• Sonuç bulunamadı

TÜRKĠYE’DE YABANCILARIN ĠSTĠHDAMINA YÖNELĠK YASAL 4.3

DÜZENLEMELER

Ülkemizde yabancıların istihdamına iliĢkin çok sayıda yasal düzenleme bulunmaktadır ancak bu düzenlemelerden sadece çalıĢma adına önem taĢıyanlar aĢağıda baĢlıklar halinde ele alınmıĢtır.

Ayrıca ülkemizde yabancıların istihdamına dair düzenlemelere yer verilen bu bölümü zihni anlamda üç ana kategoriye altında değerlendirmenin daha doğru olacağı düĢünülmektedir. Bu kategorilerden ilki genel anlamda yabancı istihdamına iliĢkin düzenlemelere yer veren kanunlar ve yönetmeliklerdir. Ġkincisi uluslararası koruma ile iliĢkilendirilen yabancıların istihdamına iliĢkin düzenlemeler içeren kanunlar ve diğer alt düzenlemelerdir. Son kategori ise Türk soylu yabancıların istihdamına yönelik hayata geçirilen düzenlemelerdir.

Söz konusu yasal düzenlemelerin büyük çoğunluğu Suriyeli mülteci krizinin ardından hayata geçirilmiĢtir. Bu nedenle hükümetin sergilediği tutum ve politikaları adına fikir yürütebilme anlamında da mevzuat bölümü önem taĢımaktadır.

Tüm Göçmen ĠĢçilerin Ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunmasına 4.3.1

Dair Uluslararası SözleĢme

26.04.2001 tarihinde TBMM tarafından onaylanarak 08.07.2004 tarihinde Resmi Gazete‟de yayımlanan 4662 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan SözleĢmede sözleĢmeye taraf devletlerde bulunan göçmen iĢçiler ve ailelerine iliĢkin çeĢitli koruma tedbirleri getirmektedir.

SözleĢme‟nin 2‟nci maddesinde göçmen iĢçi kavramı, “vatandaĢlık bağı ile bağlı olmadığı bir Devlette ücret ödenen bir faaliyette çalıĢtırılacak, çalıĢtırılmakta olan veya çalıĢtırılmıĢ olan bir kiĢi” Ģeklinde tanımlanmıĢtır. Burada göçmen iĢçiden kastedilen esasen yabancı olarak tanımlanan kiĢidir. SözleĢme kapsamında önem taĢıyan diğer bir kavram ise aile fertleridir ve 4 üncü maddede Ģu Ģekilde tanımlanmıĢtır: “ göçmen iĢçilerle evli kiĢiler veya onlarla yürürlükte olan mevzuat uyarınca evlenmeye eĢit neticeler doğuran bir iliĢki içinde bulunan kiĢiler, kendilerine bağımlı çocuklarına ve

112

yürürlükteki kanunlar veya ilgili devletlerarasında akdedilmiĢ ikili veya çok taraflı anlaĢmalar uyarınca aile ferdi sayılan diğer bağımlı kiĢilerdir.”

Ġlgili sözleĢmede göçmen iĢçilerin çalıĢma iliĢkilerinden doğan hakları ve haklarının korunmasına yönelik düzenlemelere yer verilmiĢtir. Bu kapsamda SözleĢme‟nin 25 inci maddesine göre; “göçmen iĢçiler ücretler, fazla mesai, çalıĢma saatleri, hafta sonu tatili, ücretli tatil, güvenlik, sağlık, iĢ iliĢkisinin sona erdirilmesi, asgari istihdam yaĢı gibi çalıĢma koĢulları ile ulusal yasa ve uygulamalarda yer alan diğer çalıĢma Ģartları konularında Ġstihdam Devletinin vatandaĢları ile eĢit haklara sahiptir.” SözleĢme‟nin 27 nci maddesine göre ise; “sosyal güvenlik konusunda, göçmen iĢçiler ve aile fertleri Ġstihdam Devletinin yasaları ile ikili anlaĢmalar ve uluslararası anlaĢmalarda yer alan ilgili Ģartları yerine getirdikleri sürece, çalıĢtıkları devletin vatandaĢlarıyla aynı muameleye tabi olacaklardır. SözleĢme kapsamında göçmen iĢçilerin eğitim kurumlarından ve hizmetlerinden yararlanmada, bu kurum ve hizmetlere kabul için gerekli Ģartları ve diğer düzenlemelere uygunluk söz konusu olduğunda; meslekî rehberlik ve iĢe yerleĢtirme hizmetlerinde; meslekî eğitim ve yeniden eğitim tesis ve kurumlarından yararlanmada Ġstihdam Devletinin vatandaĢlarıyla eĢit muamele görmeleri gerekmektedir.”251

