• Sonuç bulunamadı

5. TÜRKİYE'DE TKDK'NIN TARIMSAL ÜRETİME ETKİSİYLE İLGİLİ

5.3. Türkiye Geneli Tarımsal Üretim Düzeyleri

Ülkemizde tarımsal üretim politikası ve buna bağlı olarak hayvansal üretim politikası, toplumun beslenme düzeyinin iyileştirilmesi, tarım bazlı sanayiyi karşılayacak hammadde desteğinin oluşturulması ve dış ticaretin arttırılması için oluşturulmuştur (Kaymakçı, Eliçin, Tuncel, Pekel, Karaca, Işın, Taşkın, Aşkın, Emsen, Özder, Selçuk ve Sönmez, 2000: 776).

Kırsal kalkınmanın sağlanmasında hayvancılık sektörü hem ekonomik hem de sosyal yapıları üstlenmesi nedeniyle önemli bir yere sahiptir. Türkiye'de hayvancılık sektörünün uzun vadede geliştirilmesi için büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık yetiştiriciliğinde yenilikler ve iyileştirmeler yapılması gerekmektedir. Hayvancılık sektöründe devamlılığın sağlanması, elde edilen üretim potansiyelinin arttırılarak ihracat yapılır hale gelinmesini hedeflenmektedir (Saygın ve Demirbaş, 2017: 79).

Tablo 5.1. Türkiye geneli yıllara göre büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısı (baş) Yıllar Büyükbaş Hayvan Sayısı* Küçükbaş Hayvan Sayısı**

2007 11.036.753 31.748.651 2008 10.859.942 29.568.152 2009 10.723.958 26.877.793 2010 11.369.800 29.382.924 2011 12.386.337 32.309.518 2012 13.914.912 35.782.519 2013 14.415.257 38.509.795 2014 14.223.109 41.485.180 2015 13.994.071 41.924.100 2016 14.080.155 41.329.232

*Büyükbaş hayvan olarak dana ve buzağı, tosun, düve, inek, boğa ve öküz verileri alınmıştır. **Küçükbaş hayvan olarak keçi ve koyun verileri alınmıştır.

Kaynak: TÜİK, 15.12.2018 tarihinde

https://biruni.tuik.gov.tr/bolgeselistatistik/degiskenlerUzerindenSorgula.do# sayfasından erişilmiştir.

Tablo 5.1. incelendiğinde, 2007 yılında 11.036.753 olan büyükbaş hayvan sayısı 2016 yılında 14.080.155'e yükselmiş yani yaklaşık %28 oranında artmıştır. Benzer şekilde 2007 yılında 31.748.651 olan küçükbaş hayvan sayısı, yaklaşık %30 oranında artarak 2016 yılında 41.329.232'ye yükselmiştir. Dolayısıyla genel anlamda hem büyükbaş hem de küçükbaş hayvan sayısında artış yaşandığı görülmektedir.

Tablo 5.2. Türkiye geneli yıllara göre kırmızı et üretimi*

Yıllar Kırmızı Et Üretimi (ton)

2010 777.332 2011 775.300 2012 914.108 2013 995.789 2014 1.007.747 2015 1.148.936 2016 1.172.692

*Kırmızı et üretimi olarak keçi, koyun, sığır veya dana karkasları veri olarak alınmıştır.

Kaynak: TÜİK, Konularına göre, hayvancılık istatistikleri, 27.02.2019 tarihinde https://biruni.tuik.gov.tr/medas/?kn=79&locale=tr sayfasından erişilmiştir.

Nüfus her geçen gün hem dünyada hem de ülkemizde artış göstermektedir. Artan nüfusa paralel olarak toplumun ihtiyaçları da artmaktadır. Bunun içindir ki beslenme toplum için oldukça fazla önem taşımaktadır. Toplum sağlığı için önemli olan besin değerlerinden hayvansal ürünlere ait besinler ilk sıralarda yer almaktadır. Bu ürünlerin toplumun ihtiyaçlarını yeteri kadar karşılayabilmesi için hayvan sayısının artması önem taşımaktadır (Çelik, 2015: 81). Tablo 5.2.'de görüldüğü gibi Türkiye genelinde kırmızı et üretimi son yıllarda genel olarak artış göstermiştir. Bu artış

sadece ülke içinde bulunan canlı hayvandan kaynaklı olmayıp ithal edilen canlı hayvan sayısında yaşanan artış nedeniyle meydana gelmiştir. Tablo 5.3.'te canlı hayvan ve et dış ticaret verileri daha detaylı olarak verilmiştir.

