• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM I: İLGİLİ KAVRAMLAR

1.6. Türkiye’de Beslenme Kavramı ve Özellikleri

Türkiye kendine has bir beslenme düzeyine sahiptir. Türkiye’de enerji günlük olarak yaklaşık %50 oranında ekmek başta olmak üzere tahıl ürünlerinden elde edilmektedir. Bu aslında çok fazla üretilen ürünlerin fazla tüketildiğinin de göstergesi durumundadır. Türkiye’de yıllar itibarı ile tüketilen gıdalar incelendiğinde bazı gıdaların kullanılması azalırken bazılarının ki ise artmaktadır. Bunlar aşağıdaki tabloda verilmektedir (Pekcan, 2000):

Tablo 3: Türkiye’de Tüketimi Artan ve Azalan Besinler

Türkiye’de Tüketimi Azalan Besinler

Türkiye’de Tüketimi Artan Besinler

- Ekmek ve et ürünleri - Süt-yoğurt

- Taze sebze ve meyve

- Kuru baklagiller - Yumurta - Şeker

Azalan tüketim besinleri ile ilgili Tablo 3’e bakıldığında özellikle ekmek tüketiminin azalması Türkiye gibi çok ekmek tüketen bir ülkedeki ekmek tüketiminin azalması olumlu olarak değerlendirilebilir bir durumdur. Çünkü ekmek ve tahıl ağırlıklı bir tüketim kilo arttırmaya sebep olabilmektedir. Ancak vücuda olumlu katkı sağlayabile-cek ve sağlıklı yaşama konusunda elde edilebilesağlayabile-cek süt, yoğurt, taze sebze ve meyve tüketimlerinin azalması olumsuzluk teşkil edebilmektedir. Tüketimi artan ürünlere

23

bakıldığında ise kuru baklagiller ve yumurta tüketiminin artması olumlu olarak karşılanabilir iken, şeker tüketiminin artması diyabet başta olmak üzere bazı sağlık sorunlarına sebep olabilir.

Bütün dünya üzerinde var olan gelişme ve değişme süreci Türkiye’yi de etkilemektir. Bu anlamda sosyal, ekonomik ve mutfak kültürü son zamanlarda önemli değişimler yaşamaktadır. Bu değişimler, insanların beslenme alışkanlıkları da başta olmak üzere sosyal ve bireysel davranışları etkilemektedir. Hatta toplumun yıllardan beri süre gelen gelenek ve göreneklerinde bile değişmelere sebep olabilmektedir. Beslenme alışkanlık-larında meydan gelen değişimlerin bazıları sorunlara sebep olmaktadır. Örneğin son yıllarda ülkede artan ayaküstü yemek yeme alışkanlığı yağ tüketimini önemli ölçüde arttırmaktadır (Arslan, 2014: 7-8).

Türkiye’de toplumun bazı kesimlerinde insanların gıdalara olan güvensizlikleri ve hayvansal ürünlerin kullanımından uzak durmaya gayret etmelerine bağlı olarak besin öğesi konusunda eksiklikler görülebilmektedir. Türkiye ile ele alınacak diğer önemli bir konuda gıda arzıdır. Birçok gıdanın ülkede sağlanabilir nitelikte olduğu bilinmektedir. Ülkenin gıda arzı günlük kişi başı enerji alımına yetecek düzeydedir. Türkiye’deki beslenme durumları birçok faktörden etkilenebilmektedir. Bu faktörler aşağıda verilmektedir (Pekcan, 1998: 52)

· Bölgeler, · Mevsimler,

· Sosyo-ekonomik düzey, · Kentsel-kırsal yerleşim şekli, · Eğitim durumu,

· Bilgisizlik,

· Hatalı gıda seçimi ve

· Yanlış hazırlama, pişirme ve saklamaktır.

Türkiye’de beslenme durumlarını etkileyen bu faktörler incelendiğinde, sorunun kaynağında gelir dağılımının olduğu söylenebilir. Özellikle gelir dağılımının adaletsiz olması beslenme olmak üzere birçok problemi beraberinde getirmektedir. Bu faktörler özellikle beslenme sorunlarından dengesiz beslenme ile sıkı bir ilişki içindedir. bu

24

faktörler bireysel olabileceği gibi toplumsal da olabilmektedir. Bu nedenle bu faktörlerden kaynaklı sorunlarda çözümleri de karmaşık olabilmektedir.