SözleĢmenin 54 üncü maddesi ĠġKUR adına da önemli düzenlemeler içermektedir. Bu madde kapsamında “göçmen iĢçiler ikamet izinlerine, çalıĢma izinlerine ve bu SözleĢmenin 25. ve 27‟nci maddelerinde belirtilen haklarına halel gelmeksizin, iĢten çıkartılmaya karĢı korunma; iĢsizlik parası, iĢsizlikle mücadele için geliĢtirilen kamu çalıĢma programlarına katılma, iĢ kaybı veya gelir getirici diğer bir faaliyetin sona ermesi durumunda baĢka bir iĢe girme konularında Ġstihdam Devletinin uyruğundaki kiĢilerle eĢit muameleye tabidirler.” Ġlgili hükme uygun Ģekilde ülkemizde bulunan yabancıların genel koĢulları karĢılamaları kaydı ile iĢsizlik sigortasından faydalanmalarının önünde bir engel bulunmamaktadır. Ancak mevcut durumda ülkemizde iĢsizlikle mücadele için geliĢtirilen kamu çalıĢma programlarından olan toplum yararına programlara yabancıların katılmaları uygulamasına rastlanılmamaktadır.

251

113

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu 4.3.2

Güncel ihtiyaçlara cevap verebilen, evrensel insan hakları normları ile uyumlu ve toplu halde düzenlemeler içeren bir yasaya Suriyeli mülteci krizi sonrasında hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyulmuĢ ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu 11 Nisan 2013 tarih ve 28615 sayılı Resmi Gazete‟de yayınlanarak yürürlüğe girmiĢtir.

“Kanun‟un genel gerekçesinde; son döneme kadar göç hareketleri açısından Türkiye daha çok geçiĢ ülkesi konumunda iken, yabancılar tarafından ülkemizin artan ekonomik gücü ve istikrarıyla giderek bir hedef ülke olarak görüldüğü ve bu bağlamda ülkemize yönelik göçün artarak devam ettiği, Ġltica ve Göç Ulusal Eylem Planı çerçevesinde, Türkiye‟nin göç mevzuatı ve sisteminin AB müktesebatıyla uyumlu hale getirilmesi gerektiği; 2011-2013 Orta Vadeli Kalkınma Planı'ndaki, özgürlük ve güvenlik arasındaki hassas dengenin korunarak, düzensiz göç hareketleri, insan ticareti ve kaçakçılığı ile etkin bir Ģekilde mücadele edilmesi ve sınır güvenliğinin yeniden yapılandırılması konularındaki çalıĢmalara devam edilmesi hususlarının yer aldığı hatırlatılarak, bu çerçevede dağınık, güncelliğini yitirmiĢ, karĢılaĢılan sorunlara cevap vermekte yetersiz mevzuatın yerine, ülkemizin geliĢme vizyonuyla uyumlu, uluslararası normlara uygun, milli çıkarları gözeten, ilgili olduğu konuları tüm yönleriyle kuĢatan, kaliteli mevzuat ilkelerine uygun düzenlemeler getirildiği belirtilmiĢtir. Ayrıca YUKK‟ta, göçü kısıtlama politikaları değil, yabancıların ve toplumun bilinçli ve düzenle bir Ģekilde birlikte yaĢamalarını mümkün kılacak bir politika takip edilmiĢtir. Gerekçede yer alan önemli bir diğer husus ise Türk toplumu ve yabancılar arasında iletiĢimi mümkün kılan ve ilk kez Türk mevzuatına girecek olan “uyum” konusundaki düzenlemelerdir. Bununla, yabancıların ve uluslararası koruma baĢvurusu ve statüsü sahibi kiĢilerin toplumla uyumu, toplumun da yabancılarla uyum içinde bulunabilmesi için yapılacak çalıĢmalara imkân tanınmakta, her Ģeyden önce bu sürecin önü açılmaktadır."252

