• Sonuç bulunamadı

Bulgular: Lateks alerjik grup ile sağlıklı kontrol ve atopik kontrol grubu arasında lateks

spesifik IgE pozitifliği açısından yaşa ve cinsiyete bağlı anlamlı bir fark bulunamadı (chi-

square:p>0.05).

Lateks alerjiklerde, atopiklerde ve sağlıklı kontrol grubunda lateks spesifik IgE anali- zinin pozitif bulunma oranları sırasıyla %84 (27/32),%26 (20/97), %31(3/96) saptandı. Bu açıdan gruplar arasında anlamlı istatistiksel fark bulunmaktadır (chi-square: p<0.0001). Lateks alerjik grupta lateks spesifik IgE %84 kişide pozitif (27) idi (9 kişide 4+, 2 kişide 5 +, 1kişide 6 +, 6 kişide 3+, 8 kişide 2+, 1 kişide 1+). %16 kişide negatif (5) bulundu. Lateks spesifik IgE 1+ ve 2 + olanların oranı %28, 3 ve üzeri + olanların oranı ise %56 bulundu. Lateks prick test ise %94 kişide pozitif (30) idi. (5 kişide 5+, 12 kişide 4+, 8 kişide 3+, 4 kişide 2+, 1 kişide 1+) %6 kişide ise negatif (2) bulundu (Bkz. Tablo:18.).

Polen alerjik grupta lateks spesifik IgE ve/veya lateks prick pozitif olan %26 (25/97) hastanın incelemesinde lateks spesifik IgE %21 (20/97) kişide pozitif ( 1 kişide 4+, 2 kişide 3+, 6 kişide 2+, 11 kişide 1+ ) ve %79 (77/97) kişide negatif bulundu. Lateks spesifik IgE1+ ve 2+ olanların oranı %18, 3 ve üzeri + olanların oranı %3 idi. Lateks prick test ise %7 (7/97) kişide pozitif (3 kişide 3+, 4 kişide 2+), 19 (18/97) kişide ise negatif bulundu (Bkz. Tablo :23.).

Lateks spesifik IgE pozitifliklerinin 3 ve üzeri + olması, hem lateks alerjik grupta hem de atopik grupta 1+ ve 2 + olmasına göre daha anlamlı bulundu (chi-square: p<0.0001).

Sağlıklı grupta %3 kişide (3) lateks spesifik IgE pozitif idi ( 1 kişide 4+, 1 kişide 2+, 1 kişide 1+), %97 kişide (96) ise negatif bulundu. Lateks prick test ise grubun tamamında negatif saptandı. Sağlıklı grupta lateks spesifik IgE pozitif olanlarda aeroalerjenlerle yapılan prick testleri de negatif bulundu (Bkz. Tablo:24.).

Lateks alerjik grupta; %56 hastada (18) izole lateks alerjisi prick ve /veya lateks spesifik IgE ve /veya NPT olarak pozitif saptanırken geriye kalan %44 hastada (14) ek olarak aeroalerjenlerle prick testlerinde bir veya daha fazla alerjene duyarlılık saptandı (%29 hastada (4/14) ot karışımı,%29 hastada (4/14) zeytin, %7 hastada (1/14) pelin, %43 hastada (6/14) sinir otu, %21 hastada (3/14) akkazayağı, %21 hastada (3/14) parietaria, %21 hastada (3/14) ağaç karışımı, %7 hastada (1/14) huş, %21 hastada (1/14) kavak, %21 hastada (1/14) alternaria ve %43 hastada (6/14) da ev tozu prick pozitiflikleri mevcuttu.). Özet olarak bu

48

grupta %22 hastada (3) sadece ev tozu ile, %14 hastada (2) ev tozu ve yanısıra ot polenleri ve %7 hastada (1) da bunlara ilaveten alternaria prick pozitifliği bulundu. Geriye kalan %57 hastada (8) ise ağaç ve/veya ot polenleri ile prick testi pozitif bulundu(Bkz. Tablo 18.).

