• Sonuç bulunamadı

Tam Eşitlik ve Geniş Özgürlük – Özel Haklar Ayrımı

Belgede Azınlık hakları ve Türkiye (sayfa 94-97)

2. AZINLIK HAKLAR

2.1.3. Azınlıklara Tanınan Haklar

2.1.3.1. Tam Eşitlik ve Geniş Özgürlük – Özel Haklar Ayrımı

Pozitif Ayrımcılık başlığı altında ele alınan ve azınlık hakları konusunda yaşanan, eşitliğin adaletli sağlanması hususu, ilkesel çatışmasını, hakların tanınmasında da sürdürmektedir.

Azınlıkların korunmasında, insan hakları ilkelerinin ve kişisel hak ve özgürlüklerin etkin bir koruma sağlayabileceği görüşleri yanında, genel insan haklarının azınlık grupları ve bu grup üyelerinin özgün niteliklerini korumak ve geliştirmek yönünden yetersiz kaldığını ve azınlıkların insan hakları içinde sui generis değerlendirilmesi gerektiğini savunan görüşler de mevcuttur.473 Arsava, azınlıkların korunmasında, geleneksel insan hakları standartlarını aşan, özel önlemlerin alınması gerektiğini savunmaktadır.474 N. Bilgin ise azınlıklara özel ve mutlak yapıda haklar tanınmasının, evrensel insan hakalrı anlayışına zarar vereceği görüşündedir. Çünkü bu tür haklar içinde bireysel özgürlüklere 471 ARSAVA; a.g.e., s.51. 472 ÇAVUŞOĞLU; a.g.e., s.91-92. 473 ARSAVA; a.g.e., s.33. 474 ARSAVA; a.g.e., s.51.

yer olmayabileceği gibi bu özgürlükler topluluk haklarından zarar da görebilir. Bilgin, böylesi özel hakların, toplumların ulusal bağlarına zarar verme tehlikesini de saklı tutmaktadır.475

Birçok ülkenin de bazı kültürel farklılık biçimlerinin ancak, genel yurttaşlık hakları üzerinde ve ötesinde, özel yasa ya da anayasal önlemler aracılığıyla çözüme kavuşturulabileceği kabulüne yönelmekte olduğu belirtilirken476 sorunun hala oldukça tartışmalı olduğu söylenebilir.

Ulusal ve etnik farklılıkları düzenlemek, korumak ve geliştirmek için gruplara özgü üç türlü hak biçiminden söz edilmektedir:477

1) Özyönetim hakları: Örneğin, belli bazı politik özerklik veya toprak esasına dayalı yargı biçimleri ve bu, içsel self-determinasyon haklarının yetersiz kalması halinde, dışsal self-determinasyon hakkı talepleri bu kategori içinde değerlendirilmektedir. İspanya, ülkesinde yaşanan azınlık sorununu, 1978 Anayasası’nın ulusal grupların ve bölgelerin özerklik haklarının tanınmasını garanti eden hükümlerine dayanarak, azınlık gruplara bölgesel özerklik tanımak yoluyla çözmeye çalışmıştır. Özerkliğin tanındığı bölgelerde İspanyolca resmi dil olup, özerk bölge ayrıca farklı bir yerel dile sahipse, o dil bölgenin ikinci resmi dili sayılabilmektedir. İspanya teröre varan şiddetli çatışmaların yaşandığı Katalanya, Bask ve Galiçya bölgelerine bazı karar alma ve yönetim hakları tanınmıştır. Ancak dış politika, savunma, yargı ve ekonominin genel yönetimi bakımından merkezi hükümet erk sahibidir.478

2) Çok etniklilik hakları: Azınlıklara karşı ayrımcılığın önlenmesi, yurttaş haklarının etkin kullanımını sağlayacak düzenleme talepleri, etnik gruplar ve dinsel azınlık gibi grupların kültürel varlıklarını sürdürmede, kamu mali yardımı talepleri, dinsel pratikleri temelinde azınlık grupları dezavantajlı duruma düşüren yasa ve düzenlemelerden muafiyet talepleri gibi haklar bu grupta sayılmaktadır. Bu önlemler, azınlık gruplara, egemen toplumun ekonomik ve politik kurumlarında başarılarını engellemeden, kültürel özgürlüklerini ifade etme ve bundan gurur duymakta yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bunlar ayrıca, egemen toplumla bütünleşmeye yardımcı olan haklar olarak görülmektedir.