Kanunda yer verilen düzenlemeler ise maddeler halinde Ģu Ģekildedir:

114

 1951 SözleĢmesi‟ne coğrafi sınırlama kısıtı ile taraf olunması yaklaĢımını aynen korunmuĢ; bu nedenle Kanun uluslararası koruma statülerini, anılan husus çerçevesinde, mülteci, Ģartlı mülteci ve ikincil koruma Ģeklinde düzenlemiĢtir.  ÇalıĢma izinlerine iliĢkin olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde çalıĢma izninin ikamet izni sayılması baĢlığı altında 27‟nci madde ile düzenlenen çalıĢma izinlerinin ve çalıĢma izni muafiyet teyit belgelerinin ikamet izni olarak da kabul edilmesi sağlanmıĢtır.

 Yabancı öğrencilerin çalıĢma haklarına iliĢkin düzenlemelere yer verilen 41 inci madde ile “Türkiye‟de öğrenim gören ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin, çalıĢma izni almak kaydıyla çalıĢabilecekleri; ancak, ön lisans ve lisans öğrencilerinin için çalıĢma hakkının, ilk yıldan sonra baĢlayacağı ve haftada yirmi dört saatten fazla olamayacağı ve öğrencilere Türkiye‟de öğrenimlerini tamamladıktan sonra 1 yıl daha ikamet izni alabilme hakkı verileceği” hüküm altına alınmıĢ ve böylelikle nitelikli yabancı iĢgücünün Türkiye‟de kalmasının önü açılmıĢtır.253

 Yardım ve hizmetlere eriĢim baĢlığı altında 89 uncu maddenin dördüncü fıkrasının alt bentlerinde iĢ piyasasına eriĢime iliĢkin hususlara yer verilerek; “baĢvuru sahibi veya Ģartlı mültecinin uluslararası koruma baĢvurusu tarihinden altı ay sonra çalıĢma izni almak için baĢvuruda bulunabileceği; ancak mülteci veya ikincil koruma statüsü sahibinin, statü almasından itibaren bağımlı veya bağımsız olarak çalıĢabileceği” hüküm altına alınmıĢtır. Ayrıca, mülteci veya ikincil koruma statüsü sahibi kiĢiye verilecek kimlik belgesinin, çalıĢma izni yerine de geçeceği ve bu durumun kimlik belgesine yazılacağı belirtilmiĢtir.” Burada dikkat edilmesi gereken husus, geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelilerin statülerinin mülteci ve ikincil koruma statüsünden farklı olduğu dolayısıyla geçici kimlik kartlarının çalıĢma izin belgesi olarak kabul edilemeyeceğidir. Kanun‟un ilgili maddesi devamında, “mülteci ve ikincil koruma statüsü sahibinin iĢ piyasasına eriĢimi, iĢ piyasasındaki durum ve çalıĢma hayatındaki geliĢmeler ile istihdama iliĢkin sektörel ve ekonomik Ģartların gerekli kıldığı hâllerde, belirli bir süre için, tarım, sanayi veya hizmet sektörleri, belirli bir meslek, iĢ kolu veya mülki ve coğrafi alan itibarıyla

253

115

sınırlandırılabileceği; ancak, Türkiye‟de üç yıl ikamet eden veya Türk vatandaĢıyla evli olan ya da Türk vatandaĢı çocuğu olan mülteci ve ikincil koruma statüsü sahipleri için bu sınırlamaların uygulanmayacağı” da hüküm altına alınmıĢtır.

