• Sonuç bulunamadı

3.2. I AHMED DÖNEMİNDE MÜLÂZIM VEREN ULEMÂ

3.2.1. Şeyhülislamlar

3.2.1.2. Sunullah Efendi

Sultan Süleyman döneminde Anadolu kadıaskeri olan Cafer Efendi265’nin oğlu

olan Sunullah bin Cafer el- İmâdî, 960 (1553) tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Osmanlı Devleti’nin 24’üncü, 26’ıncı, 28’inci ve 30’uncu şeyhülislamıdır.

Zenbillizâde Fudayl Çelebi266 ve amcasının oğlu Ebussuud Efendi’den ders gören Sunullah Efendi 977’de (1569-70) Ebussuud Efendi’nin mu’îdi olarak mülâzım olmuştur. İlk görevi 978’de (1571) günlük kırk akçe aldığı Beşiktaş’da bulunan Hayreddin Paşa Medresesi müderrisliğidir.

984’de Mahmud Paşa Medresesi müderrisliğine getirilmiş dört yıl sonra Şah Sultan ve ardından Hankah Medresesi’ne tayin olmuştur. 990’de (1582) Sahn-ı Seman Medresesi’ne, üç yıl sonra Semaniye, Şehzade Medresesi’ne, 996’da (1588) Üsküdar Valide Sultan Murad Han müderrisliğine getirildi. 998’de (1590) Ebussuudzâde Efendi yerine Bursa kadılığına 1 yıl sonra da Bostanzâde Mustafa Efendi yerine Edirne kadılığına getirilmiştir. 1000 (1591/92) tarihinde önce İstanbul kadısı 3 ay sonra ise Molla Ahmed Efendi yerine Anadolu kadıaskeri olmuştur267. 1001’de (1592/93) Bostanzâde Efendi yerine Rumeli kadıaskerliği vazifesine getirildi. İki yıl kaldığı Rumeli kadıaskerliğinden III. Mehmed'in tahta çıkışından 2 ay kadar sonra 1003’te (1594/95) azledildi maaşına elli akçe terakki verildi268. 12 Rebiülevvel269 1008 (2 Ağustos 1601)

tarihinde Hocasadedin Efendi’nin yerine şeyhülislamlık makamına atanmıştır.

Sunullah Efendi’nin döneminin yanlış uygulama ve bidatlerine karşı olduğu dile getirilmiştir. Örneğin o dönemde camilerde okunan mevlid-i nebi okumalarında ayanlara

264 Atâyî, Hadâiku’l-Hakâik, c. 2, s. 1344. 265 İskilipli Molla Cafer Çelebi’nin oğludur. 266 Şeyhülislam Zenbilli Ali Efendi’nin oğludur. 267 Atâyî, Hadâiku’l-Hakâik, c. 2, s. 1427. 268 Atâyî, Hadâiku’l-Hakâik, c. 2, s. 1428.

69 sunulan hizmetin israf ve çirkin bir bidat olduğunu savunmuştur. Hâkimlerin rüşvet aldığını, vakıf muhasebelerine haksız kazançların karıştırıldığı, hanımların çarşı-pazar gezmelerinin doğru olmadığını, hanedan hanımları ve hadım ağalarının saltanata müdahil olmaması gerektiği, altın ve gümüş paranın eskisi gibi değerli olmadığı ve Mülâzemet sisteminde nizamın yerini kargaşanın aldığı ve bu bozulmaların düzelmezse büyük problemlere yol açacağı konusunda uyarılarda bulunmuştur270.

Sunullah Efendi zamanında “Kira”271 adlı Yahudi bir kadının ve oğlunun katli

olayı yaşanmıştır. Selânikî’de bu olay tafsilâtıyla anlatılmaktadır. Kira kadın Safiye Sultanla yakın ilişkide olup, kendisine bazı iltizam ve gümrük gelirleri tahsis edilince sipahiler maddi zarara uğramıştır. Bundan öfkelenen sipahiler bir araya gelerek şeyhülislamdan fetva istemişlerdir. Bunun üzerine Sunullah Efendi: “ Zımmîyenün katli şer’an câiz degildür, ammâ şehirden sürülsün, turmasun gitsün” dediyse de sipahiler dinlemeyince bu sefer onları teskin etmek için padişaha arz yazacağını söylemiştir. Ancak sipahiler beklemeyerek Halil Paşa’nın divanını basmışlar, Kira kadını buraya getiririp katletmişlerdir. Hırslarını alamayan sipahi güruhu bir sonraki gün oğlunu da aynı şekilde vahşice öldürmüşler ve bunun için Sunullah Efendi’den fetva almışlardır. Selânikî Efendi burada fetvanın zorla alındığına dikkat çeker272.