Polen alerjik grupta lateks prick ve /veya spesifik IgE pozitif bulunan 25 kişide yapılan aeroalerjenlerle prick testlerinde sıklık sırasına göre ot karışımı %72 (18/25), zeytin poleni %52 (13/25), sinir otu %48 (12/25), ağaç karışımı %32 (8/25), parietaria %28 (7/25), pelin otu %24 (6/25), akkazayağı %20 (5/25) bulundu. %12 hastada (3) ot karşımı, %4 hastada (1) sinir otu pozitif iken kalan %84 hastada (21) birden fazla ot, yabani ot ve ağaç polenleri pozitif bulundu. Polen alerjik grupta lateks prick testi pozitif ancak lateks spesifik IgE negatif olan %20 kişiden (5), 1’inde (%4) zeytin yanısıra ağaç karışımı, 1 hastada (%4) sinir otu, 1 hastada (%4) ot karışımı yanısıra parietaria ve 1 kişide (%4) ot karışımı, zeytin, ağaç karışımı, akkazayağı, pelin, parietaria ve sinir otu pozitiflikleri, 1 kişide de (%4) ot karışımı, zeytin, ağaç karışımı ve sinir otu prick pozitifliği vardı.

Lateks prick ve spesifik IgE pozitifliği lateks alerjik grupta %84 (27/32), sadece prick pozitifliği %9 (3/32) her ikisinin de negatif olduğu kişi sayısı %6 (2/32) bulundu. Sadece prick testi pozitif olanlarda %3 kişide (1) ot karışımı, %3 kişide (1) ev tozu pozitif bulundu. %3 kişide (1) ise tüm polenler, ev tozu ve küf mantarları negatif idi. Lateks spesifik IgE ve prick testi negatif olan %6 kişiden (2) 1’inde (%3) akkazayağı ve ev tozu pozitif iken diğerinde (%3) tüm aeroalerjen paneli negatif idi.

Tartışma: Lateks spesifik IgE, günümüzde lateks alerjisi tanısında en yaygın kullanılan in

vitro testtir. Lateks spesifik IgE’nin duyarlılığı, özgüllüğü, pozitif prediktif değeri ve negatif prediktif değeri bu konuda yapılmış hemen her çalışmada farklılık göstermektedir. Bu farklılığın en önemli nedeni de lateks alerjisi tanısında altın standart olarak kabul edilen kriterdir. Bazı çalışmalarda lateks prick test pozitifliği tek başına altın standart kabul edilmiş, bazılarında ise yanısıra lateks alerji öyküsünün bulunması halinde hasta lateks alerjik kabul edilmiştir. Sadece lateks deri testinin altın standart olarak alındığı Hamilton ve ark. bir çalışmalarında lateks spesifik IgE’nin duyarlılık ve özgüllüğünü sırasıyla %80 ve %95’in üzerinde bulmuşlardır59. Deri prick testi yanısıra lateks alerji öyküsünün altın standart alındığı Ownby ve ark. ise çalışmalarında lateks spesifik IgE’nin duyarlılık ve özgüllüğü sırasıyla %79.5 ve %90.2 oranlarında saptanmıştır82. Ünsel ve ark. lateks alerjisi tanısında ilk kez nazal provokasyon testini kullanmışlardır ve hastaların %84.6’sında nazal provokasyon testine duyarlılık saptamışlardır. Lateks alerjisi tanısında deri prick test pozitifliği ile birlikte lateks

49

nazal provokasyon testi pozitifliğinin altın standart kabul edildiği bu çalışmada lateks spesifik IgE’nin duyarlılık ve negatif prediktif değeri önceki çalışmalara göre daha yüksek (sırasıyla %92.6 ve %96.9), özgüllük ve pozitif prediktif değeri daha düşük (sırasıyla %78.5 ve %59.5) saptanmıştır26.

