• Sonuç bulunamadı

Bursa kentinin tarihsel süreçte nasıl bir gelişim çizgisine sahip olduğunun analizi, 21. yüzyıl Bursa’sının kent mekânındaki oluşumları anlayabilmek için önemlidir. Tarihsel süreçte Bursa kentindeki değişimler iki ayrı dönemde ele alınacaktır: 1980’li yıllara kadar olan dönemde Bursa’da kentsel değişim ve 1980’den günümüze Bursa’da kentsel değişim.

1980’li Yıllara Kadar Olan Dönemde Bursa’da Kentsel Değişim

1980’li yıllara kadar olan dönemde Bursa’ya bakıldığında Osmanlı Devleti’nde olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde de sosyal ve ekonomik unsurlar açısından oldukça önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir. Cumhuriyet döneminde Bursa’ya verilen önem, kentte yapılan planlarda görülmektedir [159].

Bursa kentinin ilk planlama çalışması, 1924 yılında Karl Löcher tarafından yapılmıştır. Bu plan, o dönemin ‘bahçe – kent akımı’ etkisinde kalarak mevcut arazi kullanımları tamamen yok sayan bir anlayışa sahip olup Bursa kentsel mekânının şekillenmesinde bir etkiye sahip olmamıştır.

114

1938 – 1944 yılları arasında Bursa’nın planlama çalışmalarını yürüten Henri Prost ise, Baron Haussmann’ın Paris’te uyguladığı aksiyel (doğrusal) planlama anlayışına benzer bir yaklaşımı benimsemiştir. Prost’un planına bağlı olarak Bursa’nın güncel ulaşım kademelenmesinin temeli atılmıştır. Bu anlayışa göre kentin motorlu araç trafiğine uygun hale getirilmesi amaçlanmış, 1. ve 2. kademe yol güzergâhlarının belirlenmesinde etkili olmuştur. Özellikle Altıparmak Caddesi’nin genişletilmesi ve kent merkezi ile Çekirge’nin birbirine bağlanması’na bağlı olarak kentin araç trafiğinin yoğunlaşması neticesinde yol güzerahları üzerindeki ulaşıma bağlı hava kirliliği riskine neden olmuştur. Bu hava kirlilğinin yol güzerahları üzerindeki tarım alanları üzerinde çökelmesi neticesinde toprak kirliliği ve buna bağlı olarak su kirliliği riskleri oluşturduğu ve günümüzde yapılan kirlilik analizleri neticesinde bu yol güzergâhları üzerinde kirlilik olgularının tespit edildiği görülmektedir.

1960 yılında Luigi Piccinato danışmanlığında 1/5.000 ölçekli Bursa Nazım İmar Planı (Şekil 6.1) yapılmıştır. Piccinato kentin Ankara – Bursa – Mudanya yolu üzerinde, yani doğu – batı ekseninde lineer bir biçimde gelişmesini önermiştir. Bu gelişmeyi desteklemek için kentin doğu ucu olan Ankara yolu üzerinde küçük sanayinin gelişmesini planlarken, Mudanya yolu üzerinde de bir Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulmasını önermiştir [160]. Piccinato’nun önerisi doğrultusunda Türkiye’deki ilk Organize Sanayi Bölgesi 1966 yılında Bursa’da açılmıştır.

115

Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulmasının da etkisiyle kentte yönelen aşırı göçlerin yarattığı baskı, Piccinato planındaki nüfus ve yoğunluk projeksiyonlarını geçersiz kılmıştır. Piccinato Planı’nın nüfus hedefi, 1980 yılında 250.000 olarak belirtilmiş fakat 1975’te kent nüfusu 350.000’e ulaşmıştır [161].

