• Sonuç bulunamadı

SULAMA İLE İLGİLİ SORUNLAR

3. HARRAN OVASINDA SULAMA DRENAJ VE TUZLULAŞMA İLE İLGİLİ

3.1. SULAMA İLE İLGİLİ SORUNLAR

3.1.1. Mevcut Sulama Sistemini ve Sulama Yönteminden Kaynaklanan Sorunlar

1995 yılından itibaren sulamanın başladığı Harran Ovası’nda, 2007 yılı sonu itibariyle sulanan alan yaklaşık 133 000 hektara ulaşmıştır.

Basınçlı sulama sistemlerinin ilk yatırım masraflarının yüksekliği nedeniyle Harran Ovası’nda sulama şebekesi cazibeli açık kanal/kanalet sistemi (klasik sistem) şeklinde planlanmıştır. Bu da ülkemizdeki diğer sulama şebeklerinde olduğu gibi su kayıplarının fazla olması nedeniyle düşük sulama randımanına neden olmaktadır. Sulama şebekesinin işletilmesinde rotasyon yönteminin benimsenmesine rağmen çiftçi müdahaleleri nedeniyle şebekenin işletilmesinde rotasyon yöntemi tam anlamıyla gerçekleşememektedir. Onun yerine su kayıplarının fazla olduğu devamlı akış yöntemi ile ovaya su verilmektedir.

Sulama şebekesinin işletilmesinde maalesef otomasyonun gerektirdiği yeni teknolojik yaklaşımlar devreye sokulamamıştır.

DSİ’nin ilk hesaplamalarında projenin kabul edilen sulama modülü 0.99 lt/s/ha'dır. Gerçek gereksinime göre hesaplanmış sulama modülü ise değişik araştırmalara göre 1.50-2.20 lt/s/ha arasındadır. Sorunu çözmek amacıyla gelecekte verilecek su miktarını artırmak düşünülse bile, bu durumda da iletim-dağıtım kanal sisteminin yetersizliği söz konusu olacaktır. Dolayısıyla hesaplanan akış miktarı, sulanması öngörülen sahaların sulama suyu ihtiyacını karşılamada mevcut ürün deseni ve sulama şekli dikkate alındığında yetersiz kalacaktır.

Yüzey sulaması, bölgede en çok kullanılan yöntem olmasına karşın, tekniğine uygun olarak yapılmamakta, daha çok adi salma şeklinde uygulanmaktadır.

Yüzey sulama sisteminin başarısı arazi tesviyesi ile doğrudan ilişkilidir. Bölgede arazi tesviyesi konusunda çalışmaların sürmesine rağmen bu konudaki çalışmalar yetersizdir. Ovada henüz 23000 ha arazinin tesviyesi tamamlanmıştır.

Bölge çiftçileri gece sulamasının önemini tam olarak kavrayamamıştır. Gece sulamalarının etkin bir şekilde yapılmaması, sulama suyunun israfına neden olmaktadır. Ova genelinde eşit su dağılımı olmadığı gibi tarla içinde de eş su dağılımının olmadığı ve tarlaların sulamaya yeterince hazırlanmaması (özellikle tesviye konusundaki aksaklıklar), sulama alet ve ekipmanlarının yetersiz olması, çiftçilerin kanal ve kanaletlere karşı sorumsuz davranması, (fazla su almak için kanaletleri taşla doldurma veya kanaletleri kırarak su alması gibi) nedenlerle ovadaki sulama randımanı düşüktür (% 45 civarındadır). Genel olarak ovada sulama randımanlarının düşük olmasının başlıca nedenleri ise (ı) sulama sistemi, (ıı) sulama yöntemi, (ııı) su ücret sistemi, (ıv) arazinin/toprağın sulamaya hazırlanması ve (v) çiftçilerin sulama konusundaki bilgileri ile mülkiyet sistemi sayılabilir.

Harran Ovası genelinde sulama şebekesinin yapımında malzeme kalitesinden kaynaklanan inşaat sorunu olduğu ve bu durumda özellikle su iletim (sızma) kayıplarını arttırmaktadır. Yörede en yaygın hatalardan biri sulamada yüksek debili suların kullanılmasıdır. Bunun sonucunda verimli yüzey toprağı su erozyonu ile drenaj kanallarına taşınmakta, bunun sonucunda hem topraklar verimsizleşmekte hem de drenaj kanalları kısa sürede dolmakta, bakım sorunları ortaya çıkmaktadır.