Biz çalışmamızda hem lateks ile Tip I hipersensitivite semptomlarının varlığı hem de lateks deri prick testi ve/veya lateks spesifik IgE ve/veya nazal provokasyon ve/veya eldiven kullanma testi pozitifliğinin olması halinde hastaya lateks alerjisi tanısını koyduk. Diğer çalışmalardan farklı olarak lateks spesifik IgE’nin tanısal değerini vurgulamak ve negatif ve pozitif prediktif değerleri saptayabilmek için lateks alerjik hastaların yanısıra, atopik kontrol grubu ve sağlıklı kontrol grubunda lateks spesifik IgE pozitiflik oranlarını belirlemeye çalıştık. Sağlıklı kontrol grubunda 3 hastada, atopik kontrol grubunda ise 20 hastada lateks spesifik IgE pozitif olarak bulundu. Dolayısıyla kontrol grubu olarak sağlıklı grubu, öykü ve prick testi de temel aldığımızda lateks spesifik IgE’nin duyarlılık %90, özgüllük %97, PPD %90 ve NPD %97 oldukça yüksek saptanmaktadır. Ancak kontrol grubu olarak atopik hasta- ları ve öykü ve prick testi temel aldığımızda lateks spesifik IgE’nin duyarlılık, özgüllük, PPD ve NPD (sırasıyla %79.8, %90, %57.4 %96.3) belirgin farklılıklar göstermektedir.

Atopik kontrol grubunda 25/97 hastanın %21’inde (20) lateks spesifik IgE lateks alerjisi kliniği olmaksızın pozitif yani diğer deyişle yalancı pozitif saptanmıştır, bu hastaların 2’sinde (%2) lateks spesifik IgE yanısıra lateks deri testi de pozitif bulundu, 5 hastada (%5) ise lateks spesifik IgE negatif olmasına rağmen lateks deri testi pozitif saptanmıştır, diğer bir deyişle lateks deri testi yalancı pozitif bulunmuştur. Lateks spesifik IgE analizi yalancı pozitif saptanan 20 hastaya ve deri testi yalancı pozitif saptanan 7 hastaya (Bu hastalardan 2’sinde lateks spesifik IgE de pozitifti.) lateksle nazal provokasyon testi yapılmış ve klinikle de uyumlu olarak negatif bulunmuştur. Atopik kontrol grubunda lateks spesifik IgE 20 hastanın %85’inde (17) 1 ve 2 pozitif iken gerçek lateks alerjik grupta 27 hastanın sadece %33’ünde (9) 1 ve 2 bulunmuştur. Atopik grupta lateks spesifik IgE sadece %3 hastada (3/97) 3 ve üzerinde pozitif iken gerçek lateks alerjiklerde lateks spesifik IgE’si pozitif bulunan %56 hastada (18/32) 3 ve üzeri pozitif idi(chi-square:p<0.0001). 4 pozitif lateks spesifik IgE sonucu atopik grupta sadece (1/97) hastada (%1) mevcut iken lateks alerjik grupta hastaların 9/32’unda 4 pozitif (%28), 2/32 kişide 5 pozitif (%6), 1/32 kişide 6 pozitif (%3) bulunmaktadır (chi-square: p<0.0001).

50

Kısacası atopik kontrol grubunda yalancı pozitif lateks spesifik IgE düzeyleri çoğun- lukla 1 ve 2 pozitif olarak bulunmuştur. Bu da literatürde genel olarak kabul edilen spesifik IgE analizinin 3 pozitif ve üzerindeki değerlerinin klinikle daha uyumlu olduğu görüşüyle uyumludur84. Atopik grupta lateks spesifik IgE pozitiflik oranı anlamlı olarak sağlıklı gruptan daha yüksek bulundu (%21, %3; chi-square: p<0.0001).

Atopik kontrol grubunda lateks spesifik IgE sonucu yalancı pozitif bulunan 20 hasta- nın prick testinde en sık saptanan polen pozitifliği sırasıyla %75 (15/20) ot karışımı, %60 (12/20) zeytin, %30 (6/20) ağaç karışımı, %25 (5/20) pelin, %25 (5/20) parietaria, %25 (5/20) akkazayağı olarak bulunmuştur. Sadece lateks prick testi pozitif 5 kişiden 1’inde (%20) zeytin yanısıra ağaç karışımı, 1 hastada (%20) sinir otu, 1 hastada (%20) ot karışımı yanısıra parietaria, 1 kişide (%20) ot karışımı, zeytin, ağaç karışımı ve sinir otu,1 kişide de (%20) ot karışımı, zeytin, ağaç karışımı, akkazayağı, pelin, parietaria ve sinir otu pozitif bulundu. Polen alerjik grupta lateks spesifik IgE’si pozitif olan 20 kişi ile lateks alerjiklerdeki sadece polen ve lateks spesifik IgE pozitif 9 kişi kıyaslandığında polen dağılımı olarak ot karışımı her iki grupta da daha fazla olmakla birlikte atopik grupta anlamlı olarak daha yüksekti (%75 ve %33; chi-square:p<0.05). Atopik grupta lateks prick pozitif 7/97 kişinin polen prick dağılımları, lateks alerjik gruptaki lateks prick testi pozitifliği ile birlikte polen prick pozitif- liği olan 10/32 hastanın polen dağılımları karşılaştırıldı. Ot karışımı, sinir otu, zeytin ve ağaç karışımı anlamlı olarak atopiklerde daha yüksek oranda bulundu (chi-square: p<0.05).

