• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL TEMELLER ve KAYNAK TARAMASI

2.5. Yaş Meyve Ürünlerinde Uygulanan Kalite Güvenlik Standartları

2.5.2. İyi Tarım Uygulamaları (İTU)

metaller vb.) ve fiziksel (cam parçası, metal parçası, saç vb.) risklerin ortadan kaldırılması hedeflenmektedir (Özdemir 2008).

Bu risklerin elimine edilmesi için ise; hammadde, üretim yöntem ve tekniği, çalışanların hijyeni ve tedarik zincirinde üretimden tüketime kadar olan bütün süreçlerde çeşitli uygulamaların yapılmasını gerekli kılmaktadır. Bu nedenle, HACCP sistemi yaş meyve ve sebze sektörü dahil olmak üzere gıda işleyen, paketleyen, taşıyan ve dağıtan tüm sektörlere uygulanmaktadır. HACCP, sorunların giderilmesine değil, önlenmesine yönelik bir sistemdir. Avrupa Birliği’nde, ithal edilen yaş meyve sebzeler, gıda kontrolörleri tarafından HACCP sistemi açısından kontrol edilmemekle birlikte, bu belgenin olması güçlü bir doküman olarak kabul edilmektedir. HACCP Sistemi, bağımsız sertifika kuruluşlarınca denetlenmekte ve sertifika verilmektedir (Özdemir 2008).

2.5.2. İyi Tarım Uygulamaları (İTU)

İyi Tarım Uygulamalarının temelleri İyi Üretim Uygulamalarından gelmektedir. İyi üretim uygulamaları, gıda güvenliğini sağlayan tüm hijyenik uygulamalar, bunların prosedürleri ve kayıtlarını kapsayan uluslararası geçerliliği olan bir uygulamadır. İyi üretim uygulamaları, işletmelerin sahip olması gereken temel özellikleri tanımlamaktadır.

Üretim ortamı ve çevre, süreçler ve ekipmanlar, hammadde ve personel olmak üzere dört ana konunun ürün kalitesi ve güvenliği açısından etkileri tanımlanarak, tüm riskler kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır (Özdemir 2008).

Açılımı "Good Manifacturing Practise" olan GMP uygulamaları gıda güvenliğine ilişkin uygulamaların bilenen en eskisidir. Esasen iyi uygulamaların esası “İyi Laboratuvar Uygulamaları”ndan çıkmış, daha sonra bu iyi uygulamalar üretim alanına da uyarlanmıştır. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) 1967 yılında iyi laboratuvar uygulamalarının benzerini gıda ürünleri için geliştirilmiş ve önermiştir. Hazırlanan yeni düzenleme de “İyi Üretim Uygulamaları” adını almıştır. 1969 yılında ise bir takım değişiklikler yapılarak tüm gıda endüstrisinde uygulanabilir hale getirmişlerdir. GMP, imalatta bir kalite yaklaşımıdır ve tüm gıda sanayi elemanlarının profesyonel ve etkin çalışmasına olanak sağlamaktadır. Üretimden satışa kadar olan süreçlerin her aşamasında

26

gıda güvenliği risklerini tanımlamak ve azaltmak, güvenli, kaliteli ve çevreye dost ürünler üretmek, uluslararası sertifikalar sunmak, ürün hareketlerindeki engelleri azaltmakta, iç ve dış pazarlarda yüksek rekabet gücü kazandırmaktadır. İmalatçı üretim sistemini ve teknolojisini yasa gereği güncellemek zorundadır (Mencet 2005).

İyi Tarım Uygulamaları (İTU) 1997’de temelde ülke içinde üretilen ve ithal edilen yaş meyve-sebzelerin güvenilirliğini garanti altına alabilmek için ABD’de hayata geçmiştir.