Tablo 5.3. Canlı hayvan ve et için dış ticaret verileri (bin $)

Yıllar İhracat Canlı Hayvan İthalat İhracat Et ve Yenilebilir Sakatat İthalat

2007 7.078 23.921 46.518 97 2008 12.922 41.448 89.124 906 2009 24.366 33.664 154.896 1.600 2010 7.322 333.080 208.012 250.174 2011 6.215 1.028.121 390.255 513.600 2012 8.142 852.074 532.489 97.179 2013 13.464 346.448 614.698 25.275 2014 26.720 139.891 659.435 6.377 2015 34.473 322.768 444.415 106.852 2016 27.914 603.822 370.847 42.001 2017 34.673 1.212.194 542.827 87.360

Kaynak: TÜİK, Konularına göre, fasıllara göre dış ticaret, 27.02.2019 tarihindehttp://tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1046 sayfasından erişilmiştir.

Ülkemizde son yıllarda artan fiyatlar nedeniyle kırmızı et piyasasında büyük kriz ortamı oluşmuştur. Fiyat artışlarının önüne geçmek adına kırmızı et piyasasında ithalatının serbest bırakılması ve ithalatta uygulanan vergilerin düşürülmesi gibi çözüm yolları arayışına girilmiştir (Lorcu ve Bolat, 2012: 14). Bu arayış sonucunda Tablo 5.3.'te görüldüğü gibi, canlı hayvanda 2017 yılında 2016 yılına göre, ihracatta yaklaşık %24 artış görülürken ithalatta yaklaşık %100 artış olmuştur.

Tablo 5.4. Türkiye geneli yıllara göre süt üretimi*

Yıllar Süt Üretimi (ton)

2007 12.299.413 2008 12.211.618 2009 12.509.742 2010 13.508.187 2011 15.015.838 2012 17.354.273 2013 18.171,765 2014 18.576.057 2015 18.591.922 2016 18.426.077

*Süt üretimi analizinde koyun, keçi ve inek sütü verileri kullanılmıştır.

Kaynak: TÜİK, İstatistik göstergeler, tarım, 15.12.2018 tarihinde https://biruni.tuik.gov.tr/bolgeselistatistik/degiskenlerUzerindenSorgula.do#

Tablo 5.4.'te Türkiye'nin son on yılda keçi, koyun ve inek sütü verilerini inceleyecek olursak, genel anlamda artış eğilimi göstererek ilerlediğini görebiliriz. Oransal olarak değerlendirecek olursak, tabloda 2007 yılından 2016 yılına %49 oranında bir artış yaşandığı görülmektedir.

Tablo 5.5. Türkiye geneli yıllara göre tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin üretim miktarı (toplam)

Yıllar Üretim Miktarı (Ton)

2007 70.286.396 2008 74.382.684 2009 80.368.121 2010 90.579.900 2011 93.293.082 2012 92.921.409 2013 102.414.889 2014 99.443.102 2015 106.900.422

Kaynak: TÜİK, İstatistik göstergeler, tarım, 15.12.2018 tarihinde https://biruni.tuik.gov.tr/bolgeselistatistik/degiskenlerUzerindenSorgula.do#

sayfasından erişilmiştir.

Tahıl üretimi, tarım sektörü açısından ne kadar önemli ise ülke ekonomisi açısından da o kadar önemlidir. Nüfusun beslenmesinde yer alan temel kaynaklardan biri olması nedeniyle tahıl üreticisi ülke içinde oldukça geniş bir kitleye ulaşmaktadır. Tahıl sadece insan varlığının değil hayvan varlığının da yem ihtiyacını karşılamaktadır. Ayrıca tahıl üretimi ihracat açısından da oldukça fazla önem taşımaktadır (Miran, 2005: 15).Tablo 5.5.'te Türkiye geneli yıllara göre tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin üretim miktarı (ton) ele alınmış olup 2007-2015 yılları arasında dalgalanmalar yaşansa da genel anlamda üretim miktarında artış olduğu görülmektedir.

