• Sonuç bulunamadı

2.1 Araştırmanın kuramsal çerçevesi

2.1.7 Türkiye’de çocuk edebiyatının gelişimi

mümkündür. Temalardaki değerlerin metinler yoluyla kazandırılmaya çalışılması bu programda yapılan yeniliklerden sayılabilir. Metinler yoluyla öğrenciler hem Türkçe dersinin temel becerilerini edinerek Türkçeyi doğru, güzel ve etkili kullanacaklar hem de temalardaki değerleri kazanacaklardır.

Türkçe derslerinde okutulacak metinlerin değerler eğitimine uygun, değerleri öğrencilere kazandırabilecek, çocuk edebiyatının ölçütlerine uygun olarak yazılmış olmaları gerekmektedir. Öğrencilerin seviyeleri dikkate alınarak metinler seçilmeli ve değerler eğitimi etkinliklerinde kullanılmalıdır.

2.1.7 Türkiye’de çocuk edebiyatının gelişimi

Çocuk edebiyatı, çocukların gelişmelerine, düşünce, duygu ve zevklerine, hayal dünyalarının gelişimine katkı sağlamak nedeniyle gerçekleştirilen ve çocuksuluk içeren bir edebiyattır (Şirin, 2000, s. 9).

Türk edebiyatında çocuk edebiyatına yönelik çalışmalar 1700’lerden sonra görülmektedir. Daha öncesinde Türk edebiyatında da dünya edebiyatında da çocuklar ninni, masal, tekerleme, bilmece, efsane gibi halk edebiyatı ürünleriyle büyümüşlerdir.

Divan edebiyatı şairlerinden Nabi’nin Hayriyye (1701) isimli mesnevisi edebiyatımızda çocuğa seslenen ilk eserdir. Mesnevi, dönemin ahlaklı, erdemli insan tipinin nasıl olması gerektiğini ortaya koyar. Sünbülzâde Vehbi’nin Lûtfiyye’si (1791) ise gençlere ideal insan tipinin alçakgönüllü insan olduğunu belirtmektedir.

Tanzimat Dönemi’nde Batı’ya yönelmesiyle Osmanlı Devleti’nde yaşanan toplumsal değişiklikler kısa sürede edebiyatı da etkilemiştir. Batı’dan yapılan çevirilerle pek çok alanda olduğu gibi çocuk eğitimi ve psikolojisi ile ilgili çalışmalarla da ilgili bilgi sahibi olunur. Bu dönemde çocuklar için yazılan romanlara rastlanılmamaktadır. Çocukların özellikleri göz önüne alınarak çocuklar için kitapların hazırlanması bu dönemden sonra gerçekleşmiştir.

1859 yılında Şinasi’nin La Fontaine’den çevirdiği Tercüme-i Manzume, Kayserili Doktor Rüştü’nün Nuhbetü’l Etfal kitabının sonundaki çocuk hikâyeleri ve Yusuf Kamil Paşa tarafından çevrilmiş olan Fenelon’un Telemak adlı eseri Batı’dan çeviri yapılan ilk çocuk edebiyatı ürünleridir. Şinasi, Recaizâde Mahmut Ekrem, Ahmet Mithat Efendi, Ziya Paşa, Ahmet İhsan, Ahmet Lütfi Efendi gibi yazarlar Jules Verne, Daniel Defoe gibi

21

yazarlarından çeviriler yapmışlardır. Bu dönemde çevrilen eserlerden bazıları Tercüme-i

Hikâye-i Robinson (1864), Güliver‘in Seyahatnâmesi (1872), Seksen Günde Devr-i Âlem

(1880), Merkez-i Arz’a Seyahat (1887), Beş Hafta Balon ile Seyahat (1889) gösterilebilir (Çıkla, 2005, s. 95). Bu dönemde Ahmet Rasim, Recaizâde Mahmut Ekrem, Şinasi, Muallim Naci, Ahmet Mithat Efendi, Ziya Paşa gibi yazarlar çeviri eserlerden başka telif eserler de kaleme almışlardır.

II. Meşrutiyet’ten sonra öğretmen okullarına Batılı eğitim anlayışının dâhil edilmesiyle çocuklara yönelik eserler gündeme gelmiştir. Çocuk edebiyatının önemini vurgulayan ilk yazı Şûray-ı Ümmet adlı gazetede 1908 yılında Ali Nusret tarafından yazılmıştır (Kıbrıs, 2006, s. 6). Satı Bey, çocukların okuyup söyleyebileceği şiir ya da şarkının olmadığını fark edip Tevfik Fikret gibi şairlerden çocuklar için şiir yazmalarını; bestekârlardan da şarkı bestelemelerini ister. Bu eksikliği Tedrisat-ı İbtidaiye Mecmuası’nın bir sayısında da netçe belirtir (Kıbrıs, 2006, s. 6). Bunların ardından çocuk eğitim ve öğretimine değer verilmesi yeni yönetimin, çocukları ve genç nesilleri geleceğe hazırlama düşüncesi ile gelişmiştir. Ali Ulvi Elöve tarafından yazılan Çocuklarımıza Neşideler’i (1912), İbrahim Alâettin Gövsa’nın Çocuk Şiirleri (1911) ve Tevfik Fikret’in Şermin’i (1914) ve Ziya Gökalp’in

Kızıl Elma’sı (1915) kısa bir süre içinde yayımlanır (Canatak, 2011, s. 289). Siracettin

Hasırcıoğlu’nun “Çocuk Şiirleri” ile Fuat Köprülü’nün “Mektep Şiirleri” adlı kitapları da bu döneme ait çocuk edebiyatı ürünlerindendir (Kıbrıs, 2010, s. 15).

