• Sonuç bulunamadı

Türbe Ziyareti ile İlgili İnanış ve Uygulamalar

Belgede ONUR SÖZÜ (sayfa 90-95)

2. ARAŞTIRMA ALANI

4.4. Türbe Ziyareti ile İlgili İnanış ve Uygulamalar

Ölüm ile ilgili inanış ve uygulamalar hakkında sonuç olarak şunları söyleyebiliriz; ölüm hadisesi görünüşte bireysel ancak etkileri ve sonuçları itibariyle toplumsaldır. Ölüm sürecinde görüldüğü gibi toplumda birtakım inanç ve uygulamalar bulunmaktadır. Bu inanç ve uygulamalar sosyal yardımlaşmayı ve sosyal birlikteliği sağlamaktadır. Ayrıca bu inanç ve uygulamaların, ölen kişinin ahirette rahat etmesini sağlamaya yönelik olduğu (yemek yedirme, ıskat, Kur’an-ı Kerim okuma) anlaşılmakta ve araştırma alanımızda da bu tür inanış ve uygulamalar devam etmektedir.

4.4. Türbe Ziyareti ile İlgili İnanış ve Uygulamalar

Gerek hayattayken gerekse öldükten sonra keramet gösterdiğine inanılan, haklarında menkıbeler üretilen insanların yattıkları ve kutsallık atfedilen mezarlara türbe denilmektedir (Köse, Ayten, 2010: 21). İnsanlar türbelere/yatırlara belli istek, dilek, hacette bulunmak için gitmekte ve bu çerçevede birtakım inanç ve uygulamalar yapmakta bu da karşımıza ‘‘ziyaret fenomeni’’ olarak çıkmaktadır (Arslan, 2004: 310). Tanyu’nun belirttiği gibi toplumumuzun dini hayatında türbe

ziyareti önemli bir yer kaplamaktadır (1967). Türbeler, popüler dini inanç ve uygulamaların en bariz gözlemlendiği mekânlardır. Eliade’ye göre ziyaret yerleri kutsalın tezahür ettiği yerlerdir (1991: 9). Bu nedenle türbeler kutsalın cezp edici ve ürkütücü yönlerini üzerlerinde taşımaktadırlar (Arslan, 2004: 310). Türbelere gelen insanlar, türbede medfun bulunan veya bulunduğuna inanılan zat/zatlara büyük saygı duymakta ve orada yatan zatın ‘‘Allah katında yüksek bir yerinin’’ olduğuna inanmakta, onları aracı kılarak birtakım ihtiyaçları için dilek ve istekte bulunmaktadır. Araştırma alanında yapılan mülakat ve gözlemler neticesinde birçok türbenin bulunduğunu ve insanların bir takım sebeplerden dolayı buraları ziyaret ettiğini görülmüştür.

Tablo 33: Örneklem Grubunun Türbe Ziyaretine Göre Dağılımı

Türbe Ziyareti N %

Evet 309 84,4

Hayır 57 15,6

Toplam 366 100,0

Tablo 33’e göre örneklem grubunda %84,4’ü gibi büyük bir çoğunluğu türbe ziyaretinde bulunduğunu belirtmiştir. Bu konu ile ilgili olarak Günay ve arkadaşlarının (2003) Kayseri ve çevresinde yaptığı, Tanyu’nun (1967) Ankara ve çevresinde yaptığı, Arslan’ın Çorum’da (2004) yapmış oldukları çalışmalarda ziyaret yerlerine halkın ilgi ve alakasının yüksek olduğu ve bu yerlerin halkın birtakım ihtiyaçlarını karşılaması bakımından bazı fonksiyonlarının bulunduğunu belirtmişlerdir ( 2003: 5-36; 1997; 2004: 313).

Yukarıda da belirtildiği üzere türbelere gelen insanlar, türbede medfun bulunan veya bulunduğuna inanılan zat/zatlara büyük saygı duymakta ve orada yatan zatın ‘‘Allah katında yüksek bir yerinin’’ olduğuna inanmaktadır. Ocak’a göre Türk halk dindarlığının/popüler dindarlığın en belirgin karakteristiği ‘‘evliya kültü’’dür (2011: 52). Evliya inanışı, özellikle ziyaret olgusu ile birleşerek popüler dindarlığın merkezinde yer almıştır (Arslan, 2003b: 37; Günay, 2003; Tanyu, 1967).

Tablo 34: Örneklem Gurubunun ‘‘Evliya, Şeyh, Ermiş Gibi Sıfatlarla Anılan İnsanlara İyi Gözle Bakmam’’ İfadesine Katılımına Göre Dağılımı Evliya, şeyh, ermiş gibi sıfatlarla anılan insanlara iyi

gözle bakmam N %

Hiç katılmıyorum 134 36,6

Katılmıyorum 148 40,4

Katılıyorum 55 15,0

Kesinlikle katılıyorum 29 7,9

Toplam 366 100,0

Örneklem gurubunun “Evliya, şeyh, ermiş gibi sıfatlarla anılan insanlara iyi gözle bakmam.” ifadesine katılma durumları incelendiğinde, %36,6’sı hiç katılmıyorum, %40,4’ü katılmıyorum, %15’i katılıyorum, %7,9’u kesinlikle katılıyorum cevabını verdiği görülmektedir. Buna göre, %77 gibi büyük bir çoğunluğu evliya, şeyh, ermiş gibi sıfatlarla anılan insanlara iyi gözle bakmaktadır.

Bu sonuçlar göstermektedir ki, popüler dindarlığın en belirgin karakterini oluşturan evliya kültünün, Battalgazi’de halk arasında önemli bir yeri vardır.

