• Sonuç bulunamadı

Bu bölümde, araştırmada elde edilen bulguların ortaya konması ve sonuçlarının ilgili literatürden faydalanılarak tartışılması, araştırmanın sonuçları ve buna bağlı olarak geliştirilen öneriler yer almaktadır.

5.1. Tartışma

Bilişsel Alan: Araştırmada hentbol ve voleybol üniteleri bilişsel alana ait bulgulara bakıldığında; deney ve kontrol gruplarının ön test ve son test değerleri arasında, son testler lehine istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur. Ayrıca hentbol ünitesi bilişsel alana ait ön test puanları arasında kontrol grubunun lehine fark olduğu ancak bu farkın son testte deney grubu lehine arttığı görülmektedir (p<0,05). Bu sonuçlar deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin hentbol ve voleybol ünitesi son test puanları arasında fark olduğunu göstermektedir (Tablo 7, Tablo 9, Grafik 1, Grafik 5).

Araştırmanın bu bulgusu, deney grubunda uygulanan Çoklu Zeka Kuramı’na göre öğretim yönteminin kontrol grubunda uygulanan geleneksel öğretim yöntemine göre voleybol ve hentbol ünitelerini öğretmede daha etkili olduğunu göstermektedir. İlhan ve arkadaşları (2005)’nın çoklu zeka uygulamaları doğrultusunda işlenen cimnastik ve voleybol ünitelerinin öğrencilerin bilişsel ve psiko-motor yönden gelişimlerine olan etkisini inceledikleri çalışmada, cimnastik ve voleybol ünitelerine ait bilişsel alan ön test ve son test değerleri karşılaştırıldığında, son testlerde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. Çelen (2006)’in ilköğretim beden eğitimi dersinde Çoklu Zeka Kuramı doğrultusunda yapılan etkinliklerin öğrencilerin bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor erişi düzeylerine etkisini incelediği çalışmada cimnastik ve voleybol ünitelerine ait bilişsel alanda son testler lehine istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. Alaz (2007)’ın, coğrafya öğretiminde çoklu zeka uygulamaları adlı çalışmasında, deney ve kontrol grubunun deney öncesi ve deney sonrası ön test ve son test toplam başarı testi puanları arasında anlamlı bir fark olduğunu belirtmiştir.Yanpar (2001)’ın 3. sınıf hayat bilgisi dersinde Çoklu Zeka Kuramı’na dayalı etkinlik düzenleyerek ve çoklu materyal (asetat, CD, bulmaca, kukla, teyp, modeller) kullanmanın öğrencilerin başarısına ve gelişimine etkilerini incelediği çalışması,

Demirci (2002)’nin İlköğretim 2. sınıf hayat bilgisi ders programını, hem Çoklu Zeka Kuramı hem de işbirlikli öğrenme tabanlı etkin öğrenme yaklaşımını kullanarak sınıf ortamında deneme, etkin öğrenme yaklaşımının geleneksel yönteme göre öğrenci başarısına etkisini amaçlayan çalışması ve Sivri (2007)’nin, tekstil teknolojisi dersinde Çoklu Zeka Kuramı ile düz anlatım yönteminin uygulanması ve öğrenci başarısına etkilerinin araştırılması konulu çalışması, yapılan çalışma ile paralellik göstermektedir. Sonuç olarak deney grubundaki öğrencilerin başarı düzeyinin kontrol grubundaki öğrencilere göre anlamlı derecede daha yüksek çıktığı belirtilmiştir. İlhan ve arkadaşlarının, Çelen’in, Alaz’ın, Yanpar’ın, Demirci’nin ve Sivri’nin yaptıkları çalışmalar bu araştırmada elde edilen bulgularla paralellik göstermektedir.