Yabancıların ÇalıĢma Ġzinleri Hakkında Kanun 4.3.3

Kanunun gerekçesi, “yabancıların Türkiye‟deki çalıĢmalarını izne bağlamak, yabancılara verilecek çalıĢma izinleri ile ilgili esasları belirlemek ve uluslararası yükümlülüklerimizi karĢılamak” olarak belirtilmiĢtir. 06.03.2003 tarihli Resmi Gazete‟de yayımlanan 4817 sayılı Kanun‟un amacı “yabancıların Türkiye‟deki çalıĢmalarını izne bağlamak ve bu yabancılara verilecek çalıĢma izinleri ile ilgili esasları belirlemektir.”

Kanun‟un kapsamı254

içerisinde, kural olarak Türkiye‟de bağımlı ve bağımsız olarak çalıĢan yabancılar, bir iĢveren yanında meslek eğitimi gören yabancılar ve yabancı çalıĢtıran gerçek ve tüzel kiĢiler yer almaktadır. KarĢılıklılık ilkesi, uluslararası hukuk ve Avrupa Birliği hukuku esasları dikkate alınarak çalıĢma izninden muaf tutulan yabancılar, doğumla Türk vatandaĢı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaĢlığını kaybedenler ve üçüncü dereceye kadar olan altsoyları, 231 sayılı Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün TeĢkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren ve Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünce basın kartı verilmiĢ bulunan yabancılar, Bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluĢlarınca kanunla verilen yetkiye dayanarak çalıĢma izni verilen veya istihdam edilen yabancılar, Mavi kart sahibi olanlar veya almaya hak kazananlar bu kanunun kapsamının dıĢında tutulmuĢtur.

“Türkiye‟nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleĢmelerde aksi öngörülmedikçe, yabancıların Türkiye‟de bağımlı veya bağımsız çalıĢmaya baĢlamadan önce izin almaları gerekmektedir. Ülke menfaatlerinin gerekli kıldığı hallerde veya mücbir nedenlere bağlı olarak, çalıĢmaya baĢlamadan önce ilgili makama bilgi vermek

116

koĢuluyla, çalıĢma süresi bir ayı geçmemek ve Bakanlık onayı alınmak suretiyle çalıĢma izni iĢe baĢladıktan sonra da verilebilmektedir.”255

4817 sayılı Kanun çalıĢma izinlerini, süreli (belirli bir zamanla sınırlı), süresiz ve bağımsız çalıĢma izin olmak üzere 3 Ģekilde düzenlemiĢtir.

Süreli çalıĢma izni256

, “Türkiye‟nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleĢmelerde aksi öngörülmedikçe iĢ piyasasındaki durum, çalıĢma hayatındaki geliĢmeler, istihdama iliĢkin sektörel ve ekonomik konjonktür değiĢiklikleri dikkate alınarak, yabancının hizmet akdinin veya iĢin süresine göre, belirli bir iĢyeri veya iĢletmede ve belirli bir meslekte çalıĢmak üzere en çok bir yıl geçerli olmak üzere verilmektedir. Bir yıllık kanuni çalıĢma süresinden sonra, aynı iĢyeri veya iĢletme ve aynı meslekte çalıĢmak üzere çalıĢma izninin süresi üç yıla kadar; üç yıllık kanuni çalıĢma süresinin sonunda ise aynı meslekte ve dilediği iĢverenin yanında çalıĢmak üzere altı yıla kadar uzatılabilmektedir. Türkiye‟ye çalıĢmak üzere gelen bir yabancının beraberinde veya daha sonra getirmiĢ olduğu eĢ ve bakmakla yükümlü olduğu çocuklarına da, yabancının kendisi ile birlikte en az beĢ yıl kanuni ve kesintisiz ikamet etmiĢ olmaları kaydıyla süreli çalıĢma izni verilebilmektedir. Bakanlık, süreli çalıĢma izninin coğrafi geçerlilik alanını geniĢletme ve daraltma yetkisine sahiptir.”

