• Sonuç bulunamadı

Taşıyıcı Sistem Davranış Katsayısı ve Deprem Yükü Azaltma Katsayısı Yönetmelik tasarım depreminde, binanın taşıyıcı sisteminde yapısal elemanlarda

2.BİNALARIN PERFORMANS ESASLI DEĞERLENDİRİLMESİ

3. YAPILARIN DEPREM GÜVENLİĞİ

3.2 Taşıyıcı Sistem Davranış Katsayısı ve Deprem Yükü Azaltma Katsayısı Yönetmelik tasarım depreminde, binanın taşıyıcı sisteminde yapısal elemanlarda

oluşacak hasarı kabul ederek sınırlı ve onarılabilir düzeyde kalmasını öngörür. Bu kabul, yani sınırlı hasarın kabul edilmesi, taşıyıcı sistemin elastik ötesi davranışının kullanılmasına karşı gelir. Ancak, taşıyıcı sistemin düşey yükler ve deprem yükleri altında elasto-plastik kabullerle çözümünün yapılması, değişik açılardan uygulaması zordur. Öncelikle böyle bir çözümde yük birleştirmesi (süperpozisyon) geçerli olmayacağı için, her yükleme durumunun ayrı olarak çözülmesi gerekir. Bu tür bir çözümde plastik mafsal kullanılması en basit bir yöntemdir. Ancak, bu durumda plastik mafsal özelliklerinin belirlenmesi için, kesit geometrisi yanında donatının da önceden tahmin edilmesi gerekir.

Plastik mafsal kabulü en gerçekçi anlamda sadece basit eğilme durumunda geçerlidir. Kesitte basınç normal kuvvetinin bulunması, plastik mafsal özelliklerini değiştirdiği gibi, mafsal boyunu da uzatır. Plastik mafsal özelliklerinin belirlenmesinde genellikle kesme kuvvetinin ve burulma momentinin etkisi göz önüne alınmaz. İki doğrultuda eğilme momentinin bulunması ise, plastik mafsal kabulünü daha karmaşık duruma getirir. Özellikle burulma düzensizliği bulunan yapılarda, düzensizlik arttıkça plastik mafsal kabullerinin gerçekliliği azalır.

Elasto-plastik çözüm için daha ayrıntılı malzeme parametrelerinin değerleri gereklidir. Böyle bir çözüm Eşdeğer Deprem Yükü ve Mod Birleştirme Yöntemleri'nde olduğu gibi statik türden olabileceği gibi, Zaman Tanım Alanında Çözüm Yöntemi gibi çok daha kapsamlı olabilir. Bu sebepten elasto-plastik çözüm

sonucu bulunacak taşıyıcı sistem yatay yük kapasitesi ile elastik çözüm yaparak bulunacak eşdeğer yatay yük kapasitesi arasında bir geçiş katsayısı tanımlanması amaçlanmıştır. Gerçekte böyle bir geçiş katsayısı taşıyıcı sistem türüne bağlı olduğu gibi, elemandaki iç kuvvet dağılımına ve güç tükenme durumuna bağlı olarak ortaya çıkar. Deprem Yönetmeliği aşağıda verildiği gibi, bu geçiş katsayısını sadece taşıyıcı sistem türüne ve kapasite tasarım esaslarının uygulanma kapsamına bağlamıştır. Binanın taşıyıcı sistemi olabildiğince düzenli ise, malzeme ve kesit parametreleri için uygun ve gerçekçi kabuller yapılabiliyorsa, elasto-plastik çözümden daha gerçekçi sonuçlar almak ve taşıyıcı sistemin davranışını daha gerçekçi belirlemek mümkündür.

TS500 de yapılan kesit hesabı kabulleri ile tasarlanmış bir taşıyıcı sistemin güç tükenme yükü aşağıdaki sebeplerden dolayı daha fazladır:

• Elasto-plastik çözümde plastik mafsalların oluşumu ile kesitler birbiriyle yardımlaşacak ve iç kuvvet dağılımında aşırı zorlanan kesitlerde plastik dönmeler (sınırlı hasarlar) meydana gelirken, diğer kesitler devreye girecek ve böylece taşıyıcı sistemin güç tükenme yükü artacaktır. Sistemin hiperstatiklik derecesi artıkça, güç tükenmesine daha fazla plastik mafsal oluşumu ile erişileceği için, güç tükenme yükü yine artacaktır.