Deney grubu öğrencilerinin öğrenim gördükleri okullarına göre voleybol ve hentbol ünitesi bilişsel alana ait ön test değerlerine bakıldığında her üç okulunda hentbol ünitesine ait ön test puanları arasında fark olduğu görülmektedir (p<0,05). Bu bulgu deney grubundaki öğrencilerin öğrenim gördükleri okullarına göre hentbol ünitesine ait ön test puanları arasında fark olduğunu göstermektedir. Yapılan Post Hoc testi sonucunda bu farkın IMKB İlköğretim Okulu ve Dumlupınar İlköğretim Okulu’ndan kaynaklandığı görülmektedir (Tablo 12). Nguyen (2000)’in Fuller School'da yürüttüğü araştırmada, Çoklu Zeka Kuramı ile yapılan öğretimin standart testlerdeki başarıya etkisini incelediği çalışmada, Çoklu Zeka Kuramına dayalı öğretimden sonra, beşinci sınıf öğrencilerinden oluşan deney ve kontrol gruplarına California Achievement Test/5 (CAT/5) adlı test verilmiştir. Araştırmada elde edilen bulgulara göre deney ve kontrol grupları arasında anlamlı bir fark bulunmamasına rağmen, Matematik, Beden Eğitimi, Müzik dersleri ile ilgili raporlarda uygulamaların etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Nguyen’e göre iki öğretim arasında başarı farkının bulunmaması Çoklu Zeka Kuramı kültürünün başarısı olarak düşünülebilir. Çünkü Çoklu Zeka Kuramı programına katılan öğrenciler geleneksel programdakiler kadar başarılı olmuşlardır. Çalışmada hentbol ünitesinin bilişsel alana ait ön test ve son test arasında farkın aynı olması Çoklu Zeka Kuramı’na dayalı öğretimin başarısını göstermekte ve Nguyen’in çalışma bulguları yapılan bu çalışma ile paralellik göstermektedir.

Deney grubu öğrencilerinin öğrenim gördükleri okullarına göre voleybol ve hentbol ünitesi bilişsel alana ait son test değerlerine bakıldığında her üç okulunda son

test puanları arasında fark olduğu görülmektedir (p<0,05). Yapılan Post Hoc testi sonucunda bu farkın IMKB İlköğretim Okulu ve Dumlupınar İlköğretim Okulu’ndan kaynaklandığı görülmektedir (Tablo 12). Çırakoğlu (2003)’nun İlköğretim beşinci sınıfta fen bilgisi dersinin işlenişinde yaptığı çalışmasında, Çoklu Zeka Kuramı'nın uygulandığı grup ile geleneksel yöntemin uygulandığı grubun erişileri arasındaki fark araştırılmıştır. Çoklu Zeka Kuramı uygulamalarının bilgi düzeyi davranışların kazandırılmasında daha etkili olduğunu belirtmişlerdir ve Çoklu Zeka Kuramı uygulamalarının uygulama düzeyi davranışların kazandırılmasında daha etkili olduğu sonucunu bulmuşlardır. Köroğlu, Yeşildere ve Günhan (2002)’ın altıncı sınıf matematik dersinde Çoklu Zeka Kuramı’na dayalı matematik öğretiminin klasik öğretim yöntemlerine göre öğrenci başarısına olan etkisini belirlemeyi amaçlayan çalışmalarında, 6. sınıf öğretim programında yer alan zaman ölçüleri konusu Çoklu Zeka Kuramı doğrultusunda işlenmiştir. Kontrol grubunda ise, zaman ölçüleri konusu klasik yöntemle anlatılmıştır. Konu sonunda, her iki gruba da son test uygulanmıştır. Elde edilen verilere göre; kontrol ve deney gruplarındaki öğrencilerin başarıları karşılaştırıldığında, deney grubu lehine istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Bu sonuç; Çoklu Zeka Kuramı’na dayalı matematik öğretiminin, öğrenci başarısı üzerinde anlamlı ölçüde etkili olduğunu göstermiştir. Çırakoğlu’nun ve Köroğlu, Yeşildere ve Günhan’ın çalışma bulguları ile bu araştırmada elde edilen bulgular paralellik göstermektedir. Tüm bu bulgular deney grubunda uygulanan Çoklu Zeka Kuramı’na göre öğretim yönteminin kontrol grubunda uygulanan geleneksel öğretim yöntemine göre voleybol ve hentbol ünitesini öğretmede daha etkili olduğunu göstermektedir.

Kontrol grubuna ait voleybol ve hentbol ünitesi bilişsel alan ön test ve son test puanları arasındaki farka ilişkin bulgulara bakıldığında, voleybol ünitesi ön test ve son test puanları arasında anlamlı bir fark olduğu, hentbol ünitesinde ise bu farkın ön test lehine olduğu görülmektedir (p<0.05). Yapılan Post Hoc testi sonucunda bu farkın IMKB İlköğretim Okulu ve Dumlupınar İlköğretim Okulu’ndan kaynaklandığı görülmektedir (Tablo 17). İlhan ve arkadaşları (2005)’nın çoklu zeka uygulamaları doğrultusunda işlenen cimnastik ve voleybol ünitelerinin öğrencilerin bilişsel ve psiko- motor yönden gelişimlerine olan etkisi adlı çalışmalarında, kontrol grubunun cimnastik ünitesi bilişsel alandaki ön test-son test değerleri karşılaştırılmış ve istatistiksel açıdan

