• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE’DE KOBİ’LERİN FİNANSMANI İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR

Giriş bölümünde de belirtildiği gibi Avrupa Komisyonu’nun yaptırdığı anketlerin Türkiye için uygulaması bulunmamakta, bunun yerine tez çerçevesinde değerli bilim adamlarının Türkiye’deki bazı illerde KOBİ’lerin finansman sorunlarıyla ilgili çalışmalarının sonuçları dikkate alınmaktadır.

Şamiloğlu (2000) KOBİ’lerin finansman sorunları üzerine Adana ilinde yapmış olduğu çalışmasında KOBİ’lerin finansman konusunda yaşadıkları sorunların en başında kredi faizleri, ikinci sorun olarak özkaynak yaratamama, üçüncü sorun olarak da kredi bulamamak olduğu bulgusuna ulaşmıştır. Yabancı kaynak temininde de birinci sıradaki güçlük kredi faizlerinin yüksek olmasıdır. KOBİ’lerin kredi temin ederken bankaların teminat ve kefalet işlemlerine karşı tutumlarının yüzde 38’inin zorlayıcı, yüzde 25’inin adaletsiz, yüzde 20’sinin de caydırıcı olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.

Yücel (2001), KOBİ’lerde çalışma sermayesi ve finansal yönetim uygulamaları adlı üç ilde yapmış olduğu çalışmasında; KOBİ’lerin yatırımlarının finansmanında banka kredisi kullanmak yerine özkaynaklara ağırlık verdiklerini ve banka kredilerinden yararlanma oranlarının düşük olduğunu belirlemiştir. Ayrıca, stok ve nakit yönetimine daha fazla önem verdikleri, fakat leasing, faktöring gibi modern finansal tekniklerden yararlanma oranlarının düşük olduğu da saptanmıştır. Araştırmada, KOBİ’lerin finansal sorunlarının sadece kaynak sağlamak değil; var olan kaynakların etkin ve verimli kullanılamaması olduğunu belirtmiştir.

Yörük (2001), KOBİ’lerin kredi yoluyla finansmanında karşılaştıkları sorunlar üzerine Tokat ilinde yaptığı çalışmada kredi temini sırasında formalitelerin ağırlığı, kredilerin istenilen zamanda sağlanamaması ve teminat koşullarının ağırlığı nedeniyle KOBİ’lerin banka kredilerini kullanma oranları düşük olduğunu belirtmiştir. Karabıçak ve Altuntepe’nin (2001) KOBİ’lerin kredi yoluyla finansmanı adlı çalışmalarında işletmelerin büyük bir kısmın faiz oranlarının çok yüksek olması nedeniyle kredi kullanamadıklarını belirtmişlerdir. Oktay ve Güney de (2002)

çalışmalarında işletmelerin büyük bir kısmının faiz oranlarının yüksek olması nedeniyle kredi bulmada güçlük çektiklerini, bu nedenle kredilerden uzak durulduğu bulgusunu elde etmişlerdir. Ayrıca finansman kaynakları içinde özkaynak payının yüksek olduğunu ve kendi kaynaklarıyla işlerini sürdürdüklerini belirtmişlerdir.

Delice (2001) Kayseri ve Nevşehir illerinde yaptığı Eximbank kredilerinin ihracata yönlendirmesi üzerine çalışmasında ankete katılan işletmelerin yüzde 37’si krediler hakkında yeterli bilgi sahibi olmadıklarını, yüzde 30’unun da bürokratik işlemlerin çokluğu ve karmaşıklığı nedeniyle kredilerden yararlanmadıklarını ortaya koymuştur.

Ören (2003) çalışmasında işletmelerin finansman sorunlarını çözmede KOBİ teşviklerinden veya diğer kredilerden yararlanma oranın çok düşük olduğunu ve AB’de KOBİ’lere sağlanan devlet yardımları konusunda büyük bir kısmının bilgisiz olduklarını tespit etmiştir.

Yörük ve Ban (2003) Amasya, Sinop, Samsun ve Tokat illerinde yapmış oldukları araştırmada KOBİ’lerin en önemli sorunun kredi temini sorunu olduğu ve bu sorununun da en önemli nedeninin formalitelerin ağırlığı ve teminat güçlüğü olduğu, işletmelerin büyük bir kısmının yatırımlarının finansmanında sermaye artırımını kullandıkları bulgularına ulaşmışlardır. Benzer sonuçlara Akdiş ve Bayram (2000) tarafından Çorum, Denizli, Gaziantep, K.Maraş ve Kayseri illerinde yapmış oldukları çalışmalarında da ulaşılmıştır. İşletmelerin kredi kullanmama nedenleri arasında birinci sırada faiz oranlarının yüksekliğinin olduğu, finansman ihtiyacını da büyük bir kısmının otofinansman yoluyla karşıladıkları bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca KOBİ’lerin yeni finans tekniklerini kullanmalarının oranın çok düşük düzeyde olduğu belirlenmiştir. Çağlar ve diğerleri (2005) tarafından Çorum ilinde KOBİ’lerde yönetim bilincinin oluşup oluşmadığı, bu bilinç ışığında işletmelerin finansman politikalarına gereğince yansıyıp yansımadıklarını ortaya koymak amacıyla yapılan çalışmalarında; ankete katılan işletmelerin yüzde 2’si finansman departmanında profesyonel yönetici kullanmakta olduğu, yüzde 8’inde finansman ve kaynak sorunu yaşanmadığı bulgularına ulaşmışlardır. Ayrıca işletmelerin büyük bir

