• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE’NİN PISA PERFORMANSI

4.4. PISA, TIMSS VE PIRLS SONUÇ VERİLERİNİN ORTAK

4.5.2. TÜRKİYE’NİN PISA PERFORMANSI

Türkiye’nin 2003 ve 2012 yılları arasında katıldığı dört PISA değerlendirmesinin ortalama puan bazında eğilimi Grafik-5’te verilmiştir.

431 457 491 434 452 475 400 410 420 430 440 450 460 470 480 490 500

1999 TIMSS 2007 TIMSS 2011 TIMSS

Kızlar Erkekler

120

Grafik-7: Türkiye’nin Ortalama Puan Bazında PISA Performansı (Puanlar OECD ve MEB verilerinden alınmıştır.).

Grafik-7 incelendiğinde hem matematik hem de fen bilimleri değerlendirme alanında Türkiye’nin performansının artış eğiliminde olduğu görülmektedir.

OECD Türkiye’nin PISA’da gösterdiği performans artışına dikkat çekerek “PISA 2012 Results: What Students Know and Can Do Student Performance in Mathematics, Reading and Science” isimli raporda bundan ayrıntılı olarak bahsetmiştir. Bu raporda Türkiye’nin yıllık bazda ortalama puanı en çok artan ülkelerden biri olduğu belirtilmiştir.

4.5.2.1. Matematik Okuryazarlığı

Grafik-5 incelendiğinde 2003’te 423 olan Türkiye’nin PISA matematik okuryazarlığı ortalama puanının her değerlendirme döneminde artarak 2012’de 448 puana ulaştığı görülmektedir.

Bu süreçte Türkiye’nin üst yeterlik düzeylerindeki öğrenci oranları da genel olarak artış göstermiştir. 2003’te %2,4 olan altıncı düzeydeki öğrenci oranı 2012’de %1,2’ye düşmesine rağmen; beşinci düzeydeki öğrenci oranı

423 424 445 448 434 424 454 463 441 447 464 475 390 400 410 420 430 440 450 460 470 480 2003 2006 2009 2012 Matematik Okuryazarlığı Fen Okuryazarlığı Okuma Becerileri

121 %3,1’den %4,7’ye; dördüncü düzeydeki öğrenci oranı da %6,8’den %10,1’e yükselmiştir. Bu artışlar aynı dönemde bahsedilen yeterlik düzeylerindeki uluslararası öğrenci oranlarındaki değişimin üzerindedir.

Türkiye’de asgari yeterlik düzeyi olan ikinci düzeye ulaşamayan öğrenci oranı tüm değerlendirme alanlarında azalmıştır. Bununla birlikte matematik alanındaki azalma diğer alanlara göre düşüktür. 2003’te %52,2 olan ikinci düzeye ulaşamayan öğrenci oranı 2012’de %42’ye düşmüştür. Söz konusu dönemde okuma becerileri alanında bu oran %36,8’den %21,6’ya gerilemiştir. Fen okuryazarlığı alanında ise 2006’dan 2012’ye %46,6’dan %26,4’e düşüş tespit edilmiştir210.

Matematik alt öğrenme alanlarına göre karşılaştırma PISA’nın matematik okuryazarlığı odaklı gerçekleştirildiği 2003 ve 2012 yılları baz alınarak Grafik-6 vasıtasıyla yapılmıştır.

Grafik-8: PISA matematik okuryazarlığı alt öğrenme alanlarında Türkiye’nin yıllara göre performansı (Puanlar OECD ve MEB verilerinden alınmıştır.).

Grafik-8 incelendiğinde tüm alt öğrenme alanlarında Türkiye’nin matematik okuryazarlığı ortalamasının arttığı görülmektedir. Ayrıca 2003’ten

210 PISA 2012 Ulusal Ön Raporu, 2013, MEB, s.15.

417 443 423 448 413 442 443 447 390 400 410 420 430 440 450 460 2003 2012 Uzay ve Şekil (Geometri) Değişme ve İlişkiler (Cebir) Sayı (Aritmetik) Belirsizlik (Olasılık)

122 2012’ye alt öğrenme alanları arasındaki puan farkının da büyük ölçüde kapandığı görülmüştür.

Matematik okuryazarlığı alanında Türkiye’de en başarılı okul türleri genel olarak fen liseleri, Anadolu öğretmen liseleri ve Anadolu liseleri olurken meslek liseleri ve çok programlı liseler ortaöğretim kurumları arasında performansı en düşük okul türü olarak karşımıza çıkmaktadır.

Okul türleri arasındaki başarı farklılığı PISA sonuç raporlarında üzerinde hassasiyetle durulan bir olgudur. Türkiye’deki öğrencilerin PISA 2012 matematik puanlarındaki farklılığın %62’sinin okullar arasındaki farklılıktan kaynaklanmış olup bu konudaki OECD ortalaması %37’dir211.

2003 ve 2006 yıllarında bölgeler bazında PISA performansının değerlendirilmesi 7 coğrafi bölge baz alınarak yapılmıştır. Bu yıllarda Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinin ortalama puanları diğer tüm bölgelerin altında kalmıştır. 2003 yılında en yüksek performans gösteren bölge olarak karşımıza çıkan İç Anadolu Bölgesi ile en düşük performansa sahip bölge olan Doğu Anadolu Bölgesi arasında matematik okuryazarlığında 50 puanlık bir fark oluşmuştur. 2006 yılında ise benzer durum Ege ve Doğu Anadolu Bölgeleri arasında Ege Bölgesi lehine oluşmuş olup aradaki fark 84 puan olmuştur. 2009’da da Akdeniz Bölgesinin ortalaması Güneydoğu Anadolu bölgesinden 68 puan daha fazla gerçekleşmiştir. Doğu ve Batı bölgeler arasındaki benzer eğilim 2012’de de devam etmiş ve Batı Marmara Bölgesi ile Ortadoğu Anadolu Bölgesi arasında 84 puanlık bir fark oluşmuştur.

