• Sonuç bulunamadı

Türkiye, AB’nin yasal

mevzuatları

gereği Ortak

Tarım Politi-

kası çerçeve-

sinde hareket

etmekle mü-

kelleftir. OTP

bir taraftan

üye ülkelere

yönelik plan

ve politikalar

geliştirirken

öte yandan

aday ülkelerin

de müktese-

bata uyum

sürecine katkı

sağlayacak

faaliyetler yü-

rütmektedir.

ve döviz kurunun aşırı ve anlamsızca yükselmesinin ortaya çıkardığı iktisadi etkinsizlik, ABD ile ticari ilişkileri olum- suz etkilemiştir[15]. Durumun lehte olmaması düşünüldüğünde ABD ile AB arasında sürdürülen TTYO, dış ticarette Türkiye için birtakım zorluklar meydana getirecektir. Mesela TTYO sonrasında ABD tarafından dış ticarette Türkiye’ye GB dolayısıyla gümrük ödemeksizin ya da tarife gereği çok az miktarlarda ödeme ile mal satışı yapılabilecektir. Buna karşın Türkiye’nin aynı şekil ve surette ABD’ye ihracatının önü kapanmış olmaktadır. Bu durumun ne GATT tarifeleri ne de Dünya Ticaret Örgütü ilkeleriyle uyuşmadığı çok açıktır.

Sonuç

Türkiye, AB’ye tam üyelik için aday statüsü almış bir ülkedir. İlave olarak ülkemiz Gümrük Birliği üyesi olmasından dolayı Birliğin OTP politikalarına uyum sağlamakla mükelleftir. Bu durumda AB’nin yapacağı herhangi bir STA sü- recinde AB tarafının girişimleriyle, Türkiye’nin de söz konusu ticaret anlaşmasından zarar görmemesini sağlayacak adımların atılması gerekmektedir. Fakat AB bu durumu STA’ları sürecinde göz ardı edebilmektedir. Böyle bir du- rumda ise Türkiye’nin iç pazarı, aralarında STA imzalanan iki ülke müteşebbisleri için açılırken, Türkiye o ülkelerin pazarına öyle kolayca ulaşma imkânı yakalayamamaktadır. Böyle bir durumu ortadan kaldırmanın en kati yolu ise Türkiye’nin de söz konusu ülkelerle STA yapmasıdır. Buradan yola çıkılarak AB ile ABD arasında vuku bulan TTYO stratejisinin ülkemiz tarafından net okunması gerekmektedir. Söz konusu devasa ticaret bloğunda aktif olarak yer almak için ülkemizin ilgili kurumları tarafından da ABD makamları ile istişarelere başlanmıştır. Fakat Türkiye’nin ABD ile son dönemde yaşadığı iktisadi ve diplomatik kriz göz önüne alındığında, iki blok arasında gerçekleşmekte olan bu girişimin ülkemize etkilerinin tam anlamıyla pozitif olamayacağını söylemek mümkündür. Bu durumdan Türkiye ekonomisinin direkt etkileneceği çok açıktır. Aslında AB veya ABD tarafından Türkiye’nin TTYO bünyesine alınma- sıyla ilgili bugüne kadar net bir adım atılmadığı da bilinmektedir. TTYO neticesinde AB ekonomisinin ihracat ora- nını yılda %8 dolaylarında artırarak, Birliğe 120 milyar euro girdi sağlama imkanına kavuşacağı düşünüldüğünde, Türkiye’nin bu süreçte izleyici görünümünden sıyrılıp, aktif bir ticari partner ülke pozisyonuna geçmesi elzem gö-

KAYNAKÇA:

1. İstanbul İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği. (2010). STA Kılavuzu. İstanbul.

2. OECD. (2013). The Transatlantic Trade and Investment Partnership: Why Does It Matter. Erişim adresi: https://www.oecd.org/trade/TTIP.pdf. 3. Sandalcılar, A. & Palyoş, E. (2017). Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) Üzerine Bir Değerlendirme. Uluslararası Ekonomi, İşletme ve Politika

Dergisi, 1(1), 35-46.

4. Akhtar, S. & Vivian, C. (2014). Proposed Transatlantic Trade and Investment Partnership (T-TIP): In Brief. Congressional Research Service Report 7-5700.

5. Özgöker, U. & İnamoğlu, Y. (2016). AB ve ABD Arasındaki Transatlantik Ticaret ve Yatırım Anlaşması (TTIP – Transatlantic Trade and Investment Part- nership) ve Türkiye’ye Muhtemel Etkileri. İstanbul Arel Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi. 1(1), 24.

6. Yılmaz, M.(2013), Türkiye Transatlantik Ekonomik Ortaklıkta Yer Almalı, TÜSİAD Görüş Dergisi, Sayı: 78, s.2.

7. Francois, J. (2013). “Reducing Transatlantic Barriers to Trade and Investment An Economic Assessment”, Ekonomik Politika Araştırmaları Merkezi, Londra.

8. Övgü, P. Boran, Ş & Sevilmiş, G. (2013). Küreselleşme Sürecinde Yükselen Aktör: Serbest Ticaret Anlaşmaları ve Türkiye, AR&GE Bülten, İzmir Ticaret Odası.