Sunullah Efendi’nin adı Eflak voyvodası Mihal ve elçisi Dimo’nun katline verdiği fetvâda da geçer. Sadrazam İbrahim Paşa bu duruma karşı çıkmış ve bu konuda bazı tartışmalar da yaşanmıştır. Öte yandan Karayazıcı Abdülhalim’i affetmesi, görev alarak kontrol altına alınmasında etkisinin olması, Karayazıcı’nın olumsuz hareketlerine devam etmesinden dolayı muhalif bazı gruplar oluştuğu belirtilmektedir273. 2 yıl kaldığı

makamdan emekli olunca yerine Hocazâde Mehmed Efendi şeyhülislam olmuştur274.

22 Receb 1011’de (5 Ocak 1603) Hocazâde Mehmed Efendi’nin yerine ikinci kez meşihat makamına getirilen Sunullah Efendi bu makamda bir ay kalabildi. 25 Şaban 1011’de (7 Şubat 1603) azledilerek yerine Ebülmeyâmin Mustafa Efendi ikinci kez şeyhülislamlığa getirildi. Yemişci Hasan Paşa ile Poyraz Vakası’nın (Vezir Mustafa Paşa) yaşanması ikinci şeyhülislamlık döneminde olmuştur. Olayın cereyan etme sebebinin Yemişçi Hasan Paşa’nın Sunullah Efendi’nin ilmiye sınıfı ile ilgili işlerine dâhil olmaya

270 Selânikî, Tarih, c. 2, s. 826.

271“ Esperanza Malchi”, the Jewish kiera. Baki Tezcan, The Second Ottoman Empire, s. 65. 272 Selânikî, Tarih, c. 2, s. 855.

273 M. İpşirli, “Sun’ullah Efendi”, s. 531. 274 Atâyî, Hadâiku’l-Hakâik, c. 2, s. 1428.

70 çalışmasına bağlanır. O dönemde görülen celâliler ve ekonomik sorunların da etkili olduğu kutuplaşmanın temeli sipahilerle yeniçeriler arasındaki anlaşmazlıktır. Sunullah Efendi sipahiler tarafından destekleniyorken, onun gözünün hilafet makamında olduğunu iddia eden Yemişçi Hasan Paşa Yeniçerilerin de desteğini almıştır. Baskıyla padişahtan ferman alınmış ve Şeyhülislam Sunullah Efendi hakkında Rodos’a sürgün kararı çıkartılmıştır. Sunullah Efendi bunu haber alarak Yemişçi Hasan Paşa’nın katline kadar bir seneden fazla gizlenerek yaşamıştır275.

1012’de (1603/04) I. Ahmed’in cülusunda 720 akçe maaşa bağlanmış ve 1013 Muharrem’inde (Haziran 1604) üçüncü kez meşihat makamına tayin edilmiştir. Sunullah Efendi bu görevde yaklaşık bir buçuk yıl kalmıştır. Üçüncü dönemde de siyasette aktif olmuş, meşveret meclisleri toplantılarında eleştirilerini dile getirmiştir. Sadrazam Derviş Paşa’nın etkisiyle azlolunan Sunullah Efendi’nin yerine 22 Receb 1015’te (23 Kasım 1606) meşihat makamına Ebülmeyâmin Mustafa Efendi ikinci kez getirilmiştir. Sunullah Efendi’nin dördüncü şeyhülislamlığı ise 1015-1017 (1606-1608) tarihleri arasında denk gelir. Sunullah Efendi, Kırım Hanı meselesinde basiretsizlik gösterdiği gerekçesiyle azledilmesinden sonra 750 akçe maaş ile emekli olmuştur. Yerine Hocazâde Mehmed Efendi ikinci kez şeyhülislam olmuştur.

Sunullah Efendi şeyhülislamlık görevinde bulunduğu toplam 6 yıla yakın sürede siyasi ve sosyal hadiselere aktif olarak dâhil olmuş, sipahilerin şeyhülislamın sözüyle hareket ettiği hatta onu Sunullah Efendi’yi tahta çıkarma amacı güttükleri bile söylenmiştir276. Emekli olduktan sonra hacca giden Sunullah Efendi 8 Safer 1021’de (10

Nisan 1612 ) İstanbul’da vefat etmiştir.

Sunullah Efendi için Koçibey: “Amma dîninde metâneti olan mü’min-i kâmil azlden dahi korkmayub kelâm-ı hakkı söyleyüb emr-i dîn ü devletde kat’an müsâmaha etmediler idi277” diyerek onun doğruları söylemekten çekinmeyen ve kimsenin hatırı için hareket etmeyen biri olduğunu söylemiştir.

275 Atâyî, Hadâiku’l-Hakâik, c. 2, s. 1428-33; M. İpşirli, “Sun’ullah Efendi”, s. 531; Emecen, “Mehmed

III”, DİA, c. 28, 2003, s. 411; Orhan F. Köprülü, “Hasan Paşa, Yemişçi”, DİA, c. 16, 1997, s. 343. 276 F. Emecen, Hanedan, Devlet ve Toplum, s. 45-46.

71

Benzer Belgeler