Matematik okuryazarlığı alanında PISA sonuçları incelendiğinde genel olarak erkek öğrencilerin daha başarılı olduğunu söylemek mümkündür. Erkekler lehine 2003’te 15, 2009’da ise 11 puan fark oluşmuştur. 2006’da da erkeklerin ortalaması kızlardan daha yüksek gerçekleşmiştir. Ancak aradaki farklar okuma becerilerinde kızlar lehine olan farklarla karşılaştırıldığında çok küçük kalmaktadır. Öyle ki 2012 PISA’da kızların ortalama puanı daha yüksek çıkmıştır.

211 PISA 2012 Ulusal Ön Raporu, 2013, MEB, s.15.

123

4.5.2.2. Fen Okuryazarlığı

Grafik-5 incelendiğinde 2003’te 434 olan Türkiye’nin PISA fen okuryazarlığı ortalama puanının 2006’da azalmasına rağmen 2009 ve 2012’de arttığı ve 2012’de 463 puana ulaştığı görülmektedir.

2003-2012 döneminde Türkiye, OECD ülkeleri içerisinde fen okuryazarlığı alanında asgari performans düzeyine erişemeyen öğrenci oranı açısından en fazla iyileşme gösteren ülke olmuştur212.

Fen okuryazarlığı alanında Türkiye’de en başarılı okul türleri genel olarak fen liseleri, Anadolu öğretmen liseleri ve Anadolu liseleri olurken meslek liseleri ve çok programlı liseler ortaöğretim kurumları arasında performansı en düşük okul türü olarak karşımıza çıkmaktadır.

Matematik okuryazarlığındaki durumla benzer şekilde fen okuryazarlığı alanında da Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin performansları Batı bölgelere göre düşük görünmüştür. 2006’da Akdeniz Bölgesinin ortalaması Güneydoğu Anadolu Bölgesinden 77 puan, 2009’da Orta Anadolu Bölgesi’ninki Güneydoğu Anadolu Bölgesinden 64 puan fazla gerçekleşmiştir.

Türkiye’nin katıldığı dört PISA değerlendirmesine ait sonuçlar incelendiğinde kız öğrencilerin genel olarak daha başarılı olduğu söylenebilir. 2003’te arada sistematik bir fark oluşmamış, kızlar lehine 2006’da ve 2009’da 12, 2012’de ise 10 puanlık bir fark oluşmuştur.

4.5.2.3. Okuma Becerileri

Grafik-5 incelendiğinde 2003’te 441 olan Türkiye’nin PISA matematik okuryazarlığı ortalama puanının her değerlendirme döneminde artarak 2012’de 475 puana ulaştığı görülmektedir. Bu durumda 34 puanlık bir artıştan söz etmek mümkündür.

Okuma becerileri alanında Türkiye’de en başarılı okul türleri genel olarak fen liseleri, Anadolu öğretmen liseleri ve Anadolu liseleri olurken

212 PISA 2012 Ulusal Ön Raporu, 2013, MEB, s.15.

124 meslek liseleri ve çok programlı liseler ortaöğretim kurumları arasında performansı en düşük okul türü olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kız öğrencilerin ortalaması erkeklerden 2006’da 44, 2009’da 43 puan yüksek çıkmıştır. Diğer yıllarda da kız öğrencilerin ortalaması erkeklerden oldukça yüksek çıkmıştır. Aradaki fark matematik ve fen okuryazarlığı alanlarındaki farkların çok üstündedir. Benzer durum PIRLS değerlendirmesinde de görülmektedir.

Matematik ve fen okuryazarlığı bölümlerinde olduğu gibi okuma becerileri bölümünde de Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinin performansları Batı bölgelerine göre genel olarak düşük kalmıştır. 2006’da Ege bölgesinin ortalaması Güneydoğu Anadolu Bölgesinden 83 puan fazla çıkmıştır. 2009’da Batı Anadolu Bölgesi’nin ortalaması Güneydoğu Anadolu Bölgesinin ortalamasından 60 puan fazla çıkmıştır.

4.6. ULUSLARARASI DEĞERLENDİRME SONUÇLARININ EĞİTİME İLİŞKİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERLE KARŞILAŞTIRILMASI

Eğitim alanında yapılan yatırımların gerek ulusal düzeyde gerekse uluslararası düzeyde öğrenci başarısını artıracağı birçok akademik çalışma ile kanıtlanmış bir olgudur. PISA, TIMSS ve PIRLS değerlendirmelerinde sosyo-ekonomik olarak gelişmiş ve eğitime diğer ülkelerle kıyaslandığına daha büyük yatırımlar yapan ülkelerin daha başarılı oldukları görülmektedir. Ancak eğitim harcamalarının miktarının tek başına başarıyı belirleyebilecek bir unsur olmadığı da bilinmektedir. Bu bölümde eğitim harcamaları ile öğrenci başarısı arasındaki pozitif yönlü ilişkiyi vurgulayan çalışmalara alternatif bir perspektif sunmak üzere bazı karşılaştırmalar yapılmıştır.

4.6.1. EĞİTİM HARCAMALARININ KAMU VE GSYİH İÇİNDEKİ PAYLARI

Benzer Belgeler