Kütüphanelerde 49 sayısı bulunan çocuk dergilerinin ilki Mümeyyiz 15 Ekim 1869’da yayınlanmış ve kendinden sonraki çocuk dergilerine göre daha çok sayı yayınlanmıştır (Atmaca, 2011, s. 14). İkinci çocuk dergisi, basım yılı yayınladığı ilanlardan 1873 veya 1874’te yayınlandığı çıkarımlarla elde edilen bir sayılık Hazine-i Etfal dergisidir. 1875’te yayınlanan diğer dergiler ise Sadakat ve Selanik’te yayınlanan Ayine dergileridir (Atmaca, 2011, s. 15). Bu dergilerden başka gazetelerin çocuklar için verdiği Tercüman-ı Hakikat (1878), Sadakat (1875), Etfal (1875, 13 sayı) ilavelerinin dışında sadece çocuklara için çıkan Bahçe (1880, 40 sayı), Çocuklara Kıraat (1881, 18 sayı), Arkadaş (14 sayı, Mithat Sadullah - Osman Fahri), Vasıta-ı Terakki (1882, 4 sayı, Serafim), Çocuklara Rehber (1887-1901), Çocuklara Mahsus Gazete (1896-1903, İbnülhak Mehmet Tahir), Çocuk Bahçesi (1904, 43 sayı, Selanik M. Mehdi), Musavver Küçük Osmanlı (1909) gazete ve dergileri de bulunur. Bunlardan başka Mehmet Şemsettin, Arkadaş (13 sayı), Çocuklara Talim (9 sayı), Çocuklara Arkadaş (13 sayı) dergilerini yayımlar (Şimşek, 2014, s. 28-29).

22

Meşrutiyet Dönemi’nde şiir alanındaki artış roman, hikâye alanında gerçekleşememiştir. Ahmet Hikmet, Hüseyin Rahmi, Ahmet Rasim, Refik Halit, Ömer Seyfettin gibi yazarlar konularını itibariyle yetişkinlere hitap eden eserleriyle az da olsa çocukların da okuma ihtiyacını karşılamışlardır. Özellikle Ömer Seyfettin (1884-1920)’in, Refik Halit (1888-1965)’in ve onlar gibi yazarların çocuklara uygun aynı zamanda sade bir anlatıma sahip yazı geleneğinin oluşturulmasında dikkate değer etkileri olmuştur (Gümüş, 2017, s. 24). Alpay’a göre Cumhuriyet Dönemi’nde çocuk edebiyatının gelişimi, Türk çocuk edebiyatının 1928 harf inkılabından sonra çocuk dergileriyle filizlendiği, 1960’dan sonra telif kitaplarla beslendiği, 1980’den sonra ise yaş gruplarına yönelik olarak bilinçli bir şekilde üretilmeye başlandığı şeklindedir (aktaran Kuru, 2016, s. 19).

Cumhuriyet Dönemi’nde, çocuklar için yeterince kitap olmadığından Robinson Cruseau (Daniel Defoe), Don Kişot (Cervantes), Jules Verne Serisi, Üç Silahşörler, Monte Christo, (Alexander Dumas) gibi çeviri yapıtlara yönlendirilmişlerdir. Yine yetişkinler için yazan Yakup Kadri, Halide Edip, Mahmut Yesari, Aka Gündüz, Reşat Nuri gibi Türk yazarların kitapları çocukların okuma ihtiyaçlarını karşılamıştır. Abdullah Ziya Kozanoğlu (1906-1966)’nun arka arkaya yazdığı tarihsel romanların çocukların ilgi ve beğenisine uygun olduğu görülmektedir (Gümüş, 2017, s. 24-25).

Cumhuriyet Dönemi’nde Ziya Gökalp, Tahir Alangu, Naki Tezel, Eflatun Cem Güney, Oğuz Tansel gibi yazarlar masallarımızı yenileme girişiminde bulunmuştur (Kuru, 2016, s. 19). Bunlardan başka Nimet Rakım Çalapala, İskender Fahrettin Sertelli, Cahit Uçuk, Pertev Naili Boratav, Orhan Veli Kanık da çocuklara yönelik eserler ortaya koyan yazarlardandır (Gümüş, 2017, s. 25).

Çocuk edebiyatında ciddi ilerlemenin olduğu bu dönemde çocuklar için şiir yazanlardan bazıları şunlardır: M. Faruk Gürtunca, Faruk Nafiz Çamlıbel, Yusuf Ziya Ortaç, Hasan Âli Yücel, Mehmet Necati Öngay, Hıfzı Tevfik Gönensay, Halide Nusret Zorlutuna, Mümtaz Zeki Taşkın, Fazıl Hüsnü Dağlarca (Sınar, 2006, s. 190).

Şirin (2007, s. 67), çocuk edebiyatı yazarlarını tarihi süreç içerisinde farklılıkları açımlayan dört yazar grubu olduğunu dile getirmiştir. Birincisi, Ahmet Mithat Efendi’yle başlayan kahramanlarını çocukların oluşturduğu çeviri ve uyarlama şeklinde hikâye ve roman yazarlarıdır. İkincisi, Tanzimat Dönemi’nden itibaren ilk örneklerini veren ve 1990’lı yılların ortalarına kadar etkisini devam ettirip ders kitapları için eğitici hikâyeler ve masallar yazan öğretici yazıcılar. Üçüncüsü, yetişkinler için yazan ve çocuklar için de