3.1.2. Çiftçilere Sulama Konusunda Verilen Eğitimin Yetersiz Olması

Çiftçiler ve sulama tekniksiyenleri araziye suyu ölçülü olarak verebilecek eğitime sahip değillerdir. Ayrıca bölge çiftçilerimiz, sulu tarımın gerektirdiği alet-ekipmana sahip değildir. Bölgede yüzey sulamanın yaygın olmasına rağmen sifon kullanan çiftçi sayısı oldukça azdır. Çiftçiler etkin bir karık sulamanın şartları olan karık uzunluğu, karıklara verilecek debi ve eğim konusunda bilgi yetersizliğine sahiptir. Çiftçiler sulama programı yaparken (sulama süresi, sulama aralığı ve sulama suyu miktarı) ya kendi yetersiz bilgileri doğrultusunda ya da komşu çiftçilerden etkilenme ile karar vermektedir.

3.1.3. Yasal ve Su Yönetimden Kaynaklanan Sorunlar

Başarılı ve çağdaş bir su yönetimi, suyun kaynaktan tarla başına, tarlada ise etkin bir şekilde kullanılıp yüksek sulama randımanlarının elde edilmesine bağlıdır. Bu ancak çiftçilerin iyi bir şekilde organize olmaları ve sulu tarım konusunda eğitilmeleri ile mümkündür. Harran Ovası sulamaları, sulama başlamadan önce DSİ tarafından, kurulan sulama birliklerine devredilmiştir.

Suyun kullanımında, sulama birliklerinin yeterli kontrolleri yapamaması ve su miktarına göre değil alana göre su ücretinin alınması bitki ihtiyacından fazla su kullanımına neden olmaktadır.

3.1.4. Sosyo-Kültürel Yapıdan Kaynaklanan Sorunlar

Bölge çiftçilerinin eğitim seviyeleri düşük olup, arazi sahiplerinin büyük bir kısmı arazisini kendisi işlememekte; kiralama ve yüzdecilik (% 30) ile arazisini başkalarına vermektedir. Ovada ortakçılık ve kiracılığın yaygın olmasından dolayı fazla su kullanımı meydana gelmekte ve taban suyu yükselmektedir

3.1.5. Tarım Politikası Kaynaklı Sorunlar (ürün deseni ve destekleme politikası)

Su ücretlerinin belirlenmesinde yapılan yanlışlık (su ücretleri alan ve bitki temeline dayalı olarak belirlenmektedir) ova çiftçisini diğer bazı etmenlerle birlikte fazla su kullanımına itmekte ve aşırı sulama yapmasına neden olmaktadır.

Ayrıca sistem planlanırken önerilen ekim deseninin uygulanamaması, bunun yerine ovanın çok büyük bir bölümünde su tüketimi yüksek olan pamuk bitkisinin tercih edilmesi fazla su kullanımına neden olmaktadır.

3.1.6. Harran Ovasında Sulamanın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler

Harran Ovasında iklim koşullarının bitki su tüketimini hızlandırması, ova topraklarının infiltrasyon hızının yüksek olması, tarla yüzeyinin tamamen ıslatıldığı yüzey sulama metotlarının tercih edilmesi suyun etkin kullanımını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu sorunu minimize etmek için yüksek sulama randımanlı basınçlı sulama sistemlerini (yağmurlama ve damla sulama) içeren modern sulama teknolojilerinin bölgeye adaptasyonu çalışmalarına hız verilmelidir. Basınçlı sulama sistemlerine çiftçi eğilimini arttırmak için teşvik edici önlemler alınmalıdır.

Yüzey sulama, vahşi salma şeklinde yapılmakta ve sulama aleti olarak kürekten başka alet kullanılmaktadır. Bu amaçla, portatif kanal sedde, çadır

savak, sifon ve tüp kullanımına yönelik çalışmalar yaygınlaştırılmalı ve bunların kullanımları sağlanmalıdır. Diğer taraftan karık ve border yapımında kullanılan sedde pullukları yaygınlaştırılmalıdır.

3.1.7. Mevcut Sulama Performanslarının Geliştirilmesi

Sulama randımanları ve sulama performanslarının artırılması yönünde yapılacak çalışmalar aşağıda özetlenmiştir:

a- Sulanan Alanların Düzeltimi: Yüzey sulama yöntemleriyle sulanan alanlarda aşırı su kaybı olduğu yaygın bir kanıdır. Bu durum mevcut sulama sisteminin hem kendi yapısından ve hem de arazi yapısından ileri gelmekte ve sulama sırasında büyük oranlarda su kaybı olmaktadır.

Sulanan alanlarda su kaybının başta gelen nedenlerinden biri arazilerin sulama için uygun olarak hazırlanmamasıdır. Arazi düzeltimi için çiftçi katılımı olmadığı için yapılan işin değeri yeterince kavranamamaktadır. Arazi düzeltimi için çiftçiye alet-ekipman sağlanma yolları geliştirilerek ve teknik destek sağlanarak düzeltim işlerinin çiftçi tarafından yapılması sağlanmalıdır. Kısa sürede bozulan arazi yüzeylerinin düzeltimi yapılmadığından randımanlar düşmektedir.