Türkiye’nin beslenme alışkanlıklarının belirlenmesinde başka faktörlerde rol oynamaktadır. Bu anlamda reklam başta olmak üzere yiyecek ve içecek işletmelerinin yaptıkları tutundurma faaliyetleri, yiyecek ve içecek pazarına sunulan yeni ürünler ve dünyanın globalleşme sürecinde yiyecek ve içecek açısından en güçlü ayağını oluşturan ayaküstü beslenme (fast-food) alışkanlıkları bu faktörlere örnek olarak verilebilir. Bu faktörler önemli ölçüde beslenme alışkanlıklarına etki etmekle birlikte, halkın sağlığını da etkileyebilmektedir. Sağlığı tehdit edici bu faktörlerin başında yağ tüketimleri gelmektedir. Türkiye’de hem katı hem de sıvı yağ tüketimi bölgelere veya yörelere göre değişiklik gösterebilmektedir. Özellikle Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinin kıyı kesimlerinde zeytin yetiştiriciliğinin de etkisi ile bir zeytinyağı kültüründen söz edilebilir. Uzun yıllar sürse de tereyağının yerine margarinin sıklıkla kullanıldığı bir kültürde oluşmuştur. Bu sonuçların ortaya çıkmasında ülke toplumunun beslenme ile ilgili bilgi düzeyinin düşük olmasının da etkileri vardır. Halkın elinde çoğu zaman gerek gıda gerek ise ekonomik koşullar anlamında imkânlar bulunsa da, halkın bunları yararlı kullanabilme yetkinliği olamamaktadır (Berkel, 2011: 10).

Türkiye’deki en önemli problemlerin başında da halkın bilgisizliğinden öte, gıda üreticilerinin hileleri gelmektedir. Aslında dünya genelinde zaten bir gıda terörü bulunmaktadır. Ancak bu son yıllarda Türkiye’de de sıkça karşılaşılır bir duruma gelmiştir. Gıda üreticilerinin yaptıkları bu hileler, yiyecek veya içeceklerin nihai sonucu da olabileceği gibi, bu yiyecek ve içeceklerin yapımında kullanılan maddelere ilişkin de olabilmektedir. Bu konular başta olmak üzere, sağlıklı bir toplum için sağlıklı besinler konusunda en az halk kadar besin üreticileri de bilgi sahibi olmalıdır.

Bütün dünya üzerinde beslenmenin şekillenmesine neden olan en önemli faktörlerin başında insanların yaşları ve cinsiyetlerinin belirgin rol aldığı bazı durumlar bulunmak-tadır. Örneğin çocukluk, gençlik veya yaşlılıkta beslenme aktiviteleri bambaşka olabilmektedir. Bununla birlikte, fiziksel özelliklerinin de etkisi ile kadınların ve erkeklerin beslenme davranışları da değişkenlik gösterebilmektedir. Hatta kadınlar için hamilelik gibi özel durumların etkisi ile de bazen kadınlar arasında beslenme konusunda farklılıklar olabilmektedir. Bu zamanların gerektirdiği beslenme düzeyleri gerçekleşmez

25

ise beslenme kaynaklı bazı sağlık problemleri ortaya çıkabilmektedir. Türkiye’de bazı dönemlere ait beslenme kaynaklı problemlerin bazıları Tablo 4’te verilmektedir.

Tablo 4: Türkiye’de Beslenme Kaynaklı Sağlık Sorunları

BESLENME DÖNEMİ SAĞLIK PROBLEMLERİ

0-5 Yaş Çocuklar

- Büyüme ve gelişme geriliği - Raşitizim

- Demir yetersizliği anemisi

Okul Çağı Çocuk Ve Gençler

- Zayıflık veya şişmanlık - Demir yetersizliği anemisi - Vitamin yetersizlikleri - İyot yetersizliği hastalıkları - Diş çürükleri

Yetişkin Kadınlar

- Zayıflık veya şişmanlık - Demir yetersizliği anemisi - Vitamin yetersizlikleri - İyot yetersizliği hastalıkları