Bu durum kentin fiziki yapısını etkilemiştir. Mudanya Caddesi’nde yeni fabrikalar kurulmuş ve kent batı yönünde gelişim göstermiştir. Büyük sanayi kuruluşları kentin batı yönündeki gelişiminin habercisi olmuşlardır. Renault, Sönmez Filament ve Nergis fabrikalarının Mudanya Caddesi üzerinde yer almalarına bağlı olarak bölgede yeni konut alanları oluşturulmuştur. Bunun dışında Yalova Yolu üzerinde yer alan Tofaş, İzmir yolu üzerinde Karsan, Ankara yolu üzerinde bulunan Yeşim de yine kentsel mekânın dışında ana yollar üzerinde inşa edilmişlerdir. 1970’lerde kentteki sanayinin çeşitlenmesi ve yoğunluğunun artmasıyla birlikte Bursa Ovası’nda, kuzeye ve doğuya doğru kaçak yapılaşmalar görülmeye başlanmıştır. Bu dönemde 1977 tarihli ‘Ova Koruma Protokolü’ hazırlanarak, Bursa Ovası’nın korunacak kesimleri belirlenmiş, ancak bu protokol gerek kaçak yapılar, gerekse sanayi kuruluşlarının ovaya yayılmasını önleyememiştir [162].

Bursa’da 1960 yılından sonra Nazım Plan Bürosu tarafından birçok nazım plan ve revizyon planları yapılmıştır (Çizelge 6.1). 1976 tarihli Nazım Planı (Şekil 6.2) kenti desantralize etmeyi amaçlayan bir plan olmuştur. Plan önerilerinin hemen hemen tamamı belediye sınırları dışında olmuştur. Bu planda Bursa’nın yakın çevresinde bulunan Demirtaş, Kestel, Gürsu, Görükle, Çalı, Kayapa, Hasanağa ve Akçalar Belediyeleri de ele alınmıştır. Bursa kent bütününe ait makroform ve gelişme yönleri 1976 planıyla belirlenmiştir [163].

116

Çizelge 6.1 Bursa’da 1960 yılından sonra yapılan nazım planlar ve revizyon planları [163]

117 1980’den Günümüze Bursa’da Kentsel Değişim

1980 yılından itibaren gerek kaçak yapılaşmalar gerekse büyük bir hızla artan kent nüfusundan dolayı ihitiyaç duyulan konut alanlarına bağlı olarak daha önce hazırlanan planlar geçerliliklerini kaybetmiş ve planların yenilenmesini zorunlu hale gelmiştir. Bunun sonucunda hazırlanan 1984 Nazım Planı ile kentin kuzeyde, ova alanında genişlemesinin önüne geçilmek amaçlanmıştır. Plana göre yeni ova koruma alanları belirlenmiş ve ova koruma protokolleri imzalanmıştır. Ayrıca plan çalışmalarının İnegöl, Mustafa Kemalpaşa, Karacabey, Mudanya, Gemlik, Yenişehir ilçelerini de kapsaması öngörülmüş ve bir ‘Bursa Metropoliten Bölgesi’ tanımlanmıştır. Merkez ile bütünleşme sürecine giren, batıda Görükle, Kayapa, Hasanağa, Çalı ve Akçalar, Gürsu ve Kestel, kuzeyde Demirtaş belediyelerini de içeren bir ‘Bursa Kent Bütünü’ kavramı oluşturulmuştur. Bu plan çerçevesinde, batıda Fethiye, Beşevler, İhsaniye Ataevler; doğuda da Kaplıkaya’da dar ve orta gelir grupları için konut alanları açılmıştır [164]. Bu konut alanlarının alt yapı çalışmaları hazırlanmadan ve özellikle verimli tarım arazileri üzerinde planlaması sonucunda tarım alanlarında kayıplar yaşanmış, anakaya özelliklerine göre infiltrasyona bağlı olarak yeraltı sularının kirlenmesi ve yüzeysel akış ile evsel kaynaklı kirliliklerin nilüfer çayına boşaltılması riski ortaya çıkmıştır. 1984 yılında alınan planlama kararlarına göre ortaya çıkan su kirliliği riski güncel kirlilik analizlerinin değerlendirilmesi sonucunda doğrulandığı görülmektedir.

