• Sonuç bulunamadı

6.1. Tarım Sigortasının Tanımı ve Önemi

Sigorta ve tarım sigortası, farklı Ģekillerde tanımlanabilmektedir:

Sigorta; “yasalar, yönetmelikler ve her türlü yönetmelik ile mevzuatlar, örf ve adetler

çerçevesinde insanların çeşitli risk faktörlerinin yaratabileceği ailesinin sağlık, kaza, emeklilik vb. sigortaları” kapsamaktadır (Akdemir ve ark., 2001).

Tarım sigortaları üreticinin gelir kaynağı olan bitkisel ve hayvansal ürünleri çeĢitli risk ve belirsizliklere karĢı teminat altına almakta, üretici gelirindeki dalgalanmaları önlemekte, risklerin üreticiden sigorta Ģirketlerine taĢınarak paylaĢımını sağlamakta ve böylece ulusal ekonomiye hizmet vermektedir (Ünal, 2005).

Tarım, sahip olduğu özellikler nedeniyle sanayi ve hizmet sektörlerine göre doğal, ekonomik ve politik risklerden en fazla etkilenmektedir. En çok etkilendiği risklerin baĢında da doğal riskler gelmektedir. Tarım iĢletmelerindeki mal ve canları tehdit eden doğal risklerin baĢında dolu, don, fırtına, sel, kuraklık, yangın gelmektedir ve özellikle bitkisel üretime önemli zararlar vermektedir (BarıĢ ve Ġnan, 2006).

Günümüzde önemi giderek daha fazla anlaĢılmaya baĢlayan tarım sigortaları; tarım sektörünün tam olarak oluĢ zamanı ve büyüklüğü tahmin edilemeyen risklerin oluĢturduğu kayıpların sözleĢme koĢulları çerçevesinde tazmin edilmesi, böylece üretici gelirinde istikrar sağlanması, üreticinin modern üretim teknikleri ve yatırımlara yönelmesinin teĢvik edilerek sigortanın teknoloji transferi ve teknoloji kullanımını geliĢtirmede bir araç olması, bitkisel ve hayvansal üretimde girdilerin istenen düzeyde kullanılmasında düzenleyici ve çiftçileri zorlayıcı araçların baĢında gelmektedir (TanrıvermiĢ, 1997).

Tarım sigortalarında amaç, tarımın karĢı karĢıya kaldığı bütün tehlikeleri ve tam olarak oluĢ zamanı ve büyüklüğü tahmin edilemeyen zararlar ve belirsizlikten ileri gelen

kayıpların sözleĢme koĢulları çerçevesinde karĢılanması ve sigortalının net varlığında bir azalma meydana gelmesini önlemektir. Bundan dolayı sigorta, sigortalıya varlığının devamlılığı konusunda güvence verir (Çetin, 2007).

Sigortalı açısından bakıldığında, sigorta; güven yaratan, olası hasarı önlemeye yönelik önlemleri aldıran, kiĢi için önemli bir tasarruf aracı niteliğinde olan bir kavramdır. Ulusal açıdan bakıldığında ise sigorta; ekonomide son derece önem arz eden fonların birikimine olanak sağlayan, ödemeler dengesine önemli ölçüde katkıda bulunan ve gelir dağılımını iyileĢtirici yönde etkileyen ulusal değerleri koruyan finans sektörünün içindeki ağırlığı günden güne artan ekonomik bir sektördür (Çetin, 2007).

Türkiye, tarımsal üretimin büyük doğal risklere açık olduğu bir ülkedir. Bunun birinci nedeni, üretimin yapısıdır. GeliĢmiĢ ülkelerde tarımsal katma değerin üçte ikisini aĢan bir bölümü hayvancılıktan elde edilirken, Türkiye‟de bu orantı tersine oluĢmaktadır. Ayrıca, Türkiye‟de, geliĢmiĢ ülkelerden farklı olarak, açık alan hayvancılığı ağırlıklıdır. Dolayısıyla, Türkiye‟nin tarımsal üretiminin, beklenmedik atmosferik değiĢimlerin etkilerine çok açık bir yapısı vardır (Oyan, 2005).