Yatay yük altındaki perde türünde taşıyıcı sistem elemanlarda kritik kesit mesnet olup, bir tanedir. Buna karşılık kolon ve kirişlerden oluşan çerçeve sistemi incelendiğinde, kritik kesit kolon ve kirişlerin uç kesitleridir.(Şekil3.1) Sayıları basit olarak kolon ve kiriş sayısının toplamının iki katı olarak kabul edilebilir. Bu açıklamadan çerçeve türünde taşıyıcı sistemlerin elastik ve elasto-plastik çözümle bulunacak güç tükenme yüklerinin oranının daha büyük olduğu söylenebilir. Tablo(3.1)’de verilen değerlerin bu sonucu yansıttığı kolayca görülebilir. Boşluklu perdelerin, boşluksuz perdelerle çerçeve sistemi arasında kaldığı kabul edilirse, aynı tablodaki değerlerin bunu da yansıttığı fark edilebilir.

• Elasto-plastik davranışta yükleme arttıkça plastik mafsalların oluşarak güç tükenmesi yükünün büyük değerlere erişmesi, ancak taşıyıcı sistem kesitleri ve elemanlarının sünek tasarımla yapılması şartıyla mümkündür. Kesit ve elamanlarda süneklik sağlandığında, elastik ve elasto-plastik çözümle bulunacak güç tükenme yüklerinin oranının da daha büyük olduğu söylenebilir. Böylece

kapasite tasarımı uygulanarak gevrek güç tükenmesi önlenecektir. Deprem Yönetmeliği süneklik düzeyi yüksek sistemlerde kapasite tasarımını öngörmektedir. Tablo (3.1) de verilen R değerleri incelendiğinde, beklendiği gibi süneklik düzeyi yüksek sistemlerde daha büyük değerler öngörülmüştür.

• Taşıyıcı sistemlerin elastik ve elasto-plastik çözümle bulunacak güç tükenme yüklerinin oranının 1.5 den büyük olması için, sistemin güç tükenmesine gelmeden yerdeğiştirme yapabilmesi gerekir. Eğer sistem çok rijitse, elasto- plastik davranış ortaya çıkmayacağı için Ra≈1.5 olarak ortaya çıkar. Deprem

Yönetmeliği'nde bu sonuç, Şekil (3.2)’deki eğri ile verilmiştir. Buna göre periyodu küçük olan rijit sistemlerde 1.5≤Ra ≤R değişimi öngörülmüştür. Sistem rijitliği azaldıkça periyodu büyüyeceği için Ra = R gibi büyük bir değer kabul edilir.

• Kesit tasarımında beton ve donatı için fcd ve fyd tasarım dayanımları

kullanılmaktadır. Karakteristik fck = 1.50 fcd ve fyk = 1.15 fyd dayanımları bu

değerlerden daha büyüktür. Ayrıca donatı kopma dayanımı fsu = 1.20 fyk pekleşme

sebebiyle karakteristik dayanımından daha büyüktür.

Şekil 3.2: Taşıyıcı Sistem Davranış Katsayısı ve Deprem Yükü Azaltma Katsayısı Deprem Yönetmeliği, kapasite tasarımını öne çıkararak tasarım depremi etkisinde ve daha büyük depremlerde sünek güç tükenmesinin oluşmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu husus doğrusal olmayan elasto-plastik davranışın kullanıldığını göstermektedir.

Deprem Yönetmeliği'nde bulunan kavramlardan; kolonların kirişlerden güçlü olması, kiriş ve kolonların kesme kuvveti kapasitesinin eğilme kapasitesinden yüksek olması, kiriş ve kolonların deprem etkisinde en çok zorlanan kesitlerinde sargı donatısı öngörerek betonda sınırlı da olsa süneklik sağlanması, perdelerin de en çok zorlanan kesitleri olan mesnet bölgelerinde (kritik perde yüksekliği) ve perde uç bölgelerinde sargı donatısının öngörülmesi kapasite tasarımı kapsamında sayılabilir.

Perde tasarım momentinin, perde kritik yüksekliğinde (potansiyel plastik mafsal bölgesi) sabit değişim ve yükseklik boyunca momentin değişimini doğrusal biçimde kabul edilmesi ve tabandaki perde kesme kuvvetinin tasarımda kesitin eğilme momenti kapasitesine uygun olarak arttırılması da sünek güç tükenmesinin oluşturulması olarak görülebilir.