anlamlı fark elde edilmiştir. Ayrıca kontrol grubunun voleybol ünitesi bilişsel alandaki ön test-son test değerleri karşılaştırıldığında istatistiksel açıdan anlamlı fark elde edilmiştir. Yapılan Post Hoc testi sonucunda bu farkın İ.M.K.B. İlköğretim Okulu ile Polis Amca İlköğretim Okulu’ndaki artıştan kaynaklandığı görülmektedir. İlhan ve arkadaşları yaptıkları çalışmanın bulguları, bu çalışmada elde edilen bulguları desteklemektedir. Bu bulgu farklı zeka türlerini geliştirici etkinliklerin uzun zaman alması ve derslerin süresinin kısa olmasından kaynaklanabilir.

Duyuşsal Alan: Araştırmanın deney ve kontrol gruplarına ait beden eğitimi ve spora yönelik ön test ve son test tutum puanları incelendiğinde, kontrol grubunun ön testteki tutum puanlarının aritmetik ortalamasının x=98,50 ± 17,77’den son test aritmetik ortalaması olan x=93,32 ± 19,10’a düşmesine rağmen kontrol grubu lehine p<0.05 önem düzeyinde anlamlıdır. Deney grubunun ön testteki tutum puanlarının aritmetik ortalaması x=90,89 ± 19,76 iken, son testte x=103,45 ± 9,72’ye yükselmiştir. Bu bulgu deney grubundaki öğrencilerin beden eğitimi ve spor dersine ilişkin tutuma ait son test puanları arasında anlamlı ve büyük bir fark olduğunu göstermektedir (p<0.05). Bu sonuçlara göre; giriş davranışları göz önünde bulundurulduğunda çoklu zeka uygulamaları doğrultusunda ders işleyen deney grubu öğrencilerinin derse karşı olan tutumlarının, geleneksel öğretim yöntemi ile ders işleyen kontrol grubu öğrencilerinin tutumlarına oranla, daha anlamlı düzeyde gelişim gösterdiği görülmektedir (Tablo 11, Grafik 9). Kaya (2002) tarafından yapılan çalışmada, İlköğretim 7. sınıf öğrencilerinin atom ve atomik yapı konusundaki başarılarına, öğrendikleri bilgilerin kalıcılığına, tutum ve algılamalarına geleneksel öğretim yöntemine kıyasla Çoklu Zeka Kuramı’ nın fen müfredatı açısından uygulanabilirliğini araştırmıştır. Çalışma sonucunda, Çoklu Zeka Kuramı’na dayalı öğretim etkinliklerin öğrencin başarıları, öğrendikleri bilgilerin kalıcılığına, fene olan tutum ve bilimi öğrenme yollarını algılamalarına anlamlı bir katkı sağladığı görülmüştür. Çelen (2006), İlköğretim beden eğitimi dersinde Çoklu Zeka Kuramı doğrultusunda yapılan etkinliklerin öğrencilerin bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor erişi düzeylerine etkisini incelediği çalışmasında, deney ve kontrol grubu öğrencilerinin giriş ve çıkış davranışlarında, çıkış davranışları lehine istatistiksel olarak anlamlı fark bulduğunu bildirmiştir. Demirel ve arkadaşları (2000), yapmış oldukları çalışmada, kontrol ve deney gruplarının tutum puanlarını

karşılaştırmışlar ve deney grubu öğrencilerinin derse yönelik tutumlarının geleneksel yöntemle ders alan öğrencilerin tutumlarından daha olumlu olduğunu bulmuşlardır. Korkmaz (2001) tarafından yapılan araştırmada Çoklu Zeka Kuramı tabanlı etkin öğrenme yaklaşımlarının öğrenci başarısına ve tutumuna etkisi incelenmiştir. Araştırmanın sonucunda, Çoklu Zeka Kuramı tabanlı etkin öğrenme yaklaşımının uygulandığı deney grubundaki öğrencilerin derse zevkle katıldıkları, öğrencilerin değişik zeka alanlarına yönelik becerilerini ortaya çıkardıkları gözlenmiştir. Deney grubundaki öğrenciler, kontrol grubundaki öğrencilere göre daha başarılı ve tutumları daha olumlu çıkmıştır. Alaz (2007)’ın, coğrafya öğretiminde çoklu zeka uygulamaları adlı çalışmasında, öğrencilerin coğrafya dersine yönelik tutumları ile ilgili olarak ön test ve son test ortalama tutum puanları arasında anlamlı bir fark bulmuştur. Kaya, Çelen, Demirel ve arkadaşları, Korkmaz ve Alaz tarafından yapılan çalışmalar bu araştırmada elde edilen bulgularla paralellik göstermektedir.