Türkiye‟de köylülükten çiftçiliğe, oradan da gerçek anlamda kapitalist çiftçiliğe geçiĢ süreci hala yolun baĢındadır. Kapitalist iĢletmecilik anlayıĢının geliĢmemiĢ olması yanında, piyasanın sömürüsüne karĢı koyabilecek bir kooperatif örgütlenmesi de oldukça yetersiz durumdadır. Pazarlama ve kredi desteği zayıf olan üretici, giderek büyük Ģirketlerin denetimine giren alıcı piyasası karĢısında korunmasız durumdadır. Bütün bunlar, tarımda modern girdi kullanımını, mekanizasyonu, tarımsal yapılara yatırımı, doğal süreçlere karĢı önlem geliĢtirmeyi belirli ölçülerde engellemektedir. Engellemediği durumlarda ise akılcı olmayan kullanım biçimleri vardır (aĢırı mekanizasyon veya aĢırı /yanlıĢ gübre/ilaç kullanımı). Devletin tarıma verdiği mali, teknik, eğitsel ve doğal afetle mücadele desteğinin çok zayıf olması da tarımcının doğal süreçlerle baĢ etmesine imkan vermemekte, doğal afet ortaya çıktıktan sonraki zarar tazmini de çok yetersiz aktadır (Oyan, 2005).

35

Tarımsal üretimde risk ve belirsizliklere karĢı en etkin önlemin tarım sigortası olduğu belirtilmektedir. Tarım sigortası, tarımda risk ve belirsizliklerden dolayı meydana gelebilecek zararların sözleĢme Ģartları çerçevesinde karĢılanmasını güvence altına alan bir sistemdir (Akdemir ve ark., 2001).

Don, kuraklık, sel, yangın veya salgın hayvan hastalıklarının ortaya çıkması durumunda ürünün zarara uğraması, o bölgede yaĢayan tarımsal nüfusun kıtlık ve yoksulluk çekmesine, mevcut varlıklarının kaybına veya uzun süre borçlu kalmalarına neden olabilmektedir. Fakat tarım sigortası yoluyla ürününü, hayvanını veya diğer tarımsal varlıklarını sigorta ettiren çiftçiler çeĢitli riskler ile karĢı karĢıya kaldıklarında zararlarının ödeneceğini ve mali sıkıntıya düĢmeyeceklerini bildikleri için, faaliyetlerini daha güvenli olarak yapmakta ve üretimlerini artırmak için de teknik bilgi ve araçlardan daha fazla yararlanmaya istekli olmaktadırlar. Tarım sigortası yaptırmıĢ olan çiftçiler, doğal afetlerin meydana geldiği yıllarda emek ve sermayelerinin karĢılığını sigortadan alabileceği için iĢletmenin gelir dengesi olumsuz yönde bozulmamaktadır (Çetin ve Özsayın, 2005).

Tarım sigortaları uygulamalarının olmadığı bölgelerde üreticiler, üretimlerini güvence altına almak amacıyla polikültür tarıma yönelmekte, verimlilik dolayısıyla, üretim hacmi düĢmektedir. Tarım sigortalarının önemi bu noktada ortaya çıkmaktadır (Güngör, 2006).

6.2. Tarım Sigortalarının Tarihi ve Türkiye’de Tarım Sigortaları Uygulamaları

Türkiye‟de çiftçilerin tarımdaki doğal riskler karĢısında uğrayacağı zararları telafi etmek ve çiftçilere yardımcı olmak üzere, devletin yapmıĢ olduğu çeĢitli çalıĢmalar Atatürk döneminde (1934) baĢlamıĢtır. Günümüze kadar gelen bu çalıĢmalar, daha çok devletin doğal afet yardımı Ģeklinde olmuĢ ve “tarım sigortaları” konusuna yeterli önem verilmemiĢtir. 1948 yılında 5254 sayılı “Muhtaç Çiftçilere Ödünç Tohumluk Verilmesi Hakkında Kanun” ve 1977 yılında 2090 sayılı “Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiĢ, fakat yetersiz doğal afet yardımları sorunu çözemediği gibi afetler sonucu ertelenen çiftçi borçları her yıl devlete büyük görev zararları olarak geri dönmüĢtür.

