• Sonuç bulunamadı

Türkiye Kromititlerinde PGE ve PGM: Literatürün Kısa Bir Özeti ve

Türkiye’nin hem Kuzey, hemde Torid Ofiyolit Kuşakları önemli podiform ve nadir stratiform kromitit oluşumları içeren büyük peridotit kütlelerine ev sahipliği yapmaktadır. Yüksek-Cr’u (Cr#spinel>0,60) ve yüksek-Al’lu (Cr#spinel<0,60) podiform kromititlerde ve çevre kayaçlarında PGE dağılımları mineral ve tüm-kaya PGE kimyaları bakımından son otuz yılda bir çok yazar tarafından tartışılmıştır. Bu çalışmalarda genelde podiform kromititler için ekonomik olmayan ΣPGE konsantrasyonları ve klasik negatif-eğilimli kondrit normalize PGE dağılım paternleri rapor edilmektedir (e.g., Page, Engin ve Haffty, 1979; Page, Engin, Singer ve Haffty, 1984; Yaman ve Ohnenstetter, 1991). Bununla beraber, bazı yataklardan nadirde olsa rapor edilmiş anormal PGE-zenginleşmeleri de vardır (e.g., Uçurum ve diğer., 2000, 2006; Kozlu-Erdal, 2007; Kozlu-Erdal ve Melcher 2006a, b, 2007a, b). Maalesef, bu çalışmaların bir kısmı podiform kromititler içinde saptanan bu anomalilere yönelik gerçekleştirilmiş kalitatif veya kantitatif mineral kimyası verileri (PGM ve ilişkili fazlardan) içermemektedir. Ancak, Bergmann (1988) ve Cabri, Harris ve Weiser (1996) tarafından Kazıkkaya-Ortakale’de (Kars), ve MTA ve Snia Techint-Rimin-Geoexpert (1991) tarafından gerçekleştirilen çalışmalarda Dalaman Çayı’nda (Muğla) plaser PGE mineralleri saptanmıştır (c.f., Uçurum ve diğer., 2006).

Uçurum ve diğer. (2000) tarafından yürütülen çalışmalarda, Güney ve Kuzeybatı Türkiye’deki 10 temel alanda bir çok yüksek-Cr’lu podiform kromitit yatağından alınan örneklerin tüm-kayaç analizi gerçekleştirilmiş ve bu yataklarda çok düşük (çoğu seçilen analiz metodunun deteksiyon limiti altında) PGE bollukları saptamıştır. Bir istisna olarak aynı çalışmada Dalaman-Harmancık (Muğla, GB Türkiye) kromitit yatağında, çok yüksek Pt ve Pd değerleri (iki örnek ortalaması; Pt: 4115 ppb ve Pd: 14950 ppb) saptamışlardır. Burada, bu çalışmada yürütülen örneklemeler sırasında da aynı ocağın örneklendiğini ve elde edilen tüm-kayaç verilerinin yazarların değerleri ile çelişmekte olduğunu belirtmek gerekir. Bu çalışmada, aynı ocaktan sadece Ir- grubu PGE’de hafif bir zenginleşme (Ru: 93-105 ppb, Os: 148-156 ppb and Ir: 131- 146 ppb) ve düşük ΣPGE (387 and 426 ppb) değerleri elde edilmiştir. Bu ocakla aynı

bölgede ve oldukça yakın olan Dikmen ocağında da benzer hafifçe zenginleşmiş IPGE değerleri saptanmıştır (117 ppb Ru, 163 ppb Os ve 191 ppb Ir).

Karaburhan (Sivrihisar, KB Türkiye; Sendir ve Sarıiz, 2005) ve Ortaca (yüksek Cr’lu kromitit, Muğla, GB Türkiye; Uysal ve diğer., 2005) kromititlerinde daha düşük ΣPGE (63.75-126.59 ppb) değerleri saptanmıştır. Karaburhan kromititlerinde sadece bir adet mono-faz laurit tanesi saptanmışken, Ortaca’da mono-faz laurit, erliçmanit ve bunların Os-Ir alaşımları ile beraber poli-faz kapanımları kaydedilmiştir.

Güneydoğu ve kuzeydoğu Türkiye podiform kromititlerinde son zamanlarda gerçekleştirilen bazı daha yeni çalışmalar da benzer düşük ΣPGE bolluklarına benzer veri setleri sunmuştur (Kahramanmaraş kromititleri, ΣPGE=28-541 ppb-Uysal, Zaccarini ve diğer., 2007; Guleman kromititleri-Başpınar, Akgül, ve Sağıroğlu, 2007; Kop kromititleri, ΣPGE=87-520 ppb-Uysal, Tarkian ve diğer., 2007). Ancak bu kromititlerde yürütülen mikro kimya çalışmalarında çok sayıda ve çeşitli PGM/BM kapanımlarına rastlanmıştır. Kahramanmaraş kromititlerinde PGM kapanım türleri olarak mono- ve poli-faz laurit, irarsit, iridyum, nadir hollingvortit ve isimlendirilmemiş bir Ir-Pt-Rh-Fe-Cu sülfid kaydedilmiştir. Kop kromititlerindeki baskın PGM kapanımları ise mono-faz laurit’tir. Ancak, bu fazın silikatlar, ve PGM ve/veya BM (e.g., isimlendirilmemiş Ru-Ir sülfid, Os-Ir-Ru alaşımı ve nabit Pt) ile birlikte poli-faz kapanımlarıda saptanmıştır. Burada aynı zamanda hollingvortit’in isimlendirilmemiş bir Ru-Ni sülfid, Pd-Sb tellürid, ve nabit Pt ile yaptığı bir poli-faz kapanımda gözlenmiştir. Buna ek olarak, yine poli-faz bir kapanımda, isimlendirilmemiş bir Ru-Ir sülfid, nabit Pt, Os- zengin ve As- zengin laurit birlikteliği, Os-Ir-Ru alaşımları ve isimlendirilmemiş bir PGM-BM fazı [(Os,Ru,Ir)(Ni,Fe)2] ve Ni-Fe alaşımları saptanmıştır.