Deney grubuna ait beden eğitimi ve spora yönelik tutuma ilişkin ön test ve son test puanları arasındaki fark okul karşılaştırmaları açısından anlamsız bulunmuştur (p>0.05). Ön testteki toplam tutum puanlarının aritmetik ortalamasının x=90,89 ± 19,76 iken, son testte x=103,45 ± 9,72 olduğu görülmektedir (Tablo 16). Demirci (2002)’nin çalışmasında, İlköğretim 2. sınıf hayat bilgisi ders programını, hem Çoklu Zeka Kuramı hem de işbirlikli öğrenme tabanlı etkin öğrenme yaklaşımını kullanarak sınıf ortamında deneme, etkin öğrenme yaklaşımının geleneksel yönteme göre öğrenci başarısına etkisini ve etkin öğrenme yaklaşımına ilişkin öğrenci tutumlarının belirlemesini incelemiştir. Tutum puanları açısından deney ve kontrol grupları incelendiğinde gruplar arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Çoşkungönüllü (1998) tarafından yapılan çalışmada, Çoklu Zeka Kuramı'nın, 5. sınıf öğrencileri matematik erişisine etkisi ve matematiğe yönelik tutumlarında değişiklikler araştırılmıştır. Deney ve kontrol grubu öğrencilerinin tutum puanları arasında farklılık olmadığını bulmuşlardır. Demirci ve Çoşkungönüllü tarafından yapılan çalışmaların sonuçları, bu çalışmada elde edilen sonuçları destekler niteliktedir.

Kontrol grubuna ait beden eğitimi ve spora yönelik tutuma ilişkin ön test ve son test puanları arasındaki fark, ön test aritmetik ortalamasının x=98,50 ± 17,77’ iken, son teste ilişkin kontrol grubunun aritmetik ortalamasının x=93,32 ± 19,10’a düşmesine rağmen anlamlı bulunmuştur (p<0.05) (Tablo 19). Çelen (2006), İlköğretim beden

eğitimi dersinde Çoklu Zeka Kuramı doğrultusunda yapılan etkinliklerin öğrencilerin bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor erişi düzeylerine etkisini incelediği çalışmasında, her iki grubunda giriş davranışları göz önünde bulundurulduğunda, uygulanan program dahilinde hem deney hem de kontrol grubu öğrencilerinin derse karşı tutumlarında anlamlı bir gelişme gözlenmiş olup, Çelen’in çalışma bulguları bu araştırmada elde edilen çalışma bulgularıyla paralellik göstermektedir.

Psiko-motor Alan: Araştırmada psiko-motor alanda voleybol ünitesinin parmak pas becerisi için deney ve kontrol gruplarının ön test-son test puanları incelendiğinde; deney grubunun ön testteki aritmetik ortalamasının x=15,45±4,06 iken, son testte x=28,70±4,37’ye yükseldiği görülmektedir. Son testte parmak pas becerisindeki bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Tüm bu bulgular deney grubunda uygulanan Çoklu Zeka Kuramı’na göre öğretim yönteminin kontrol grubunda uygulanan geleneksel öğretim yöntemine göre voleybol ünitesinde psiko- motor alanda işlenen parmak pas konusunu öğretmede daha etkili olduğunu göstermektedir (Tablo 8, Grafik 2).

Voleybol ünitesinin manşet pas becerisi için deney ve kontrol gruplarının ön test-son test puanları incelendiğinde; deney grubunun ön testteki aritmetik ortalamasının x=13,50±2,95 iken, son testte x=29,10±3,81’e yükseldiği görülmektedir. Son testte manşet pas becerisindeki bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Tüm bu bulgular deney grubunda uygulanan Çoklu Zeka Kuramı’na göre öğretim yönteminin kontrol grubunda uygulanan geleneksel öğretim yöntemine göre voleybol ünitesinde psiko-motor alanda işlenen manşet pas konusunu öğretmede daha etkili olduğunu göstermektedir (Tablo 8, Grafik 3).

