• Sonuç bulunamadı

4. BULGULAR ve TARTIŞMA

4.2. TartıĢma

Fen ve teknoloji öğretmenlerin ölçme ve değerlendirme araçlarını kullanma sıklıkları incelendiğinde, öğretmenlerin klasik ölçme ve değerlendirme yöntemleri, alternatif ölçme ve değerlendirme yöntemlerden daha fazla kullandıkları görülmektedir. Bu alanda yapılan çalışmalarda, araştırmayı destekleyen sonuçlar elde edilmiştir. Çelikkaya ve arkadaşları (2010), öğretmenlerin öğrencilerin başarısının belirlenmesinde kendilerini daha yeterli gördükleri geleneksel ölçme ve değerlendirme araçlarını daha çok tercih ettikleri ifade etmektedirler. Adanalı (2008), öğretmenlerin sosyal bilgiler dersinde alternatif ölçme ve değerlendirme yöntemleri ile geleneksel ölçme ve değerlendirme yöntemleri birlikte kullandıkları, geleneksel ölçme ve değerlendirme yöntemlerine daha çok yöneldikleri görüşünü ifade etmiştir. Karakuş ve Demirbaş (2011) araştırmalarında, coğrafya öğretmenlerinin kendilerini daha yeterli olarak gördükleri geleneksel ölçme ve değerlendirme araçlarını tercih ettikleri tespit ettiklerini belirtilmektedir. Özsevgeç ve Karamustafaoğlu’nun (2010) çalışmalarında, KTÜ'deki (Karadeniz Teknik Üniversitesi) öğretmen adaylarının geleneksel sınavları kullanılmayı tercih ettikleri, yapılandırmacı ölçme-değerlendirme yaklaşımları ise kullanılmak istenmediğini belirtilmiştir. Çelikkaya ve arkadaşları (2010), öğretmenlerin kendilerini yeterli gördükleri geleneksel ölçme ve değerlendirme araçlarını sıklıkla kullandıklarını belirtmektedirler. Karadüz (2009), öğretmenlerin uygulamadaki alışkanlıklarından dolayı yapılandırmacı anlayışı yansıtmadığı sonucuna ulaşmıştır.

Araştırmada anket sorularına cevap veren öğretmenlerin tamamının klasik ölçme ve değerlendirme yöntemlerinden çoktan seçmeli testleri kullandıklarını, doğru yanlış testleri, yazılı sınavları ve tamamlama (boşluk doldurma) sorularını çoğu zaman kullandıklarını belirtmiştir. Fen ve teknoloji öğretmenleri ile yapılan yarı yapılandırılmış mülakat verilerine göre öğretmenlerin klasik ölçme ve değerlendirme yöntemi olarak tabir ettiği çoktan seçmeli testleri, boşluk doldurma ve eşleştirme soruları çoğunlukla kullandıklarını ifade etmişlerdir. Yapılan benzer çalışmalarda bulguları destekler nitelikte sonuçlara ulaşılmıştır. Çelikkaya ve arkadaşları (2010), çalışmalarında sosyal bilgiler öğretmenlerinin çoktan seçmeli testleri sıklıkla kullandıklarını belirtmektedir. Karakuş ve Demirbaş (2011) öğretmenlerin Öğrenci Seçme Sınavı’ndan (ÖSS) dolayı çoktan seçmeli testleri kullandıklarını açıklamıştır. Çakan (2004), ilköğretim öğretmenlerinin büyük çoğunluğunun çoktan seçmeli testleri kullandıklarını, orta öğretim öğretmenlerinin ise yazılı sınavları kullandığını belirtmektedir. Fen ve teknoloji öğretmenlerinin Eşleştirme sorularını ve sözlü sınavları ise ara sıra kullandıkları görülmektedir. Anket ile elde edilen verilerde öğretmenlerin alternatif ölçme ve değerlendirme yöntemlerinden ise performans, proje, kavram haritaları, gözlem ve kelime ilişkilendirme araçlarını sıklıkla kullandıkları görülmektedir. Görüşmeden elde edilen veriler de ise alternatif ölçme ve değerlendirme yöntemlerinden ise çoğunlukla proje, performans, öğrenci ürün dosyası araçlarını kullandıkları görülmektedir. Çelikkaya ve arkadaşlarının (2010) yaptığı araştırmada ise öğretmenlerin alternatif ölçme değerlendirme yöntemlerinden kavram haritasını kullandıklarını belirtmiştir. Görüşme verileri, Öğretmenlerin çoğunluğu alternatif yöntemlerden yapılandırılmış grid, kavram haritası, tanılayıcı dallanmış ağaç araçlarını bilmediklerini ifade etmişlerdir. Öğretmenlerin yapılandırılmış grid yöntemini ise çok az kullandıkları görülmektedir. Okur (2008), yapılandırılmış grid ve tanılayıcı dallanmış ağaç araçlarının öğretmenler tarafından az bilinmesinden dolayı sık kullanılmayan yöntemler olduğunu belirtmesi araştırma bulgularını desteklemektedir.

Öğretmenlerin ölçme ve değerlendirme araçlarını kullanma sıklıklarının cinsiyet, eğitim düzeyi, mezun olduğu fakülte, okuttukları ders yükü, hizmet içi eğitim alıp alamama durumu, mesleki kıdem, mezun olduğu alan ve okutulan sınıfların mevcudu değişkenlerine göre incelendiğinde hizmet içi eğitim alan öğretmeler lehine anlamlı bir fark olduğu, diğer değişkenler açısından anlamlı bir farkın olmadığı görülmektedir.

