• Sonuç bulunamadı

3. SU İLETİM BORULARININ İÇ VE DIŞ MALZEMESİNİN YER

3.6. Tartışma

3.6.1. Daha önceki çalışmalar ile ilgili kıyaslamalar

Bu zamana kadar yapılan teorik ve pratik yer radarı uygulamaları gömülü boruların yerlerini belirleme ve boruların içindeki malzemeler ile ilgili bilgiler vermektedir. Zeng, (1997) gömülü boruların yer radarı yöntemi ile tuzlu veya tatlı su ile dolu olup olmadığını düz çözüm modelleme çalışmaları ile çalışmaları ile incelemiştir. Allred (2010) ve Allred (2013) yaptığı çalışmalar ile tarımda sulama amaçlı kullanılan büyük çaplı boruların dolu ve boş olduğu durumları hem aldığı ölçüler hem de modelleme çalışmaları ile göstermiştir. Bu çalışmalar yer radarı ile yapılan gömülü boru araştırmalarına pozitif katkı koymaktadır. Fakat, bu çalışmada kullanılan borular ve içlerindeki malzemeler daha çeşitli olmaklar birlikte daha detaylı sonuçlar sunmaktadır. Ayrıca, kullanılan borular evlerin ve çevresindeki iletim boruları olup sonuçlar yapı jeofiziği çalışmalarına olumlu katkılar sunmaktadır. Daha önceki çalışmalarda kullanılan iletim ve drenaj borularının çapları desimetreden metre boyutuna değişim göstermekte olup, et kalınlıkları iç çaplarına göre çok incedir. Bu çalışmada kullanılan borular ise santimetre mertebesinde olup, et kalınlıkları iç çaplarına kıyasla kalındır. Her ne kadar yer radarı dalgasının dalga boyu boru çapına yaklaşık olsa da, farklı ara yüzey yansımaları oluşumu çalışmayı farklı kılmaktadır. Naser ve Junge (2010) yaptığı çalışmada farklı malzemeden yapılmış ve farklı çaptaki borular ile yaptığı teorik ve pratik uygulamalar ile bu konu üzerinde durmuştur.

Yapılan diğer çalışmalarda irdelendiğinde bu çalışma daha küçük boruları inceleyerek bu zamana kadar yapılan çalışmaları geliştirme amaçlıdır. Ayrıca bu çalışma kentsel alanlarda farklı çevresel ortamlar (kuru kum, ıslak kum, donmuş toprak, beton vb.) içinde gömülü kalmış boruların araştırılmasında da borunun türünü belirlemek için katkılar sunacaktır.

3.6.2. Bulguların sınıflandırılması

Bu çalışmada elde edilen sonuçların binaların içinde ve çevresinde bulunan gömülü iletim borularının yer radarı yöntemi ile araştırılmasında bir katalog görevi görmesi amaçlanmıştır. Tablo 3.2’de gösterilen sınıflamalar nitelikli olmakla birlikte hangi yer radarı cevabının hangi çevre ortam içindeki hangi boruya ve hangi boru içi

malzemeye ait olabileceğini göstermektedir. Yapılan çalışma ile ilgili olarak boruların iç ve dış malzemesine ait elde edilen bulgular şu şekilde ifade edilebilir: a) Çelik borular her zaman en kuvvetli yansıma genliğini oluşturmaktadır. Ayrıca çelik boruların içinden gelen herhangi bir yansıma hiçbir zaman radargramlarda gözlemlenmemektedir. Bu durum çevre ortama kıyasla çeliğin yüksek elektriksel iletkenlik ve manyetik geçirgenlik değerlerine sahip olması ile açıklanabilir. Bu nedenle, çelik malzemenin tespiti kuvvetle muhtemel olup içindeki malzeme ile ilgili bilgi alınamamaktadır.

b) Hava dolu plastik borular zayıf ve tek yansıma olayı ile ilişkilendirilebilirler. Borunun içinden gelen yansımalar ise borunun iç çeperinin alt ve üst yüzeyinden yansıyan sinyallerin alıcı antene ulaşma zamanının çok yakın olmasından dolayı ayırt edilemezler.

c) Su dolu plastik borular tüm çevre ortamlarda ilk ve boru içindeki ardışık yansımalar ile tanınabilir. Bu durum suyun çok düşük EM dalga hızına sahip olması ile birlikte borunun iç-üst ve iç-alt yüzeylerinden yansıması sonucu oluşacak belirgin seyahat zamanı farkından kaynaklanmaktadır.

d) Donmuş iç malzemeye sahip plastik boruların oluşturduğu yansımalar oldukça zayıf genliğe sahiptir. Dielektrik sabiti değerleri göz önünde bulundurulduğunda ve alınan ölçünün gürültü seviyesinin düşük olduğu durumlarda donmuş toprak içerisinde bulunan donmuş su borularının yer radarı yöntemi ile tespiti de mümkündür.