Türkiye‟de tarım sigortaları uygulamaları ise 1957 yılında ġeker Sigorta‟nın dolu sigortası uygulamasıyla baĢlamıĢtır. 1959 yılında BaĢak Sigorta‟nın “Çiftlik Hayvanları Sigortası” ile uygulamalar sürdürülmüĢtür. Türkiye‟de ilk tarım sigortaları uygulamalarını baĢlatan ġeker Sigorta ve BaĢak Sigorta Ģirketlerinin tarım sigortasına baĢlamalarındaki en önemli amacın; kurucularının faaliyet alanlarında bulunan çiftçilerin bitkisel ve hayvansal üretimlerinin güvence altına alınması olduğu belirtilmektedir (Oğuz ve Kan, 2006).

1995 yılına gelindiğinde, o güne kadar sürdürülen mevcut dolu sigortalarının geliĢtirilmesi ve daha sonra da devlet desteği sağlanarak Birden Çok Riske KarĢı Ürün Sigortaları (Multiple Peril Crop Insurance - MPCI) uygulamalarına geçilmesi için uygun modelin “Tarım Sigortaları Havuzu” olduğu görüĢü ile dolu sigortaları alt yapı çalıĢmaları baĢlatılmıĢtır (Dinler, 2003). Bu bağlamda öncelikle dolu sigortaları uygulamalarındaki sorunların giderilmesi, Türkiye‟deki tarım sigortalarının geliĢtirmesi ve uygun sistemlerin kurularak bazı faaliyetlerin bağımsız bir merkezden yürütülmesi amacıyla 1995 yılında Tarım Sigortaları Vakfı (TSV) kurulmuĢtur (Atabay ve ark., 2006).

Türkiye‟de yıllardır çiftçiyi korumak amacıyla devlet tarafından bir takım yasal düzenlemeler yapılarak, ilgili fonlardan devlet yardımı sağlamak için çiftçilerin çeĢitli doğal afetlerden doğan zararları karĢılanmıĢtır. 2090 ve 5254 sayılı kanunlar çerçevesinde doğal afetler sonucu oluĢan zararlar karĢılıksız devlet yardımları ile karĢılanmaya çalıĢılmıĢtır. Doğal afet sonucunda yardıma muhtaç çiftçi sayısı artmıĢ ve dolayısıyla devlet yardım için daha fazla kaynak ayırmak zorunda kalmıĢtır (BarıĢ ve Ġnan, 2006).

Tarımın insanlığın beslenmesindeki fonksiyonunu etkili bir Ģekilde yerine getirmesi; tarımsal üretimi tehdit eden risklerin yönetimiyle doğrudan iliĢkilidir. Bu nedenler, geliĢmiĢ ülkeler, uyguladıkları çeĢitli korumacılık politikaları, “Risk Yönetim Programları” ve bu programlar içerisinde önemli bir yer alan; “Tarım Sigortaları Uygulamaları” ile risk paylaĢımını ve transferlerini gerçekleĢtirmektedirler. Türkiye‟de de tarım sektörünü tehdit eden risklerin teminat altına alınabilmesi amacıyla bir sigorta

37

mekanizmasının devreye sokulması düĢünülmüĢ ve bu amaçla 14/06/2005 tarihli 5363 sayılı “Tarım Sigortaları Kanunu” çıkarılmıĢtır. Bu kanuna göre;

 Kanun kapsamına alınan riskler ile ilgili olarak yapılacak sigorta sözleĢmelerinde standardın sağlanması, riskin en iyi koĢullarda transferi için uygun ortam oluĢturulması, oluĢacak hasarlarda tazminatın tek merkezden ödenmesi ve tarım sigortalarının geliĢtirilmesi, yaygınlaĢtırılması amacına yönelik olmak üzere bir Sigorta Havuzu kurulmuĢtur.

 Bu Havuza iliĢkin tüm iĢ ve iĢlemler, bu havuza katılan sigorta Ģirketlerinin eĢit hisselerle ortak oldukları Tarım Sigortaları Havuz ĠĢletmesi A.ġ. tarafından yürütülmektedir.

 Sigorta Ģirketleri poliçeleri kendi adlarına düzenlemekte, ancak riskin ve primin tamamını zorunlu olarak Havuza devretmektedirler, ihtiyari olarak da Havuzda oluĢan riskten retrosesyon yoluyla pay alabilme hakları vardır. Devlet, bu Kanun kapsamında yapılacak sigorta sözleĢmelerine münhasır olarak

çiftçi adına sigorta primine destek sağlamaktadır. Devlet prim desteğinin miktarı her yıl için ürün, risk, bölge ve iĢletme ölçekleri itibariyle, Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenecektir (Anonim, 2012a).

