Araştırmada elde edilen bulgulara göre otantik öğrenmenin farklı bakış açıları geliştirme ve açık şekilde ifade etme bileşeni kapsamında üst düzey düşünme standardının öğrenme sürecine yansıdığı görülmüştür. Burada öğrencilerin kanıtlardan yola çıkarak akıl yürütüp neden sonuç ilişkileri kurarak anlamlar ve sonuçlar çıkardıkları, çeşitli varsayımlar geliştirdikleri, özelden genele akıl yürüttükleri, bir durum ile ilgili eldeki verileri sentezleyerek özgün ürünler ortaya koydukları saptanmıştır. Elder ve Paul (2007) analitik düşünmenin varsayım ve sonuç çıkarmaya dayandığını ifade etmektedir. Sentezleme becerisi, yenilenmiş Bloom taksonomisinde yaratma basamağına denk gelmektedir (Tutkun ve Okay, 2012). Bu bakımdan otantik görevlerin ve kanıt temelli etkinliklerin öğrencileri üst düzey düşünmeye sevk ettiğini söyleyebilmek mümkündür. Otantik öğrenmenin üst düzey düşünme becerilerini harekete geçirebildiği çeşitli araştırmaların sonuçlarında da görülebilmektedir. Örneğin Kearney ve Schuck (2006) çalışmalarında otantik öğrenmenin ilkokul öğrencilerinin üst düzey düşünme becerilerini, Doğan Dolapçıoğlu (2015) otantik öğrenme senaryolarının beşinci sınıf öğrencilerinin eleştirel düşünme becerilerini geliştirdiğini saptamıştır. Flanagan (2014) ise çalışmasında otantik öğrenme aracılığıyla problem çözme ve eleştirel düşünme becerilerinin öğrencilere kazandırıldığını tespit etmiştir. Yine benzer şekilde Yeen-Ju, Mai ve Selvaretnam (2015) tarafından gerçekleştirilen araştırmada otantik öğrenmenin öğrencilerin eleştirel
düşünme, problem çözme ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirdiği gözlemlenmiştir. Baştürk (2019) yaptığı araştırmada Sosyal Bilgiler dersinde otantik öğrenme yaklaşımının öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerine olumlu katkı sağladığını tespit etmiştir. Bunun yanında kanıt temelli öğretim uygulamalarında da öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerinin geliştiği çeşitli araştırmalarda ortaya konulmuştur. Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Kayıtlar ve Arşiv Kurumu’nun (NARA, 2005) yayınladığı raporda kanıt temelli öğretimin öğrencilerin tarih konularını öğrenme sürecinde eleştirel düşünme becerilerini geliştirdiği ifade edilmektedir. Patterson, Lucas ve Kithinji (2012) ile VanSledright (2011) de benzer şekilde kanıt temelli etkinliklerde gerçekleşen değerlendirme, gerekçelendirme ve çıkarım yapma gibi süreçlerin öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini geliştirdiğini ortaya koymuştur. Bunun yanı sıra Güngör Akıncı ve Dilek (2012) yaptıkları araştırmada kanıt temelli etkinliklerin öğrencilerin analiz ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirdiğini gözlemlemiştir. Bu bağlamda bu araştırmada saptanan bulgular ile otantik öğrenme ve kanıt temelli öğrenme çalışmalarında ayrı ayrı elde edilen bulgular arasında tutarlılığın olduğu söylenebilmektedir. Ayrıca araştırma bulgularına göre otantik öğrenme kapsamında kullanılan kanıt temelli etkinlikler öğrencilerin sorunlara farklı bakış açılarından bakma becerilerini geliştirmiştir. Gürdoğan (2014) ve Gündoğan (2017) tarafından gerçekleştirilen çalışmalarda otantik öğrenmenin katılımcıların farklı bakış açılarını geliştirdiği saptanmıştır. Sağlam ve Bilgiç’e (2018) göre ise kanıtların öğrenme sürecinde kullanımı, öğrencilerin farklı kanıtlar üzerinde çalışmasına imkân sağlayarak onların farklı bakış açıları geliştirmelerini olanaklı kılmaktadır. Bu bağlamda araştırmada elde edilen bulgularla ilgili alan yazında gerçekleştirilen çalışmalardaki sonuçlar arasında benzerlik olduğunu söyleyebilmek mümkündür.
Bu araştırmada uzman performansı bileşeninin öğrenme sürecine yansıdığı gözlemlenmiştir. Uzman Kızılay’ın Suriyeli mültecilere yaptığı yardım ile ilgili kanıt niteliğindeki raporlarda yer alan bilgileri öğrencilere sunmuştur. Bu sunum öğrencilerde yardım fikrinin oluşmasını sağlamış ve öğrenciler bu yardımı gerçekleştirme adına faaliyette bulunmuştur. Yıldırım (2020) tarafından gerçekleştirilen araştırmada Sosyal Bilgiler dersinde yaşam problemlerinin tanımlanmasında öğrenciler farklı kaynak olarak uzmandan yararlanmıştır. Gündoğan’ın (2017) çalışmasında uzman performansı öğrenme sürecine yansımış ve öğrenciler okulda öğrendikleri bilgilerin yaşama yansıması ile ilgili çeşitli bilgilere ve deneyimlere sahip olmuştur.