çoğunluğunun geleneksel finansal politikalara odaklandıkları - banka kredisi ve ortaklardan borç- tespit edilmiştir. Sadece yüzde 4’lük kısmının yeni finansal araçlardan faydalandıkları belirlenmiştir.

Aygen’in (2006) Sakarya’daki KOBİ’lerin finansman sorunlarını belirlemeye ve alternatif finansman tekniklerinin uygulanma düzeyini tespit etmeye yönelik çalışmasında Sakarya’daki KOBİ’lerin yetersiz özkaynakla çalıştığını, yabancı kaynak bulmada kredi maliyetleri, miktarı, vade, teminat konusunda ciddi sıkıntılar yaşadığını ve alternatif finansman kaynaklarından da çeşitli sebeplerle yararlanmadıklarını ortaya konmuştur.

Büyükşalvarcı ve Kılınç (2006), Konya ilinde faaliyette bulunan küçük ve orta ölçekli işletmelerin sermaye yapılarının tespiti ile sermaye yapılarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi amacıyla yaptıkları çalışmanın bulgularına göre işletmelerin yüzde 54’ü yabancı kaynak kullanmayı istememektedirler. Yabancı kaynak olarak ortakların aile bireyleri ve banka kredisi yoğun olarak kullanılmaktadır. İşletmelerin yüzde 53’ü kısa süreli acil nakit ihtiyacı olduğunda, yüzde 22’si büyümelerini finanse etmede, yüzde 19’u işletme sermayesi ihtiyacı olduğunda ve yüzde 9’u borç geri ödemede yabancı kaynak kullanmaktadır. Ayrıca işletmelerin yüzde 93’ü fon temininde ilk tercihlerinin iç fonlar olduğunu belirtmiştir. İlk tercihi iç fon olan işletmelerin ikinci tercihleri borçlanmadır. Yeni ortak alma tercihi arzulanmamaktadır.

Korkmaz ve Cura (2006), Zonguldak ili Çaycuma ilçesinde faaliyette bulunan KOBİ niteliğindeki 51 işletmeyle, yüzyüze görüşme yöntemiyle uyguladığı ankette, işletmelerde finansman bölümleri mevcut olmadığı, finansal planlama yapılmadığı, finansal planlama araçlarından yeterince yararlanılmadığı tespit edilmiştir. Çalışma sermayesinin finansmanında ticari ve banka kredileri öncelikle kullanılmaktadır. Alacakların karşılığında çek kullanımının hala önemli bir yer tuttuğu, senet kullanımının ise oldukça az bir oranda gerçekleştiği görülmüştür. Alacak tahsilinde faktöring firmalarından kullanım oranlarının çok yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Faktöring firmaları yurtiçi alacakların tahsilinde ve sadece finans hizmetleri için

kullanmaktadır. İşletmelerin yüzde 78’inin banka kredisini değişik sıklıklarda kullandıkları, yüzde 22’sinin ise hiç kredi kullanmadan işletme faaliyetlerini devam ettirdikleri belirlenmiştir. En çok kullanılan krediler işletme kredisi olduğu, bir ve iki yıllık geri ödemeli şekilde temin edildiği, borcun ise çoğunlukla makine ve ekipman temini için kullanıldıkları tespit edilmiştir. Banka kredileri kullanılırken gösterilen teminatların başında ipotek gelmektedir. Bunu çek, senet ve kefil gösterme takip etmektedir.

İşletmelerin sabit kıymet yatırımlarında kullandıkları en önemli kaynak yüzde 57’lik oranda özkaynaklardır. İşletmeler özkaynakların dışında finansal olanaklardan yararlanma yoluna gitmeyi tercih etmemekte, özkaynaklarını kullanmayı tercih etmektedirler. Finansal kiralama yöntemi ile finansal ihtiyaçları karşılama oranı oldukça düşüktür. İşletmelerin yüzde 80’inin hiç finansal kiralama tecrübesi yoktur. KOBİ yöneticilerinin halka arz konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıkları ve riskli bir işlem olmasından dolayısı ile halka arzı düşünmedikleri tespit edilmiştir.