Atopik kontrol grubunda lateks spesifik IgE negatif olanlara göre lateks spesifik IgE’si pozitif olanlar arasında polen prick pozitiflikleri açısından fark anlamsız bulunmuştur (chi-

square:p>0.05).

Çapraz reaktivite nedeni ile lateks spesifik IgE’nin yalancı pozitif çıkmasına neden olabileceği düşünülen CCD, LTP, profilin spesifik IgE antikorları lateks alerjik grupta ve lateks spesifik IgE analizi yalancı pozitif saptanan atopik kontrol grubunda ve sağlıklı kontrol grubunda çalışılmıştır. Bu amaçla rf420 (Pru p3; şeftali LTP), rk221 (Hev b8;lateks profilin), rk216 (Bet v2; betula profilin) ve rk202 (bromelain; ananas CCD) spesifik IgE analizleri ger- çekleştirilmiştir. Lateks alerjisi öyküsü olan 32 hastanın sadece birinde (%3) Hev b 8 ve Bet v2 spesifik IgE birlikte pozitif saptanmıştır. Ganglberger ve arkadaşları lateks alerjisi olan 50 sağlık personelinin 12’sinde ve 34 spina bifidalı hastanın sadece 2’sinde rHev b8’i pozitif bulmuşlardır36. Rihs ve arkadaşları ise lateks alerjik 17 spina bifidalı hastanın 2’sinde ve 25 sağlık personelinin 5’inde rHev b 8’i pozitif bulmuşlardır85. Tüm bu bulgular ve bizim

51

sonuçlarımız lateks profilini Hev b 8’in lateks alerjisi kliniğinin oluşumunda önemli bir aler- jen olmadığını düşündürmektedir. Lateks alerjisinin en önemli duyarlaştırıcısı olan lateks eldi- venlerde de Hev b 8’in olmadığının gösterilmesi de yine bulgularımızla uyumludur24. Lateks alerjik 2 hastada ananas CCD olan bromelaine karşı spesifik IgE antikorları pozitif bulun- muştur. Bu iki hastanın birinde şeftali LTP olan Pru p3 de pozitif saptanmıştır. Her iki hastada da aeroalerjenlerle prick test sonuçları negatifti, bu bulgular eşliğinde LTP ve CCD spesifik IgE antikorlarının oluşumunda polen duyarlığının rolü olamayacağı düşünüldü. Gıda alerjisi açısından incelendiğinde her iki hastada anamnezde gıda alerjisi öyküsü yoktu, ancak gıda prick testlerinde kivi ve muz ticari kit, kereviz, kestane, domates ve ananasın taze formları ile pozitiflik saptandı. Hastalardan birinde fx5 spesifik IgE (süt, balık, yumurta akı, soya fasulye- si, fıstık, buğday) diğerinde ise hem fx5 spesifik IgE hem de fx20 spesifik IgE (buğday, çavdar, arpa, pirinç) pozitif olarak bulundu.

