• Sonuç bulunamadı

Tarihsel Süreçte Kentsel Mekânda Morfolojik Değişim

Tarihsel süreç içerisinde ilk olarak mağara veya mağaralar örüntüsü ile kendini gösteren yerleşimler daha sonra tarım toplumunun ihtiyaçları doğrultusunda doğal morfolojinin biçim değiştirerek kentsel morfoloji biçimini almaya başlaması ile devam

Şehirler Sokak Sistemleri Parsel Dokuları Bina Dokuları Morfolojik Analizler Şehirler Mahalleler Dokular Binalar Tipo-Morfolojik Analizler Binalar Odalar Strüktürler Malzemeler Sistemler Organizması Strüktürler Sistemi Elemanlar Strüktürü Elemanlar

etmiştir. Şehir morfolojisinin kendini gösterme biçimi ilk yerleşmelerin ortaya çıkması ile başlamış olup takip eden bütün dönemlerde farklı dinamiklerden kaynaklı olarak yeniden biçimlenme süreçlerine girmiştir. Bu dinamiklerin bir kısmı yerleşimlerin işgal yolu ile el değiştirmesine dayalı olarak farklı bir medeniyetin hâkimiyeti altına girmesi şeklinde ortaya çıkarken bir kısmı değişen ihtiyaçlar ve stratejik politikaların etkileri doğrultusunda biçimlenmiştir. Şehirlerin veya yerleşmelerin tarihsel süreç içerisinde değişim göstermesi ile beraber yapısal dokuda ve mülkiyet deseninde de farklılaşmalar olmuştur (Birik, 2011).

Yapısal dokudaki değişimler, bazen doğal morfolojinin etkisi ile şekillenirken bazen de mülkiyet izleri doğrultusunda olmuştur. İlk önceleri tarımsal parsel ölçeğinde oluşan yapısal dokular mülkiyetin bölünmesi ile kentsel parsel ölçeğinde değişim gösterip devamlılık göstermiştir (Birik, 2011).

Tarihsel süreç içerisindeki kent morfolojisi kapsamında morfolojik değişimler yapısal doku ve mülkiyet dokusu şeklinde belirtilmiş ve bu doğrultuda Roma, Yunan, Helenistik dönemlerin yanı sıra farklı coğrafyalardaki yerleşimlerden ve günümüz kenti olan İstanbul’dan farklı örnekler verilmiştir.

Miletos Yunan kenti M.Ö. 4. yy. Miletos Helen kenti M.Ö. 2. yy. Miletos Roma kenti M.Ö. 2. yy. Şekil 2.10. Miletos kent merkezinin farklı dönemlerde aldığı form (Bacon, 1974)

Farklı tarihsel dönemlerde, dokunun farklı dinamiklerden etkilenmesi ile değişimi görülmektedir. Planlı Miletos kentinde Yunan döneminin insan ölçeğindeki mekânı, yapısal alanlardan çok agora gibi kamusal açık alanlara öncelik veren yapısı ile ön plana çıkarken, Helen döneminde mekânı tanımlayan fakat tamamen çevrelemeyen simetrik yapı düzeni ile daha biçimsel kentsel doku ortaya çıkmıştır. Yunan ve Helen dönemlerini takip eden Roma döneminde ise kentsel doku tamamen çevrelenmiş, avlular ve dikdörtgen formlu alanlara bölünmüştür. Bu yaklaşım Roma imparatorluk kimliği ile örtüşen, yaşamın farklı ritüellerinin farklı alan kullanımlarına ayrılması ve

yapıların kendi mimari dillerinin ön plana çıkması ile de uyuşmaktadır. M.Ö. 4. yüzyıl

ve M.Ö. 2. yüzyıl arasında değişime uğrayan kentsel doku, Hippodamus’un öngördüğü ritmik grid sistemden oluşan temel tasarım üzerine yapılanmış ve kimliğini korumuştur (Bacon, 1974).

Şişhane Meydanı 1860 yılı morfolojik yapısı Şişhane Meydanı 1926 yılı morfolojik yapısı

Şişhane Meydanı 1966 yılı morfolojik yapısı Şişhane Meydanı 1982 yılı morfolojik yapısı

Şişhane Meydanı 2010 yılı morfolojik yapısı

Şekil 2.11. İstanbul’da Şişhane Meydanı 1860, 1926, 1966, 1982 ve 2010 yılları morfolojik yapı değişimi (Birik, 2011)

İstanbul örneğinde Şişhane Meydanı ve çevresinin morfolojik süreci tanımlanmıştır.

