içerisinde kaldığı gözlenmiştir.

Yurdumuzun doğu bölgelerinden gelen er ve erbaşların plazma testosteron düzeyleri batı bölgelerinden gelenlere göre anlamlı derecede yüksek bulunurken (p<0,001), incelenen diğer parametrelerde istatistik açıdan önemli bir farklılık belirlenememiştir.

Er ve erbaşların eğitim durumlarına göre değerlendirilmelerinde ilkokul mezunlarında kan lipid parametrelerinin tamamının lise mezunlarına göre istatistik açıdan önemli derecede yüksek olduğu ( p<0,01) görülmüştür.

Sonuç olarak temel askerlik eğitimiyle er ve erbaşlar üzerinde çok yoğun bir stres oluşmadığı, buna karşın düzenli egzersizlerin ve beslenmenin bir yandan büyüme hormonu düzeylerinde hafif dereceli artışlara , bir yandan da kan lipid parametrelerinde anlamlı düşmelere yol açmasının temel askerlik eğitiminin er ve erbaşlarda beden ve ruh sağlığını olumlu etkilediği kanısını doğurmuştur.

8 .KAYNAKLAR

.

Akgün N . (1989) Egzersiz Fizyolojisi, 1. cilt, 3. baskı, Gökçe Ofset Matbaacılık, Ankara.

Aktı N, Diken H, Baylan Y, Kelle M (2001) Basketbolcularda antrenman öncesi ve sonrası

gonadotropinler, testosteron, adrenokortikotropin, kortizol ve prolaktin düzeyleri. Dicle Tıp Dergisi,C:28, S:1.

Alp H ve Molvalılar S (1987) Büyüme hormonu. Endokrin Hastalıklar. Sayfa: 21-22.

Andaç O., Erinç, E., kandemir, N., Özen, B., tan, Ö.:(1977) Tıbbi fizyoloji. Haccettepe Üniversitesi

basımevi Ankara, S:403.

Anderson LL, Jeftinija S, Scanes CG (2004) Growth hormone secretion: Molecular and cellular

mechanisms and in vivo approaches. Exp. Biol Med 229:291-302.

Aree J.C, De Souza M.J, Pescatello L.S, Luciano A.A:(1993) Subclinical alterations in hormone and

semen profile in athletes. Fertility and sterility 59.2.

Ayuk J and Sheppard MC (2006) Growth hormone and its disorders Postgrad. Med. J. 82;24-30.

Bagatell CJ and Bremner WJ (1996) Drug therapy: Androgens İn men: Uses and abuses,New England

Jornal of Medicine 334, 707.

Bagatell CJ, Bremner WJ (2003) Androgens in health and disase. Human press .

Baumann GM, Klaus KD and Buchanan TA (1987) The effect of circulating growth hormone-binding

potein on metabolic clearence, distribtion and degradation of human growth hormone. J. Clin. Endocrinol. Metab. 64: 657-660.

Berg JM, Tymoczko JL, Stryer L (2002) Biochemistry. Freeman and company, Fifth Edition, pp, 410-

420 Bhogavan NV (2002) Medical biochemistry, capter 31-34. Endocrin Metabolism II. Hypotalamus and pitutiary, repuroductive system pp:729-801, forth edition.

Bilge, M.(1975): Hormonlar Bilimi. Çeltüt Matbaası İstanbul.

Bohus b., BEnus RF., Fokkema DS., Koolheas JM., Nyahas C., Van Dortmerssen GA., Prins AJA ., Seheurink AİW., Stefians AB.:(1987) Neuroendocrine states and behavioral and psychological stres

responses , Prog. Brain Res., 72, 57 – 70.

Cengiz F.(2000),Hayvanlarda zorlanım oluşturan etkenler-Uludağ Üniversitesi Vet.Fak.Fizyoloji

A.B.D.Bursa

Chernow b., Alexander RH., Smallridge RC. Et all(1987): Hormonal responses to graded surgical

stres, Arch. Intern. Med., 147:7. 1273 – 1278.

Corpas E, Harman SM, and Blacman MR (1993) Human growth hormone and human aging. Endocrine

reviwe vol:14. No:21.

Cumming DC, Brunsting LA, Strich G, Ries AL, Rebar RW (1986) Reproductive

hormone increases in response to acute exercise in man, Med. Sci. Sports Exerc l8:369-73.

Darcan Ş, Mir S (1998) Kronik böbrek yetmezliğinde büyüme hormonu-insülin benzeri büyüme faktörü

(IGF)aksı.Türk Nefroloji Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi; 3:117-120.

Daughaday , W . H :(1974) The adenohypopysis . Williams textbook of Endocrinology . Edited by

Robert H . Williams . Fifth edition . 1974 page : 31 – 79.