Havuz Uygulaması ile,

 Bir sigorta Ģirketinin tek baĢına üstlenemeyeceği kuraklık ve don gibi katastrofik risklerin teminat kapsamına alınabilmesi,

 Reasürans katılımının teĢvik edilerek reasürans kapasitesi ve kapsamının geniĢletilmesi,

 Sigorta Ģirketlerinin bilgi, personel ve mali kaynaklarının ortak olarak daha verimli bir Ģekilde kullanılması,

 Devletin prim ve hasar fazlası desteğinin etkin Ģekilde kullanılması,

 Fiyatlarda haksız rekabetin önlenmesi

 Sigortaya katılımın artırılması sağlanacaktır (Anonim, 2012a).

Kanun, Havuzun iĢleyiĢine iliĢkin uygulama esaslarını, hasar tespit iĢlemlerine iliĢkin esas ve usulleri belirlemek, kanun kapsamında tarım sigortaları alanında faaliyet göstermek isteyen sigorta Ģirketleri ve havuz Tarım Sigortaları Havuz ĠĢletmesi A.ġ ile

sözleĢme yapmak, kapsama alınacak riskler ve prim desteğinin belirlenmesi için çalıĢmalar yaparak önermek ve uygulamada karĢılaĢılan sorunları tespit etmek, bunların çözümüne yönelik çalıĢmalar yapmak üzere Tarım Sigortaları Havuzu Yönetim Kurulu'nu görevli ve sorumlu kılmıĢtır (Anonim, 2012a).

Kurul, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Hazine MüsteĢarlığı‟ndan ikiĢer, Türkiye Sigorta ve Reasürans ġirketleri Birliği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Tarım Sigortaları Havuz ĠĢletmesi A.ġ'den birer olmak üzere toplam yedi üyeden oluĢmaktadır (Anonim, 2011a).

Devlet destekli ürün sigortası kapsamında; bitkisel ürün, sera, hayvan hayat, kümes hayvanları ve su ürünleri olmak üzere 5 farklı alanda tarım sigortası yapılmaktadır.

Bitkisel Ürün Sigortası

Tüm bitkisel ürünler için dolu, fırtına, hortum, yangın, deprem, heyelan, sel ve su baskını risklerinin neden olduğu miktar kaybı sigorta kapsamındadır. Ayrıca; meyvelerde don riskinin neden olduğu miktar kaybı ile meyveler, yaĢ sebzeler ve kesme çiçeklerde dolu riskinin neden olduğu kalite kaybı teminatı isteğe bağlı olarak sigorta kapsamına alınabilir (Anonim, 2012a).

Primlerin Ödenmesi: Bitkisel ürün sigortalarında, poliçede yazılı primin %50‟si devlet tarafından karĢılanacaktır. Meyveler ürünlerinde, dolu paket teminatına ek olarak don teminatı alınmıĢ ise, sadece don teminatında primin üçte ikisi devlet tarafından karĢılanır. Sigortalı tarafından ödenecek olan primin %25‟i peĢin alınır; kalan prim tutarı da en geç hasat sonunda 1 ay içinde tahsil edilir (Anonim; 2012a).

Hasar İhbarları: Sigortalı, hasar ihbarını sigortacı ya da acentesi aracılığıyla sistem üzerinden rizikonun gerçekleĢtiği tarihten itibaren en kısa sürede Havuz merkezine yapar (Anonim; 2012a).

İşleyiş ve Hasar Organizasyonu: Çiftçi, sigorta iĢlemlerini gerçekleĢtirebilmesi için öncelikle o yıla ait arazi ve ürün bilgilerine dair Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) kayıtlarının güncel olması gerekir. ÇKS kayıtlarını güncellemiĢ olan çiftçi ürününü sigortalatmak için TARSĠM'e üye sigorta Ģirketine veya acentesine baĢvurur. Sigorta Ģirketi veya acente Tarsim' in sistemine girerek çiftçi bilgilerinin sorgulanmasını yapar. Onaylanan

39

bilgilere ait poliçeyi düzenleyerek çiftçiye verir. Hasar tespitleri TARSĠM tarafından görevlendirilen eksperler tarafından yapılır, kesinleĢen ve onaylanan tazminat miktarları en geç 30 gün içinde yine TARSĠM tarafından sigortalıya banka kanalıyla ödenir (Anonim, 2012a).