Tablo 5.6. Türkiye'de cari fiyatlarla tarımsal GSYİH ve tarımın payı Yıllar Tarım (Bin ₺) Gelişme Hızı

(%)

Türkiye (Bin ₺) Gelişme Hızı (%) Tarımın Payı (%) 2009 81.234.274 9,1 999.191.848 0,4 8,1 2010 104.703.635 28,9 1.160.013.978 16,1 9,0 2011 114.838.169 9,7 1.394.477.166 20,2 8,2 2012 121.709.079 6,0 1.569.672.115 12,6 7,8 2013 121.709.079 0,0 1.809.713.087 15,3 6,7 2014 134.724.745 10,7 2.044.465.876 13,0 6,6 2015 161.447.917 19,8 2.338.647.494 14,4 6,9 2016 161.304.618 -0,1 2.608.525.749 11,5 6,2 2017 189.000.175 17,2 3.106.536.751 19,1 6,1

Kaynak: T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, 13.02.2019 tarihinde https://www.tarimorman.gov.tr/SGB/Belgeler/Veriler/GSYIH.xlsx sayfasından erişilmiştir.

Tarım, ülke nüfusunun yaşamını devam ettirmesi, tarım dışı sektörlere hammadde ve sermaye sağlaması, hem milli gelire hem de istihdama katkı sağlaması, dış ticarette doğrudan ve dolaylı olarak etkin olması nedeniyle tüm dünyada vazgeçilmez bir sektör niteliği taşımaktadır. Yarattığı bu etkiler nedeniyle tarım sektörü bütün toplumları yakından ilgilendirmektedir (Doğan, Arslan ve Berkman, 2015: 30). Tablo 5.6.'da görüldüğü gibi tarımın GSYİH içindeki payı 2010 yılında %9 düzeyinde olmasına karşın, zamanla düşerek 2017 yılında %6 düzeyine gerilemiştir.

Tablo 5.7. İstihdamın sektörlere göre dağılımı (%)

Yıllar Tarım Sanayi İnşaat Hizmet

2007 22,5 21,8 6,1 49,6 2008 22,4 22,0 6,0 49,5 2009 23,1 20,3 6,3 50,4 2010 23,3 21,1 6,6 49,1 2011 23,3 20,8 7,2 48,7 2012 22,1 20,5 7,2 50,2 2013 21,2 20,7 7,2 50,9 2014 21,1 20,5 7,4 51,0 2015 20,6 20,0 7,2 52,2 2016 19,5 19,5 7,3 53,7 2017 19,4 19,1 7,4 54,1

Kaynak:TÜİK, Temel istatistikler, istihdam, işsizlik ve ücret, 27.02.2019 tarihinde http://www.tuik.gov.tr/UstMenu.do?metod=temelist sayfasından erişilmiştir.

Tarım sektörü; farklı türlerde besin değeri üreten, bu besin maddelerini işleyerek çeşitlendiren ve ülke vatandaşlarının besin ihtiyaçlarını karşılayan bir sektördür. Bu dönüşümü sağlarken toplumun sağlığını ve kalkınmasını oldukça etkileyen bir yapıya sahiptir (Doğan, Arslan ve Berkman, 2015: 30). Türkiye'de tarım sektöründe

istihdam edilen sayısı düşüş eğiliminde olsa dahi 2017 yılı itibari ile hala %19,4 gibi önemli bir düzeydedir.

Son yıllarda teknoloji kullanımının yaygınlaşması sonucunda tarım sektöründe istihdam edilen bireyler farklı sektörlerde istihdam edilmeye başlamışlardır. Bu durumu Tablo 5.7. üzerinden değerlendirecek olursak tarım sektörünün 2007 yılındaki %22,5 olan payı, 2017 yılına %19,4 düzeyine gerilemiş ve %19,1 olan sanayinin payına yaklaşmıştır.

ILO verilerine göre, 2018 yılı itibari ile toplam istihdam içinde tarımın payı, AB ülkelerinde %4,13, OECD ülkelerinde %4,63 olmasına karşın Türkiye'de bu oran %18,75 gibi oldukça yüksek düzeyde gerçekleşmiştir (ILO, 2018). Türkiye'de tarım sektörünün istihdam içindeki payının, adaylık sürecinde olduğu AB ülkeleri ortalamasının dört katından fazla olması, tarım sektörünün ve bu sektöre yönelik politika ve desteklerin çok önemli olduğunun bu nedenle ciddiyetle ele alınması gerektiğinin göstergesidir.