Taze olarak tüketilen ürünlerden kaynaklanan çeşitli salgın hastalıklar nedeniyle tarımsal uygulamalarda güvenliği sağlamak amacıyla, USDA (Amerikan Tarım Bakanlığı) ve FDA (Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi) tarafından yaş sebze ve meyvelerdeki mikrobiyolojik gıda risklerini minimize edecek bir direktif hazırlanmıştır. Sözü edilen direktif doğrultusunda hazırlanan İTU, yaş meyve ve sebzelerin mikrobiyolojik gıda zararlarını minimize edecek şekilde üretilmesi ve işlenmesi için izlenmesi gereken işlem ve uygulamaları ortaya koymaktadır. İTU, tarımda kimyasal kullanımının bir program dâhilinde azaltılması, toprak ve çevreye zarar veren uygulamaların minimize edilmesi, verimliliğin arttırılması ve böylece tarımın sürdürülebilirliğinin sağlanmasını hedeflemektedir. Bu uygulamanın temel amacı, mevcut tarımsal uygulamalarda yeni ve çevreyle uyumlu tarım tekniklerini sürdürülebilirlik çerçevesi içinde adapte etmektir.

FAO (Dünya Gıda ve Tarım Örgütü), İTU’nı sürdürülebilir tarım ve kırsal kalkınmanın başarılabilmesi için uygulanması gereken bir mekanizma olarak tanımlamaktadır. 2002 yılında Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde, İTU konusuna yer verilmiş ve bu konuda bir metodoloji geliştirilmeye çalışılmıştır. İyi tarım uygulamaları yoluyla ilk aşamada, tarımsal üretim sisteminin;

sosyal olarak yaşayabilir, ekonomik olarak karlı ve verimli, insan sağlığını ve varlığını koruyan, hayvan sağlık ve refahını sağlarken çevreye önem veren bir hale gelmesi amaçlanmaktadır. Ortaya konan metodolojide entegre savaşım yönetimi, entegre yetiştiricilik yönetimi, tarımın korunması ve gıda güvenliği konuları Codex Allimentarius çerçevesinde şekillendirilmiştir. Üretim sistemlerinde uygulanacak olan bir dizi prensip ve strateji hazırlanmış ve bunlar kılavuz niteliği taşıyan bir doküman haline getirilmiştir (Duman ve Sarı 2004).

27

İTU, tarımsal üretim sisteminin sosyal açıdan yaşanabilir, ekonomik açıdan karlı ve verimli, insan sağlığını koruyan, hayvan sağlık ve refahı ile çevreye önem veren bir hale getirilmesi amacıyla uygulanması gereken işlemlerdir. Yaş meyve-sebzelerde gıda güvenliği, İTU uygulanması ile başlamaktadır. İTU; tarımsal üretimin planlanması, geliştirilmesi, pazarlanması, kayıt altına alınarak gıda güvenlik zinciri içinde güvenli ürünlerin tüketicilere ulaştırılması ile ilgili bütün iş ve işlemler olarak tanımlanabilir. İTU bir anlamda, çevreye duyarlı, asgari hijyen standartlarını karşılayan, kimlik- kayıt sistemi olan ve yaygın kabul gören bir tarım biçimidir (Duman ve Sarı 2004; Özdemir 2008).

İTU’nün günümüzdeki en yaygın uygulaması Avrupa Birliği ülkelerinde başlamış ve buradan da dünya geneline hızla yayılarak yaş meyve – sebze dış ticaretine yön verir bir hale gelmiştir. AB ülkelerindeki tedarikçilerin, perakendecilerin ve tüketicilerin gıda güvenliği, kalitesi, çevre kirliği ve çalışanların sosyal ve ekonomik refahı ile ilgili kaygıları giderek artınca, AB’ndeki büyük süpermarketler “İyi Tarım Uygulamalarına”

yeni kurallar getirilmesini ve tedarikçilerden, ihracat yapılan ülkelerde bu kuralların uygulanmasını talep etmişlerdir. EUREP (The Euro Retailer Produce Working Group) tarafından 1997 yılında hazırlanan EurepGAP protokolü bu tür kaygılar sonucu ortaya çıkmıştır (Duman ve Sarı 2004; Özdemir 2008).

