• Sonuç bulunamadı

Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren sağlık hizmetlerini düzenlemek üzere yürürlüğe giren yasal düzenlemelerde temel insan hakları çerçevesinde bazı hasta haklarına dağınık bir şekilde de olsa yer verildiği görülmektedir(1).

2.7. 1. Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun:

1219 sayılı ve 14.4.1928 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmış bir kanundur. Sağlık personellerinin mesleklerini gerçekleştirme koşulları ve sahip olması gereken özellikleri yer almaktadır. Aynı zaman da hasta haklarının temel direği olan onam konusuna da 70. madde de değinilmiştir.

Madde 70 – “Tabipler, diş tabipleri ve dişler yapacakları her nevi ameliye için hastanın, hasta küçük veya tahtı hacirde ise veli veya vasisinin evvelemirde muvafakatını alırlar. Büyük ameliyat cerrahiyiler için bu muvafakatin tahriri olması lazımdır. (Veli veya vasisi olmadığı veya bulunmadığı veya üzerinde ameliye yapılacak şahıs ifadeye muktedir

olmadığı takdirde muvafakat şart değildir.) Hilafında hareket edenlerden yüz yetmiş dört lira idari para cezası alınır.” (42)

2.7. 2. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu:

1593 sayılı ve 6.5.1930 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmış bir kanundur. Sağlık hizmetleri devlete kamu görevi olarak verilmiş, herkese sağlıklı yaşama ve sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı tanımıştır(1,43).

Madde 1 - Memleketin sıhhi şartlarını ıslah ve milletin sıhhatine zarar veren bütün hastalıklar veya sair muzır amillerle mücadele etmek ve müstakbel neslin sıhhatli olarak yetişmesini temin ve halkı tıbbi ve içtimai muavenete mazhar eylemek umumi Devlet hizmetlerindendir.

Hasta mahremiyeti konusunda sorumluluk ve cezalara da 104. maddede değinilmiştir. Madde 104 - Sanatını icra eden her tabip her ay nihayetinde protokol defterlerindeki kayıtlara nazaran o ay zarfında kendilerine müracaat eden frengili hastaların ismini, yaşını ve hastalığının devrini, evvelce bir tabip tarafından tedavi edilip edilmediğini Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine bildirmek üzere bulunduğu mıntıkanın Sıhhat ve İçtimai Muavenet Müdürlüğüne yazı ile bildirir. Mahrem olarak alınacak bu ihbaratı ifşa eden memurlar hakkında Devletin mahrem kayıtlarını ifşa ve vazifei memuriyetini suiistimal etmenin istilzam ettiği mücazat tayin olunur.

Sağlık hizmetlerinin ücretsiz verilmesinde dair maddeler de yer almaktadır.

Madde 105 - Frengi ve belsoğukluğu ve yumuşak şankr müptelaları bütün resmi sıhhat müesseselerinde veya Hükümet ve belediye tabipleri tarafından parasız tedavi edilir.

Madde 154 - Hükümet ve belediye tabipleri ve ebeleri fakir kadınların doğurmasından meccanen yardıma mecburdurlar.(44)

2.7. 3. Tıbbi Deontoloji Tüzüğü:

10436 sayılı ve 19.2.1960 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmış bir tüzüktür(45).

Bu tüzükle; Tabip ve diş tabiplerinin, deontoloji bakımından uymakta oldukları kurallar ve esaslar nizamnamede gösterilmiştir.

Hasta haklarının en önemli uygulayıcılarından olan hekim ve diş hekimlerinin hastalara karşı sorumluluk ve uyması gereken kuralları belirlediği için önem taşımaktadır. Hasta haklarını yakından ilgilendiren maddeleri de içermektedir.

MADDE 2 - Tabip ve diş tabibinin başta gelen vazifesi, insan sağlığına, hayatına ve şahsiyetine ihtimam ve hürmet göstermektir. Tabip ve diş tabibi; hastanın cinsiyeti, ırkı, milliyeti, dini ve mezhebi, ahlâki düşünceleri, karakter ve şahsiyeti, içtimai seviyesi, mevkii ve siyasi kanaatı ne olursa olsun, muayene ve tedavi hususunda âzami dikkat ve ihtimamı göstermekle mükelleftir.

Madde 5 de hekim seçme özgürlüğüne değinilmiştir.

MADDE 5 - Sağlık müesseselerinde tatbik olunan usul ve kaideler mahfuz olmak üzere, hasta; tabibini ve diş tabibini serbestçe seçer.

MADDE 11 - Tecrübe maksadı ile insanlar üzerinde hiç bir cerrahi müdahale yapılamayacağı gibi aynı maksatla kimyevî, fizikî veya biyolojik şekilde herhangi bir tedavi de tatbik edilemez.

MADDE 24 - Hasta, konsültasyon yapılmasını arzu ederse, müdavi tabip veya diş tabibi bu talebi kabul eder.(45)

2.7. 4. Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun

224 sayılı ve 12.1.1961 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmış bir kanundur(46).

Bu kanunla “sağlık, yalnız hastalık ve malüliyetin yokluğu olmayıp bedenen, ruhen ve sosyal bakımdan tam bir iyilik halidir.” tanımı esas alınmıştır.

Madde 1 - İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde bir hak olarak tanınan sağlık hizmetleriden faydalanmanın sosyal adalete uygun bir şekilde ifasını sağlamak maksadiyle tababet ve tababetle ilgili hizmetler bu kanun çerçevesinde hazırlanacak bir program dahilinde sosyalleştirilecektir.

Bu yasa ile sosyal devlet ilkesine bir adım daha atılmıştır.(46)

2.7. 5. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası(1961):

Resmi Gazetede (10859 sayılı) 20/07/1961 tarihinde yayınlanmıştır. Sosyal devlet ilkelerinin kabul edildiği bir anayasadır(1,47)

Madde 10- Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.

Madde 12- Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ayırımı gözetilmeksizin, kanun önünde eşittir.

Madde 31- Herkes, meş’ru bütün vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde dâvacı veya dâvalı olarak, iddia ve savunma hakkına sahiptir.

Anayasının sağlık hakkı bölümünde devletin sağlamakla yükümlü olduğu ödevler belirtilmiştir.(madde-49)

Madde 49- Devlet, herkesin beden ve ruh sağlığı içinde yaşayabilmesini ve tıbbî bakım görmesini sağlamakla ödevlidir. Devlet, yoksul veya dar gelirli ailelerin sağlık şartlarına uygun konut ihtiyaçlarını karşılayıcı tedbirleri alır.(47)

2.7. 6. Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanun:

2238 sayılı ve 3.5.1979 tarihinde resmi gazetede yayınlanmış bir kanundur. Kişiden onam alınması sırasındaki bilgilendirme koşulu açık olarak ifade edilmiştir.(1, 48)

2.7. 7. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası(1982):

Resmi Gazetede(17863 sayılı), 9/11/1982 tarihinde yayınlanmıştır.

Bu anayasada da sağlık hakkı tanınarak, madde 17 ve madde 56 da yer verilmiştir.

Madde 17- “tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz”

Madde 56- “herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi

Benzer Belgeler