• Sonuç bulunamadı

1.1. KOBİ Tanımları

1.1.1. Türkiye’de KOBİ Tanımı

Gelişmekte olan ülkelerde ve Türkiye’nin de bu kategoride yer alması ile birlikte KOBİ’lerin oluşturdukları hareketlilik ve yarattıkları istihdamla ülke ekonomisine, sosyal refaha katkıları yadsınamayacak kadar büyüktür. Ülke ekonomileri açısından bu denli önem taşıyan bu işletmelerin tanımlamalarının doğru yapılması KOBİ’lere yapılacak yardım, destek, kredilerin etkin ve verimli şekilde ulaştırılması açısından önemlidir.

KOBİ’lere yönelik program ve politikaların daha etkili bir şekilde uygulanabilmesi maksadıyla ortak bir tanımlama yapılması kaçınılmaz olmuştur. Kurumlar arası tanımlarda ki uçurum işletmelerin farklı kurumlardan hizmet talep etmeleri durumunda farklı uygulamaya tabi kalmalarına neden olmaktadır. Bu durumda uygulamaların etkinliği ve hizmetlerin saydamlığı açısından önemli bir engel oluşturmaktadır. Tanımlamaların farklı olması ve yol açtığı bir diğer sıkıntı ise istatistiklerin farklı sonuçları göstermesidir. Bu farklılıklarının giderilmesi, AB kriterleri ile uyumun sağlanması ve tüm sektörleri kapsayan tek bir KOBİ tanımının oluşturulması nedeniyle bir kanun tasarısı taslağı yapılmıştır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı öncülüğünde TOBB başta olmak üzere, sivil ve mesleki kuruluşlar ile ilgili kurumların görüşleri de dikkate alınarak yapılan “KOBİ Tanımına İlişkin Kanun Tasarısı” 14

Birliği kriterlerine uyum sağlayan tek bir Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme tanımı yapılarak, bu tanımın içinde yer alan KOBİ yani “Orta Büyüklükteki İşletmeler veya Mikro İşletmeler terimleri geçen tüm kurum ve kuruluşların mevzuat ve programlarına uygulanmasını sağlamak” olarak belirlenmiştir (Civan ve Tekinkuş, 2002:182). Bu tanımlama ile birlikte ortak KOBİ tanımı ile işletmelerin yarattığı katma değer, istihdam, ihracat ve ithalat gibi ekonomik göstergeler bakımından yapılacak uluslararası değerlendirmelerde de karşılaştırılabilir bir kriter elde edilmesi muhtemeldir.

Öte yandan KOBİ tanımının ne denli önemli olduğunu vurgulamak için birçok kurum KOBİ tanımına değinmiştir. Dinçer (1996)’in de ifade ettiği gibi, KOBİ’ler bir taraftan esnek ve hareketli yapıları sayesinde ekonomik refah, yapısal değişim ve yeni teknolojilere uyum sağlama açısında önemli bir ekonomik kurum olurken diğer taraftan da yoksulluğu, bölgeler arası kalkınmışlık farkını ve sosyal sınıflar arasındaki eşitsizliği düşürecek sosyal bir araç statüsündedir. KOBİ’lerin tanımında, Türkiye ekonomisi içinde KOBİ’ler işletme sayısı, üretim ve istihdam açısından önemli bir paya sahip olmasına rağmen katma değer ve ihracat içinde yeterli paya sahip değildir. KOBİ’lerin teşviklerden ve kredi olanaklarından yararlanabilmeleri için geçerli bir KOBİ tanımına ihtiyaçları olduğuna vurgu yapmaktadırlar (Kendirli ve Bilginer, 2001:85). KOSGEB, Hazine Müsteşarlığı, Ekonomi Bakanlığı, Eximbank ve Halk Bankası gibi kurumların farklı KOBİ tanımlamaları ve KOBİ tanımlamasında birlik olmaması nedeniyle 2003 yılı Katılım Ortaklığı Belgesinde Avrupa Birliği (AB) kriterleri doğrultusunda tek bir tanım yapılması konusunda birleşip ve 18.11.2005 tarihinde, “Küçük ve Orta Büyüklükteki işletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmenlik” ile AB kriterlerine uygun şekilde tanımlama yapılmıştır. Buna göre KOBİ: yıllık 250 kişiden az çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu 25 milyon TL’yi aşmayan işletmelere mikro işletme, küçük işletme ve orta büyüklükteki işletme olarak KOBİ’ler sınıflandırılmıştır (KOSGEB, 2017).

Tablo 1. KOBİ Tanımına Göre İşletmelerin Ölçekleri Çalışan Sayısı Sınıf Yıllık Net Satış Hasılatı (YTL)

0-9 Mikro 1.000.000

10-49 Küçük 5.000.000

50-249 Orta 25.000.000

Kaynak: (KOBİ, 2005:1).

Tablodaki tanımlamada nicel ölçütlerden iş gören sayısı ve yıllık net satış hasılatı kullanılmıştır. Türkiye’de yapılan tanımlarda genelde çalışan sayısı ve işletme cirosu ele

alınır, nitel ölçütlere ise yer verilmemektedir. Nitel ölçütler ise; İşletme ve sahibi arasındaki özdeşliktir. Yani işletme sahibinin her yönden sorumluluğu ve işletmenin bağımsız oluşu gibi özelliklerdir. Nitel ve Nicel ölçütleri bir arada kullanarak yapılan tanımlar daha kapsamlı olabilmektedir. Çünkü kimi işletme kuruluşu gereği sermaye-yoğun, kimileri de emek-yoğun üretim alanına sahiptir. Bu özelliklerin de göz önünde bulunması gerekmektedir (Ekinci,2003:13,14).

Yukarıda da belirtildiği gibi KOBİ tanımındaki hassasiyetler günün şartlarına göre değişim göstermektedir. Yani kendini revize etmektedir. Şöyle ki; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, TÜİK, TESK ve KOSGEB Birliği kurumlarının katılımıyla gerçekleştirilen toplantı neticesinde ortak bir tanımla KOBİ’lerin kurumların sağladığı desteklerden daha fazla yararlanması amacıyla KOBİ tanımı 4 Kasım 2012 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Buna göre mikro işletme, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin ekonomik birim ve teşebbüslerin tanımları aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Tablo 2. KOBİ Tanımı Yönetmeliğine Göre İşletmelerin Bölümlendirilmesi Kriter Mikro Ölçekli

Türkiye’de revize edilen bu tanımlama ile kurumların, bankaların KOBİ tanımlarına iyileştirmeler getirilerek tek bir tanım haline getirilmiştir. Yapılan değişime göre;

 Mikro Ölçekli İşletme Tanımı: Senelik emekçi sayısı 10 kişiden az ve yıllık net satış kazancı 1 Milyon TL’nin altında olan.

 Küçük Ölçekli İşletme Tanımı: Senelik emekçi sayısı 50 kişiden az ve yıllık net satış kazancı 8 Milyon TL’nin altında olan.

 Orta Ölçekli İşletme Tanımı: Senelik emekçi sayısı 250 kişiden az olan ve yıllık net satış kazancı 40 Milyon TL’nin altında olan.