Sulama sistemleri için yapılacak yeni yatırımlar yerine, halihazır sulama sistemlerinde sulama randımanlarının sadece %10 artırılması halinde tasarruf edilecek su ile hiçbir ek yatırım yapmadan üç tane Harran Ovasının sulanabileceğini göz önüne alırsak konunun önemi daha iyi anlaşılacaktır.

Sulama sistemlerinde sulama randımanlarının dünya standartlarına ulaşabilmesi için yatırım, araştırma, eğitim ve organizasyon çalışmaları yanında yeni yasal düzenlemelerin yapılması kaçınılmaz bir duruma gelmiştir.

Yörede en yaygın hatalardan biri yüzey sulamada yüksek debili suların kullanılmasıdır. Bunun sonucu olarak verimli yüzey toprağı su erozyonu ile drenaj kanallarına taşınmakta, hem toprak verimsizleşmekte hem de drenaj kanalları kısa sürede dolmakta, bakım sorunları ortaya çıkmaktadır. Bu durumu önlemek için yüzey sulamalarda çiftçilerin sifon ve tüp kullanımı özendirilmelidir.

b- Çiftçi Eğitimi: Çiftçilerimiz “ne kadar su verirsem o kadar ürün alırım” hesabıyla aşırı su kullanmaktadır. Çiftçilerin eğitilmesine yönelik projeler geliştirilmeli, örnek

alanlarda gösteriler (demonstrasyon) yapılarak doğru sulama ve zamanlaması öğretilmelidir.

c- Sulama birliklerinin re-organizasyonu: Sulama birliklerinin düzenlenmesindeki yasal mevzuatın yetersiz olması, yetersiz denetim ve zorlayıcı hükümlerin olmaması, idari ve teknik personelin eğitimsizliği nedeniyle sulama birlikleri istenilen seviyeye gelememiştir. Başta ABD olmak üzere bir çok batılı ülkede sulama tesislerinin yapımı, işletme-bakımı tesislerden faydalanan çiftçilerin kurdukları birimlere devredilmiştir. Bu şekilde, hem kırsal alandaki sosyal ilişkilerin geliştirilmesine hem de çiftçilerin sulu tarıma etkin olarak katılımı sağlanmıştır. Ülkemizde ise durum daha dar boyutlu ele alınmış, sulama birlikleri sadece tesislerin işletilmesi, bakım-onarımını üstlenmiş olmasına rağmen, bu konuda bile istenilen başarı elde edilememiştir. Sulama birliklerin başarısı birlik personelinin başarısına bağlıdır. Bunun için birlikte istihdam edilen personelin sosyal ve ekonomik açıdan güvencede, teknik anlamda ise sulama konusunda yeterli olması gereklidir. Bu anlamda sulama birliklerinin yapısında yasal düzenleme yapılarak, her bir sulama birliği bünyesinde yeterli sayıda teknik eleman ve sulama konusunda uzman kişilerin görevlendirilmesi önem kazanmaktadır. Şu andaki durumu ile sulama birliklerinin başarılı bir su yönetimi gösterdiği söylenemez. Bu durum ileride daha büyük sorunları da beraberinde getirebilir. Diğer yandan birlik başarısı için bölgedeki çiftçiler ile daha etkin bir diyalog kurulmalıdır. Bu etkinlik ise birliğin yönetiminden uygulamaya varıncaya kadar şeffaf, demokratik, adil ve bilgili bir yaklaşım ile sağlanabilir.

Sulama birliğinin mevcut kuruluş yasası günün şartlarına ve ihtiyaçlarına cevap vermekte yetersizdir. Sulama birliği rant kaynağı olarak görülmektedir.

Birlik yönetiminin daha şeffaf hale getirilmesi ve denetim mekanizmasının güçlendirilmesi gerekir. Birliğin kuruluş tüzüğünde personelin yetki ve sorumluluklarının açık ve net olarak belirlenmesi gerekmektedir. Sulama birlikleri bünyesinde hizmet içi eğitim kurslarının düzenlenmesi ve bu çerçevede sulama birlikleri, üniversite ve ilgili tarım kuruluşları arasında eğitim protokolleri oluşturulabilir. Sulama birliklerinin kuruluşunu düzenleyen bir yasanın bir an önce çıkarılması ve sulama birliklerinin bütçelerinin belli oranda bakım-onarım, eğitim ve araştırma hizmetlerine ayrılmasının temini gerekmektedir.

Benzer Belgeler