Çelikkaya ve arkadaşlarının (2010) yaptığı çalışmada ise, Sosyal bilgiler öğretmenlerinden yeni programın önerdiği ölçme ve değerlendirme araçlarına ilişkin hizmet içi eğitim almış olanlar ile almamış olanlar arasında alternatif ölçme ve değerlendirme araçlarının kullanımı arasında ortalama puanlar açısından fark tespit edilmediğini belirtmektedirler. Bu bulgu yaptığımız çalışmalardan elde dilen bulgularla örtüşmemektedir.

Araştırmadan elde edilen veriler, fen ve teknoloji öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirme araçlarını kullanırken karşılaştıkları sorunları; sınıfların kalabalık oluşu, ölçme ve değerlendirme yöntemleri uygulamanın ve hazırlamanın zaman alması, sınıf mevcutlarının fazla olması, öğrenci ve öğretmen açısından maliyetli olması, ilköğretimde SBS’nin (Seviye Belirleme Sınavı) uygulanması şeklinde belirtmektedir. Karakuş ve Demirbaş’ın (2011) yaptığı çalışma araştırma bulgularını destekleyen niteliktedir. Araştırmalarında, öğretmenlerin ölçme ve değerlendirme araçlarını kullanmada karşılaştıklarını sorunların başında sınıfların kalabalık oluşu, maliyet ve zaman yetersizliği belirtilmektedir. Ayrıca öğretmenlerin, çoktan seçmeli testleri, alternatif ölçme ve değerlendirme araçlarına tercih etmelerinin temel nedenini Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) olarak belirttikleri ifade edilmektedir. Araştırmadaki diğer sonuçlar dikkate alındığında, öğretmenlerin alternatif ölçme ve değerlendirme araçlarının kullanımı ve hazırlanması konusunda acilen hizmet içi eğitime ihtiyaçları olduğu belirtilmektedir. Aslan ve arkadaşları (2009), öğretmenlere alternatif ölçme ve değerlendirme yöntemleri ile ilişkili teorik bilgilerin yanı sıra uygulamaya dönük pratik bilgileri de içeren ek formasyonun verilmesi önermektedirler. Çakan (2004), öğretmenlerin önemli bir kısmının ölçme ve değerlendirme konusunda kendilerini yetersiz gördüklerini ifade etmiştir.

Çelikkaya ve arkadaşları (2010), ölçme ve değerlendirme araçlarını kullanırken karşılaştıkları sorunları sınıfların kalabalık oluşu, maliyet ve zaman yetersizliği olarak sıralamışlardır. Ayrıca öğretmenlerin alternatif yöntemleri kullanma ve hazırlama konusunda hizmet içi eğitim ihtiyacı olduğunu sonucuna varmışlardır. Adanalı (2008), sosyal bilgiler dersinde alternatif ölçme ve değerlendirme etkinlikleri uygulanırken hem öğretmenler hem de öğrenciler birçok güçlüklerle karşılaştıklarını belirtmektedir. Bu güçlüklerden; zamanın yetersizliği, çevre ve okul olanaklarının yöntemler için uygun olmaması, öğrenci algılarında yaşanan sorunlar, araç-gereç ve materyal eksiklikleri,

ailelerdeki bilgi ve ilgi eksikliği gibi alt yapının hazırlanmasından kaynaklı sorunları sıralamıştır. Yıldırım ve Öztürk (2009), öğretmenlerin Türkçe programının ölçme- değerlendirme öğesini genel olarak olumlu bulduklarını ifade etmiştir. Ancak programda önerilen ölçme araçlarını kalabalık sınıflarda kullanmanın zor ve zaman alıcı olduğunu belirtmişlerdir. Bununla birlikte öğretmenlerin programın öngördüğü ölçme ve değerlendirme uygulamalarını büyük ölçüde gerçekleştirdiğini; programda yer alan ölçme araçlarından en çok performans ödevleri, dereceli puanlama anahtarı, öğrenci ürün dosyaları ve proje değerlendirme formunu kullandıklarını, buna karşılık tutum ölçekleri, akran değerlendirme formu ve grup öz değerlendirme formu gibi araçları kullanma sıklıklarının çok düşük olduğunu saptadıklarını belirtmişlerdir. Gök ve Erdoğan (2009), öğretmen adaylarının yeni Türkçe programındaki ölçme ve değerlendirme araçlarını kullanırken karşılaştıkları sorunların araştırıldığı bir araştırma yapmıştır. Araştırmaya katılan adayların yarısına yakını yeni Türkçe programındaki ölçme ve değerlendirme araçlarını kullanma konusunda herhangi bir sorun yaşamadığını belirtirken, yarısından fazlası ise çeşitli sorunlar yaşadıklarını belirtiklerini ifade etmiştir. Adayların en çok yaşadığı sorunlar; ölçme ve değerlendirme araçlarının uygulanmasında zaman probleminin yaşanması, öğrencilerin uygulanan formları anlamasının ve yöntemlerin uygulanmasının güç olması şeklinde ifade edilmiştir. Bununla birlikte öğretmen adayları, süreç değerlendirmesi yapıldığı için her ders sonunda öğrencilere dağıtılan ölçme ve değerlendirme formlarının toplanmasının güç olması, kılavuz kitaba bağlı kalmak zorunda olmaları, puanlamada objektif olunamaması, puanlama güvenirliğinin sağlanamaması, ödevleri veliler tarafından yapılması, ölçme ve değerlendirme formlarının öğrencilerin seviyelerine uygun olmaması, öğrencilerin yönergeleri anlamamaları, uzun ölçeklerde sıkılmaları, öğrencilerin kendileri ile ilgili değerlendirme yaparken kendilerini ifade edememeleri, puanlama aşamasında kendilerini yeterli görmemeleri ve sınıfların kalabalık olması konusunda sorunlar yaşadıklarını ifade etmiştir.

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

Benzer Belgeler