• Sonuç bulunamadı

2. İkincil Koruma: Bu aşama erken tanı koymayı, bağımlılık gelişmeden önlemlerin alınmasını içermektedir.

3.7. Türkiye’de Sigara, Alkol ve Madde Bağımlılığını Önlemek İçin Sağlığa Yönelik Yapılan Çalışmalar

Tütün kullanımının giderek artmasına, dünya çapında sağlığa olan tehdidine ve tütün şirketleri tarafından gelişmekte olan ülkelerde pazar oluşturma stratejilerine karşı geliştirilen, dünyada tütün kontrolüne yönelik ilk uluslararası anlaşma olan “Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi”, 21 Mayıs 2003 tarihinde, Cenevre’de Dünya Sağlık Örgütü’nün 56. Dünya Sağlık Kurulu’nda kabul edilmiştir. Bu sözleşme 25 Kasım 2004 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce kabul edilerek, 30 Kasım 2004 tarih ve 25656 sayılı Resmi Gazetede 5261 kanun numarası ile yayımlanarak Türkiye’de de yürürlüğe girmiştir (111).

Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi kapsamında yapılacak çalışmaların planlanması ve ülkemizde sigara tüketiminin kontrol altına alınarak vatandaşlarımızın, özellikle gençlerimizin korunması amacıyla Sağlık Bakanlığınca 2006 - 2010 yıllarını kapsayacak şekilde bir “Ulusal Tütün Kontrol Programı” hazırlanmıştır. Programın temel hedefi, 2010 yılına kadar ülkemizde 15 yaş üzerinde sigara içmeyenlerin oranını %80’in üzerine çıkarmak, 15 yaş altında ise %100’e yakın olmasını sağlamaktır (111).

Sağlık düzeyi ile sağlık hizmetlerinin mevcut durumu dikkate alınarak, öncelikli sağlık hedefleri ve bu hedeflere ulaşmayı sağlayacak stratejilerin

belirlenmesi ilgili bütün kurum ve kuruluşların (DPT, ilgili Bakanlıklar, meslek örgütleri, üniversiteler, sivil toplum örgütleri vb.) katılımı ile gerçekleştirilen “Ulusal Sağlık 21 Politikası” Sağlık Bakanlığı eşgüdümünde gerçekleştirilmiştir (111).

Bu programın temel amacı: Türkiye’ de sağlık göstergelerini iyileştirerek; beklenen yaşam sürelerini uzatmak, yaşam kalitesini iyileştirmek, bölgeler ve gruplar arasındaki sağlık düzeyi farklılıklarını olabildiğince azaltmaktır. Bu temel amaç doğrultusunda, 21’ nci yüzyılın ilk 25 yılı için ulusal hedef ve stratejiler belirlenmiştir. Herkese Sağlık 21 Hedefleri içinde Hedef 6: 2020 yılına kadar, tütün, alkol, uçucu maddeler ve psikoaktif ilaçlar gibi bağımlılık yapan maddelerin kullanımını, yetersiz fizik aktivite ve kötü beslenme gibi sağlığı olumsuz etkileyen faktörleri olabilen en alt düzeye indirmektir (111).

Özellikle Hedef 6’ nın alt başlıkları ;

• Hedef 6.3: 2010 yılına kadar, madde kullanan çocuk ve genç sayısını %80 azaltmak,

• Hedef 6.4: 2010 yılına kadar, madde kullanımını %80 azaltmak olarak belirtilmektedir.

Genel Stratejiler olarak; medyada tütün, alkol ve bağımlılık yapan diğer maddelerin kullanımını özendirecek unsurların yer almasının önlenmesi yer almaktadır.

Özel Stratejiler olarak; endüstriyel ve kırtasiye alanında kullanılan uçucu maddeler yerine aynı özellikte sağlığa daha az zarar veren maddelerin kullanılmasının özendirilmesi, kırtasiye malzemelerinde koklayıcılığı artıran maddelerin kullanımını yasaklanması, uçucu madde kullanımın yaygın olduğu

sokak çocuklarının sosyal sorunlarının çözümlenmesine yönelik programların yaygınlaştırılması, madde bağımlılığı olan bireylerin kolayca ulaşabileceği danışma ve tedavi ünitelerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması yer almaktadır. Bu hedefle ilgili olarak, Milli Eğitim Bakanlığı Sağlık İşleri Daire Başkanlığının tüm Valiliklerine göndermiş olduğu 1999/29 sayılı genelgesinde;

Sağlığa zararlı kimyasal maddelerle üretilen kırtasiye malzemeleri, insanların sağlığını olumsuz etkilediği gibi özellikle çocuklarda daha sonra madde bağımlılığına dönüşebilecek koklama alışkanlığı yaptığını bildirmiştir. Bu nedenle;

• İçinde çözücü olarak etil asetat ve ksilen bulunan beyaz tahta kalemlerin kullanılması önlenerek bunların yerine çözücüsü alkol olan beyaz yazı tahtası kalemlerinin kullanılması,

• Organik solvenlerle yapılan kırtasiye tipi yapıştırıcıların yerine su vasatta üretilen yapıştırıcıların kullanılması,

• Kokulu kalem, silgi gibi araç gereçlerin yerine doğal olanlarının kullanılmasının önemli olduğunu belirtmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığının 26 Haziran-07 Temmuz 1995 tarihleri arasında “Okul Sağlığı ve Formatörlük” hizmet içi eğitim programı ilköğretim okulu öğretmenleri için düzenlenmiştir. Bu programın içeriğinde sağlığa zararlı maddelerle ilgili, bağımlılık yapan maddeler tanıtılmış ve örgencilere yönelik koruyucu önlemler anlatılmıştır. Lise öğrencilerinin seçmeli ders olarak aldıkları “Sağlık Bilgisi” kitabının 4. bölümünün sağlığa zararlı alışkanlıklar kısmında, madde bağımlılığının sebepleri, etkileri, sonuçları ve tedavisinden genişçe bahsedilmiştir (111).

