• Sonuç bulunamadı

Türkiye Anayasacılık Tarihinde Anayasal Başlangıç Bölümleri A Tarihçe ve Başlangıç Bölümlerinin Hukuki Değer

Preambles’ Legal Value, Main Qualifications and the 1982 Constitution: A Comparative Analysis

B. Anayasal Başlangıçların İçerikler

III. Türkiye Anayasacılık Tarihinde Anayasal Başlangıç Bölümleri A Tarihçe ve Başlangıç Bölümlerinin Hukuki Değer

İlk Osmanlı Anayasası olan 1876 tarihli Kanun-i Esasi’de bir başlangıç bölü- müne yer verilmemişti. Benzer şekilde 1921 ve 1924 Anayasaları başlangıç bö- lümü bulunmayan anayasalardır. Başlangıç bölümü ilk kez 1961 Anayasası ile anayasalara dahil edilmiştir60. Yürürlükte olan 1982 Anayasası da bir başlangıç

60 1961 Anayasasının Başlangıcı: Tarihi boyunca bağımsız yaşamış, hak ve hürriyetleri için savaş- mış olan;

Anayasa ve Hukuk dışı tutum ve davranışlarıyla meşruluğunu kaybetmiş bir iktidara karşı di- renme hakkını kullanarak 27 Mayıs 1960 Devrimini yapan Türk Milleti;

Bütün fertlerini, kaderde, kıvançta ve tasada ortak, bölünmez bir bütün halinde, millî şuur ve ülküler etrafında toplayan ve milletimizi, dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak millî birlik ruhu içinde daima yüceltmeyi amaç bilen Türk Milliyetçiliğinden hız ve ilham alarak ve;

“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesinin, Milli Mücadele ruhunun, millet egemenliğinin, Atatürk Devrimlerine bağlılığın tam şuuruna sahip olarak;

İnsan hak ve hürriyetlerini, millî dayanışmayı, sosyal adâleti, ferdin ve toplumun huzur ve re- fahını gerçekleştirmeyi ve teminat altına almayı mümkün kılacak demokratik hukuk devletini bütün hukukî ve sosyal temelleriyle kurmak için;

Türkiye Cumhuriyeti Kurucu Meclisi tarafından hazırlanan bu Anayasayı kabul ve ilân ve Onu, asıl teminatın vatandaşların gönüllerinde ve iradelerinde yer aldığı inancı ile, hürriyete, adâlete ve fazilete aşık evlâtlarının uyanık bekçiliğine emanet eder.

bölümü içerir61. 1961 Anayasasının Başlangıç bölümü anayasa yürürlükte kaldığı

süre boyunca bir değişikliğe konu olmamıştır. 1982 Anayasasının Başlangıcı ise 1995 yılında 4121 sayılı Kanunla62 ve 2001 yılında 4709 sayılı Kanunla63 iki kez

değiştirilmiştir.

Gerek 1961 gerekse 1982 Anayasaları başlangıç metinlerini anayasa metni-

61 1982 Anayasasının 23 Temmuz 1995 tarihinde 4121 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilmiş Başlangıcı:

Türk Vatanı ve Milletinin ebedî varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü be- lirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O’nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda; Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedî varlığı, refahı, maddî ve manevî mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;

Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı; Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medenî bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;

(Değişik: 3.10.2001-4709/1 md.) Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;

Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;

Topluca Türk vatandaşlarının millî gurur ve iftiharlarda, millî sevinç ve kederlerde, millî var- lığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygu- larıyla ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;

FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sada- katle yorumlanıp uygulanmak üzere,

TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.

62 Bu değişiklik ile Başlangıcın ilk paragrafı metinden çıkarılmıştır. Bu paragraf şöyledir: Ebedi Türk vatan ve milletinin bütünlüğüne ve kutsal Türk Devletinin varlığına karşı, Cumhuriyet devrinde benzeri görülmemiş bölücü ve yıkıcı kanlı bir iç savaşın gerçekleşme noktasına yaklaştığı sırada; Türk Milletinin ayrılmaz parçası olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin; milletin çağrısıyla gerçek- leştirdiği 12 Eylül 1980 harekatı sonucunda, Türk Milletinin meşru temsilcileri olan Danışma Meclisince hazırlanıp, Milli Güvenlik Konseyince son şekli verilerek Türk Milleti tarafından kabul ve tasvip ve doğrudan doğruya O’nun eliyle vazolunan bu ANAYASA :

63 Bu değişiklik ile Başlangıç bölümünün beşinci paragrafındaki “Hiçbir düşünce ve mülahazanın Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının Devleti ve ülkesiyle bölünmezliğin esasının…” cüm- leciği “Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölün- mezliği esasının” şeklinde değiştirilmiştir.

ne dâhil etmiş ve anayasa normları gibi bağlayıcı olarak kabul etmişlerdir64. Bu

maddelerdeki düzenlemelerden başlangıç bölümünün anayasa maddeleri ile eş değerde olduğu sonucu çıkmaktadır65. Öte yandan her iki anayasanın temel ilke-

leri belirleyen maddelerinde başlangıçlara atıf yapılarak bu bölümlerdeki ilkele- re bağlılık anayasanın temel ilkelerine dâhil edilmiştir66. Buna karşın başlangıç

kısmının anayasa metnine dâhil olması bazı tartışmaları da beraberinde getir- mektedir. Başlangıç metninden somut hukuki normlar çıkarmak güç olduğun- dan bu metinden ancak pozitif anayasa normlarının yorumlanması sırasında ya- rarlanılabilmesi düşünülebilir67. Arsel’e göre bazı anayasalarda bireylerin hak ve

özgürlükleriyle ilgili temel ilkeler anayasa içinde ayrı bir bölüm halinde düzen- lenmemiş, bunun yerine başlangıç bölümüne eklenmiştir. Bu tür anayasalarda başlangıç kısmı anayasa metninin esaslı bir unsuru olarak görülür ve hukuki ba- kımdan da anayasanın diğer bölümleriyle eşit güce sahiptir. Japon ve Kore Ana- yasası gibi diğer bazı anayasalarda ise başlangıç bölümü anayasanın kabul edilişi dolayısıyla milli duyguyu ifade edecek tantanalı cümlelerden oluşan, edebi dilde yazılmış bir kısımdır. Bu tür başlangıç bölümleri pozitif hukuk anlamında bir uy- gulama gücüne sahip değildir. Yazara göre, 1961 Anayasası bu ikinci türden bir başlangıç kısmına yer vermektedir68. Arsel, bu nedenle, 1961 Anayasasının 156.

Maddesi hükmünde “Başlangıç” kısmının anayasa metnine dâhil olduğu belirtil- miş bulunmasına ve bu kısmın Anayasa’nın diğer bölümleriyle eşit kuvvete haiz olduğu aşikâr olmasına rağmen anayasanın uygulanmasında bu bölümün sade- ce uygulamaya ışık tutacak manevi bir değer olarak algılanması görüşündedir69 .