Davis S. L.(1972): Plasma levels of Prolactin, Growth hormone and Insülin in Sheen Fpllowing the

infusion of Arginie, Leucine and Phenylalanine. Endocrinology, 91: 205.

De Ambrogi M, Volpe S, Tamanini C (2003) Ghrelin: central and peripheral effects of a novel peptydil

hormone. Med Sci Monit; 9: 217-224..

De Palo EF, Gugelmetto M, Spinella P, Gatti R, De Palo CB (1996) Influence of physical exercise on

growth hormone and its binding protein levels in BCAA treated athletes. J. Physiol (Lond) 491, pp. 50¯60.

De Palo EF. Gatti R, Lancerin F, Cappellin E, Spinella P (2001) Correlation of growth hormone (GH)

and insülin-like growth factor I (IGF-1): Effects of exercise and abuse by athletes., Clin.Chem.Acta.,Mar:305(1-2):1-17 Review.

Deuster Pa, Chrousos GP, Luger A:(1989) Hormonal ana metabolic responses of untrained, moderately

Diken H., Çolpan L., Şermet A.;(2000) Sporcularda fiziksel egzersizin immunoglobulin ve kompleman düzeylerine etkisi. Dicle Tıp Dergisi. C:27 S3-4.

Dorian B., Garfinker P., Brown G., Shore A., Gladman D., Keystone E.:(1982) Abberations in

Lymphocyte subpopulations and function during psyshological stres. Clin. And Exp. Immun., 50. 132 - 138.

Durstine JL, Miller W, Farrel S(1983): Incrases in HDL-cholesterol and the HDL/LDL Cholesterol

ratio during prolonged endurance exercise. Metabolism 32:943-97.

El-Gehani F, Zhang FP, Pakarinen P, Rannikko A, Huhtaniemi I (1998) Gonadotropin-independent

regulation of steroidogenesis in the fetal rat testis. Biol Reprod; 58: 116- 123.

Eliakim A, Brasel JA, Mohan S, Barstow TJ, Berman N, Cooper DM (1996) Physical fitness,

endurance training, and the growth hormone-insülin-like growth factor I system in adolescent females. J Clin Endocrinol Metab 81, pp. 3986¯3992.

Enger SC, Stromme SR and Refsum HE(1980) High density lipoprotein cholesterol, total cholesterol

and trigllserides in serum after a single exposure to prolonged heavy exercise. Scand J Clin Lab Invest 40:341-5.

Farrel PA and Barboriak J (1981) The time cours of alterations in plasma lipids in lipoprotein

concentrations during eight weeks of endurance training. Atherosclerosis 37:231-8 .

Finding . J. W : Tyrrell , J . B (1991): Anterior pituitary gland basic and Clinical Endocrinology . Editör

Francis S. Greenspan . third edition . middle east edition Page : 79 – 132.

Flanagan DE, Taylor MC, Parfitt V, Mardell R, Wood PJ, Leatherdale BA (1997) Urinary growth

hormone following exercise to assess growth hormone production in adults. Clin Endocrinol (Oxf) 46, pp. 425¯429.

Fox E, Bowers RW, Foss ML (1999) Beden Eğitimi ve Sporun Fizyolojik Temelleri, çev: Mesut Cerit,

Bağırgan Yayınevi, Ankara 17.

Frank, H, Netter, M. D(1974).: The Suprarenal Glands, in: The Ciba Collection of Medical Illustrations.

Volum 4, Endocrine System and Selected Metabolic Diseases, Guest Editor:Peter H.Forsham M.D. Commissioned and Published by CIBA p:77.

Frantz A. G., Kleinberg D. L. Prolactin(1970) Evsdence that it is separate from Growth Hormone in

Friend KE, Hartman ML, Pezzoli SS, Clasey JL, Thorner MO (1996) Both oral and transdermal

estrogen increase growth hormone release in postmenopausal women--a clinical research center study. J Clin Endocrinol Metab. Jun;81(6):2250-6.

Friesen H., Wester B. R., Hwang P. Et al.(1972) Prolactin synthesis and secretion in a patient with the

Forbes-Albright sendrome. J. Clin. Endocrinol. Metab. 34-192. Jan.

Fryburg, D.A., Jahn, L.A., Hill, S.A., Oliveras D.M., and Barrett, E.J., (1995) Insulin and insulin-

like growth factor-I enhance human skeletal muscle protein anabolism during hyperaminoacidemia by different mechanisms. J Clin Invest 96, pp. 1722¯1729.

Galbo H (1985) The hormonal response to exercise. Proc Nutr Soc 44, pp. 257¯266.

Ganong , W . F(1995) (Çeviri : Neyhan Ergene ) : Kalsiyum metabolizmasının hormonal kontrolü ve

kemik fizyolojisi . Ganong Tıbbi Fizyoloji . Çeviri editörü : Doç. Dr ayşe Doğan . Editör : William F. Ganong . Onaltıncı baskı . Barış Kitabevi Sayfa : 416 – 448.