Sera Sigortası

Sigorta Kapsamı ve Sigortalanan Tehlikeler: Sera yapı malzemeleri, içindeki teknik donanım ve serada yetiĢtirilen bitkisel ürünler için dolu, fırtına, hortum, yangın, deprem, taĢıt çarpması, heyelan, kar ve dolu ağırlığı, sel ve su baskını risklerinin neden olduğu miktar kaybı sigorta kapsamındadır. Fırtına, hortum, heyelan, kar ve dolu ağırlığı, sel ve su baskını risklerine karĢı sigorta yapılabilmesi için, risk incelemesi yapılması ve seranın aranılan vasıflara uygun bulunması Ģarttır (Anonim, 2012a).. Primlerin Ödenmesi: Sera Sigortalarında, poliçede yazılı primin %50‟si devlet tarafından karĢılanacaktır. Sigortalı tarafından ödenecek olan primin %25‟i peĢin alınır; kalan %75‟i de vadeli olarak (1 Ağustos-31 Aralık tarihleri arası tanzim eden poliçelerde takip eden yılın Mayıs ayı sonu; 1 Ocak-31 Temmuz tarihleri arası tanzim eden poliçelerde ise Kasım ayı sonu) tahsil edilir (Anonim, 2012a).

Hasar İhbarları: Sera sigortalarında en geç 24 saat içinde doğrudan ya da acente aracılığı ile TARSĠM‟e yapılır (Anonim, 2012a).

İşleyiş ve Hasar Organizasyonu: Çiftçi, sigorta iĢlemlerini gerçekleĢtirebilmesi için öncelikle Örtü Altı Kayıt Sistemi‟ndeki o yıla ait sera ve içindeki ürün bilgilerinin güncel olması gerekir. Kayıtlarını güncellemiĢ olan çiftçi ürününü sigortalatmak için TARSĠM‟e üye sigorta Ģirketine veya acentesine baĢvurur. Sigortacı, sigorta ettirenin beyanı ile düzenlenen önbilgi formunun sisteme kayıt edilmesiyle risk inceleme organizasyonunu baĢlatır. Yapılacak risk incelemesi ile sigortalanacak seraya ait özellikler belirlenir ve sisteme kayıt edilir. Seranın özellikleri ile belirlenen risk grubuna göre sera genel ve teknik Ģartları, tarife ve talimatlar doğrultusunda poliçe, sigorta Ģirketi tarafından düzenlenir (Anonim, 2012a).

Poliçeleşme Aşaması İş Akışı: Hasar tespitleri TARSĠM tarafından görevlendirilen eksperler tarafından yapılır, kesinleĢen ve onaylanan tazminat miktarları en geç 30 gün içinde yine TARSĠM tarafından sigortalıya banka kanalıyla ödenir (Anonim, 2012a).

Büyükbaş Hayvan Hayat Sigortası

Sigorta Kapsamı ve Sigortalanan Tehlikeler: Ön soy kütüğüne, Soy kütüğüne ve Hayvan Kayıt Sistemine (TÜRKVET) kayıtlı süt sığırları ile TÜRKVET‟e kayıtlı olan besi sığırları (erkek) için;

 Genel ġartlarda yazılı istisnalar dıĢında kalan, her türlü hayvan hastalıkları ve gebelik, doğum veya cerrahi müdahale,

 Her türlü kazalardan, yılan ve böcek sokması,

 Zehirli çayır otları ve yeme bağlı zehirlenmeler,

 Her türlü doğal afetler ve güneĢ çarpmaları,

 Yangın ve infilak sebebiyle meydana gelen, ölüm ve mecburi kesim riskleri ile teknik ġartlar çerçevesinde süt sığırları için yavru atma riski, sigorta kapsamındadır (Anonim, 2012a).

Primlerin Ödenmesi: BüyükbaĢ hayvan sigortalarında, poliçede yazılı primin %50‟si devlet tarafından karĢılanacaktır. Sigortalı tarafından ödenecek olan primin %25‟i peĢin alınır, kalan prim tutarı da en fazla 5 taksitle tahsil edilir (Anonim, 2012a).