3) Özel temsil hakları: Özyönetim haklarının bir uzantısı olarak mütalaa edilen bu haklar, azınlık mensubu kişilerin, siyasal alanda aktif görev yapabilmesi, bu grupların, çoğulcu demokrasi anlayışı gereği, meclislerde etkin şekilde temsil edilmesini ifade eder.

475

BİLGİN, Nuri; “Çokkültürlülük ve Ulusal Kimlik”, Türkiye Günlüğü, S:80, Bahar 2005, s.62. 476

KYMLICKA; a.g.e., s.61. 477

KYMLICKA; a.g.e., s.61-69. 478

Azınlık sorununda böyle bir politika Fransa tarafından uygulanarak, bunların özerklik ve bağımsızlık istemleri elimine edilmiş görünüyor. Fransa, Korsika’ya bölgesel anlamda özel bir statü ile birlikte, ekonomik, kültürel ve eğitimsel alanda geniş haklar tanımıştır. Ayrıca en radikal fikirlerin dahi siyasi partiler kurularak savunulabildiği, özgür bir siyasi platform imkanı ile azınlık vatandaşlar memnun edilmektedir. Ancak Fransa, özel statülerin artırılması, bu statülerin kötüye kullanılması ile özerklik ya da bağımsızlık taleplerine karşı devletin bölünmez bütünlüğünü korumacı tavrını kararlılıkla sürdürmektedir.479

Birinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan anlaşmalarda, azınlıklara tanınan haklar, hem bireysel hem de kolektif nitelikleriyle iki yönlü kabul edilmektedir. Buna göre azınlıklara, bir yandan, çoğunluğun sahip olduğu, yararlandığı haklardan, ayrımcılık olmaksızın yararlanma hakkı tanınırken, diğer yandan, bu azınlık grupların kendi özgün niteliklerini, olası bir çoğunluk müdahalesi karşısında, korumak hedeflenmiştir. Bu dönemde, azınlıkların zorla asimilasyonunu önlemek, azınlık mensuplarının siyasal katılımını sağlamak, grup kimliğinin korunmasını güvence altına almak ve ayrımcılık yapılmamasını ve eşitliğin sağlanmasını temin etmek amaçlarıyla480, azınlıklara tanınan belli başlı haklar şunlardır: Herhangi bir ayırımcılık olmaksızın yaşam ve özgürlük hakları, din ve inancın aleni ya da kapalı/özel olarak, özgürce ifa edilmesi, medeni ve siyasal haklardan eşit olarak yararlanma, yasa önünde ve uygulamada eşit muamele, kamu görevlerine ve diğer mesleklere ve işe girmede eşitlik, mahkeme önünde azınlık dillerini kullanma hakkı, özel yaşamda, ticarette, din işlerinde, basında ve kamuya açık toplantılarda, herhangi bir dili kullanma özgürlüğü, eğitimsel, sosyal, dinsel ya da yardım amaçlı olarak ve giderleri de ilgili azınlıklara ait olmak üzere, özel kurumları, bilhassa bu azınlıklara mensup olanların yoğun olarak yaşadıkları yerlerde oluşturma ve bunlarda herhangi bir dili kullanma özgürlüğü, azınlık dilinde okullarda öğretim sağlanması hakkı, azınlıkların gereksinimleri için, eğitimsel, dinsel ya da yardım amaçlı kamusal fonlar tahsis edilmesini talep hakkı.481

479

YILMAZ, A.; a.g.e., s.95-97. 480

LERNER, Natan; “The Evolution of Minority Rights in International Law”, Peoples and Minorities in International Law, Martinus Nijhoff Publishers, the Netherlands, 1993, Edited by Catherine Brölmann-Rene Lefebar-Marjoleine Zieck, s.75-101, özellikle 83-84, Akt.: GEMALMAZ; 2001, s.256.

481

GEMALMAZ; 2001, s.256, Sözkonusu haklar için ayrıca bkz. YACOUB, Joseph; Les Minorités, Quelle Protection?, Desclée de Brouwer, Paris, 1995, s.262-263, Akt.: GÜLMEZ; a.g.e., s.31.

Belgede Azınlık hakları ve Türkiye (sayfa 94-97)