Lateks spesifik IgE’si pozitif saptanan aeroalergen duyarlı grupta 1 hasta dışında tüm hastalarda rekombinantlarla pozitif sonuç elde edilmiştir. 20 hastanın 8’inde (%40) rk221 (Hev b8; lateks profilin), 9’unda (%45) rt216 (Bet v2; birch profilin), 2’sinde (%10) rf420 (Pru p3; şeftali LTP) ve 13’ünde (%65) rk202 (bromelain; ananas CCD) pozitif saptandı. Lateks alerjisi olan ve lateks spesifik IgE’si pozitif olan %84 hastanın (27/32) ise 1’inde (%4) rk221 (Hev b8; lateks profilin) ve rt216 (Bet v2; birch profilin), 1’inde (%4) rf420 (Pru p3;

şeftali LTP) ve rk202 (bromelain; ananas CCD), 1’inde (%4) sadece rk202 (bromelain; ananas CCD) pozitif bulundu. %89 (24/27) hastada ise rekombinantlarla yapılan testler negatifti. Her iki grup arasında rk221 (Hev b8; lateks profilin), rt216 (Bet v2; birch profilin), ve rk202 (bromelain; ananas CCD) spesifik IgE pozitifliği açısından istatistiksel anlamlı fark vardı. Lateks alerjik grupla karşılaştırıldığında rk202, rt216, rk221 pozitiflikleri atopik grupta anlamlı olarak daha fazla idi. Rf420 (Pru p3; şeftali LTP) açısından ise anlamlı bir fark bulunamadı (Rk221atopiklerde %32, lateks alerjiklerde %3.1 oranında görülürken rt216 ise atopiklerde %36 lateks alerjiklerde %3.1, rk202 atopiklerde %52, lateks alerjiklerde %6.2 bulundu. Sırasıyla p=0.007, 0.003, 0.0001 bulundu; chi-square: p<0.05). Atopiklerde rf420 %8, lateks alerjiklerde ise %3.1bulundu (p=0.87; chi-square: p>0.05). Bu da yalancı spesifik IgE oluşumunda özellikle CCD + profilinin önemli olduğunu bize düşündürmektedir. LTP pozitifliğinin tüm olgularda CCD pozitifliği ile birarada saptanması, tek başına LTP spesifik IgE’nin saptanmaması lateks spesifik IgE yalancı pozitifliğinde LTP’nin önemli olmadığını düşündürmektedir. RHev b 8 ve rt216 da genellikle birlikte pozitif olarak saptandı ve atopik grubumuzda 2 hastada ilaveten rk202 ve 1 hastada da ek olarak rf420 pozitif bulundu.

52

Polen alerjik grupta lateks spesifik IgE’si pozitif olan 20 kişi ile lateks alerjiklerdeki sadece polen ve lateks spesifik IgE pozitif 9 kişi kıyaslandığında polen dağılımı olarak ot karışımı her iki grupta da daha fazla olmakla birlikte atopik grupta anlamlı olarak daha yüksekti (%75 ve %33; Chi-Square: p<0.05). Atopik grupta lateks prick pozitif 7/97 kişinin polen prick pozitiflikleri, lateks alerjik gruptaki lateks prick testi pozitifliği ile birlikte polen prick pozitifliği olan 10/32 hastanın polen dağılımları karşılaştırıldı. Ot karışımı, sinir otu, zeytin ve ağaç karışımı anlamlı olarak atopiklerde daha yüksek oranda bulundu (chi-square: p<0.05).

Lateks spesifik IgE negatif olan atopik kontrol grubuna göre lateks spesifik IgE’si pozitif olan atopik grupta polen prick pozitiflikleri açısından fark anlamsız bulunmuştur (chi-

square: p>0.05).

Lateks spesifik IgE negatif atopik grupta rekombinantlarla yapılan testler de negatiftir. Polenlere duyarlı lateks spesifik IgE yalancı pozitif kişilerde özellikle rk202 (bromelain; ananas CCD) ve rHev b8 (lateks profilin) pozitif bulunması yalancı pozitifliğin öncelikle CCD’na ve profiline bağlı olabileceğini akla getirmektedir.