9. Örnek, D. (2012). Batı’nın Yeni İşbirliği: Transatlantik Ekonomi Konseyi, TÜSİAD, Süreli Yayınlar, Fikir Üreten Fabrika'dan (Arşiv).

10. Mercan, S. (2013). Yeniden Gümrük Birliği Meselesi, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Avrupa Birliği Araştırmaları Merkezi, http://www.21yyte.org/tr/ arastirma/avrupa-birligi-arastirmalari-merkezi/2013/04/08/6938/yenideni, (Erişim: 20.04.2015).

11. https://eb.ticaret.gov.tr/portal/faces/home/disIliskiler/SerbestTic/SerbestTicYururlukteBulunanSTA. Erişim: 19.09.2017.

12. Gürlesel, C. F & Kerem, A. (2010). Avrupa Birliği’nin Serbest Ticaret Anlaşmaları’na Türkiye’nin de Dâhil Edilmesi, İstanbul Ticaret Odası Yayınları, Yayın No: 2010-18.

13. Kirişçi, K.(2013). Turkey and the Transatlantic Trade and Investment Partnership Boosting the Model Partnership with the United States, Turkey Project Policy Paper Series, No: 2/2.

14. Yılmaz, N.(2013), Serbest Ticaret Anlaşmaları, T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Ekonomik ve Teknik İlişkiler Daire Başkanlığı, STA Sunumu,5. pdf, www.tarim.gov.tr/ABDGM/Documents/ETİ/STA%20sunumu.pdf,(Erişim: 19.09.2018).

15. Eren, T. M. (2013), “Türkiye’nin Serbest Ticaret Anlaşmaları’nın Dış Ticaretine Etkileri ve Sorunlar”, Maliye Finans Yazıları, Sayı: 98, s. 26 – 47. 16. Özgöker, U. & İnamoğlu, Y. (2016). AB ve ABD Arasındaki Transatlantik Ticaret ve Yatırım Anlaşması (TTIP – Transatlantic Trade and Investment Part-

nership) ve Türkiye’ye Muhtemel Etkileri. Ekonomi, Yönetim ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 1, No: 2. s. 21 – 32. 17. Seyidoğlu, H. (2009), Uluslararası İktisat: Teori, Politika ve Uygulama, Güncelleştirilmiş 21. Baskı, İstanbul. 18. www.ekonomi.gov.tr/upload.

19. Çelebi, I. (2013). ABD ve AB’nin Yeni Ekonomik İşbirliği Stratejileri ve Türkiye’ye Etkileri. Marmara Üniversitesi Avrupa Birliği Enstitüsü Yayını, Sayı: 2, s.21. s. 217 – 230.

20. Akman, S.(2013), AB - ABD Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) ve Türkiye, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı. s.2-9.

rünmektedir. Bunun için AB mevzuatında da birtakım değişiklikler yapılarak, AB’nin GB’den dolayı herhangi bir STA sürecinde üçüncü ülke ile Türkiye’nin de doğrudan sürece dahil edilmesi için somut adımlar atması gerekmektedir. Burada mühim olan cihet TTYO’nun tesirinin ne kadar büyük olmasından ziyade, Türkiye’nin öyle ya da böyle olu- şacak ortaklıkta hangi pozisyonda yer alacağı ve dolayısıyla bundan ne kadar iktisadi fayda sağlayacağıdır. Çünkü söz konusu anlaşmanın etkilerinin dünya ticaretinin üçte birine denk gelmesine rağmen yapılacak ticari faaliyetin pozitif etkilerinin anlaşma dışı ülkelere de yansıması sanıldığı kadar yüksek seviyede olmayacaktır. Burada da miktar faktörü devreye girecektir ki iki blok haricinde dünya üzerinde çok sayıda ülke olduğundan ticareti canlandırıcı etki çok daha az miktarda olacaktır.

Diğer taraftan 22.12.1995 tarihinde yürürlüğe giren “1/95 sayılı AB-Türkiye Ortaklık Konseyi Kararı” (OKK) Türkiye üzerinde tek taraflı olarak (GB üyeliğinden) ciddi yükümlülükler oluşturmaktadır. OKK’nın özellikle 16. Maddesi bir STA sürecinde Türkiye’nin AB’nin üçüncü ülke ile ilgili uygulamalarını 5 yıllık süre içerisinde benimsemesi ilkesi ge- tirmiştir. Bu da göstermektedir ki TTYO neticesinde ABD’ye olan ihracatımız azalırken, ABD ise Türkiye pazarının önemli kısmına ihracatı AB üzerinden yapmak kaydıyla gümrüksüz ve vergisiz girme şansını elde edecektir. Bu ne- denle Türkiye’nin hâlihazırda devam eden AB’ye üyelik sürecini de hızlandırması gerekmektedir. Ayrıca Türkiye’nin ABD ile yapacağı bir STA anlaşması neticesinde orta ve uzun vadede dış ticaretteki engelleri kaldırıcı yöndeki etkisi ile Türkiye – ABD arasında hem ekonomik hem de politik ilişkilere yeni boyutlar getirebileceği düşünülmektedir.

Benzer Belgeler