Kişiler, hastalıktan kurtulmak, kendilerinin veya çocuğunun ya da yakınlarının sınavlarda başarısı için çocuk sahibi olmak, aile fertlerinin selameti, içki, kumar gibi kötü alışkanlıklardan kurtulmak, sihir, büyüden korunmak ve kurtulmak vb. nedenlerden dolayı türbe ziyaretinde bulunmaktadırlar. Başka seçeneğinde ise insanlar, ‘‘ziyaret amaçlı, orada yatan zata dua etmek, kendisine ahrette şefaatçi olması vd.’’ gibi bir çok nedenden dolayı türbe ziyaretinde bulunduklarını ifade etmiştirler. Arslan’a göre türbeler bir sığınak hatta birçok durumda son başvurulacak yer, çaresiz insanların hayattaki son ümitleri ve güven kaynaklarıdır (2004: 321).

Kişilerin hangi amaçla türbe ziyaretinde bulundukları tablo 35’de gösterilmiştir.

Tablo 35: Örneklem Grubunun Türbe Ziyareti Hangi Amaçla Yaptığına Göre Dağılımı

Ziyaret Sebebi N

Hastalıktan kurtulmak, şifa bulmak 73

Okul giriş imtihanlarında başarı (kendiniz veya bir yakınınız için) 46

Çocuk sahibi olmak 28

Aile fertlerinin selameti, güvenliği için. 79

İçki, kumar gibi kötü alışkanlıklardan kurtulmak 4

Kaza ve belalardan korunmak 83

Rızkın artması ve geçim sıkıntısından kurtulma, iş bulma 62 Karı-koca arasındaki ilişkiyi düzeltme, muhabbeti artırma 37

Kısmet açılması münasip eş bulma 23

Ticarette veya işinde başarılı olma, mevki elde etme 28

Yerine gelen bir dilek için şükretmek 52

Günahlardan, manevi kirlerden arınmak 49

Sihir-büyüden korunma, kurtulma 26

Başka 147

Tablo 35’deki verilere baktığımızda hastalıktan kurtulmak ve şifa bulmak için gidenlerin oranının yüksek olduğu görülmektedir. Bizim de yapmış olduğumuz gözlemlerde insanlar hastalıklardan kurtulmak için ya da yakınlarından birinin şifa bulması için türbeleri ziyaret ettiklerini müşahede ettik. Hastalıklardan kurtulmak ve şifa bulmak için türbeleri ziyaret edenlere Anadolu’nun çeşitli yerlerinde rastlamak mümkündür. Köse ve Ayten’nin‘‘bir kadın Beykoz Akbaba Türbesi’ne otistik çocuğunu şifa bulması için getiriyor ve çocuğun elinde tutarak türbenin etrafında döndürüyor ve dua ediyor. Daha sonra da çocuğu türbeyi gölgeleyen ağacın iki dalı arasından geçiriyor. İnanışa göre oradan geçmek şifa getiriyor’’ belirttiği gibi hastalık karşısındaki çaresizlik durumlarında türbeler insanlar için bir çıkış kapısı, bir sığınak olmaktadır.(2010: 9).

Tablo 36: Örneklem Gurubunun ‘‘Bir Evliyanın Türbesinde Olmak Bende Manevi Bir Huzur Hissi Uyandırır’’ İfadesine Katılımına Göre Dağılımı Bir evliyanın türbesinde olmak bende manevi bir huzur

hissi uyandırır N %

Hiç katılmıyorum 57 15,6

Katılmıyorum 95 26,0

Katılıyorum 151 41,3

Kesinlikle katılıyorum 63 17,2

Toplam 366 100,0

Tablo 36’ya göre örneklem gurubunun “Bir evliyanın türbesinde olmak bende manevi bir huzur hissi uyandırır.” ifadesine katılma durumları incelendiğinde,

%15,6’sı hiç katılmıyorum, %26’sı katılmıyorum, %41,3’ü katılıyorum, %17,2’si kesinlikle katılıyorum cevabını verdiği görülmektedir. Buna göre %58,5’i türbede iken kendini manevi yönden huzurlu hissettiklerini belirtmişlerdir.

Tablo 37: Örneklem Gurubunun ‘‘Hasan Basri Türbesine Götürülen Kişiler Psikolojik Olarak Düzelirler’’ İfadesine Katılımına Göre Dağılımı Hasan Basri Türbesine götürülen kişiler psikolojik olarak

düzelirler N %

Hiç katılmıyorum 168 45,9

Katılmıyorum 137 37,4

Katılıyorum 41 11,2

Kesinlikle katılıyorum 20 5,5

Toplam 366 100,0

Tablo 37’de örneklem gurubuna “Hasan Basri Türbesi’ne götürülen kişiler psikolojik olarak düzelirler.” ifadesine katılıp katılmadıkları sorulmuş, bu ifadeye örneklem gurubunun %45,9’u hiç katılmıyorum, %37,4 katılmıyorum, %11,2’si katılıyorum, %5,5’i kesinlikle katılıyorum cevabını verdiği görülmektedir.

Yaptığımız araştırmada Hasan Basri Türbesi’ndeki kişi hakkında kaynaklarda hiçbir bilgiye rastlamadık. Bazıları Hasan Basri’nin Horasan’dan geldiğini ve Battalgazi’nin silah arkadaşlarından olduğunu belirttiler. Türbeye genellikle ruhsal sıkıntıları olanlar, sara hastaları, felçliler götürülmekte ve çocuğu olmayanlar gitmektedirler. Psikolojik/ruhsal rahatsızlıkları bulunanlar türbenin içerisine yatırılır, hasta uyandığında ağlarsa iyileşeceğine, gülüp kahkahalar atarsa iyileşmeyeceğine yorumlanır.45

Belgede ONUR SÖZÜ (sayfa 90-95)