Lateks alerjisi kliniği olmayan atopik kontrol grubundaki 5 hastada sadece lateks prick testi yalancı pozitif saptanmıştır ve lateks spesifik IgE negatiftir. Bu 5 hastanın hiç birinde rekombinant alerjen pozitifliği saptanmamıştır. Bu bulgularla profilin, bromelain ve şeftali LTP’lerinin lateks deri testinin yalancı pozitif sonuçlanmasına neden olmayacağı düşünü- lebilir. Bu hastalarda lateks deri prick testi yalancı pozitifliğinin nedeni tam olarak anlaşıla- mamış ve asemptomatik duyarlılık olarak kabul edilmiştir. Bu hastalara yapılan lateksle NPT de negatif bulunmuştur. Lateks alerjik olguların ve asemptomatik lateks duyarlı olguların serumlarında rHev b 8’in negatif saptanması lateks prick test materyalinde profilin olmadığını öne süren literatür bilgisi ile uyumludur81.

Sonuç olarak atopik kontrol grubunda lateks spesifik IgE’si pozitif bulunan 20 hastanın 1 kişi hariç hemen tamamında (%95) CCD ve/veya profilin pozitifliğinin bulunması yalancı spesifik IgE pozitifliğinin büyük oranda CCD ve profilin çapraz reaksiyonlarına bağlı oluştuğunu düşündürmektedir.

Ebo ve arkadaşlarının bir çalışmasında izole huş poleni veya lateks alerjisinde profilin ve bromelain tip CCD duyarlılığın olmadığı bulundu. Buna karşıt olarak; izole ot poleni alerjisi olan %23 (4/17) hastada, huş, timothy, mugwort kombine polen alerjili %20 (5/24)

53

hastada ve venom alerjisi olan %21 (7/33) hastada bromelain tip CCD duyarlılığı bulundu. Kombine polen alerjili %20 (5/24) hastada duyarlılık profilinle sınırlıdır. Ancak latekse karşı yalancı pozitif IgE’ye sahip polen alerjik hastalarda profilin ve bromelain tip CCD duyarlılığı prevelansı sadece lateks alerjik olanlardan daha yüksek bulundu (sırasıyla p< 0.00001 ve p<0.0006). Bromelain tip CCD ve/veya profilin duyarlılığı polen (timothy grass, huş, mug- wort) veya hymenoptera venom alerjenleri tarafından oluşturulur. Bu durum elma veya latekse karşı yalancı pozitif IgE antikorlarını ortaya çıkarabilir19.

Bizim çalışmamızda lateks alerjik grupta, lateks prick ve/veya lateks spesifik IgE ve /veya NPT pozitif olan izole lateks alerjik % 56 (18/32) hastadan %6’sında (1/18) rk202 bromelain tip CCD 1+ ve yanısıra rf402 (Pru p3 LTP) 2+ bulundu. Bu hastaya uygulanan gıda immuncapta fx2, fx9, fx20, fx28, fx32 spesifik IgE pozitif bulundu. %6 hastada (1/18) rk221 ve rt216 pozitif idi. Bu hastanın da gıda immuncap testinde fx5, fx9 ve fx20 spesifik IgE pozitif idi. %6 hastada (1/18) k202 bromelain tip CCD 2+ idi ve fx1, fx5, fx9, fx20, fx28 ve fx32 spesifik IgE pozitif bulundu.

%9 hastada (3/32) lateks alerjisi yanısıra ev tozu duyarlılığı da vardı. Ancak rk202, rf420 ve rk221 ve rt216 spesifik IgE bu kişilerde negatif bulundu.

14 hastada (%44) ise lateks duyarlılığı yanısıra ot, yabani ot, ağaç poleni ile ev tozu akarı ve küf mantarı pozitiflikleri saptanmıştır. Bu hastaların sadece %7’sinde (1) ot poleni karışımı pozitif olarak saptandı, %93 hastada (13) ise birden fazla aeroallerjen grubuna karşı prick (ot, ağaç, yabani ottan en az ikisine veya küf mantarı ve/veya ev tozuna) pozitifliği tesbit edilmiştir. Bu hastalarda rekombinantlarla profilin (huş ve lateks profilini), lipit transfer protein (Pru p3; şeftali LTP) ve bromelain (ananas CCD) ile yapılan testler negatifti. Latekse karşı yalancı pozitif spesifik IgE taşıyan atopik grubumuzdaki 20 hastadan %30’unda (6) lateks ve huş profilin, %10’unda (2) bunların yanısıra bromelain, %45’inde (9) sadece bromelain, %5 kişide (1) bromelaine ek olarak şeftali LTP, %5 kişide (1) adı geçen rekombi- nantların tamamı pozitifti. %5 kişide (1/20) ise bu testler negatif bulundu. Kombine polen alerjili lateks spesifik IgE’si yalancı pozitif %30 hastada (6/20) duyarlılık sadece profilinle sınırlıydı. Ebo ve ark. çalışmasında bu oran %20 (5/24) bulunmuştu. Bromelain ve profilin birlikte duyarlılığı; yalancı pozitif lateks spesifik IgE saptanan polen alerjik grubumuzda %95 (19/20) olarak izole lateks alerjili hastalarımızdan ( 0/18 ) daha yüksek bulundu. Bu sonuçlar yalancı lateks spesifik IgE olmayınca profilin ve bromelain tip CCD duyarlılığının da olmayacağı savını destekler niteliktedir.