Gooren L (2003) Androgen deficenciy in the aging male: benefits and risk of androgen supplemtation.

Journal of Steroid Biochemistry and Molecular Biology. 85, 349-355.

Gökçe M, Uçan H., Bodur H.(1998): Egzersizin serum lipit ve lipoporeteinler üzerine etkileri. Ankara

Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Dergisi 38(1-2-3-4):20- 22.

Gökdemir O, Palaoğlu E (2002) Aterogenezin Hücresel ve Moleküler Biyolojisi. Kolesterol taşınması ve

Lipoprotein Metabolizması. Amerikan Hastanesi Lipid Kliniği.

Görpe , A : Görpe , U (1987): Hipofiz hastalıkları . Pratik Endekrinoloji . İstanbul . Sayfa : 20 – 49.

Granner DK (1998) “Harper’in biyokimyası”. Ed.(Murray RK, Granner DK, Mayes PA, Rodwell) (Çev:

Dikmen N, Özgünen T.)Barış kitabevi 24. Baskı, sf; 600-640.

Griffin JE and Wilson J (1998) Wilioms textbook of endocrinology. (Edit:Wilson, Foster, Kronenberg,

Larsen) 9th edition. Capter 16.. pp:819-877 saunders company .

Grossman A, Moult PJ, Gaillard RC, Dilitalia G(1984): The role of opioid peptides in the hormonal

Guyton , M.D. Arthur C. Fizyoloji, (1978), ( Çeviri : Prof. Dr. Nuran Gökhan – Prof. Dr Hayrunnisa

Çavuşoğlu ) . Hipofiz hormonları ve hipotalamus ile denetlenmeleri. Hipofiz ön bezindeki hücre tipleri. Tıbbi Fizyoloji Textbook of medical physiology / 7’th edition .

Gümüşel B, Kandilci HB (2005) Androjenler, anabolik steroidler ve antiandrojenik ilaçlar. Türkiye

Klinikleri J Int Med Sci, 1(35):112-118.

Günay M (1998) Egzersiz Fizyolojisi, Bağırgan Yayınevi, Ankara.

Güner, R.(1992) Egzersiz ve Endokrin Sistem. In “ Spor Hekimliği Ders Notları” Ed. E.Ergen, 38-44,

TTB Merkez Konseyi, Ankara. .

Hammond, H.G., Vandam, L. D., Davis, J. M., Carter, R. D., Ball, M.R., and Moore, F.D.:(1958)

Studies in Surgical Endocrinology. Ann. Surg., 148, 199.

Hatemi . H : Urgancıoğlu , I (1982): Hipofiz . Endokrinoloji . Editörler : Prof. Dr İrfan Urgancıoğlu –

Prof. Dr Hüsrev Hatemi – Prof. Dr. Tarık Kapıcıoğlu – Prof. Dr vensan seyyahi . Dergah Tıp Yayınları. Birinci baskı . Eylül Sayfa : 13 – 54 .

Herbert J. (1998)Neurosteroids, brain damage, and mental illness. Exp Gerontol 33:713-727.

Holmes TH, rahe RH(1967) The social readjustment scale. J Psychosom Res 11:213-218.

Huang X ,Blackman MR, Herreman K, Pabst KM, Harman SM, Caballero B (2005) Effects of

growth hormone and/or sex steroid administration on whole-body protein turnover in healthy aged women and men. Metabolism. Sep;54(9):1162-7.

Hurley BF, Nemeth PM, Martin WH, Hagberg JM, Dalsky GP, Holloszy JO.(1986) Muscle

triglyceride utulization during exercise: effect of training. J Appl Physiol 60: 562-7

Jacobs, I., Tesch, P.A., Bar-Or, O., Karlsson, J. and Dotan, R. (1983) Lactate in human skeletal

muscle after 10 and 30s of supramaximal exercise. J.Appl.Physiol. Respirat. Environ. Exercise Physiol. 55, 2, 365-367.

Jameson JL and Hollenberg AN (1993) Regulation of chorionic gonadotropin (hCG) gene expression.

Janssen JA ,Stolk RP, Pols HA, Grobbee DE, de Jong FH, Lamberts SW (1998) Serum free IGF-1,

total IGF-1, IGFBP-1 and IGFBP-3 levels in an elderly population: relation to age and sex steroid levels. Clin Endocrinol (Oxf). Apr;48(4):471-8. .

Johansson G., Laakso ML., Karonen SL.:(1988) Examination stres decreases plasma level of

luteinizing hormone in male students. Psychosom. Med., 50: 3. 286-294.

Johnston DG, Davies RR, Prescott RWG (1996) Regulation of growth hormone secretion in man: a

Benzer Belgeler