Madde bağımlılığı ile mücadelede, ülkemizde üç tür temel yöntem uygulanmaktadır. Bu kapsamda; madde bağımlısı olmuş kişilerin tedavisi ve rehabilitasyonunun yapılması Sağlık Bakanlığı ve ona bağlı kuruluşlar tarafından yapılmaktadır. Maddelerin üretimi, satışı ve kullanımı ile mücadeleyi İçişleri Bakanlığına bağlı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı sürdürmektedir. Kamuoyunu madde bağımlılığının tehlikeleri konusunda uyarıcı ve bilgilendirici bir şekilde yönlendirilmesi yöntemi ise “Uyuşturucu Kullanımı ile Mücadele Takip ve Yönlendirme Üst Kurulu” nun gözetimi ve denetiminde, esas olarak Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı tarafından organize edilmektedir. Aile Araştırma Kurumu, özellikle risk grubunda çocukları olan aileler ile 12–24 yaş arasındaki gençleri hedef alan, madde bağımlılığının zarar ve sonuçlarını vurgulayan, uyarıcı ve bilgilendirici faaliyetleri medya ve ilgili devlet kuruluşları eliyle sürdürmek için gerekli çalışmaları devam ettirmektedir (111).

Madde kullanımı ve bağımlılığı konusunda; toplumu, özellikle bu riske maruz kalan genç kesimi yasaklarla, kurallarla veya cezalandırma yolu ile vazgeçirmenin pek de mümkün olmadığı görülmektedir. Madde kullananlarda ve eğilimi olan bireylere karsı en önemli caydırıcılık; alanında yetişmiş uzman kişilerle, sağlık eğitimi yoluyla ve etkin sağlığı geliştirme politikalarıyla olacaktır (111).

3.7.1. Bağımlılıkla İlgilenen Kurum ve Kuruluşlar

Sağlık Bakanlığı, madde kullanımının önlenmesi, bağımlı hale gelen kişilerin tedavisi ve topluma kazandırılması, başkalarını madde kullanmaya sevk eden etmenlerin önlenmesini ve ülkemizdeki madde talebinin bu yolla azaltılması

amacıyla, Sağlık Bakanlığı’ nca bu alanda hizmet veren kurumların nitelik ve nicelik yönünden yeterliliğinin artırılması hedeflenmiştir (111).

Bu kapsamda; İstanbul Bakırköy Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi bünyesinde faaliyet gösteren AMATEM (Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi) ve UMATEM (Uçucu Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi)’ e ek olarak 1997 yılında Elazığ, Samsun, Manisa Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastaneleri bünyelerinde 30’ ar yataklı AMATEM Merkezi hizmete açılmıştır. Adana ve Denizli AMATEM Merkezleri de 2000 yılı başlarında hizmete başlamış, ancak bazı aksaklıklardan dolayı Adana Akıl ve Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesi bünyesindeki AMATEM tam olarak faaliyete geçememiştir (111).

Yeniden Sağlık Eğitimi Derneği tarafında Temmuz 2004 tarihinde Beyoğlu ve Şişli’ de GADEM kurulmuştur. Bu merkezlerin kuruluş amaçları, risk altındaki çocuklara, gençlere ve ailelerine danışmanlık hizmeti vermektir. Çocuk ve gençlerin sokakta yaşamasını ve madde kullanmasını önlemek amacıyla kurulan toplum temelli müdahale merkezidir. ÇAMATEM, Sağlık Bakanlığı Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi bünyesinde kurulan bu merkezde, ilk adım istasyonundan havale edilen, madde kullanan çocukların, tıbbi tedavilerinin gerçekleştirilebilmesi amacıyla hizmet vermektedir. Depresyonda olduğu anlaşılan veya psikiyatrik rahatsızlığı olan gençler ÇAMATEM’ e sevk ediliyor (111).

Adsız alkolikler organizasyonu (AA) en eski kendine yardım gruplarından biridir. ABD.’de hizmet gören ve alkol bağımlılarını tedavi için gayret gösteren bu teşkilat, kilise ile alakalı, tedavide din ağırlıklı hizmet etmeye çalışan bir hayır cemiyetidir Temeli 1935 yılında alkol bağımlıları için mevcut tıbbi tedavinin

eksik olduğu bir dönemde iki kişinin içmemeyi başarmak için yardımlaşmaya karar vermeleri ile atıldığı bilinmektedir (111).

1990 yılında yalnız Türk üyelerden oluşan bir grup Ankara’da toplanmaya başlamıştır (111).

1999-2009 yılları arasında ; Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Tekirdağ, Fethiye, Denizli, Nazilli, Marmaris, Antalya, Mersin, Tarsus, Tokat/Niksar, Balıkesir/Körfez, İzmit, Kuşadası, Kaş, Bodrum, Afyon, Köyceğiz, gibi yerlerde ve KKTC de, A.A. grupları kurulmuştur (38).

Bir diğer kuruluş bağımlılar derneğidir. ABD ve İngiltere’de bulunan Bağımlılar Derneği (Society of Addiction) bağımlılığı önleyici, bağımlıları koruyucu ve tedavi edici görevler dışında, bağımlılık sorununa ilişkin araştırmalar yapar (72).

Benzer Belgeler