• Sonuç bulunamadı

İki ülke arasında karşılıklı doğrudan yatırımlar sınırlı seviyededir. Türk firmalarının Çin’de daha ziyade gıda ve tekstil alanında toplam altı adet kayıtlı girişimi bulunmaktadır. Bu yatırımların toplam değeri 15 milyon dolardır. Bunların en önemlisi ENKA Holding’e bağlı Çimtaş firmasının Ningbo’da enerji sektöründe kullanılan yüksek mühendislik ürünü çelik komponentlerin üretimi amacı ile kurduğu ve yatırım tutarı 10 milyon ABD Doları olan tesistir. Ancak doğrudan yatırım olmamakla birlikte, özellikle elektronik, gıda ve tekstil sektörlerinde pek çok Türk firması üretimlerinin bir bölümünü Çin’de gerçekleştirmektedir. Geçtiğimiz yıllarda Baycan firmasının Çinli ortağı ile gerçekleştirdiği sakız üretimine yönelik yatırımın ortaklar arası anlaşmazlıklar nedeniyle başarıya ulaşmaması, bu konuda ilk

108 DEİK,Kasım 2006 s.33

örneklerden olması ve kamuoyuna yansıması Türk firmaların bu tür ortaklıklara temkinli bir şekilde yaklaşmasına neden olmuştur.110

Her ne kadar iki ülke arasındaki yatırım ilişkileri yetersiz olsa da; son 20 yılın en çok yabancı sermaye çeken ülkesi olan Çin, son yıllarda kendisi de sermaye ihracı yapmaya karar vermiş, ve bunun için dünyanın 20 ülkesinde araştırmalara gitmiştir. Bu araştırmanın bir basamağı olarak 2007 yılının temmuz ayında Türkiye’ye gelen Çin Heyeti, İstanbul, İzmir, Mersin ve Ankara’da incelemelerde bulunmuş, ve 20 ülke arasından sekize indirdikleri seçenekler arasına Türkiye’yi de dahil etmişlerdir.

Türkiye’de otomotiv, otomotiv yedek parça, ağır iş makineleri ve hidromekanik aksam üretimini kapsayacak bir endüstri bölgesi kurmayı planlayan Çin, bu bölgede 20 milyar Dolarlık bir yatırım yapmayı planlamaktadır.

Çin ayrıca, üçüncü köprü, otoyol, barajlar ve bağlantı yolları gibi büyük projeleri de kendi üstlenmek istiyor. Bu çerçevede, İstanbul-Ankara hızlı tren projesinin iki etabı, 720 milyon dolarlık Çin Eximbank’ının kredisiyle yapılmaya başlandı. İki ülke arasındaki kredi ilişkilerinde bu proje bir ilki oluşturmaktadır.111

2005 yılı itibari ile Türkiye’de 107 adet Çin’li firma faaliyet göstermektedir. Türkiye’ye giren Çin sermayesinin önemli bir bölümü, asgari sermaye limitleri dahilinde kurulan ve sadece Çin’den ithalat yapma amacını taşıyan dış ticaret firmalarıdır. Dolayısı ile Çin sermayesinin, dış ticaret hacmini Türkiye aleyhine artırmak gibi zararları söz konusu olabilmektedir.

Türk firmalarının ise Çin’de daha ziyade gıda ve tekstil alanında yatırımları bulunmaktadır, ve bu yatırımların toplam değeri 25 milyon $ civarındadır. Bununla birlikte, elektronik, gıda ve tekstil sektörlerinde de pek çok Türk firması üretimlerinin bir bölümünü Çin’de gerçekleştirmektedir. Çin’deki en tecrübeli Türk şirketi, Vesbo markalı boruların üreticisi Novaplast’dır. 10 yıldır Çin’de bulunan Novaplast’ın ürünleri bu ülkede en çok taklit edilen mallar arasındadır. Bunun dışında Şanghay’ın en önemli caddelerinin birinde yer alan Goldaş Mağazası da