Galata, çeperlerini oluşturan surlarla çevrili, içe dönük yapısını 19.yüzyılın ortasına kadar korumuştur. Pera’nın gelişmesiyle birlikte Tarihi yarımada ve gelişme alanları arasında sıkışan eski Ceneviz kenti ve yeni kentin birleştirilerek işlevsel hale getirilmesi amacıyla Şişhane Meydanı ve onu çevreleyen ışınsal sistem oluşturulmuştur. 19. yüzyıl sonunda, bu büyük kentsel operasyonla kentsel morfolojik yapının

karakteristiği dönemin modern kentsel tasarım yaklaşımları doğrultusunda yeniden biçimlenmiştir. Şişhane Meydanı’nda eski kent dokusu ile yeni kentin birbirine geçişinin sağlaması için yıkım, birleştirme ve dolgu gibi müdahaleler gerçekleştirilmiştir. Yerel kimlik ile birleşerek kendi özgün dilini veya dokusunu oluşturan Şişhane Meydanı, yapı adası, sokak örüntüsü, yapı ve parsel gibi morfolojik yapısı farklı biçimlenmeleri beraberinde getirmiştir. 19. yüzyılın ortasında başlayan ve 1950’lere kadar kentsel morfolojik yapının değişerek şekillendiği süreçte yapısal karakteristiğin korunarak sürekliliğini sağladığı izlenmektedir. 1960 yılında başlayan süreçte, kentsel morfolojik yapının niteliklerini kaybetmeye başladığı görülmektedir. Yapı adası içerisinde yeni yapılanmalar ve değişiklikler görülmektedir. Bu müdahalelere rağmen, doluluk-boşluk oranı önemli ölçüde değişmemiştir. 1980 sonrası Tarlabaşı Bulvarı’nın açılmasıyla başlayan süreçte ise kentsel morfolojik yapıya ait dokunun, yeni bir müdahale ile farklılaştığı görülmektedir. Bu yeni müdahale süreci ile beraber ışınsal formu meydana getiren eski ve yeni yapısal doku ile ulaşım dokusunun kaybolmaya başladığı izlenmektedir. 2010 yılı kentsel dokusunda görüldüğü üzere değişim sürecinin, kentsel morfolojik yapıyı değiştirdiğini ve niteliklerin sürekliliğini ortadan kardırarak başkalaşım ortaya çıkardığı ifade edilebilir (Şekil 2.11), (Birik, 2011).

Şekil 2.12’te görüldüğü gibi mülkiyet deseninin kentsel dokuyu tanımlaması ve değişiminde rol oynayan temel durum, büyük ölçekli kırsal arazi mülkiyet yapısının değişmesi ile daha küçük bahçelere veya yapı parseline dönüşürken oluşan kentsel mülkiyet desenidir. İsviçre’nin Basel kentinde yaşanan bu değişimin nedeni Avrupa’da Fransız devrimi ile ortaya çıkan, büyük arazilerin bölünerek parsellenmesi ve orta sınıf ve çiftçilerin mülkiyeti paylaşmasıdır. Fransız Devrimi ile kolektif yapıdan sıyrılarak diğer topluluklar arasında paylaşılan, değer ve spekülasyon aracı haline gelen yeni kentsel parsel, kentsel mekânın şekillenmesinde etkin rol oynamıştır. Bu durum tarihsel süreçte mülkiyet deseninin kentin morfolojik yapısının değişimindeki rolünü ortaya koymaktadır (Rossi, 1982).

Şekil 2.12. İsviçre, Basel’de arazinin mülkiyet deseni değişimi ve kentsel mekânın tanımlanmasına Etkisi (Rossi, 1982)

Şekil 2.13’te İran’da, Yazd yakınlarındaki Nowdusahn yerleşiminde sulama kanalları ile birbirinden ayrılan tarım alanları mülkiyet dokusunun izlerini oluşturmuş ve bu mülkiyet dokusu da yerleşimin morfolojik yapısının şekillenmesini sağlamıştır.

Şekil 2.13. İran, Yazd yakınlarındaki Nowdusahn yerleşimi mülkiyet izlerinin oluşturduğu yapısal doku (Kostof, 1991)

Kentsel morfoloji kavramı, ekolleri, bileşenleri bağlamında kavramsal ve kuramsal yaklaşımların ortaya konulmasından sonra morfolojik değişimleri beraberinde getiren kentsel yenileme olgusuna ilişkin kavramsal ve kuramsal yaklaşımlar ele alınmıştır.