• Sonuç bulunamadı

Araştırma bulguları incelendiğinde ölçeğe ilişkin en yüksek madde ortalamalarının fikri mülkiyet faktörüne ait olduğu görülmektedir. En düşük madde ortalamaları ise bilgi doğruluğu ve güvenlik-kalite faktörüne aittir. En yüksek aritmetik ortalamaya sahip madde (X=3,14) orta düzeyde etik dışı kullanıma karşılık geldiğinden öğrencilerin bilişim teknolojilerini etik dışı kullanımlarının düşük düzeyde olduğu söylenebilir.

Araştırma bulgularına bakıldığında erkek öğrencilerin bilişim teknolojilerini kız öğrencilere göre daha etik dışı amaçlarla kullandıkları görülmüştür. Bu durum ülkemizde ve yurt dışında yapılan araştırma sonuçları ile benzerlik göstermektedir. Haines ve Leonard (2007), cinsiyetin etik karar almada en şiddetli faktör olduğunu tespit etmişlerdir. Baker ve Kavşut (2007), erkek öğrencilerin kız öğrencilere oranla hem daha fazla siber zorbalık yaptığını, hem de daha fazla siber kurban olduğunu saptamışlardır. Erdem (2008), kız öğrencilerin bilişim teknolojilerini, erkek öğrencilere kıyasla daha etik kullandıklarını belirlemiştir. Benzer şekilde Arıcak (2009), erkeklerin kızlara göre daha fazla siber zorbalık yaptığını ifade etmiştir. Yılmaz (2010), erkeklerin daha çok siber zorbalık yaptığını belirtmekle birlikte, klasik zorbalık ve siber zorbalık arasında negatif bir ilişki bulmuştur. Ayrıca siber zorbalığa maruz kalan öğrencilerin bu durumu aileleri ile paylaşmadıklarını tespit etmiştir. Peker ve Eroğlu (2010) ise internet bağımlılığının artmasının siber zorbalığı da artırdığını saptamışlardır. Bu farklılığa neden olarak erkeklerin teknolojiye karşı daha ilgili olmaları, teknolojik gelişmeleri yakından takip etmeleri ve bunları kötü amaçlarla kullanabilmeleri gösterilebilir.

Araştırma sonuçlarına bakıldığında öğrencilerin yaşlarının bilişim teknolojilerini etik kullanımlarını etkilemediği görülmektedir. Bu durum, çalışmaya katılan öğrenciler arasında yaş farkının fazla olmamasından ileri gelebilir. Benzer sonuçlar, başka çalışmalarda da ortaya çıkmıştır. Aydın (2006), araştırmasında çalışanların bireysel etik değerleri ile yaşları arasında bir ilişki olmadığını saptamıştır. Baker ve Kavşut (2007), yaş değişkeninin siber zorbalık düzeyini

etkilemediğini tespit etmiştir. Erdem (2008), öğrencilerin yaşları ile bilişim teknolojilerini etik kullanım düzeyleri arasında bir bağlantı olmadığını belirlemiştir.

Araştırma sonuçlarına göre öğrencilerin ailelerinin yaşadığı yer, bilişim teknolojilerini etik kullanım düzeylerini etkilememektedir. Bu durum Erdem (2008)’ in araştırma bulgularıyla farlılık göstermektedir. Erdem (2008), ailesi büyükşehir veya ilde yaşayan öğrencilerin bilişim teknolojilerini, ailesi ilçe veya köyde yaşayanlara kıyasla daha etik kullandıklarını tespit etmiştir.

Araştırma sonuçlarına göre öğrencilerin bilişim teknolojilerini kullanım davranışları öğrenim görmekte oldukları alana göre toplumsal etki, fikri mülkiyet ve güvenlik-kalite faktörleri açısından anlamlı farklılık göstermiştir. Buna göre; her üç faktör için de Bilişim Teknolojileri ve Elektrik Elektronik Teknolojileri alanlarında öğrenim görmekte olan öğrenciler Çocuk Gelişimi ve Eğitimi ile Grafik ve Fotoğraf alanlarında öğrenim görenlere göre daha etik dışı görüş bildirmişlerdir. Bilişim Teknolojileri ve Elektrik Elektronik Teknolojileri alan öğrencileri, bölümleri gereği diğer bölüm öğrencilerine göre bilişim teknolojilerine çok daha aşinadırlar. Bu durum da etik dışı kullanımları artırabilmektedir.