Süresiz çalıĢma izni257

, “Türkiye‟nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleĢmelerde aksi öngörülmedikçe ve 11/04/2014 tarihinden önce süresiz çalıĢma izni verilmiĢ olan yabancıların hakları saklı kalmak kaydıyla; 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca uzun dönem ikamet iznine sahip olanlar veya Türkiye‟de kesintisiz en az sekiz yıl ikamet izni ile kalmıĢ olan veya en az sekiz yıl kanuni çalıĢması olan yabancılara, süresiz çalıĢma izni verilebilir Ģeklinde düzenlenmiĢtir.”

Kendi iĢyerini kuracak olanlar için ise bağımsız çalıĢma izni258

için, “Türkiye‟de en az beĢ yıl kanuni ve kesintisiz olarak ikamet etmiĢ olmaları koĢulu” aranmaktadır.

255

06.03.2003 tarihli ve 4817 sayılı Kanun‟un 4 üncü Maddesi

256 06.03.2003 tarihli ve 4817 sayılı Kanun‟un 5 inci Maddesi

257 06.03.2003 tarihli ve 4817 sayılı Kanun‟un 6 ncı Maddesi

117

Bu Kanunda öngörülen sürelere tâbi olmaksızın çalıĢma izni verilebilecek istisnai durumlar/kiĢiler ise Ģu Ģekilde sıralanmıĢtır259:

 “Bir Türk vatandaĢı ile evli olan ve eĢiyle Türkiye‟de evlilik birliği içinde yaĢayan veya evlilik birliği en az üç yıl sürdükten sonra sona ermiĢ olmakla birlikte Türkiye‟de yerleĢmiĢ olan yabancılar ile bunların Türk vatandaĢı eĢinden olan çocukları,

 403 sayılı Türk VatandaĢlığı Kanununun 19, 27 ve 28 inci maddeleri çerçevesinde Türk VatandaĢlığını kaybedenler ve bunların füruu,

 Türkiye‟de doğan veya kendi millî kanununa, vatansız ise Türk mevzuatına göre rüĢt yaĢını doldurmadan Türkiye‟ye gelen ve Türkiye‟de meslek okulu, yüksekokul veya üniversiteden mezun olan yabancılar,

 2510 sayılı Ġskân Kanununa göre muhacir, mülteci veya göçebe olarak kabul edilen yabancılar,

 Avrupa Birliği üyesi ülke vatandaĢları ile bunların Avrupa Birliği üyesi ülkelerin vatandaĢı olmayan eĢ ve çocukları,

 Yabancı devletlerin Türkiye‟deki büyükelçilikleri ile konsolosluklarında ve uluslararası kuruluĢların temsilciliklerinde görevli diplomat, idarî ve teknik personelin hizmetinde çalıĢanlar ile karĢılıklılık ilkesi çerçevesinde olmak ve görev süresiyle sınırlı kalmak üzere Türkiye‟de bulunan büyükelçilikler, konsolosluklar ve uluslararası kuruluĢların temsilciliklerinde görevlendirilen diplomatlar ve idarî ve teknik personelin eĢ ve çocukları,

 Bilimsel ve kültürel faaliyetler amacıyla bir ayı aĢan ve sportif faaliyetler amacıyla dört ayı aĢan süre ile geçici olarak Türkiye‟ye gelecek yabancılar,  Kanunla yetki verilen bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluĢlarınca sözleĢme veya ihale usulleriyle mal ve hizmet alımı, bir iĢin yaptırılması veya bir tesisin iĢletilmesi iĢlerinde çalıĢtırılacak kilit personel niteliğindeki yabancılar,

 (Ek: 4/4/2013-6458/123 md.) Uluslararası koruma baĢvurusunda bulunan ve ĠçiĢleri Bakanlığınca Ģartlı mülteci statüsü verilen yabancı ve vatansız kiĢiler,  (Ek: 16/2/2016-6676/19 md.) Ülkemizin bilim, teknoloji, Ar-Ge, yenilik ve tasarım alanındaki geliĢimine katkı sağlayacak nitelikli yabancılar.”