Kanıt temelli etkinliklerin otantik öğrenme sürecinde kullanımı öğrencilerin kendi yakın çevrelerinden problemleri fark etmelerini ve sorunun çözümü adına bazı adımlar atmalarını sağlayabilmiştir. Verilen otantik görevlerde ise öğrenciler problemleri çözme adına çalışma yapmıştır. Böylelikle otantik bağlam bileşeni kapsamında otantik öğrenmenin “dış dünya ile bağlantı standardı” ile “öğrenmenin yaşam ile ilişkili olması” özelliği öğrenme sürecine yansımıştır. Bu noktada öğrenciler yaşam problemleriyle ilgili deneyimlerini paylaşmış ve öğrendikleri bilgileri sorunların çözümü noktasında kullanmıştır. Buna benzer şekilde Palm (2008) tarafından gerçekleştirilen araştırmada ilkokul düzeyinde öğrencilerin otantik bağlamda yaşam problemlerini çözmede gerçek yaşam deneyimlerini kullandığını saptanmıştır. Gregory (2013) ise otantik görevlerin katılımcıların gerçek yaşam deneyimleri edinmelerine olanak sağladığını çalışmasında gözlemlemiştir. Yıldırım (2020) otantik öğrenme sürecinde öğrencilerin sınıfta öğrendikleri bilgileri gerçek yaşam problemlerini çözme adına kullandıklarını ve faaliyette bulunduklarını tespit etmiştir. Doğan (2007) kanıt temelli etkinliklerin Sosyal Bilgiler dersinde kullanımının öğrencilere günlük yaşam sorunlarının çözümü için beceriler kazandıracağını ifade etmektedir. Bu bakımdan otantik bağlama göre etkinliklerin planlanmasında kanıtların işlevsel olarak kullanılabileceğini ifade edebilmek mümkündür.
Araştırmada ayrıca öğrencilerin iş birliği ile çalışarak otantik öğrenme sürecinde yardım kampanyası etkinliğini gerçekleştirdiği, fikirlerini ve çalışmalarını sınıfa sunarak açık bir şekilde ifade ettikleri görülmektedir. Hamurcu (2016) ve Gündoğan (2017) tarafından gerçekleştirilen araştırmalarda öğrencilerin otantik görevleri yerine getirirken iş birliği içinde çalıştıkları ve fikirlerini açık bir şekilde ifade ederek tartıştıkları tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra Bekret (2019) ve Sağlamgöncü (2016) tarafından gerçekleştirilen araştırmalarda Sosyal Bilgiler dersinde kanıt temelli etkinliklerin kullanımının öğrencilerin ifade becerilerinin gelişmesini sağladığı tespit edilmiştir. Araştırmada
kanıtların otantik öğrenme sürecinde kullanımıyla sınıfta oluşan tartışma ortamı öğrencilerin ifade becerilerinin gelişimine katkı sağlamıştır. Bu bakımdan farklı araştırmalardan elde edilen sonuçlar ile araştırma bulguları arasında tutarlılığın olduğu görülebilmektedir.
Çalışmada yardım kampanyası fikrinin öğrencilerde oluşmasının ardından bu fikre öğretmen tarafından yapılandırılmış destek sunulmuştur. Buna göre yardım kampanyasının başlangıcında öğrencilere yardımın nasıl toplanacağı ve nereleri kapsayacağına ilişkin fikir verilmiştir. Yardım toplama sürecinin devamını ise öğrenciler gerçekleştirmiştir. Bu destek Larkin’in (2008) ortaya koyduğu yapılandırılmış destek sürecinin aşamalarına uygun gerçekleştirilmiştir. Öğretmen yardım fikrinin oluşmasına katkı sağlamış, yardım toplama etkinlikleri ise öğrencilere bırakılmıştır.
Araştırmada elde edilen bulgular ile otantik öğrenme ve kanıt temelli öğrenme konularında gerçekleştirilen araştırmaların sonuçları arasında genel anlamda tutarlılığın olduğu saptanmıştır. Otantik öğrenme kapsamında kullanılan kanıt temelli etkinliklerle otantik öğrenmenin bileşenlerinin ve özelliklerinin öğrenme sürecine yansıdığı gözlemlenmiştir. Bu yansımalarda öğrenciler üst düzey düşünmeye sevk edilmiş, farklı fikirler geliştirmiş, fikirlerini sunmuş, özgün öğrenme ürünleri ortaya koymuş, iş birliği ile çalışarak, yapılandırılmış destek alarak ve uzman deneyimlerinden yararlanarak öğrendikleri bilgileri yaşam problemlerinin çözümünde kullanmış, öğrendikleriyle yaşantıları arasında ilişki kurmuş, öğrendikleri ile ilgili yansıtmalar yapmıştır. Bu bakımdan Sosyal Bilgiler öğretiminde otantik öğrenme sürecinde özel olarak kanıt temelli öğrenme etkinliklerinin benzer çalışma grubu özelliklerine sahip öğrenme ortamlarında uyumlu ve işlevsel şekilde kullanılabileceği söylenebilmektedir.