EurepGAP’ın daha önce ABD ve FAO tarafından geliştirilen İTU uygulamalarından en önemli farklı İTU uygulamalarını (kalite standartlarını) HACCP gibi bir gıda günce sistemi uygulamaları ile birleştirmiş olmasıdır. Diğer bir ifade ile EurepGAP; İTU + HACCP’den oluşmuş olup, sadece güvenli tarımsal ürünler üretim kriterlerini vermekle kalmayıp, aynı zamanda süreci kritik kontrol noktaları bazında denetlemekte ve sertifikalandırmaktadır. EurepGAP’in yıllar içerisinde tüm dünyada uygulanmaya başlanması ile birlikte adı değiştirilerek GLOBALGAP halini almıştır. EurepGAP Sekretaryası 7 Eylül 2007 tarihinde Tayland’da yapılan 8. yıllık konferansında EurepGAP’ in isim ve logosunun GLOBALGAP olarak değiştirildiği tüm dünyaya duyurmuştur. GlobalGAP’ın farklı ülkelerde benchmarking uygulamaları da bulunmaktadır. GlobalGAP’ın başlangıcından itibaren 10 yıl içerisinde gönüllü organizasyonun etkisi yayılmış olup, Güney ve Merkez Amerika, Afrika, Avusturalya, Japonya ve Tayland’da benzer kriterler oluşmuştur. ChileGAP, KenyaGAP,

28

MexicoGAP, JGAP(Japonya) ve ThaiGAP gibi eşdeğer kriterler hükümetler, perakendeciler, üreticiler ve ihracatçılar tarafından desteklenmektedir.

GlobalGAP uygulamaları 3 temel dokümandan oluşmaktadır.

a) Genel düzenlemeler: GlobalGAP Sertifikasının alınması için izlenmesi gereken yöntem ve prosedürleri açıklamaktadır. Bu dokümanda GlobalGAP Sekretaryasının, sertifika kuruluşlarının ve üreticilerin hak ve sorumlulukları açıklanmaktadır.

b) Kontrol noktaları ve uyum kriterleri: Üreticilerin uymak zorunda oldukları standartlardır. Bu dokümanda üreticilerin ürün ve üretim ile ilgili gerekli koşulları nasıl yerine getirecekleri konusunda spesifik detaylar verilmektedir.

c) Kontrol listesi: Bütün kontrol noktalarının yazılı olduğu, denetçiler tarafından üreticilerin her bir kritik kontrol noktasına uyumun kontrol edilmesini sağlayan listedir (Duman ve Sarı 2004; Özdemir 2008).

Günümüzde GlobalGAP standartları modüler bir şekilde ele alınmaktadır. EurepGAP uygulamaları döneminin başında standartlar sadece Yaş Meyve ve Sebzeler için geçerliyken, günümüzde tüm tarımsal ürünleri kapsar bir hale gelmiştir. GlobalGAP standartlarında tüm çiftliklerin uyum göstermesi gereken genel çiftlik standardı bulunmaktadır. Bunun dışında; bitkisel üretim, hayvansal üretim, su ürünleri ve yem üretimine yönelik ana modüller ve her birinin altında alt modüller yer almaktadır.

GlobalGAP’de sertifikasyon işlemleri EN 45011/ISO Kılavuzu 65'e dayanmaktadır.

Standartlar, kritik kontrol noktaları ve uyum kriterleri sürekli olarak gözden geçirilerek yenilenmektedir. Eurep, konu ile ilgili olarak bilgi kirliliği yaratılmasını engellemek adına tüm değişiklikler ve yeniliklerin resmi olarak duyurulacağı tek yayın organının GlobalGAP web sitesi olduğunu duyurmuştur. Bu sitedeki duyuruların dışında yayılan bilgi ve belgelerin resmi olarak kabul görmeyeceği belirtilmiştir (FoodPLUS 2004).

Ülkemizde iyi tarım uygulamaları, 07.12.2010 tarih ve 27778 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “İyi Tarım Uygulamaları Hakkında Yönetmelik”e göre düzenlenmektedir. Ülkemiz için de sertifikasyon ön görülmektedir. Yönetmelik GlobalGAP’in genel düzenlemelerinde yer alan pek çok madde ile uyumludur. Aynı zamanda standartlar, kritik kontrol noktaları ve uyum kriterleri de GlobalGAP’de

29

belirtildiği gibidir. Ancak, ülkemizde verilen İTU sertifikasının yurt dışında tanınırlığı bulunmamaktadır. Buna karşılık, daha önce bahsedildiği gibi KenyaGAP, ThaiGAP gibi benchmarking uygulamaları kapsamında alınan sertifikalar AB ve dünya genelinde de geçerlidir.