Kil ya da tuzlu su içeriğine sahip ıslak kumlu ortamlarda elektriksel iletkenliğin çok yüksek olmasından ve buna bağlı olarak da EM dalganın sönümlenmesinin yüksek olacağından dolayı gömülü boruların tespitinin ihtimali çok daha az olacaktır.

Bu çalışmada elde edilen sonuçlar daha büyük çaplı ve daha derindeki boruların tespitinde uygulanacak yorumlamalarda ilgili çalışmalarda kullanılacak antenlerin dalga boyu ve hedef objenin boyutları da göz önünde bulundurularak kullanılabilir. Yani, yer radarı anteninin frekansı aranan borunun çapı, et kalınlığı ve derinliği göz önünde bulundurularak seçilmelidir. EM dalga hızının değiştirilebilmesinin mümkün olmamasından dolayı çalışmanın diğer boyutlardaki borular ile ilişkilendirilmesi

sınırlıdır. Bu bakımdan daha büyük çaptaki borular üzerinde yapılacak çalışmalarda ek olarak modelleme ve laboratuvar testlerine ihtiyaç duyulabilir.

Tablo 3.2. Farklı çevre ortamlarda plastik ve çelik boruların yer radarı ölçümlerinde gözlemlenecek muhtemel cevaplarına ilişkin genlik, sönümlenme ve ardışık yansıma verileri Çevre Ortam İlk Yansıma Genliği Boruların Oluşturduğu Yansımanın Genliği Boru Türü Ardışık Yansım a Çevre Ortamın Sönümleme Etkisi Kuru Kum Yüksek Çok Zayıf PB-BD PB-BD Düşük Zayıf PB-HD - Orta PB-SD - Yüksek ÇB- (HD,SD,BD) PB-SD Islak Kum Orta Çok Zayıf PB-BD PB-BD Yüksek Zayıf PB-HD - Orta PB-SD - Yüksek ÇB- (HD,SD,BD) PB-SD Beton Düşük Çok Zayıf PB-BD PB-BD Yüksek Zayıf PB-HD - Orta PB-SD - Yüksek (HD,SD,BD) ÇB- PB-SD 3.6.3 Yapılacak çalışmalar için çıkarımlar

Sonuç olarak, veri toplama, veri işlem ve yorumlamaya ait çıkarımlara dayanarak aşağıdaki hususlar vurgulanmak istenmektedir:

a) Gömülü borunun tespiti için yapılacak yer radarı çalışmasında verici antenin merkez frekansının doğru seçiminin önemli olduğu kadar borunun boyutları ve dalga boyu da oldukça önemlidir. Daha derindeki ve küçük çaptaki boruların tespitinde optimum frekanslardan daha düşük frekanslar gerekli olacağından bu durum daha düşük çözünürlüklü radargramlar ile sonuçlanabilir.

b) Yansıma genliklerinden daha doğru yorumlamalar yapılabilmesi için hedef derinliğinin yanı sıra geometrik saçılma, sönümlenme ve bir referans genlik (direk gelen dalga) sağlanmalıdır. Pratikte, çelik donatılardan yansıyan dalgaların

Ayrıca direk gelen dalganın genliği geometrik saçılımının düzeltilmesinde kullanılabilir.

c) Tek düze olmayan çevre ortamların karmaşıklığı ya da gömülü borunun haricinde saçılım oluşturabilecek her hangi bir objenin varlığı gibi durumlar, borudan yansıyan sinyalin içerisine karışacağından yorumlama öncesinde migrasyon uygulamasına ihtiyaç duyulabilir. Bu durum genlik polaritesinin ya da ilk ve iç yansımaların tanımlanamama ihtimalini ortaya çıkarabilir.

d) Migrasyon işleminden önce borulardan yansıyan dalgalar ile üst üste binen sabit yatay yansımaları bastırmak amacıyla saçılma-iyileştirme işleminin (Schwarz ve Gajewski, 2017) yapılması yorumlamayı daha avantajlı hale getirebilir.

4. PARÇACIK SÜRÜ OPTİMİZASYONU İLE 1B DALGA FORMU TERS

Benzer Belgeler