Benzer şekilde, araştırma sonuçları öğrencilerin bilişim teknolojilerini kullanım davranışlarının öğrenim görmekte oldukları dala göre fikri mülkiyet faktörü açısından anlamlı şekilde farklılaştığını göstermiştir. Buna göre; Endüstriyel Bakım Onarım, Veritabanı Programcılığı, Web Programcılığı ve Güvenlik Sistemleri dallarında öğrenim görmekte olan öğrenciler diğer dallarda öğrenim görmekte olan öğrencilere göre daha etik dışı görüş bildirmişlerdir. Bu dallar, Bilişim Teknolojileri ve Elektrik Elektronik Teknolojileri alanlarına ait dallardır. Bu durum, öğrencilerin öğrenim görmekte oldukları alan ve bilişim teknolojilerini etik kullanım durumlarına ait bulgularla paralellik göstermektedir.

Öğrencilerin bilişim teknolojilerini kullanım davranışları kişisel bilgisayara sahip olup olmama durumlarına göre toplumsal etki, bilgi doğruluğu, fikri mülkiyet ve güvenlik-kalite faktörleri açısından anlamlı bir farklılık göstermiştir. Buna göre her dört faktör için de kişisel bilgisayara sahip olmayan öğrenciler, kendine ait bilgisayarı olanlara göre daha etik görüş bildirmişlerdir. Bu durumun, kendine ait

bilgisayarı olan öğrencilerin, bilgisayar başında daha çok vakit geçirmelerinden kaynaklanabileceği düşünülebilir.

Öğrencilerin bilişim teknolojilerini kullanım davranışları kaldıkları yerde internet bağlantısı olup olmama durumuna göre bütün faktörler açısından anlamlı bir farklılık göstermiştir. Buna göre, kaldığı yerde internet olmayan öğrenciler, olanlara göre daha etik görüş bildirmiştir. Bu durum kaldığı yerde internet bağlantısı olan öğrencilerin internet üzerinde daha uzun zaman harcamalarından kaynaklanıyor olabilir.

Araştırmanın bir diğer bulgusu da bunu destekler niteliktedir. Çünkü öğrencilerin bilişim teknolojilerini kullanım davranışları internete haftalık bağlı kalma sürelerine göre fikri mülkiyet faktörü açısından anlamlı farklılık göstermiştir. Buna göre; öğrencilerin bağlı kalma süreleri arttıkça bilişim teknolojilerini etik dışı kullanımları da artmaktadır.

Benzer şekilde öğrencilerden internet kullanım düzeylerini “çok iyi” olarak belirtenlerin, “Hiç bilmiyorum”, “düşük”, “orta” ve “iyi” olarak belirtenlere göre bilişim teknolojilerini daha etik dışı amaçlarla kullandıkları sonucuna varılmıştır. İnternette etik dışı eylemlerde bulunmak belirli düzeyde internet kullanım bilgisiyle mümkündür. İnternet kullanım düzeyi arttıkça, etik kullanımın azalmasını bu şekilde yorumlayabiliriz.

Öğrencilerin bilişim teknolojilerini kullanım davranışları dosya transferi yapabilme durumlarına göre bütün faktörler açısından anlamlı bir farklılık göstermiştir. Buna göre, dosya transferi yapamayan öğrenciler, yapabilenlere göre daha etik görüş bildirmiştir. Öğrencilerin bilişim teknolojilerini kullanım davranışları internetten dosya indirebilme durumlarına göre ise fikri mülkiyet faktörü için anlamlı şekilde farklılaşmıştır. İnternetten dosya indirebilen öğrenciler daha etik dışı görüş bildirmişlerdir.

Bu sonuçlara paralel şekilde, öğrencilerin bilişim teknolojilerini kullanım davranışları çeşitli programlama dillerinde program yazabilme düzeylerine göre bütün faktörler açısından anlamlı bir farklılık göstermiştir. Buna göre, hiç program

yazamayan öğrenciler bilişim teknolojilerini en etik şekilde kullanırken, çeşitli programlama dillerinde program yazabilme düzeyini “çok iyi” olarak ifade etmiş olan öğrenciler bilişim teknolojilerini en etik dışı amaçlarla kullanmaktadırlar. Dosya transferi yapabilme ve çeşitli programlama dillerinde program yazabilme, ileri düzey bilgisayar becerileridir ve bilişim teknolojilerini etik dışı amaçlarla kullanmak, ileri düzeyde bilgisayar kullanım becerisiyle mümkün olabilir. Dosya transfer edebilme ve program yazabilme ile etik dışı kullanım arasındaki ilişkiyi bu şekilde yorumlayabiliriz. Araştırmanın diğer bir bulgusu da bunu destekler niteliktedir. Bilgisayar kullanım düzeyini “Çok iyi” olarak ifade etmiş olan öğrenciler bilişim teknolojilerini en etik dışı şekilde kullanmaktadırlar.

Benzer Belgeler