• Sonuç bulunamadı

2.2.1. Tükenmişlik Kavramı

Tükenmişlik kavramı ilk olarak profesyonel alanda “başkalarıyla sürekli temas halinde çalışmanın zihinsel ve fiziksel tükenmesi” olarak tanımlandı.106

Tükenmişlik, duygusal stresle karşı karşıya kalındığında bireyin tepkisinden oluşur ve bir dizi psikolojik ve fiziksel durum ile karakterizedir. Literatürde iki ana görüş baskındır. İlki tükenmişliği tek boyutlu bir kavram olarak görmektedir. İkinci görüş ise, tükenmişlik sendromunu üç boyutu kapsayan çok boyutlu bir kavram olarak değerlendirir. Bu üç kavramın içinde duygusal tükenme (aşırı duygusal ve tükenmiş olma hissi), sinizm ya da duyarsızlaşma (olumsuz, kayıtsız ve aşırı tekil tutumlar sergileme) ve son olarak geçmiş ve şimdiki zamandaki başarıların kaybı (azalan yetkinlik ve başarı duyguları) bulunmaktadır. Maslach ve Jackson, tükenmişlik ile ilgili yaptıkları çalışmalarında tükenmişlik sendromunu, duygusal tükenme duygularının artması olarak ifade etmişlerdir. 107

Maslach’ın Tükenmişlik Modelini üç bölüme ayırdığımızda 108 ;

1) Duygusal ve Fiziksel Yorgunluk:

Bu bölümde duygusal ve fiziksel enerjide azalmalar görülmesi ile tanımlanabilir. Birey tükendiğini duygusal kaynaklarının azaldığını ve duygusal açıdan yorgun olduğunu hissedebilir. Bu durum tükenmişliği kişisel olarak belirtir ve kişi artık geçmişteki sorumluluklarına sahip olmadığını düşünür.

2) Duyarsızlaşma:

105 Shakila Yousefia vd.,”Parenting Stress and Parenting Styles in Mothers of ADHD with Mothers of

Normal Children.”, Procedia-Social and Behavioral Sciences, 2011, Cilt:30, s. 1666-1671.

106 Christina Maslach, “Burn-Out.”, Human Behavior, Cilt:5, s. 16-22. 107 Maslach and Jackson, a.g.e, s. 99-113.

108 Christina Maslach,”A Multidimensional Theory of Burnout.” Theories of Organizational Stress,

33

Duyarsızlaşma ya da uzaklaşmadan bahsedilir. Genelde bireyler kendilerinden istenenlerin farkındadırlar ama bunu gerçekleştirecek çalışma güçleri ve motivasyonları yoktur. Hizmet verdikleri bireylere karşı umursamaz bir tutum içinde bulunabilirler. Bu davranışın altında yatan temel duygular arasında yabancılaşma duygusu yoğundur ve bu davranış bir savunma mekanizmasıyla gerçekleşmektedir. Buradaki “Duyarsızlaştırma” kavramı kişiler arası tükenmişlik ile ilgilidir. Spesifik olarak hizmet verilen kişilere karşı olumsuz tutum ve tepkilerde bulunmayı beraberinde getirir. Bir annenin çocuğu acı çektiğinde ya da ağladığında hiçbir şey hissetmemesi, duyarsızlaşma veya öfke hissetmesi bu duruma örnek olabilir.109

3) Başarıları İnkar Etme ve Verimliliğin Düşmesi:

Kişinin özgüvenini kaybetme riskinin oluşması ve kapasitesine, yeterliliğine karşı güven eksikliği ifade edilmiştir. Boşuna çabaladığı işte, başarılı olmayacağı gibi düşünceler ile depresif semptomlar gösterebilir.110 Bu durumdan dolayı anne-çocuk

ilişkisi de zarar görebilir ve anne ile çocuğun birlikte geçirdiği zaman kalitesinde bozulmalar ortaya çıkabilir.

2.2.2. Anne Tükenmişliği

Anne tükenmişliği kavramı profesyonel tükenmişlik kavramından gelmektedir ve ilk olarak bu kavramdan Freudenberger, Maslach ve Jackson bahsetti.111,112

Araştırmacılar, mesleki yorgunluk ile yetişkinlerin ebeveynlik rollerinde yaşadıkları zorluklar arasında bazı benzerlikler bulmuşlardır. Başkalarıyla sürekli temas halinde çalışanların iş yükünü çocuk bakımı yapan ebeveynlik göreviyle karşılaştırmışlardır. Daha yakın zamanlarda, ebeveyn tükenmişliği kavramı giderek daha fazla ilgi görmüştür ve tükenmişlik yaşayan annelerin çok fazla anlatısı kitle iletişim araçları aracılığıyla ortaya çıkmıştır. Ebeveynlik, günümüzde yetişkinlerin yaşamlarında, çoğu kez herhangi bir destek veya hazırlık olmaksızın karşılaştığı en zorlu görevlerden biridir.113 Anneler, tükenmişliği şu cümlelerle ifade etmektedir: “Bana

109 Ege Akgün, “Stress and Burnout Among Mothers/Annelerde Stres ve Tükenmişlik.”, Journal of

Human Sciences, 2014, Cilt:11, Sayı:2, s. 238-250.