Voleybol ünitesinin tenis servis becerisi için deney ve kontrol gruplarının ön test-son test puanları incelendiğinde; deney grubunun ön testteki aritmetik ortalamasının x=15,99±3,44 iken, son testte x=34,37±5,21’e yükseldiği görülmektedir. Son testte tenis servis becerisindeki bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Tüm bu bulgular deney grubunda uygulanan Çoklu Zeka Kuramı’na göre öğretim yönteminin kontrol grubunda uygulanan geleneksel öğretim yöntemine göre voleybol ünitesinde psiko-motor alanda işlenen tenis servis konusunu öğretmede daha etkili olduğunu göstermektedir (Tablo 8, Grafik 4).

Çalışmanın bulguları voleybol ünitesinde deney grubunda uygulanan Çoklu Zeka Kuramı’na göre öğretim yönteminin kontrol grubunda uygulanan geleneksel öğretim yöntemine göre voleybol ünitesinde psiko-motor alanda daha etkili olduğunu göstermektedir. İlhan ve arkadaşları (2005) çoklu zeka uygulamaları doğrultusunda işlenen cimnastik ve voleybol ünitelerinin öğrencilerin bilişsel ve psiko-motor yönden gelişimlerine olan etkisi adlı çalışmasında, kontrol ve deney gruplarının her ikisinin de, bilişsel ve psiko-motor alanda (voleybol ünitesi parmak pas, manşet pas ve tenis servis becerilerinde) anlamlı düzeyde gelişim gösterdiğini belirtmişlerdir. İlhan ve arkadaşları’nın yaptıkları çalışmaların sonuçları, bu çalışmada elde edilen sonuçları desteklemektedir.

Hentbol ünitesinin temel pas becerisi için deney ve kontrol gruplarının ön test- son test puanları incelendiğinde; deney grubunun ön testteki aritmetik ortalamasının x=13,94 ± 2,56 iken, son testte x=2,69 ± 3,31’ye yükseldiği görülmektedir. Son testte temel pas becerisindeki bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Tüm bu bulgular deney grubunda uygulanan Çoklu Zeka Kuramı’na göre öğretim yönteminin kontrol grubunda uygulanan geleneksel öğretim yöntemine göre hentbol ünitesinde psiko-motor alanda işlenen temel pas konusunu öğretmede daha etkili olduğunu göstermektedir (Tablo 10, Grafik 6).

Hentbol ünitesinin top tutma becerisi için deney ve kontrol gruplarının ön test- son test puanları incelendiğinde; deney grubunun ön testteki aritmetik ortalamasının x=11,83 ± 2,18 iken, son testte x=29,25 ± 2,75’e yükseldiği görülmektedir. Son testte top tutma becerisindeki bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Tüm bu bulgular deney grubunda uygulanan Çoklu Zeka Kuramı’na göre öğretim yönteminin kontrol grubunda uygulanan geleneksel öğretim yöntemine göre hentbol ünitesinde psiko-motor alanda işlenen top tutma konusunu öğretmede daha etkili olduğunu göstermektedir (Tablo 10, Grafik 7).

Hentbol ünitesinin top sürme becerisi için deney ve kontrol gruplarının ön test- son test puanları incelendiğinde; deney grubunun ön testteki aritmetik ortalamasının x=10,26 ± 1,99 iken, son testte x=24,98 ± 2,69’a yükseldiği görülmektedir. Son testte top sürme becerisindeki bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Tüm bu bulgular deney grubunda uygulanan Çoklu Zeka Kuramı’na göre öğretim yönteminin kontrol grubunda uygulanan geleneksel öğretim yöntemine göre hentbol

ünitesinde psiko-motor alanda işlenen top sürme konusunu öğretmede daha etkili olduğunu göstermektedir (Tablo 10, Grafik 8).

Bulgular hentbol ünitesinde deney grubunda uygulanan Çoklu Zeka Kuramı’na göre öğretim yönteminin kontrol grubunda uygulanan geleneksel öğretim yöntemine göre hentbol ünitesinde psiko-motor alanda daha etkili olduğunu göstermektedir. Cengiz (2008)’in 12 haftalık futbol eğitiminin, 8–10 yaş grubu çocukların çoklu zeka alanlarının gelişim düzeyine etkisi olup olmadığını incelediği araştırmasında verilen eğitimin, öğrencilerin fiziksel ve fizyolojik gelişimine olumlu katkılarının yanında, sadece bedensel-kinestetik değil diğer sekiz zeka alanlarının da gelişim sürecinde etkili olduğu, kontrol grubu öğrencilerinin erişim puanları ile deney grubu öğrencilerinin erişim puanları karşılaştırıldığında futbol eğitiminin, çocukların doğal gelişim sürecinde çoklu zeka alanlarını olumlu yönde etkilediği ve meydana gelen gelişiminde kalıcı olduğu bulunmuştur. Cengiz’in çalışma sonuçları, bu çalışmada elde edilen bulgularla paralellik göstermektedir. Tüm bu bulgular deney grubunda uygulanan Çoklu Zeka Kuramı’na göre öğretim yönteminin kontrol grubunda uygulanan geleneksel öğretim yöntemine göre psiko-motor alanda voleybol ve hentbol ünitesini öğretmede daha etkili olduğunu göstermektedir.