54

Lateks prick ve lateks spesifik IgE negatif ancak NPT ile lateks alerjisi tanısı koyabil- diğimiz 2 hastadan 1’inde rekombinantlarla yapılan testler ve aeroalergen paneli negatif idi. Diğer hastada ise akkazayağı ve ev tozu pozitifliği ek olarak vardı. Ancak rekombinantlarla yapılan testler bu hastada da negatif idi.

Tablo 25: Lateks alerjik hastalarda gıda alerjisi oranı83.

Referans Ülke Lateks alerjik

hasta sayısı

Gıda alerjisinin varlığı Öykü/ Prick to prick test ( PPT)/ deri prick test (DPT) / gıda sp. IgE

Blanco ve ark. 1994 İspanya 25 %52 (öykü + PPT) Makinen Killjunen 1994 Finlandiya 31 %52 (öykü), %35 (PPT) Lavaud ve ark. 1995 Fransa 17 %58 (öykü+ DPT) Dellbourg ve ark. 1996 Fransa 16 %50 (öykü) %36 (DPT) Bezhold ve ark. 1996 Kanada 47 %36 (öykü+DPT) %70 DPT

Blanco 1997 İspanya 50 %46 (öykü + PPT)

Brehler ve Ark. 1997 Almanya 136 %43 (öykü) %69 (sp. IgE) %14 (öykü+IgE)

Kim ve Hussain 1999 A.B.D. 137 %21 (öykü)

Blanco ve ark. 1994’de 25 lateks alerjik hastanın %50’sinde bir veya daha fazla meyve ile (kestane, avokado, muz hatta kivi ve papaya dahil) duyarlılık saptadılar. 1997’de 50 lateks alerjik hastayı kapsayan bir çalışmalarında ise %46’sında gıda alerjisini gösterdiler. Bu hasta- ların %28’inde muz ve avokadoya karşı duyarlılık saptandı. Bunu %24 ile kestane %20 ile kivi izledi. %20 hastada aynı anda 3 veya daha fazla gıda ile duyarlanma vardı83.

Makinen Killjunen ve ark. 1994’de 31 lateks alerjik hastanın %52’sinde muz yeme sonrası semptomlar saptadılar. Muzla prick to prick test bu hastaların %35’inde pozitif bulun- du83.

Lavaud ve ark. 1995’de 17 lateks alerjik hastada avokado ve/veya muza karşı %58 oranında duyarlılık saptadılar. Delbourge ve ark. 1996’da 16 lateks alerjik hastanın %50’ sin- de muz yeme sonrası belirtiler saptadılar. 14 hastada bakılabilen muz prick to prick test %36’sında pozitif bulundu. Beezhold ve ark. 1996’da Kanada’da 47 lateks alerjik hastada muz, patates ve avokado meyvelerinden en az birine karşı klinik olarak alerji öyküsünü %36

55

buldular. İstatistiksel olarak da muz, avokado, patates, domates, kestane ve kivi ile duyarlılık kontrol grubuna göre anlamlı buldular83.

Brehler ve ark. 1997’de 136 lateks alerjik hastanın %42.6’sında kivi ve muz yeme sonrası alerjik reaksiyon saptadılar. Kim ve Hussain 1999’da 137’hastanın %21’inde (29) gıdalara karşı 49 potansiyel alerjik reaksiyon buldular. Şüpheli gıdalar sadece muz, avokado ve kivi değil aynı zamanda kabuklu deniz hayvanları ve balıkları da kapsadı83.