Bu düşük PGE bolluklarına zıt olarak, Berit Meta-ofiolit Masifi’nin (Kahramanmaraş, GD Türkiye) rutil içeren yüksek Al’lu kromititlerinde oldukça yüksek bir PPGE zenginleşmesi (1155 ppb ve 2518 ppb’ye varan Pt ve Pd) rapor edilmiştir (Kozlu-Erdal 2007; Kozlu-Erdal ve Melcher 2007b). Aynı bölgedeki

yüksek Cr’lu örnekler de yine ortaç derecede yüksek (783 ppb’ye varan) Ru içeriği sunar. Yüksek Cr’lu kromititler baskın olarak laurit’in birincil mono- ve silkatlar, irarsit, erliçmanit, Ni-sülfid ve nadiren Ru-oksitler ile poli-faz kapanımlarını içerir. Yüksek Al’lu kromititlerde ise Pt-Pd tellüridlerin (merenskit-monşeit) ana olarak pentlandit ve kalkopirit, daha az oranda pirit, pirotin, bornit, ve nadiren altın ile yaptığı çok küçük poli-faz sülfid damlacıkları gözlenmiştir.

Bu çalışmada incelenen Güneybatı Anadolu Kromititlerinin tüm-kayaç PGE bolluk değerleri, bahsedilen Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki çalışmalarda gözlemlenen bolluklar ile uyumludur (düşük ΣPGE ve IPGE’den PPGE’ye negatif eğilim sunan kondrit normalize PGE paternleri). Sadece Elmaslar kromit yatağında (EKY) ortalama PGE bollukları ve ΣPGE içerikli hafifçe zenginleşmiştir fakat ekonomik olarak önemli görünmemektedir. Toplam-kayaç verileri ile uyumlu olarak, Güneybatı Anadolu kromititlerin parlak kesitlerden in-sitü olarak yapılmış analizlerde, laurit içerikli klasik bir birincil sülfid parajenezi görülür. Bazı yataklarda birincil irarsit ve ikincil nabit paladyum gibi türlere de rastlanır. Bu yataklardan daha detaylı olarak incelenen EKY’nin kromititlerinin birincil sülfid parajenezide benzer şekilde konvansiyonel laurit-erliçmanit serisi ve irarsitten oluşur. Gözlenen klasik PGM parajenezine tek istisna bu yataktan alınan PPGE ve BM zengin örnekte gözlenen tüm-kayaç ve PGM/BM zenginleşmesidir. Bu örnekte, kondrit normalize paternler aşırı derecede yüksek pozitif eğilimli trendler sunsa da, mikroskopi çalışmalarında gözlenen ikincil PGM parajenezi çok sınırlıdır. Bunun nedeni, temelde, bu çalışmada tüm parajenezi saptamaya yönelik ağır metal konsantrasyon tekniklerinden (e.g, hidroseperasyon) faydalanılmaması ve bunun yerine parlak kesitlerde minerallerin in-sitü olarak saptanıp incelenmesi olabilir.

Güneybatı Anadolu Kromititlerini (EKY dahil) literatürede geçen çeşitli podiform, stratiform ve Alaska tipi kromititler ile tüm-kayaç PGE bollukları açısından kıyasladığımızda (ΣPGE-PPGEN/IPGEN diyagramı; Şekil 6.4), Güneybatı Anadolu Kromititlerinin (EKY’deki Anomali sunan örnek dışında) tipik ofiyolitik kromitit trendi takip ettiği (PPGEN/IPGEN<1) görülmektedir. Burada, toplamda ele alınan 13 kromitit lokasyonu birer veya ikişer örnek ile temsil edilmektedir (n=26).

Ancak, detaylı olarak incelenen ve örneklenen EKY’nin örneklerinin dağılımı bu diyagramdaki en dikkat çekici konuyu oluşturur. Buradan alınan çok sayıda örnekte (n=10), oldukça sabit olan ΣPGE değerlerine göre PPGEN/IPGEN oranındaki varyasyon dikkat çekicidir. Buradan alınan örnekler ana cevher gövdesindeki farklı lokasyonları temsil ettiği için, bu durum kromitit podunun oluşumu sırasında PPGE ve IPGE’nin yatak içinde lokal olarak fraksiyonlaştığını ve dağılım sunduğunu ifade eder.

Şekil 6.4 Güneybatı Anadolu Kromititlerinin PPGEN/IPGEN-ΣPGE (ppb) diyagramında yerleşimi. EKY’den alınan çok sayıda örnekte sabit ΣPGE değerlerine göre PPGE ve IPGE fraksiyonlaşmasına dikkat ediniz.