110 Apostolos Iacovides vd., “The Relationship Between Job Stress, Burnout and Clinical

Depression.”, Journal of Affective Disorders, 2003, Cilt:75, Sayı:3, s. 209-221.

111 Freudenberger, a.g.e, s. 159-165. 112 Maslach and Jackson, a.g.e, s. 99-113.

113 J. Poole, Tackling Poor Parenting: A Public Health Issue.” The Journal of Family Health care,

34

anestezi verilmiş gibi hissediyorum, kollarımı kaldıramıyorum yüküm ağır geliyor.”, “Sevdiklerimin ihtiyaçlarını karşılayamıyorum, onlara karşı sabırlı değilim, kolayca bağırabiliyorum bu yüzden hayal kırıklığı yaşıyorum.”, “Pilim bitti, kendimden verdim oysaki süper kadındım, kendimi şarj edemiyorum.” gibi cümleler kullanmışlardır.114

Bu duruma bağlı olarak annelerde orta çıkan somatik belirtilere115;

 Yaygın ağrı bozuklukları (baş ağrısı, mide ve karın ağrısı, eklem ağrıları)  Enerjide azalma

 Nefes darlığı  Uyku sorunları  Kronik yorgunluk  İstemsiz kilo değişimleri

 Şeker, kalp ve mide hastalıkları dahil olabilir.

Duygusal yakınmalar ise,

 İyi hissetmeme  Agresiflik

 Kaygı ve korku hissetme  Başarısızlık hissi

 Kendini suçlu hissetme  Duygusal izolasyon  Bağlanma problemleri  Aşırı duyarlılık  Güçsüz ve çaresiz hissetme  Pesimist düşünceler  Sıkıntı

 Depresif ruh hali

 Kişilere karşı tolerans azalması

 Kendinde kusur bulma ya da beğenmeme  Kontrolü kaybetmiş hissetme olabilir.

114 Akgün, a.g.e, s. 238-250.

115 Glenn W. Lambie,”The Contribution of Ego Development Level to Burnout in School Counselors:

Implications for Professional School Counseling.”, Journal of Counseling & Development, 2007, Cilt:85, Sayı:1, s. 82-88.

35

Ayrıca alkol, sigara kullanımı ve dürtüsel davranışlarda ortaya çıkabilir. Bu davranışlara ek olarak başkaları tarafından gözlemlenen başka davranışsal sorunlarda ortaya çıkabilir116 :

 Öfke ile verilen tepkiler

 İşe gitmek istememe ya da geç gitme  İş yerinde çalışırken yavaşlama  Yemek yeme ile ilgili sorunlar

 Aile içi veya sosyal çevreyle çatışmak  İçe kapanma

 Yalnızlık isteği  İlaç kullanma

 Diğerlerine karşı küçümser ve alaycı tutum  Kurallardan hoşlanmama, katı tutum sergileme  İnkar

 Değişikliklerden hoşlanmama olarak görülmektedir.

Tükenmişliğin anneler üzerindeki işleyişine baktığımızda, annelerin yaşadığı süreç Edelwich ve Brodsky’a göre dört evreden oluşur 117 :

1) Coşku Evresi: Anne çocuğuna en iyi şekilde bakım ve eğitim vermeye çalışır ve başarılı olmak ister. Bu yüzden elinden geldiğinin en fazlasında performans sergiler.

2) Durağanlaşma Evresi: Annenin bakım ve eğitim sürecinde motive edici isteği azalmıştır. Annelikten gelen doyumu, coşku evresi içindeki enerjisi azalmıştır. 3) Engellenme Evresi: Çocuğun istek ve gereksinimleri anne tarafından karşılanmamaya başlamıştır. Bu duruma rağmen anne ihtiyaçları karşılamaya çalıştığı için, kendi taleplerini de karşılayamaz ve iki taraflı engellenir. Buna bağlı olarak annenin hayal kırıklığı duygusu açığa çıkar.

4) Umursamazlık Evresi: Bu dönemde anne çocuk bakımı ve bu duruma olan duygusallığını kaybetmeye başlar. Bu yüzden anne bahaneler üreterek, çocuğundan uzaklaşır ve tükenmişliğin çeşitli belirtileri ortaya çıkar.

116Nazmiye Kaçmaz, “Hemşirelerde İş Stresi ve Tükenmişlik.”, Florence Nightingale Hemşirelik

Dergisi, 2005, Cilt:13, Sayı:54, s. 65-75.

117 Jerry Edelwich and Archie Brodsky, Burn-out: Stages of Disillusionment in the Helping

36

Annelerin çalışma ve aile yaşamında, diğer insanlara göre daha fazla yükleri vardır. Aynı zamanda çocuk bakımı ve eş işlerinde daha çok sorumluluk üstlenirler. Bu yüzden sıkça fiziksel, duygusal ve psikolojik tükenmişlik yaşarlar. Yardımcı olma ve tükenmişlik arasında net bir bağlantı vardır. Sonuç olarak bu durum annelerin, kişisel başarılarında azalmaya ve ilişki içinde oldukları bireylere karşı duyarsızlaşmalarına neden olur.118

Benzer Belgeler