Tablo 22: Lateks alerjik hastalarda lateksle çapraz reaktif gıdaların ticari kitleri ve taze

formları ile yapılan deri prick testleri

Lateks Alerjik Hastalarda Çapraz Reaktif Gıdalarla Prick ve Prick to Prick Testleri

Prick Test 1+ 2+ 3+ 4+ 5+ Toplam*

Gıdalar Ticari Taze Ticari Taze Ticari Taze Ticari Taze Ticari Taze Hasta sayısı ? /32 %? Kivi 2 1 2 5 - 3 1 - - - 9/32 %28 Kavun - 1 - 1 - - - 2/32 %6 Havuç - - - 1 - - - 1/32 %3 Kereviz - - - 2 - - - 2/32 %6 Domates - 2 - 2 - - - 4/32 %13 Kestane 1 3 - 4 - - 1 2 - - 10/32 %31 Patates 1 5 1 - - - 7/32 %22 Şeftali - 1 - 4 - 1 - - - - 6/32 %19 Elma - - 1 - - - 1/32 %3 Armut 2 1 - 1 - - - 3/32 %9 Yerfıstığı - - - - - Ananas - 1 - 1 - - - 2/32 %6 Muz 1 3 1 3 1 - 1 1 - 9/32 %28

*Farklı gıdalarla prick testi pozitif olan hastalar nedeniyle toplam sayı normalden yüksektir. Aynı gıdaların ticari ve tazeleri ile yapılan deri testlerinde aynı kişide pozitiflik saptanması durumunda toplamda tek kişi olarak hesaplanmıştır.

Bizim çalışmamızda 32 lateks alerjik hastanın tamamına lateksle çapraz reaksiyon veren gıdaların ticari kitleri ile prick, taze formlarıyla da prick to prick test yapılmıştır. %38 kişide (12/32) bu testler negatif bulunmuş, %62 kişide (20/32) ise bir veya daha fazla gıda ile pozitiflik saptanmıştır. Bu pozitiflikler sırasıyla %31 kestane (10), %28 kivi ve muz (18), %22 patates (7), %19 şeftali (6), %13 domates (4), %9 armut (3), %6 kavun, kereviz ve

56

ananas (6), %3 havuç ve elma (2) bulundu. Kestane, kivi ve muz literatür bilgileri ile uyumlu olarak bizim çalışmamızda da en sık karşılaşılan gıda alerjileri idi83. Blanco ve ark. 1994 ve 1997’deki çalışmaları ve Makinen Killjunen ve ark. 1994’deki, Delbourge ve ark. 1996’daki ve Lavaud ve ark. 1995’teki çalışmalarında lateks alerjik hastalarda saptadıkları gıda alerjisi oranları %46-58 arasında değişmekteydi83.

Yine lateks alerjik grupta gıda spesifik IgE’lerle yapılan testlerde %31 kişide (10/32) bir veya daha fazla gıda spesifik IgE saptanmıştır. %69 kişide (22/32) ise gıda spesifik IgE testleri negatif bulundu. Brehler ve ark. 1997’de 136 lateks alerjik hastanın %69’unda gıda spesifik IgE saptadılar. Öykü ve gıda spesifik IgE birlikteliğini ise %14 buldular. Bu oran bi- zim çalışmamızda %9 (3/32) saptanmıştı.

Tablo 19: Lateks alerjik grupta lateks prick test, spesifik IgE ve gıda spesifik IgE ve r202,

rk221, rt216, rf420 ile yapılan testler

Bizim çalışmamızda gıda spesifik Ig’ler ile immuncapta saptanan pozitiflik derecesi 1 ve 2 pozitif idi. Bu kişilerden biri hariç (20 nolu hasta) hepsinde bir veya daha fazla lateksle çapraz reaktif gıdaya karşı prick ve/veya prick to prick testi pozitif bulundu. Yine lateks alerjik grupta gıda spesifik IgE’lerle yapılan testlerde %31 kişide (10/32) bir veya daha fazla

Benzer Belgeler