110 www.ekodiyalog.com/Makaleler/turk_cın_iliski.html Erişim Tarihi 09.07.2008

111 Ekonomist Dergisi, “Çin, Dev Bir Endüstri Bölgesi Kurmaya Geliyor”, 7-13 Ekim 2007, Sayı :

önemli Türk firmaları arasında yer almaktadır. Bu firmalar dışında faaliyet gösteren diğer Türk firmaları ise şunlardır: Çimtaş, Demirdöküm, Fabeks Dış Ticaret, Akman Holding, Atasay Kuyumculuk, Ünsa Ambalaj, Şişecam, Tema, Mozaik Tekstil ve Zorlu Tekstil.112

3.BÖLÜM

ÇİN’İN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Çin dünyada 1,3 milyarı aşan nüfusuyla büyük bir pazar olmasının yanı sıra, yarattığı tehdit ve fırsatlar açısından da göze batan bir ülke konumundadır. Yapılan araştırmalara göre nüfusun %10’unu zengin kesim oluşturmaktadır. Bu da Çin Halk Cumhuriyetini yaklaşık 130 milyon kişinin yüksek alım gücüne sahip bir Pazar konumuna getirmektedir.

Hiçbir ülke dünya ekonomi tarihinde Çin kadar süratle büyümemiş, çeyrek yüzyıl içinde insanlarının yaşam standardını bu kadar yükseltememiştir. Yerküre üzerinde yaşayan her 5 kişiden birine ev sahipliği yapan Çin sadece uluslar arası ticaret yatırımda değil küresel jeopolitik kartların yeniden karılıp rol dağıtım yapılmasında, çevre ve enerji güvenliği senaryolarında ve de yeni toplum mühendisliği çabalarında dünyamızın dengelerini temelden etkilemekte, yeniden biçimlendirmektedir.113

Çin’in DTÖ üyeliğinin Türkiye ekonomisi üzerinde olumlu ve olumsuz sonuçları olacaktır. Ülkemiz açısından en büyük sorun tekstil ürünlerinde yaşanmıştır. 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren Çin’ yönelik tekstil kotalarının kalkması ile AB ile ABD piyasasında Türkiye, büyük oranlı bir rekabet ile karşı karşıya kalmıştır. Çin’in Türkiye ekonomisi üzerinde bu tür tehditler yaratmasının yanında bazı fırsatları da beraberinde getirdiği de gözden kaçırılmamalıdır.114

Türkiye’nin AB’nin kapısında olması sebebiyle ve Gümrük Birliği anlaşması çerçevesinde Çin Türkiye’de üretim yapabilir. Bu üretimlerden kazanç sağlamanın yolu Türkiye’de hali hazırda 21 tane bulunan serbest bölgelerden geçmektedir.

Çin pazarına uzun dönemli bakılması, sabırlı olunması, yerli yabancı ortaklıklara açık hareket edilmesi gerekmektedir. Pazar ve ticaret potansiyeli açısından Türkiye için fırsat ve tehditleri beraberinde getiren ÇHC için uzun dönemli bir strateji belirlenmelidir.

113 Öğütçü, a.g.e., s. 40.

114 www.kobifinans.com.tr/tr/icerik.php?Article=14326&Where=Sector&Category=011502 Erişim

Çin başta olmak üzere, iş gücü maliyeti çok düşük olan Uzak Doğu ülkelerinin düşük kaliteli ve ucuz ürünlerde sahip olacağı üstünlük dikkate alınarak, Türkiye’nin uluslar arası piyasalarda tekstil ve konfeksiyon sektöründeki payının ve rekabet gücünün korunabilmesi için, sektörün yeniden yapılandırılması bir zorunluluktur.115

Çin ile ekonomik ilişkiler uzun vadeli olarak, karşılıklı fayda prensibine üzerine inşa edilirken, öncelikli olarak, mevcut sıkıntıları ele almak, sebeplerini net olarak tanımlamak ve bu konuda doğru ve amaca uygun çözümler üretmek gerekmektedir.

3.1. Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti Ekonomik İlişkilerinin Tarihsel