Hasar İhbarları: BüyükbaĢ hayvan sigortalarında en geç 24 saat içinde doğrudan ya da acente aracılığı ile TARSĠM Çağrı Merkezi‟ne yapılır (Anonim, 2012a).

İşleyiş ve Hasar Organizasyonu: Çiftçi; Önsoykütüğü, Soykütüğüne ve TÜRKVET‟e kayıtlı hayvanlarını sigortalatmak için TARSĠM‟e üye sigorta ġirketine veya acentesine baĢvurur. Acente, TARSĠM tarafından yaptırılan risk inceleme iĢleminden sonra poliçeyi düzenler. BüyükbaĢ hayvan sigortalarında; TARSĠM tarafından görevlendirilen Veteriner Hekim hasar ihbarı yapılan hayvanı en kısa süre içersinde görüp, gerekli incelemesini yaparak “Çiftlik Hayvanları Sigortaları BüyükbaĢ Hayvan Hasar Raporu”nu düzenler ve kesinleĢen tazminat miktarları en geç 30 gün içinde yine TARSĠM tarafından sigortalıya banka kanalıyla ödenir (Anonim, 2012a).

Küçükbaş Hayvan Hayat Sigortası

Sigorta Kapsamı ve Sigortalanan Tehlikeler: ÇKS‟ye entegre edilmiĢ TÜRKVET‟e kayıtlı olan damızlık koyun ve keçi ile damızlık koç ve tekeler için;

 Genel ġartlarda yazılı istisnalar dıĢında kalan, her türlü hayvan hastalıkları ve gebelik, doğum veya cerrahi müdahale,

41

 Zehirli çayır otları ve yeme bağlı zehirlenmeler,  Her türlü doğal afetler ve güneĢ çarpmaları

 Yangın ve infilak sebebiyle meydana gelen, ölüm ve mecburi kesim riskleri genel ve teknik ġartlar çerçevesinde sigorta kapsamındadır (Anonim, 2012a).

Primlerin Ödenmesi: Hayvan hayat sigortalarında, poliçede yazılı primin %50‟si devlet tarafından karĢılanacaktır. Sigortalı tarafından ödenecek olan primin %25‟i peĢin alınır, kalan prim tutarı da en fazla 5 taksitle tahsil edilir (Anonim, 2012a).

Hasar İhbarları: KüçükbaĢ hayvan sigortalarında en geç 24 saat içinde doğrudan ya da acente aracılığı ile TARSĠM Çağrı Merkezi‟ne yapılır.

İşleyiş ve Hasar Organizasyonu: Çiftçi; ÇKS‟ye entegre edilmiĢ TÜRKVET‟e kayıtlı olan damızlık koyun ve keçi ile damızlık koç ve tekelerini sigortalatmak için TARSĠM‟e üye sigorta Ģirketine veya acentesine baĢvurur. Acente, TARSĠM tarafından yaptırılan risk inceleme iĢleminden sonra poliçeyi düzenler (Anonim, 2012a).

KüçükbaĢ hayvan hayat sigortalarında; TARSĠM tarafından görevlendirilen Veteriner Hekim hasar ihbarı yapılan hayvanı en kısa süre içersinde görüp, gerekli incelemesini yaparak “Çiftlik Hayvanları Sigortaları KüçükbaĢ Hayvan Hasar Raporu”nu düzenler ve kesinleĢen tazminat miktarları en geç 30 gün içinde yine TARSĠM tarafından sigortalıya banka kanalıyla ödenir (Anonim, 2012a).

Kümes Hayvanları Hayat Sigortası

Sigorta Kapsamı ve Sigortalanan Tehlikeler: Kapalı sistemde üretim yapan, bio- güvenlik ve hijyen tedbirlerini almıĢ tesislerde yetiĢtirilen kümes hayvanları için;

 Genel Ģartlarda yazılı istisnalar dıĢında kalan, her türlü kanatlı hayvan hastalıkları,

 Her türlü kazalar ve zehirlenmeler,  Her türlü doğal afetler,

 Yangın veya infilak sebebiyle meydana gelen ölümler, zorunlu öldürme ve mecburi kesim riskleri sigorta kapsamındadır (Anonim, 2012a).