Deney grubu öğrencilerinin öğrenim gördükleri okullarına göre voleybol ünitesi psiko-motor alana ait manşet pas becerisi ön test puanlarının p<0.05 önem düzeyinde anlamlı olduğu görülmektedir. Yapılan Post Hoc testi sonucunda bu farkın İMKB İlköğretim Okulu ve Dumlupınar İlköğretim Okulu’ndan kaynaklandığı görülmektedir (Tablo 13). Yine hentbol ünitesi psiko-motor alana ait temel pas, top tutuma ve top sürme becerileri ön test puanlarının p<0.05 önem düzeyinde anlamlı olduğu görülmektedir. Yapılan Post Hoc testi sonucunda bu farkın Dumlupınar İlköğretim Okulu ve Polis Amca İlköğretim Okulu’ndan kaynaklandığı görülmektedir (Tablo 14). Azar ve arkadaşlarının (2006) çalışmalarında Çoklu Zeka Kuramı temelli fizik öğretiminin öğrencilerin fizik dersi başarılarının, bilişsel süreç becerilerinin ve hatırlama düzeylerinin, geleneksel yönteme kıyasla daha yüksek olduğunu belirtmişlerdir. İlhan ve arkadaşları (2005)’nın çoklu zeka uygulamaları doğrultusunda işlenen cimnastik ve voleybol ünitelerinin öğrencilerin bilişsel ve psiko-motor yönden gelişimlerine olan etkisi adlı çalışmasında, kontrol ve deney gruplarının her ikisinin de, bilişsel ve psiko-motor alanda kendi içinde anlamlı düzeyde gelişim gösterdiğini

bulmuşlardır. Azar ve arkadaşları ile İlhan ve arkadaşlarının yaptıkları çalışma, bu araştırma bulgularıyla paralellik göstermektedir.

Deney grubu öğrencilerinin öğrenim gördükleri okullarına göre voleybol ünitesi psiko-motor alana ait parmak pas, manşet pas ve tenis servis becerileri son test puanı incelendiğinde p<0.05 önem düzeyinde anlamlı olduğu görülmektedir. Yapılan Post Hoc testi sonucunda bu farkın IMKB İlköğretim Okulu ve Polis Amca İlköğretim Okulu’ndan kaynaklandığı görülmektedir (Tablo 13). Psiko-motor alandaki bu anlamlı farkın hentbol ünitesinde sadece top sürme becerisinde son testte ortaya çıktığı görülmektedir (p<0.05). Yapılan Post Hoc testi sonucunda bu farkın IMKB İlköğretim Okulu ve Polis Amca İlköğretim Okulu’ndan kaynaklandığı görülmektedir (Tablo 14). İlhan ve arkadaşları (2005)’nın çoklu zeka uygulamaları doğrultusunda işlenen cimnastik ve voleybol ünitelerinin öğrencilerin bilişsel ve psiko-motor yönden gelişimlerine olan etkisi adlı çalışmasında, kontrol ve deney gruplarının her ikisinin de, bilişsel ve psiko-motor alanda kendi içinde anlamlı düzeyde gelişim gösterdiğini, kontrol ve deney gruplarının, bilişsel ve psiko-motor alan erişim düzeyleri karşılaştırıldığında ise sadece cimnastik ünitesinin geriye takla becerisinde istatistiksel açıdan anlamlı (p<0.05) bir fark elde edildiğini, göstermiştir (p>0.05). Çalışmada voleybol ünitesi psiko-motor alanda her üç beceride de anlamlı düzeyde gelişim sağlanmasına rağmen, hentbol ünitesi psiko-motor alanda sadece top sürme becerisinde anlamlı fark elde edilmiştir. İlhan ve arkadaşları’nın çalışması bu çalışmada elde edilen bulguları desteklemektedir. Tüm bu bulgular psiko-motor alanda, deney grubunda uygulanan Çoklu Zeka Kuramı’na göre öğretim yönteminin