118

Kanunda öngörülen sürelere tâbi olmaksızın çalıĢma izni verilebilecek istisnai durumlar arasında uluslararası koruma baĢvurusunda bulunan ve Ģartlı mülteci statüsü verilen yabancı ve vatansız kiĢilerin yanı sıra Ġskân Kanunu‟na göre göçebe, mülteci ve muhacir olarak kabul edilen yabancıların sayılması devletler hukukunun koruyucu ilkeleri açısından anlaĢılabilir bir durumdur. Zaten YUKK Ģartlı mülteciler için yeni bir düzenleme yoluna giderek bu kiĢilerin Türkiye‟ye geldikten 6 ay sonra çalıĢma izni almak için baĢvuruda bulunabileceğini ve mülteci veya ikincil koruma statüsü sahiplerinin, statü almasından itibaren bağımlı veya bağımsız olarak çalıĢabileceği hüküm altına alınmıĢtır. Ancak Avrupa Birliği vatandaĢı olan yabancılar için bu çeĢit bir kolaylığın sağlanma gerekçesi anlaĢılamamıĢtır.

Ülkemizde çalıĢma izinleri, “Türkiye‟nin taraf olduğu ikili veya çok taraflı sözleĢmelerle sağlanan haklar saklı kalmak kaydıyla ve karĢılıklılık ilkesi çerçevesinde, iĢ piyasasındaki durum ve çalıĢma hayatındaki geliĢmeler, istihdama iliĢkin sektörel ve ekonomik konjonktür koĢullarının gerekli kıldığı hallerde, belirli bir süre için, tarım, sanayi veya hizmet sektörleri, belirli bir meslek, iĢkolu veya mülkî ve coğrafi alan itibariyle sınırlandırılabilir.”260

Yabancıların çalıĢma izinlerine iliĢkin iĢlemleri baĢlatabilmeleri için bulundukları ülkelerdeki Türkiye Cumhuriyeti konsolosluklarına baĢvurmaları gerekmektedir. Türkiye'de geçerli ikamet izni olan yabancılar veya bunların iĢverenleri baĢvurularını Bakanlığa yurt içinden de yapabilmektedir. Mesleki hizmetler kapsamında çalıĢacak yabancılara akademik ve mesleki yeterlilik ile ilgili iĢlemleri tamamlanıncaya kadar, ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla bir yılı geçmemek üzere ön izin verilebilir. “Usulüne uygun olarak yapılan baĢvurular, belgelerin tam ve eksiksiz olması kaydıyla Bakanlık tarafından en geç otuz gün içinde sonuçlandırılır.”261

“Yabancılara, bu Kanunla getirilen koĢullara bağlı olarak çalıĢabilecekleri meslek, sanat veya iĢlerle ilgili çalıĢma izinleri, ilgili mercilerin meslekî yeterlilik dâhil görüĢleri alınmak suretiyle Bakanlıkça verilir. Diğer kanunlarda yer alan, yabancıların çalıĢamayacağı iĢ ve mesleklere dair hükümler saklıdır.”262

Yabancıların ülkemizde

260 06.03.2003 tarihli ve 4817 sayılı Kanun‟un 11 inci Maddesi

261 06.03.2003 tarihli ve 4817 sayılı Kanun‟un 12 nci Maddesi

119

faaliyet gösteremeyeceği meslekler kendi özel Kanunları ile düzenlenmiĢtir ve Ģu Ģekildedirler:263