Yaşlılar - Beslenmeye bağlı kronik hastalıklar

Kaynak: Arslan, vd., 2000: 5

Tablo 4 incelendiğinde özellikle 0-5 yaş grubu çocuklardaki büyüme ve gelişme geriliği ile yaşlılardaki beslenme kaynaklı kronik hastalıklar önemli sorunlara yol açabildiği görülmektedir. Yaşlılardaki hastalıklar hayatlarının devamı için kritik önemler taşımaktadır. Çocuklardaki gelişme ve büyüme geriliği geriye kalan bütün hayatlarını etkileyebilmektedir. Okul çağı ve yetişkinlerde ise şişmanlık önemli bir sorun olarak ifade edilebilir. Şişmanlık yüzünden birçok genç özgüven problemi yaşamaktadır. Fakat Tablo 4’te bulunan zayıflığın üzerinde iyi durmak gerekmektedir. Toplumdaki tek sorun şişmanlık değildir. Çok zayıf olmakta önemli bir problem olarak ifade edilebilir.

Tablo 5’te, Türkiye’nin beslenme konusunu iyi bir şekilde özetlediği görünmektedir. Özellikle batıdan doğuya doğru gittikçe et tüketiminin arttığı görülmektedir. Özellikle Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinin kıyı kesimlerinde zeytinyağlı yemek kullanımının fazla olduğu bilinmektedir. Karadeniz bölgesinin balık tüketiminde oldukça ileri bir seviyede olduğu bilinmektedir. Bu anlamda hamsi tüketiminin bunda katkısı oldukça büyük önem taşımaktadır. Türkiye’deki iç ve doğu bölgelerinde de tahıl tüketiminin yetiştiriciliğe bağlı olarak fazla olduğu da söylenebilir.

26

Tablo 5: Türkiye’de Bölgelere Göre Beslenme Durumları

BÖLGELER BESLENME ALIŞKANLIKLARI

Akdeniz ve Ege Bölgeleri

- Sebze, meyve ve çeşitli otlar kullanılır. - Katı yağ yerine zeytinyağı yağındır.

- Hamur işleri, tatlılar ve etli yemekler daha az tercih edilir.

Karadeniz bölgesi

- Kırmızı ve beyaz et yerine daha çok balık tercih edilir. - Yoğurt veya ayran neredeyse her öğünde tüketilir. - Çok çeşitli otların tüketimi vardır.

- Kızartma ve tuz yoğun olarak kullanılır. Marmara Bölgesi

- Beslenme kültürleri zengindir. - Fast-Food kullanımı yaygındır. - Günlük yağ tüketim miktarı fazladır İç Anadolu Bölgesi

- Beslenme tahıl ağırlıklıdır.

- Hamur işleri ve hayvansal ürünlerin tüketimi fazladır

- Genel olarak protein ve karbonhidrat tüketimi yapılmaktadır.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri

- Et ve süt ürünleri beslenmede geniş yer tutar - Sebze ve özellikle de meyve tüketimi azdır

- Kullanılan pişirme yöntemleri yağ kullanımını arttırmaktadır.

Kaynak: Arslan, 2014: 9

Türkiye’deki beslenme alışkanlıklarının önemli ölçüde etkilendiği faktörlerden bir tanesi de ülkenin dini inancıdır. Barker (2002: 168-169) yaptığı çalışmada Müslüman coğrafyalarının genellikle beslenme şekillerini İslami esaslara göre şekillendirdiklerini ifade etmiştir. Hatta bu anlamda dört önemli kıstasın olduğunu vurgulamaktadır. Bunlar aşağıda verilmektedir.

· Domuz eti veya domuz etinden yapılan ürünleri yasaktır. · Kontrollerinin kaybedecekleri için alkol içmemeliler.

· Başta et kesim usulleri olmak üzere helal gıda tüketim yapılmaktadır. · Genel olarak et tüketimi yaygındır. Vejetaryen değillerdir.

İslam coğrafyasına hâkim olan bu tüketim kıstasları Türkiye’de de uygulanmaktadır. Özellikle yiyecek tüketimleri başta olmak üzere, gıda ürünlerine varıncaya kadar helal usuller aranmaktadır. Domuz eti tüketmemektedirler. Ancak alkol tüketimi konusunda bu durum biraz değişkenlik göstermektedir. Ülkede alkol tüketimi İslami kıstasların tersine belli seviye de kullanılmaktadır. Ayrıca bu konudan hareketle Türkiye’de et tüketiminin de fazla olduğu söylenebilir. Bu birçok kesim tarafından da bilinmektedir.

27