Primlerin Ödenmesi: Kümes hayvanları sigortalarında, poliçede yazılı primin %50‟si devlet tarafından karĢılanacaktır. Sigortalı tarafından ödenecek olan primin %25‟i peĢin

alınır, kalan prim tutarı da en fazla 5 taksitle tahsil edilir. Broiler sigortalarında primin tamamı peĢin tahsil edilir (Anonim, 2012a).

Hasar İhbarları: Kümes hayvanları sigortalarında en geç 24 saat içinde TARSĠM‟e yapılır (Anonim, 2012a).

İşleyiş ve Hasar Organizasyonu: Çiftçi, bio-güvenlik ve hijyen kuralları sağlanmıĢ kapalı sistemde yetiĢtirilen kümes hayvanlarını sigortalatmak için TARSĠM‟e üye sigorta Ģirketine veya acentesine baĢvurur. Acente, TARSĠM tarafından yaptırılan risk inceleme iĢleminden sonra poliçeyi düzenler. Kümes hayvanları sigortalarında; TARSĠM tarafından görevlendirilen Veteriner Hekim hasar ihbarı yapılan hayvanları/kümesi en kısa süre içersinde görüp, gerekli incelemesini yaparak “Çiftlik Hayvanları Sigortaları Kanatlı Hayvan Hasar Raporu”nu düzenler ve kesinleĢen tazminat miktarları en geç 30 gün içinde yine TARSĠM tarafından sigortalıya banka kanalıyla ödenir (Anonim, 2012a).

Su Ürünleri Sigortası

Denizlerde ve iç sularda yetiĢtirilen su ürünlerine, ÇKS‟ye entegre edilmiĢ Su Ürünleri Kayıt Sistemi‟ne kayıtlı mevcut bilgiler ve yapılacak risk incelemesi dikkate alınarak, ölüm riski teminatı; su ürünleri sigortası genel Ģartları, teknik Ģartları, tarife ve talimatları kapsamında Tarım Sigortaları Havuzu tarafından verilir (Anonim, 2012a). Sigorta Kapsamı ve Sigortalanan Tehlikeler: Sigortaya kabul edilen su ürünleri tesislerinde;

 Genel Ģartlarda yazılı istisnalar dıĢında kalan her türlü hastalık,

 YetiĢtiricinin kontrolü dıĢındaki kirlenme ve zehirlenmeler,

 Her türlü doğal afet,

 Kazalar,

 Predatörler,

 Alg patlaması sebebiyle su ürünleri stokunda meydana gelen ölümler ve fiziksel kayıplar sigorta kapsamındadır.

Primlerin Ödenmesi: Su ürünleri sigortasında, poliçede yazılı primin %50‟si devlet tarafından karĢılanacaktır. YetiĢtirme planında beyan edilen aylık ortalama stok değeri üzerinden hesaplanan depo-geçici- prim tutarının Sigortalı tarafından ödenecek kısmının %25‟i peĢin alınır, kalan prim tutarı da en fazla 5 taksitle tahsil edilir. Poliçe bitiminde;

43

yetiĢtirme süresi boyunca gerçekleĢmiĢ olan aylık ortalama stok değerleri esas alınarak yapılan prim hesabına göre gerekli prim ayarlaması yapılır (Anonim, 2012a).

Hasar İhbarları: Su ürünleri sigortasında hasar ihbarı en geç 24 saat içinde TARSĠM‟e yapılır (Anonim, 2012a).

İşleyiş ve Hasar Organizasyonu: Su ürünleri yetiĢtiricisi, su ürünlerini sigortalatmak için TARSĠM‟e üye sigorta Ģirketlerinden birinin acentesine baĢvurur. Acente, TARSĠM tarafından yaptırılan risk inceleme iĢleminden sonra poliçeyi düzenler (Anonim, 2012a). Poliçeleşme Aşaması İş Akışı: Su ürünleri sigortasında; TARSĠM tarafından görevlendirilen Veteriner Hekim hasar ihbarı yapılan su ürünleri stoklarını en kısa süre içersinde görüp, gerekli incelemesini yaparak “Su Ürünleri Sigortaları Hasar Raporu”nu düzenler ve kesinleĢen tazminat miktarları en geç 30 gün içinde yine TARSĠM

Benzer Belgeler