 DiĢ tabipliği, diĢçilik, hastabakıcılık (Tababet ve ġuabatı Sanatlarının Tarzı Ġcrasına Dair Kanun uyarınca)

 Eczacılık (Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun uyarınca)

 Veterinerlik (Veteriner Hekimleri Birliği ile Odalarının TeĢekkül Tarzına ve Göreceği ĠĢlere Dair Kanun uyarınca)

 Özel hastanelerde sorumlu müdürlük (Hususî Hastaneler Kanunu uyarınca)  Avukatlık (Avukatlık Kanunu uyarınca)

 Noterlik (Noterlik Kanunu uyarınca)

 Özel veya kamu kuruluĢlarında güvenlik görevlisi (Bazı Kurum ve KuruluĢların Korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun uyarınca)

 Kara suları dâhilinde balık, istiridye, midye, sünger, inci, mercan ihracı, dalgıçlık, arayıcılık, kılavuzluk, kaptanlık, çarkçılık, kâtiplik, tayfalık vb. (Kabotaj Kanunu uyarınca)

 Gümrük müĢavirliği (4458 sayılı Gümrük Kanununun 227‟nci maddesi gereğince)

“ÇalıĢma izni veya çalıĢma izninin uzatılması talebi iĢ piyasasındaki durum ve çalıĢma hayatındaki geliĢmeler ile istihdama iliĢkin sektörel ve ekonomik konjonktür değiĢikliklerinin çalıĢma izni verilmesine elveriĢli olmaması; baĢvurulan iĢ için ülke içinde, dört haftalık süre içerisinde o iĢi yapacak aynı niteliğe sahip kiĢinin bulunması; ĠçiĢleri Bakanlığının olumsuz görüĢ bildirmesi, yabancının çalıĢmasının millî güvenlik, kamu düzeni, genel asayiĢ, kamu yararı, genel ahlâk ve genel sağlık için tehdit oluĢturması hallerinde reddedilebilmektedir.”264

ÇalıĢma hayatında yabancıların durumuna iliĢkin düzenlemelere yer veren bu Kanun karmaĢık bir yapıya sahiptir. Ayrıca ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Yabancılar Dairesi BaĢkanlığı internet sitesi sadece Türkçe olarak hizmet vermekte ve 4817 sayılı Kanun ve sıkça sorulan sorular bölümleri de dâhil hiçbir bilgilendirmenin

263 ÇSGB,

http://www.calismaizni.gov.tr/yabancilar/yabancilara-yasak-meslekler/ (03.03.3016)

120

farklı bir dilde sunumu yapılmamaktadır. Mevcut hali ile yasanın ve yapının ihtiyaçlara yeterli ölçüde cevap veremediği değerlendirilmektedir.

Yabancıların ÇalıĢma Ġzinleri Hakkında Kanunun Uygulama 4.3.4

Yönetmeliği

Yabancıların ÇalıĢma Ġzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmelik 29.08.2003 tarih ve 25214 sayılı Resmi Gazete‟de yayımlanarak yürürlüğe girmiĢtir.

Yurt içinden ve yurt dıĢından yapılacak çalıĢma izin baĢvurularına iliĢkin detaylı düzenlemelere yer verilen Yönetmeliğin 7 nci maddesinde kapsamında, “yurt içinden, sadece en az altı ay süreli ikamet tezkeresi almıĢ ve bu süresi sona ermemiĢ olan yabancılar veya bunların iĢverenleri, baĢvurularını doğrudan Bakanlığa yapabileceklerdir; turistik vize ya da çalıĢma amacı dıĢındaki vizelerle veya iki ülke arasındaki vize muafiyeti programı ve diğer vize kolaylıklarından yararlanarak Türkiye‟ye gelmiĢ olan ve ikamet tezkeresi olmayan yabancıların, çalıĢma izni için yurt