1976’dan itibaren hemen her 5 yılda bir Bursa’da nazım planlar, plan revizyonları yapılmış ve kentsel büyüme, yeni alanlar açılarak kontrol edilmek istenmiştir. 1990 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi’nce Nazım Plan Revizyonu (1/25.000 ve 1/5000) yapılmış ve kentin batısında 1970 hektarlık bir ek konut alanı önerilmiştir. Bu planla 1976 planı nüfusuna, ilave olarak 240.000 kişilik bir alan açılmış ve kent bütününde 1.2 milyon nüfusa yetecek konut alanları önerilmiştir. 1995 yılında bir defa daha Nazım Plan Revizyonu yapılmıştırak 1500 hektarlık bir ilave alan ile 420.000 nüfusu alabilecek kapasitede yoğun konut alanları önerilmiştir. Aynı şekilde bu alanlarda da tarım ve orman alanları kayıpları yaşanmıştır. Aynı zamanda jeolojik açıdan sıvılaşma problemi yaşanan alanlarda yanlış arazi kullanımlarının önü açılmıştır. 1985 tarihli İmar Yasası’yla (3194 sayılı İmar Yasası) çevre belediyeler kendi imar planlarını yapma ve onama yetkisine kavuşmuşlardır. Böylece Bursa Nazım Planları dışında Demirtaş, Görükle,

118

Kayapa, Kestel Belediyeleri tarafından imar planları yapılmış ve yeni alanlar açılmıştır [165]. İmar Yasası’na bağlı olarak belediye sınırları içinde, havza sınırları ile uyumsuz olarak yapılan bu planlar, parçacıl bir bakış açısı ile planlama yapıldığını göstermektedir. Yapılmış olan planlar ile güncel arazi kullanım arasındaki uyumsuzluklar planların ya tamamen geçersiz kaldığı ya da çok kısa süre geçerliliğini koruyabildiğini göstermiştir. Bu nedenle makro ölçekte stratejilerin ve planlama kararlarının belirlendiği Çevre Düzeni Planı yapılması gerekliliği görülmüştür.

1997 yılında Bayındırlık ve İskân İl Müdürlüğü ile birlikte 1/100.000 ölçekli, “Bursa İli 2020 Çevre Düzeni Strateji Planı” hazırlanmış ve bakanlıkça 1998’de onaylanmıştır. 1/100.000 ölçekli Bursa İli 2020 Çevre Düzeni Strateji Planı’nın hedefi; 2020 yılına kadar sürdürülebilir, yaşanabilir bir çevre yaratılması, Bursa’nın tarihsel kimliğinin korunması doğrultusunda ve Türkiye’nin kalkınma planı içinde Bursa ilinin sektörel gelişme hedeflerini, planlama ilkelerini belirleyerek, bu ilkeler doğrultusunda sağlıklı gelişmesini ve büyümesini temin etmektir [166]. 1/100.000 ölçekli Bursa İli 2020 Çevre Düzeni Strateji Planı’nın planlama hedefi doğrultusunda planlama ana ilkesi, koruma ve geliştirme ilkelerinin birbirine üstün gelip Bursa’nın sadece sanayi veya tarım kenti olmamasıdır. Bursa Büyükşehir Nazım Plan Bürosu, 1998 yılında onaylanan 2020 yılı 1/100.000 ölçekli Bursa İli Çevre Düzeni Strateji Planı’na uygun olarak 1/25.000 ölçekli Merkez Bölgesi Nazım Planı’nı üretmiş ve onaylamıştır. 2004 yılında Bursa metropoliten alan sınırları 30 kilometre yarıçapında genişletilmiştir. Yeni Bursa metropoliten alan sınırları içinde; 3 merkez ilçe (Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer), 4 ilçe (Mudanya, Gemlik, Gürsu ve Kestel) ve 17 ilk kademe belediyesi (Akçalar, Hasanağa, Kayapa, Çalı, Göknükbelen, Kirazlı, Barakfaki, Görükle, Emek, Demirtaş, Ovaakça, Güzelyalı, Kurşunlu ve Umurbey) bulunmaktadır. Bursa Büyükşehir Belediyesi mücavir alanı 300.000 hektardır ve nüfusu 1.528.720’e yükselmiştir [167].

Benzer Belgeler