• Sonuç bulunamadı

2.4. İlgili Literatür

2.4.1. Türkiye’de yapılmış araştırmalar

Yayınlanmış tezlerin ve makalelerin belirli konularla sınırlandırılarak analizlerinin yapıldığı ulusal boyutta birçok çalışma mevcuttur. (Başman, Uluman ve Tunç 2018; Ocak ve Yeter 2018; Ültay ve Aydın 2017; KulaWassink ve Sadi, 2016; Küçüközer 2016; Deniş Çeliker ve Uçar 2015; Erdoğan vd 2015; Güven 2014; Kanlı vd 2014; Selçuk vd 2014; Ültay ve Ültay 2014; Çiltaş vd 2012; Doğru vd 2012; Göktaş vd 2012; Sert vd 2012; Evrekli vd 2011; Tavşancıl vd 2010; Altıparmak ve Nakiboğlu 2010; Saracaloğlu ve Dursun 2010; Karamustafaoğlu 2009; Çalık vd 2008; Ulutaş ve Ubuz 2008; Sözbilir ve Kutu 2008) Bu çalışmaların bazıları incelenirse;

Başman, Uluman ve Tunç (2018), eğitim bilimleri alanında yayınlanmış lisansüstü tezlerin, ilgili istatistiksel analize dayalı olarak, sahip oldukları varsayımların test edilmelerini değerlendirmişlerdir. Bu değerlendirme neticesinde istatistiksel analizlerin gereği olan varsayımların yeterli derecede incelenmediği, özellikle normallik, varyans homojenliği ve doğrusal ilişki varsayımlarının daha az sayıda doğru ve eksiksiz olarak test edildiği, diğer taraftan örneklem büyüklüğü varsayımının diğer varsayımlara göre daha fazla sayıda doğru ve eksiksiz şekilde test edildiği sonucuna ulaşmışlardır.

Ültay ve Aydın (2017) tarafından yapılan çalışmada fen bilimleri eğitimi alanında yapılmış olan nitel çalışmalar ayrıntılı olarak incelenmiştir. Bu çalışma neticesinde ulaşılan sonuçlardan en dikkat çekeni, ilgili çalışmalarda güvenirlik konusunda yetersiz güvenirlik tedbirlerinin alınmasıdır.

25

25

Kula Wassink ve Sadi (2016), belirledikleri dört eğitim bilimleri dergisinde 2005 ile 2014 yılları arasında çıkan 363 makaleye içerik analizi yapmışlar ve fen bilimleri alanında ülkemizdeki eğitim yönelimlerini belirlemişlerdir. Araştırmanın neticesinde on yıllık süre içerisinde alana yönelik çalışmaların büyük bölümünün çalışma içeriği açısından “öğretim” alanında, çalışma alanı olarak “fen bilgisi” alanında, yöntem bakımından “nicel” alanda ve örneklem olarak da “öğretmen adayları” üzerinde olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte bu çalışmaların önemli bir bölümünde “tarama” ve “deneysel” çalışmalardan oluşurken, veri toplama aracı olarak “anket” veya “test”in uygulandığı görülmüştür.

Küçüközer (2016), tarafından fen bilgisi eğitiminde 2001-2016 yılları arasında yapılan 199 doktora tezi incelenmiştir. Bu araştırmadan elde edilen verilere göre en sık yapılan çalışmalar “öğretim yaklaşımları” alanında yapılırken bu araştırmalarda daha çok “karma yöntem” tercih edilmiştir. En sık kullanılan örneklem alanı ise “aday öğretmenler” ve “ortaokul öğrencileri” olmuştur. “Durum” çalışmaları ve “deneysel” çalışmalar en çok kullanılan araştırma yöntemleri olurken, verilerin analizinde “içerik analizi” ve “çıkarımsal analiz” kullanılmıştır.

Deniş Çeliker ve Uçar (2015), 2001-2013 yılları arasında fen bilimleri alanında yapılan yüksek lisans ve doktora tezlerinde çalışılan konu alanları, üniteler, kullanılan yöntem ve modeller, yıllara göre incelenen bağımlı ve bağımsız değişkenlerin neler olduğunun belirlenmesi amacı ile incelemişlerdir. İncelenen yüksek lisans tezlerinde en fazla çalışılan konunun fizik, doktora tezlerinde ise biyoloji konu alanı olduğunu belirlemişler. Tezler çalışılan üniteler kapsamında incelendiğinde ise yüksek lisans tezlerinde birden fazla üniteden oluştuğu, doktora tezlerinde ise en fazla hücre bölünmesi ve kalıtım ünitesinin kullanıldığını belirtmişlerdir. Yüksek lisans ve doktora tezlerinde en fazla kullanılan yöntem deneysel yöntemdir. İncelenen 216 tezden 178 tanesi bağımlı ve bağımsız değişkenleri içerirken, 38 tanesinin bağımlı ve bağımsız değişkenleri içermediği sonucuna varmışlardır.

26

26

Güven (2014), 2002-2012 yılları arasındaki üç dergiden 59 nitel makaleyi incelemiş, 2009 yılından önce fen eğitimi alanında nitel araştırma sayısının düşük olduğu, araştırma deseni olarak daha çok durum çalışmasının, örnekleme tekniği olarak amaçlı örneklemenin, veri toplama tekniği olarak açık uçlu anketlerin kullanıldığı, araştırmaların daha çok lisans öğrencileriyle yapıldığı, birçok araştırmada araştırma deseni ve örnekleme tekniğinin belirtilmediği sonucuna ulaşmıştır.

Doğru, Gençosman, Ataalkın ve Şeker (2012), 1990-2009 yılları arasında yapılan 591 lisansüstü tez çalışmasını incelemişlerdir. Fen alanında yapılan lisansüstü tez çalışmalarının arttığını, konu olarak daha çok program geliştirme ve müfredattaki yöntem ve teknikler seçildiğini görmüşlerdir. En çok öğrenci ve öğretmen gruplarıyla çalışıldığını, deneysel araştırma modellerinin sık kullanıldığını, veri toplama aracı olarak anket ve testlerin kullanıldığını, daha çok tek değişkenli ve parametrik istatistiksel analizlerin kullanıldığını, fen alanında belirli ünitelere yoğunlaşıldığını tespit etmişlerdir.

Evrekli, İnel, Deniş ve Balım (2011), çalışmalarında fen eğitimi alanındaki lisansüstü tezlerin; amaç, önem, problem cümlesi ve/veya hipotezler, sayıltılar- sınırlılıklar ve yöntem bölümlerinin yeterlilik düzeylerini ve eksik yönlerini belirlemeye çalışmışlardır. Araştırmalarında incelenen tezlerin birçok konuda eksikleri olduğunu, bunların özellikle araştırmaların yöntem, örneklem tercihi, elde edilen verilerin analiz teknikleri konusunda yetersiz veya yanlış çözüm önerileri getirilmeye çalışıldığı sonucuna ulaşılmışlardır.

Saracaloğlu ve Dursun (2010), çalışmalarında inceledikleri araştırmalarında konu olarak ders programları ve öğrenme yaklaşımları konularının daha fazla tercih edildiğini, yöntem olarak incelediklerinde tarama ve deneysel yöntemlerin daha fazla tercih edildiğini, örneklem grubu olarak ilköğretim öğrencisi, öğretmen ve üniversite öğrencisinin daha fazla tercih edildiği sonucuna ulaşmışlardır.

27

27

Benzer Belgeler